Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir kulun Allah’ın (c.c) rızasına kavuşmak için yapabilecekleri.

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
1: İlk önce Tövbe etmeli, irademizi tövbemiz hususunda tam kararlı tutmalı ve artık tövbemizden dönmemeliyiz. Ölüm halinden dirilip toprağın altından çıkacağımız gün irademize ve o anki ortama gücümüz yetmeyecektir. Tövbe ettikten sonra aynı günahı işlemekte nefsimiz uyarıldığında ölümü hatırlamalıyız. Ancak ölümden de korkmamalıyız, Hadis; “Ölüm Müminlere hediyedir”
2: Tıpkı bir ölünün tüm dünya işlerinden uzaklaştığı gibi, Meleklerin hiçbir mala tenezül etmediği gibi dünya mallarından ve dünya sevgisinden uzaklaşmak gerekir. Dünyanın da içinde bulunduğu evrendeki tek mal sahibi Allah’tır. (c.c) Dünyaya tenezül eden zarardadır. Ancak, zorunlu ihtiyaçlarımız ve bakmakla mükellef olduğumuz evlatlarımız ve eşimiz ile ilgili helal ile kazanıp dünyalık zorunlu ihtiyaçlarımızı kazanmakla görevliyiz. Bu konuda çalışmakta bir ibadettir diyebiliriz. İsraf etmemeliyiz. Bazı yerlerde evlat sevgisini tercih edenler ile ilgili yorum yaparlar ve yanlış anlaşılmaya neden olurlar. Elbette ki evlatlarımızı seveceğiz. Zaten onlar bizim imtihanımızdır. Biz onları sevmezsek ve gereğini yapmazsak imtihanı kaybederiz. Ancak, evlatlarımıza karşı Allah (c.c) tercih etmek gibi bir durumdan bahsedilir ki zaten böyle bir hale girilmesinde Müslüman ve aklı başında birinin gelmesi mümkün değildir. Evlat sevgisinin Allah (c.c) sevgisini seçmesi en başta şirktir. Bu konuda yapılan tartışmalar gereksizdir. Evlat bir imtihan aracıdır. En büyük nimetlerdendir. Büyük nimetin büyük sorumlulukları olacaktır. Bir insanın kadın değil de erkek olarak yaratılması bile bir imtihandır. Bir erkek kadına nazaran daha güçlüdür işte bu gücü nerede kullanacaktır. Verilen bir nimet aslında büyük bir sorumluluktur. İmtihan aracıdır.
3:Eğer yapabiliyorsak inzivaya çekilmeliyiz. Örneğin Ramazan ayında itikafa girmek özellikle son on gününde bunu yapmaktır. Önce bu dünyada sorumlu olduğumuz işleri tamamlayıp sonra, inzivaya çekilip sanki ölmüş bir insan gibi bu dünyadan uzaklaşıp nefsimizi eğitmektir. Onu zorlamaktır. Tıpkı genç birinin antreman yaparak vücudundaki kas sistemini güçlendirmesi ve kaslarını arttırması gibi, vücuttaki nefse karşı ruhumuzu daha ön safa çıkarmaktır. Nefsi eğitmeliyiz ancak ona zulm etmemeliyiz.
4:Kuranda geçen Allah’ın (c.c) isimlerini ezberlemeli ve onları kendimizden geçerek, Allah (c.c) aşkıyla coşarak vecd halinde zikr etmeliyiz. Anlamlarını da idrak edersek daha hayırlı olur. Bir insanın zikr etmesinden alacağı haz, hiçbir mutluluğa denk değildir. Onu bir kere tadan anlar.
5:Kuranı ve hadisleri iyi bilip, hayatımızı onlara göre uyarlamaktır. Bunu yapmak şuna işaret eder; öncelikle mükellef olduğumuz geleceğimiz olan evlatlarımız ve onlarla beraber bu dünyalık Allah (c.c) verdiği imtihan gereği sorumluluklarımızı yerine getirip, ondan sonra bu dünya ile ilgili her şeyden uzaklaşmaktır.
6: Tüm işlerde iyi kötü her türlü halde, tamamen en baştan en sonuna kadar Allah’a (c.c) tevekkül etmektir. Eğer ki uçurumdan düşecek iken son anda bir yere tutunsak bile tevekkül halinden çıkmamalıyız. “Allah bana yeter, o ne güzel vekildir.” (Hz. İbrahim.)

7:İşte buraya kadar bir insan yukarıda maddeler halinde olanları bir şekilde yapabilir ancak bundan sonrası çok daha zahmetlidir ve her insanın yapabileceği davranışlar değildir. Ancak, bazı kullar bundan sonraki halleri yapabilmeye Allah’ın (c.c) izniyle güçleri yeter. Başınıza ne gelirse gelsin sebat etmektir. Sabır etmektir. Sabır çok önemli bir fazilettir. Nefis sabır ettirmez ki onun daha istekleri vardır. İşte burada çok ince bir çizgi vardır. Onu geçebilen ne mutlu bir Müslümandır.

8: Özümüzde sözümüzde her saniye, Allah (c.c) ile beraber olduğunu bilmek, gönülden dile kadar olan her şeyi tartmak, dilimize, belimize elimize yani nefsin tüm ihtiraslarına ona zulmetmeden artık onu ehlileştirmiş olmaktır. Şeytan/İblis nefse yaklaştığında, nefsin akıl ile erdemleşmiş ruh sahibini uyarmasıdır. İblisin tek sermayesi insandır. Ona ulaşmak için nefsimizi kullanır. İşte bu kapıyı kapatabilirseniz Allah (c.c) giden en kolay kapıyı açarsınız. Bir kapıyı açabilmek için diğer kapıyı kapatmalısınız ki ruhunuzda sadelik olsun. O sadelikte sadece Allah (c.c) sevgisi olsun.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
Allah (c.c) sizden daha çok razı olsun
 
Üst Alt