Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

çocukta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (dehb)

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)

DEHB kişinin davranışlarını düzenleme yeteneğinin gelişimsel bozukluğu olarak tanımlanabilir. Bozukluğun davranışsal engelleme, organize olma, denetleme ve önseziyi sağlayan beyin bölgesinin aktivite yetersizliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

DEHB tanımı altındaki sorunlar 4 başlık altında toplanabilir

1- Dikkatsizlik-Dalgınlık ( Inattention-Distractibility)
DEHB'li çocuklar bir işe başlayabilmek, o işi tamamlayıncaya kadar dikkatini sürdürebilmek, aynı anda iki uyarıcıya birden dikkatini odaklayabilmek ve tepkide bulunmaya hazırlıklı olabilmek gibi alanlarda zorluk çekerler.

2- Düşünmeden Davranma (Impulsivity)
DEBH'li çocuklar davranışlarının sonuçlarını, gelecek tepkileri düşünmeden, ani ve kurallara uymayan davranışlar gösterme eğilimindedirler. Kuralların farkında olabilir ve sorulsa söyleyebilirler, bununla bereber kendilerini kontrol etmede güçlük çekebilirler.

3- Uzun süreli hedeflerde zorluk
Hedefe giden yolun uzun olması durumunde zorluk yaşarlar. Ve bu durumda çoğunlukla görevi yarım bırakıp çekilirler. O nedenle hedefe giden yolda kısa aralıklı küçük hedeflerle teşvik edilmeye gereksinim duyarlar.

4- Aşırı uyarılmışlık durumu
DEHB'li çocukların büyük bir bölümünde aşırı duyarlılık ve hareketlilik vardır.Hareketlerini kontrol altına almakta zorlanırlar, sürekli bir kıpırdanış içindedir. Üzüntü ve sevinç gibi duygulanımları aşırı uçta ifade ederler, çabuk kırıklığa uğrarlar.

Bu davranışlar bazen başka hastalıkların semptomu olarak da ortaya çıkabilir,bunları ayırdetmek lazımdır. Örn. manik epizotda, depresif epizotda, stres bozuklukları, uyum sorunları ve tourette sendromunda benzer semptomlar görülebilir.

1 Yaşın Altındaki Bebeklerde DEHB'nin belirtileri Neler Olabilir?

Kolay sinirlenir,
Annenin memesine saldırır,
Hava yutar,gazlıdır,
Gece sık uyanır
Kolay rahatlamaz,gece yarısı oyun ister,
Çok enerjiktir,sürekli uyaran arayışı içindedir.
Okul Durumları

Yapılan araştırmalara göre DEHB'li çocukların diğer yaşıtlarıyla aralarında zeka açısından farklılık yoktur. Ancak impulsif oluşları,dikkat eksiklikleri ve bir işi sonuçlandırmadaki güçlükleri nedeniyle zaman içinde sınıftaki akranlarından geri kalmaya başlayabilirler.
Parlak zeka düzeyindeki DEHB'li çocuklar ise dikkatsiz ve dağınık olmalarına rağmen genellikle biraz çaba ile zaman içerisinde bir işi tamamlama yetisine sahiptirler. Bu sayede ilkokul döneminde pek fazla sorun göstermeyebilirler. Ancak genellikle bu çocuklar ortaokul,lise dönemlerinde , yani ders yükü ve okul baskısı arttıkça daha fazla zorluk yaşamaya başlarler.
DEHB'li çocukların okul durumlarında görülen bir özellik de istikrarasız performanslarıdır. Bir gün bir görevi başarıyla sonuçlandırırken, ertesi gün benzer görevi bitiremeyebilirler.

Evdeki Ve Toplumdaki DEHB'li Çocuklar

DEHB'li çocuklar aileleri için bir bilmece gibidir. Çoğu zaman ebeveyn davranışlarında ikilem yaratırlar, dikkatsizlikleri,impulsiviteleri ile çeşitli problemlere neden olurlar. Dikkatsizlikleri ve dalgınlıkları nedeniyle talimatları ya tamamiyle kaçırır ya da eksik algılarlar. Bu çocukların hayatında negatif etkileşim bir kısır döngü halini alır. DEHB'li çocuklara genellikle beğenilmeyen davranışlarından ötürü ceza verilir,negatif pekiştireç kulanılı r. Bu tür olumsuz pekiştireçler o anda etkili olabilir ama istenen davranışı kalıcı hale getirmez. DEHB'li çocuk diğer çocuklara nazaran negatif etkiyi daha çok algılarlar. Bu durum çocuğun dünyaya bakış açısını olumsuz yönde etkiler, hiçbir zaman yetişkini memnun edemeyeceğini düşünür. Bu duyguları pasif veya aktif olarak yetişkine karşı tavır geliştirmesine neden olur.

DEHB'li çocukların evdeki en önemli problemi deneyimlerinden yararlanabilmedeki güçlükleridir. Yetişkin,talimatlarına karşılık alamadığında doğal olarak bir kırıklık yaşamaktadır. Çocuğun aslında kurallara uyabilme kapasitesi olduğunu ama bu davranışları inadına yaptığını düşünmektedir. Oysa pekçok DEHB'li çocuğun sorunu amaçlı bir itaatsizlik değil uygun davranmdaki beceriksizliktir.

Tedavi Süreci

DEHB'nin tedavisi ; psikoterapi, ebeveyn eğitimi, uygun sosyal beceri eğitimi ve gerekli durumlarda ilaç tedavisini içeren bir süreçtir.

Ebeveyn Neler Yapabilir?

DEHB'li bir çocuğa sahip ebevynin etkili olabilmesi 4 adım sürecini gerekli kılar:
İlk adım "anlamak"tır. Problemin ne olduğunu öğrenmek,tanımak başedebilmenin temelidir.
İkincisi, beceriksizliğe dayalı ve itaatsizliğe dayalı davranışları birbirinden ayırabilmeyi öğrenmektir. DEHB'li çocukların sorunları beceriksizliğe dayalıdır ve yeniden eğitimi gerektirir. Okumayı beceremeyen bir çocuğa cezalandırma yoluyla bu becerinin kazandırılamayacağı gibi...
Üçüncüsü çocuğa karşı pozitif olmak, pozitif dili kullanmaktır. Öncelikle yapabildiği şeylerin altını çizmek ve neyi yapmaması değil ne yapması gerektiği söylenmek gereklidir. Eğer çocuk istemediğiniz bir davranışta bulunuyorsa yerine koymasını istediğiniz davranışı onun anlayacağı basit şekliyle gösterin.
Dördüncüsü ise davranışın pekiştirilmesidir. İstenen davranışı yerine getirdiğinde küçük ödüllendirmeler,yerine getirmediğinde sonucunu yaşaması veya bir imtiyazını kaybetmesi etkili sonuç verecek yöntemlerdir.
Bir diğer önemli nokta aşırı stres altında kalan ebeveynin mutlaka kendisi için bir şeyler yapması,kendine ayrı bir varoluş alanı yaratarak bu stresi azaltmaya çalışmasıdır. Meditasyon, spor, çeşitli hobiler, arkadaşlarla geçirilecek keyifli vakitler ebeveynin kendini daha pozitif ve enerjik hissetmesine neden olacaktır.

DEHB'li Çocuklara Evdeki Müdehale Ortamı

Çocuğun zaman kavramının oluşmasına ve zamanı düzgün kullanmasına yardım edilmelidir.Yatış,kalkış,yemek,oyun gibi tüm faaliyet saatleri belirli olmalı ve yapılan çizelgeye uyulmalıdır.Herhangi bir değişiklik olacağı zaman bu,çocuğa anlayacağı dilde açıklanmalıdır.

Aile içindeki kurallar ve istenen davranışlar net bir şekilde açıklnmalıdır.Bu kurallar.çiğnenemesi durumunda olacak sonuçlar veya uyulması halinde alınacak ödüller önceden yazılıp evin görünen bir yerine asılmalıdır.

Uygun davrandığında sık ödüllendirilmelidir (sözlerle,jest ve mimiklerle,dokunmayla).Kurallar konusunda kesin ve tutarlı bir tavır sergilenmeli ancak sevgi bolca gösterilmelidir.

Öğretilecek şey basit ve net bir şekilde verilmeli,mümkünse nasıl yapılacağı gösterilmeli ve tekrar ettirilmelidir.

Bir kerede en fazla 2 şey öğetilmeye çalışılmalı ve eğer öğretilecek davranış çocuk için zorsa küçük parçalara bölünerek gösterilmelidir.

Bu çocuklar gereksiz uyarıcıları elemekte zorlandıkları için,mümkün olduğunca uyarıcı dozu azaltılmalıdır.Örn.çocuk belli bir aktivieyi yaparken,arkadaşlarıyla oyun oynarken,radyo,TV gibi arkaplan uyarıcıları,kullanılmayan oyuncaklar vs. ortadan kaldırılmalıdır.
n
Birkaç seçenek vererek seçim yapmasına izin verilmelidir.Bu hem inisiyatif hem de kendi kontrolünü kazanmasına yardım edecektir.

Kabul edilebilir tarzda kendini ifade etmesine yardım edilmeli,uygun sözel iletişim becerileri öğretilmelidir.

Çocuğun sevilmeyen,beğenilmeyen bir birey olduğunu ima eden mesajlardan kaçınılmalıdır.Bunun yerine örneğin " Seni seviyorum ama evin içinde koşturmanı beğenmiyorum." Burada verilen mesaj şudur; "Beğenilmeyen sen değilsin, o davranışın".

Gülay ÖTER
 

a l p e r

New member
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
364
Tepkime puanı
27
Puanları
0
Hiperaktif çocuklar burada biraz geri zekalı gibi anlatılmış. Oysa hiperaktif çocukların zeka küpü olduklarını ancak dikkatlerini toplayamadıkları için başarılı olamadıklarını hepimiz az çok duymuşuz veya görmüşüzdür.
Hiperaktiflerde hangi bozukluklar görülür?
En önemlisi dikkat eksikliği. Dikkat süreleri çok kısa olduğundan bilgileri oturtmakta güçlük çekerler. Normal ve normalin üstünde zekaya sahip olmalarına rağmen, başarıları, sosyal ilişkileri, kendilerine güvenini azalır.


’Hiperaktif zeki olur' inancı doğru mu?
Genelde evet. Ancak hepsi çok zeki olacak diye birşey yok. Tabii zeki olması başarılı olması anlamına gelmiyor.

Neden başarısız olur?
Dikkatini toplayamadığı için zekasını kullanamaz. Sınıfta birinci olabilecekken 5'inci, 10'uncu olur. Dersten sıkılır, çıkar, sınıfta dolaşır, uzun süre kitap okuyamaz. Ama görsel ve işitsel hafızaları iyidir. Televizyonda gördüğü, duyduğu şeyleri daha kolay aklında tutar.
ALINTI
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Uygun davrandığında sık ödüllendirilmelidir (sözlerle,jest ve mimiklerle,dokunmayla).Kurallar konusunda kesin ve tutarlı bir tavır sergilenmeli ancak sevgi bolca gösterilmelidi
dogru söze ne hacet eline saglık.....
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Hiperaktif çocuklar burada biraz geri zekalı gibi anlatılmış. Oysa hiperaktif çocukların zeka küpü olduklarını ancak dikkatlerini toplayamadıkları için başarılı olamadıklarını hepimiz az çok duymuşuz veya görmüşüzdür.


Öncelikle hiperaktivite ve dikkat eksikliği birbirinden ayrıdır....

Dikkat Eksikliği Sendromu, her çocukta kendisini değişik olarak gösterir...Bu sorunu farklı dozajlarda yaşayan bir çok öğrencim oldu... yani davranışları standart değil
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların %30 unda hiperaktivite yoktur. Onların ana sorunu dikkatlerini toplayamamak ve konsantre olamamaktır. Genellikle uyurgezer gibi sessiz, uyuşuk ve aşırı duygusaldırlar.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların çoğu ise hiperaktif, organize olamayan bireylerdir.

Genellikle, sürekli kıpırdanırlar ve vücutlerinin bir parçası sürekli hareket halindedir(yukarıda asılmış olan d.e.h.b. konusu bu alana giriyor)

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (D.E.H.B.) olan çocuklar 3 gruba ayrılır:

A- Hem dikkat sorunları hem aşırı hareketlilik ve dürtüsellik (istekleri erteleyememe) sorunu yaşayanlar.(yani d.e.h.b)

B- Sadece dikkat sorunu yaşayanlar.

C- Sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik sorunu yaşayanlar.. (Sizin eklediğiniz alıntıda bu kısma giriyor)
 

a l p e r

New member
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
364
Tepkime puanı
27
Puanları
0
Öncelikle hiperaktivite ve dikkat eksikliği birbirinden ayrıdır....

Dikkat Eksikliği Sendromu, her çocukta kendisini değişik olarak gösterir...Bu sorunu farklı dozajlarda yaşayan bir çok öğrencim oldu... yani davranışları standart değil
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların %30 unda hiperaktivite yoktur. Onların ana sorunu dikkatlerini toplayamamak ve konsantre olamamaktır. Genellikle uyurgezer gibi sessiz, uyuşuk ve aşırı duygusaldırlar.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların çoğu ise hiperaktif, organize olamayan bireylerdir.

Genellikle, sürekli kıpırdanırlar ve vücutlerinin bir parçası sürekli hareket halindedir(yukarıda asılmış olan d.e.h.b. konusu bu alana giriyor)

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (D.E.H.B.) olan çocuklar 3 gruba ayrılır:

A- Hem dikkat sorunları hem aşırı hareketlilik ve dürtüsellik (istekleri erteleyememe) sorunu yaşayanlar.(yani d.e.h.b)

B- Sadece dikkat sorunu yaşayanlar.

C- Sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik sorunu yaşayanlar.. (Sizin eklediğiniz alıntıda bu kısma giriyor)


Hiperaktivite bozukluğunun 3 çeşit olduğunu duymamıştım...
 

GEZGÝN

New member
Katılım
27 Nis 2007
Mesajlar
1,010
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
Hacý Bayram diyarýndan.....
Allah razı olsun paylaşımınız için...

yukarıdaki yazıyı çok dikkatli okudum
ben de hiperaktif çocukların zeka geriliği olan insanlarmış gibi anlatıldığı bir yer olduğunu düşünmüyorum .
zira burada üstüne basa basa anlatılan şey dikkatin çok çabuk dağılması ve bu sebeple yapılacak şeylerin parçalara bölünmesi;
ayrıca her çocuğa nasıl ise o kişiliğe uygun davranılması gerekir.
hiperaktif bir çocuğa normal bir davranış biçimi o çocuğun toplumdan uzaklaşarak belki de topluma zararlı hale gelmesine sebep olacaktır.
ancak üstte bahsi geçen şekilde yaklaşmak çocuğa hem bir işe yaradığını hem de sevildiğini göstereceğinden, benlik duygusu kazanmış ve kendisine değer verildiğinden emin bir birey de topluma katılmış olacaktır.
 

a l p e r

New member
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
364
Tepkime puanı
27
Puanları
0
Yetişkin ve zeki bir hiperaktif olarak yazıyı okursanız bir gerilik atfı olduğunu görürsünüz ;)

Ben açıkçası kendi tecrübelerime dayanarak bu çocuklarda bir ilerilik seziyordum fakat, detaylı bir araştırma yapınca anladım ki bu bozukluk gerçekten beyinsel bir eksikliğin sonucu ortaya çıkıyor. Beynin ön lobunun iyi çalışmaması, santral sinir sisteminin az gelişmiş olması, IQ testlerinde bilişsel gelişimin oldugundan daha düsük gözükmesi vs.

Ayrıca bu etkenlerin sonucunda DEHB olan çocukların anlama ve öğrenmede güçlük çekmeleri, zeka gelişimlerini daha da olumsuz etkiliyor.

Yani benim ilk başta yazıdan anladığım bir eksiklik ya da gerilik kesinlikle sözkonusu...:)
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Yetişkin ve zeki bir hiperaktif olarak yazıyı okursanız bir gerilik atfını görürsünüz ;)


Yani benim ilk başta yazıdan anladığım bir eksiklik ya da gerilik kesinlikle sözkonusu...:)
Neden bu kadar takıldığınızı şimdi anladım:eek:

Evet bir gerilik söz konusu çünkü sizinde dediğiniz gibi d.e.h.b. yaşayan çocukların zeka gelişimini etkileyen faktörler var ...Bu dosyayı biraz daha genişletelim inşaallah..



Bir kişide dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun varlığından söz edebilmek için belirtilerin yedi yastan önce başlaması, birden fazla ortamda görülmesi, sürekli ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olması gerekir. Dikkat eksikliği, dikkat suresinin ve yoğunluğunun bireyin yaşına göre daha az olması durumudur. Bu sorunu taşıyan kişiler belirli bir noktaya odaklanmakta güçlük çekerler ya da dikkatleri kolayca dağılır. Dağınık ve unutkandırlar, sık sık eşya kaybederler. Dikkat süresi ve yoğunluğu, her yaşta farklıdır. Beş-altı yaşlarındaki bir çocuk için normal kabul edilebilecek dikkat süresi, on iki yaşındaki bir çocuk için kısadır. Bu nedenle her birey kendi yaş dilimi içinde değerlendirilmelidir.

Uyarana ve gevreye ait bazı faktörler dikkat süresi ve yoğunluğunu etkiler. Ödev başında on dakikadan fazla oturamayan bir çocuk, bilgisayar başında saatlerce oyun oynayabilir ya da sevdiği bir televizyon programını uzun süre izleyebilir. Bu onda dikkat eksikliği olmadığını göstermez. Dikkat eksikliği olan bir birey için, dikkatin bir noktaya odaklanması ve sürdürülmesi kalabalık, gürültülü ortamlarda daha da zordur. Bununla birlikte bire bir ilişkilerde, sakin ortamlarda ve ilgisini çeken konularda daha uzun süre odaklanabilir.

Aşırı hareketlilik (hiperaktivite), bireyin yaşından ve gelişim düzeyinden beklenmeyecek düzeyde hareketli olmasıdır. Aşırı hareketli olan kişiler uzun süre yerinde oturamazlar. Otururken elleri ayakları kıpır kıpırdır, çoğu zaman hareket halindedirler ve çok konuşurlar.

Dürtüsellik, genel olarak, bireyin kendisini kontrol edebilmesinde bir sorunun olmasıdır. Bu tür bireyler yapacakları şeyin sonucunu düşünmezler, akıllarına geleni hemen yaparlar ya da hemen söylerler. Acelecilik, istekleri erteleyememe, söz kesme, sıra bekleyememe gibi özellikleri olan kişilerde, bu sorunun olduğu düşünülür.

Bu tanıyı alan kişilerde belirtilerin tümünün olması gerekli değildir. Bir kişide sadece dikkat sorunları ya da sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik belirtileri görülebilir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun üç farklı tipi vardır. Kişide var olan belirtilerin türüne göre, bu tiplerden hangisine girdiğine karar verilir.

Dikkat Eksikliği Önde Olan Tip:
Dikkat eksikliği belirtileri ön plandadır. Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ya yoktur ya da tanı alacak kadar şiddetli değildir.

Aşırı Hareketlilik Önde Olan Tip:
Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirgin olarak vardır. Dikkat eksikliği belirtileri vardır ancak tanı alacak kadar şiddetli değildir.

Birleşik Tip:
Hem dikkat eksikliği hem de aşırı hareketlilik dürtüsellik belirtileri tanı alacak kadar şiddetlidir. En sık olarak görülen tip birleşik tiptir."Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu" toplumda, çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik bozukluğudur. İlköğretim çağındaki çocukların %3-5'inde görülür. Yani her yirmi-otuz çocuktan birinde bu sorun vardır.

Bozukluğun nedenleri, beyindeki dikkat ve davranış kontrolüyle ilgili bölgelerin farklılığından kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalarda bu bölgelerin yeterince etkin olmadığı, yeterince kanlanmadığı bulunmuştur.

"Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu" kalıtsal bir bozukluktur yani anne ya da babadan çocuğa geçen bazı genlerle taşınır. Bugün için belirlenmiş tek bir gen yoktur, birden fazla genin bu soruna yol açtığı düşünülmektedir. Bu tanıyı alan çocukların anne babalarında ve kardeşlerinde benzer belirtiler olma olasılığı genel topluma oranla iki-sekiz kat daha fazladır. Bu sorunun zeka ile ilgisi yoktur. Toplumda yaygın olarak çok zeki olan çocukların hiperaktif olduklarına inanılmaktadır. Oysa bu doğru değildir. Hiperaktif çocukların çoğu normal zekaya sahiptirler. Ayrıca zeka sorunu olan ve aynı zamanda hiperaktivitesi olan çocuklar da vardır.

Bu sorunu taşıyan gocuklar okulda dersi yeterince dikkatli dinleyemezler; sınavlarda dikkatsizce hatalar nedeniyle bildiklerini de yanlış yapabilirler. Evde ders çalışmaları dikkatin kolayca dağılması nedeniyle verimli olmaz. Sonuç olarak normal bir gelişim düzeyi ve zekaya sahip olmalarına karşın okul başarıları, kapasitelerine oranla düşük olur. Dürtüsellik nedeniyle aile, arkadaş ve öğretmenleriyle ilişkilerinde sorunlar yasarlar. Zaman içinde sürekli eleştiri ve olumsuz uyarılar almaları nedeniyle benlik saygıları düşer.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, bebeklikten erişkinliğe kadar yaşamın her alanında olumsuz etkileri olan önemli ama tedavisi olan bir bozukluktur.

Büyüdükçe Geçer mi ?
Erken çocukluk döneminde başlayıp yaşam boyu devam edebilen bir bozukluk olan dikkat eksikliği hiperaktivitede, büyüdükçe iyileşmek söz konusu değildir. Bu tanıyı almış olan bireylerin yüzde ****eninde, ergenlik döneminde de belirtiler devam eder. %3.65'i erişkinlikte de bu tanıyı alır. Temel belirtiler aynı olmakla birlikte her yaş döneminde farklı bir görünüm vardır.
Özellikle aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtileri zaman içinde azalır.
Dikkat eksikliği yasam boyu devam eder.
Yaş ilerledikçe başka sorunlar eşlik etmeye başlar.

Tanı Nasıl Konulur ?
Bu sorunun tanısı için önce aileden çocuğun detaylı gelişim öyküsü ve davranışlarıyla ilgili bilgiler alınır. Ayrıca aileden tanı için kullanılan bazı ölçekleri doldurması istenir. Çocuk bireysel olarak muayene edilir, dikkat ve diğer becerileri değerlendiren testler yapılır. Bunların dışında çocuk okula gidiyorsa, öğretmenlerinden davranışları ve akademik durumu hakkında bilgiler alınır. Öğretmenlerin de doldurduğu bazı ölçekler vardır. Sonuç olarak aile, öğretmen ve hekimin değerlendirmeleri birleştirilerek bu tanıya ulaşılır.

Tüm bu değerlendirmeler dışında kesin tanı için uygulanabilecek bir laboratuar ya da görüntüleme yöntemi yoktur. Beyin EEG haritalama yöntemi gibi bazı yöntemler henüz kesin tanıya ulaştıracak kadar güvenilir değildirler. Önemli olan çocuğun klinik olarak bu tanıyı alıp almadığıdır.

Nasıl Tedavi Edilir ?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde ilaç, anne baba eğitimi, öğretmen eğitimi ve çocuğun bireysel terapisi birlikte kullanılmaktadır. Bu yöntemler içinde en etkin ve en kısa sürede yanıt veren tedavi ilaç tedavisidir. Ancak çocuğun, anne babanın ve öğretmenin bu konudaki eğitimi, tedavinin etkinliği ve kalıcılığı için önemlidir. Uzun süreli bir sorun olduğu için tedavi planı da uzun süreli ve çocuğa özel olmalıdır.

Tedavisinde kullanılmakta olan uyarıcı ilaçlar, normalde de beyinde bulunan ve davranışı etkileyen bazı kimyasal maddelerin (dopamin ve noradrenalin) beyindeki miktarlarını düzenleyerek dikkati dağıtan uyaranların süzgeçten geçirilmesine yardımcı olurlar. Beyindeki dikkat ve davranışların kontrolüyle ilgili olan bölgeleri etkin hale dönüştürür, böylece dikkatin dağılmasını önler ve davranışların daha kontrollü olmasını sağlarlar. Uyancı ilaçların dikkat ve davranış. kontrolü üzerine olumlu etkisi, ilaç kullanıldığı sürece devam eder. Beyinde var olan yapısal ve işlevsel farklılığı tamamen ortadan kaldıramazlar. Bu nedenle uzun süreli olarak kullanmaları gerekmektedir. Ancak ilaçlar kullanılırken diğer tedavi yaklaşımları da uygulanırsa (anne baba eğitimi, okulda, evde davranış kontrolü ve bireysel tedavi gibi) tedavinin etkileri ilaç kesildikten sonra da devam edebilmektedir. Ancak bu konuda yeterli sayıda uzun süreli çalışma yoktur.

Uyarıcı İlaçlar
Bağımlılık yapmaz !
Büyümede gerilik yapmaz !
Kısırlık yapmaz !
Çocukları uyuşturmaz !
Yan etkiler geri dönüşümsüz değildir !
Altı yaştan itibaren her yaşta kullanılabilir.

Anne Baba ve Öğretmen Eğitimi Nedir, Nasıl Uygulanır ?
Bu eğitim anne baba ve öğretmenlere;
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hakkında ayrıntılı bilgi vermek, bu bilgilerin çocuğu daha iyi anlama ve uygun ilişki kurmada kullanabilmesini sağlamak;
Çocuğun uyumsuz davranışları ile baş edebilmesini sağlayacak belirli davranışçı teknikleri öğretmek;
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan birey için evde ve okulda uygun bir çevre oluşumunu sağlamak;
Anne baba ve öğretmenlerin ortak bir dille işbirliği yapabilmelerini sağlamak amacıyla uygulanır.
Bu tanıyı almış olan tüm çocukların anne babalarının alması gereken bir eğitimdir.

Anne Babalar ve Öğretmenler Ne Yapmalı ve Nasıl Davranmalıdırlar ?
Öncelikle uygun tanı ve tedavi için bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurup, hekimle işbirliği yapılmalıdır. Bu sorun evde anne babanın ya da okulda öğretmenin uygulayacağı disiplin yöntemleriyle çözülebilecek bir sorun değildir.
Çocukla iletişim kurarken mutlaka göz teması kurun, sizi dinlediğinden emin olun, gerekirse söylediğinizi tekrarlatarak kontrol edin.
Evde ve okulda, açık ve net kurallar ve sınırlar oluşturun. Bu kurallara bağlı kalın.
Çocuğun güçlü ve zayıf yanlarını belirleyip, başarılı olabileceği durumlar ve etkinlikler planlayın. Çocuğun kendine güvenebilmesi ve benlik saygısının artması için bu çok önemlidir.
Olumlu davranışları övgü, sevgi ve ödülle destekleyin.
Göz ardı edebileceğiniz, ilginizi çekmek için yapılan davranışları görmezden gelin.
Olumsuz davranışlarının doğal sonuçlarını yaşamalarına izin verin.
Kurallar ve sınırlar bozulduğunda uygun bir ceza verin ( mola, bir ayrıcalığı geri almak, puan düşürmek).
Eleştiriden çok övgüyü kullanın. Özellikle başka çocukların içinde onu eleştirmekten kaçının.Diğer çocuklarla kıyaslamayın.
Çocuğunuzla her gün en az yarım saat "özel zaman" uygulaması yapın. Bu uygulama sırasında onun istediği bir oyun ya da etkinliği gerçekleştirin. Bu süre içinde çocuğu yönlendirmeyin, eleştirmeyin, bir şeyler öğretmeye çalışmayın. Amaç bir şey öğretmek değil birlikte keyifli zaman geçirebilmektir.
Ev dışında sosyal ve sportif etkinliklere katılmasını destekleyin.

Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Tanımladığı Belirtiler

Dikkat Eksikliği
Belirli bir işe ya da oyuna dikkatini vermekte zorlanır.
Dikkati kolayca dağılır.
Dikkatsizce hatalar yapar.
Başladığı işi bitiremez.
Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş, gibi görünür.
Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır.
Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır (ev ödevi, okul aktiviteleri gibi).
Etkinlikler için gereken eşyaları kaybeder.
Günlük etkinliklerde unutkandır.

Hiperaktivite-Dürtüsellik
Eli ayağı kıpır kıpırdır.
Oturduğu yerde duramaz.
Gereksiz yere sağa sola koşturur, eşyalara tırmanır.
Sakince oynamakta zorlanır.
Sürekli hareket eder ya da sanki motor takılmış. gibidir. Çok konuşur.
Sorulan soru tamamlanmadan yanıt verir.
Sırasını beklemekte güçlük çeker.
Başkalarının sözünü keser ya da oyunlarında araya girer.
"Çocuğunuzda bu belirtilerin çoğunu, okulda ve evde, sık olarak görüyorsanız mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanı ile görüşün !"
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ruhlar aleminden
Çocukken ağzım, kolum , bacaklarım hiç durmazdı, sabahtan akşama kadar hep koşardım, şimdi hannane kardeşim , benim çocukluğuma bir el at bakalım ? Ben hiperaktifmiy mişim ?
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Çocukken ağzım, kolum , bacaklarım hiç durmazdı, sabahtan akşama kadar hep koşardım, şimdi hannane kardeşim , benim çocukluğuma bir el at bakalım ? Ben hiperaktifmiy mişim ?

Aşırı hareketlilik (hiperaktivite), bireyin yaşından ve gelişim düzeyinden beklenmeyecek düzeyde hareketli olmasıdır. ve budurum daha erken çocukluk döneminde farkedilir...

Eli ayağı kıpır kıpırdır.
Oturduğu yerde duramaz.
Gereksiz yere sağa sola koşturur, eşyalara tırmanır.
Sakince oynamakta zorlanır.
Sürekli hareket eder ya da sanki motor takılmış. gibidir. Çok konuşur.
Sorulan soru tamamlanmadan yanıt verir.
Sırasını beklemekte güçlük çeker.
Başkalarının sözünü keser ya da oyunlarında araya girer.

yukarıdaki belirtiler herkeste farklı oranda seyreder...

Ruşen abi eğer bu belirtileri taşıdınız ve hala kısmen taşımaktaysanız hiperaktif olabilme ihtimaliniz söz konusu..Bu arada ben sadece tesbit edebilirim teşhis koyamam (yetki alanıma girmiyor):eek:
 
Üst Alt