Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cünüb Kişinin Yapması Haram Olan İşler

kafkaskartali

New member
Katılım
10 Haz 2007
Mesajlar
106
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Konum
Almanya
Cünüb Kişinin Yapması Haram Olan İşler

Cünüb kişinin, abdestle yapılması mümkün olan şer'î fiilleri gusletmeden önce yapması haramdır. Buna göre cünübken farz veya nafile namaz kılması helâl olmaz. Ancak su bulamaz veya bulur da hastalık ve benzeri mazeretlerden ötürü kulianamazsa, teyemmüm ederek cünüblükten kurtulur ve namazlarını kılabilir. Ki bu hususu teyemmüm bahsinde de ele alacağız. Farz veya nafile oruçlara gelince; cünüb kişinin bu gibi ibâdetleri yapması sahîh olur. Sözgelimi adamın biri Ramazanda, fecr-i sâdığın doğuşundan önce hanımıyla cinsel ilişki kurar da gusletmezse orucu sahih olur. Nitekim bunu oruç bahislerinde de ayrıca anlatacağız. Cünüb kişinin yapması helâl olmayan dinî davranışlara örnek olarak şu hususları sayabiliriz:
a. Kur'an-ı Kerim okumak: Cünüp kişinin Kur'an-ı Kerîm okuması haramdır. Bu bakımdan Mushaf'ı ellemesi de öncelikle haram olmaktadır. Zîrâ Mushaf'ı ellemek, abdestsiz dahî haram olmaktadır.
b. Mescide girmek: Cünüb kişi mescide de giremez. Ancak şunu da kaydetmekte yarar vardır ki: Şerîat sahibi, cünüb kişinin az miktarda Kur'an-ı Kerîm okumasına rahsat vermiştir.
Mescide girme konusuna gelince mezheblerin buna ilişkin detaylı görüşleri aşağıda sunulmuştur.

Malikiler dediler ki: Cünüb kişinin Kur'an okuması şu şartlarla caiz olur: Kur'an-ı Kerim'den bir âyet veya bir âyet miktarındaki bir kısmı ancak iki durumda okuyabilir:
1. Bununla düşmandan ve benzen (canavar gibi) şeylerden korunmayı kasdeder ise okuyabilir.
2. Şer'î hükümlerden birini anlatırken bir âyet-i kerimeyi delil olarak okuyabilir.
Bunların dışında Kur'an-ı Kerim'den az olsun, çok olsun hiçbir âyet cünüb iken okunamaz.
Mescide girmeye gelince: Cünüb kişinin, içinde beklemek veya içinden geçmek kasdiyle mescide girmesine iki durumda ruhsat tanınmıştır:
1. Kişinin gusletmek için mescidden başka bir yerde su bulamaması veya mescid dışındaki bir yerde suyun bulunduğu bilinir de ancak mescidden geçilmesi hâlinde oraya gidilebîlecekse bu durumda gusül kasdiyle mescidden geçerek su yerine gitmeye müsâade verilmiştir. Bu durum, özellikle sıhhî su tesîsati olmayan köylerde çoğunlukla vukûbulmaktadır. Ama şimdiki zamanda sıhhî su tesisatları hemen hemen her tarafta kurulmuştur. Eskisi gibi sarnıç veya kaya kovuklarına ihtiyâç kalmamıştır diyebiliriz. Hemen hemen her evde suyu kolaylıkla bulmak mümkün olmaktadır. Bu durumda kişilerin, mescid içinden geçmeden gusletmelerine imkân bulunmaktadır. Mescidlerin dahi özel su yerleri vardır. Ki bunlara ulaşmak için mescidin içinden geçmeye gerek kalmamaktadır. Ama mescidin dışında değil de sadece içinde olursa bu durumdaki kişinin mescide girip gusletmesine müsâ-de vardır. Yalnız mescide girmeden önce teyemmüm edip öylece mescide girmesi gerekir.
2. Cünüp olan bir kişinin, dışarıda kaldığı takdîrda kendisine bir ezâ ve cefâ ulaşmasından korkarsa ve mescidden başka bir sığınak da bulamazsa bu durumdaki kişinin teyemmüm edip mescide girmesi ve korktuğu durumların ortadan kalkmasına dek mescidde beklemesi veya uyumasında bir sakınca yoktur.
Bu anlattıklarımız, kişinin kendi şehrinde, hastalıklardan salim olarak mukîm bulunmasıyla ilgilidir. Ama kişi, misafir, hasta veya cünüb olur da su kullanma imkânını bulamazsa teyemmüm edip mescide girmesi ve namaz kılması caizdir. Ancak bu durumlarda mescidde fazlaca beklememesi gerekir. Yalnız zaruret miktarı beklemesine izin vardır. Kişi mesciddeyken ihtilâm olursa bu durumda acilen mescidden çıkması ve mümkünse teyemmüm etmesi gerekir. Âcil olarak çıkması şer'an makbul olan bir davranıştır.
Özetleyecek olursak diyebiliriz ki: Cünüb kişinin mescide girmesi normal durumlarda haramdır. Ancak zaruret hâllerinde girmesine müsamaha gösterilmiştir.
Hanefiler dediler ki: Cünüb kişinin iki durum dışında az olsun çok olsun Kur'an-ı Kerîm okuması haramdır:
1. Önemli olan bir işe başlarken cünüb kişinin Kur'an'dan olmasına rağmen “besmele” çekmesi caizdir.
2. Bir şahsı çağırmak veya birisini övmek maksadıyla Kur'an-ı Kerîm'den kısa bir âyet okumak da caizdir. Meselâ cünüb kişinin:
“Ey Rabbim! Beni ve anamı babamı afveyle.” 87Veya;
“Onun (Muhammed'in) beraberinde bulunanlar, kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler.”88 gibi âyetleri okumasına müsâade verilmiştir. Yine bunun gibi cünüb kişinin mescide girmesi zaruret dışında haramdır. Bu gibi durumlarda zaruretler, zamana ve ortama göre takdir edilebilirler. Meselâ gusletmek için mescidden başka yerde su bulunmaması hâlinde -ki bu, birçok yerlerde rastlanan bir durumdur. Kişinin mescide girip su yerine kadar gitmesi ve orada gusletmesi caiz olmaktadır. Ancak bu durumdaki bir şahsın mescide girmeden önce teyemmüm etmesi gerekir. Cünüb kişi dışarıda kaldığı takdirde kendisine bir zarar ulaşmasından korkarsa Mâlikîlerin dediği gibi mescide girmesinde bir sakınca olmaz. Ancak mescide teyemmüm ettikten sonra girmesi caiz olur. Özetleyecek olursak şöyle diyebiliriz: Cünüb kişinin mescide girmesi için teyemmüm etmesi bazan vâcib olur. Bazan da mendub olur. Teyemmüm etmesi iki durumda vâcib olur:
1. Cünüblük, kendisine mescid dışındayken vâki olur ve sonra da mescide girme zorunluluğu doğarsa bu durumda teyemmüm etmesi vâcib olur.
2. Temiz iken mescidde uyur ve uyku hâlinde de hamamcı olur, sonra da dışarıya çıktığı takdirde kendisine bir zarar ulaşmasından korktuğu için mescidde kalma zorunluluğu olursa yine teyemmüm etmesi vâcib olur. Bu iki durum dışında cünüp kişinin teyemmüm etmesi vâcib değil de sadece mendub olur. Meselâ mesciddeyken cünüb olan ve teyemmüm etmek için dışarı çıkan kişinin teyemmüm etmesi, veya cünübken mescide girme mecburiyeti olan kişinin dışarıda teyemmüm etme imkânı olmadığı için mescide girmesi ve çıktıktan sonra teyemmüm etmesi mendub olur. Her halükârda bu teyemmümle Kur'an okumak veya namaz kılmak caiz olmaz. Mescidin damı da mescidin hükmündedir. Ama cünübün mescidle ilgili dışarı kısımlara teyem-mümsüz girmesi caizdir. Bayram ve cenaze namazlarının kılındığı namazgahlarla (sofilerin ibadethaneleri olan) hankâhlar da mescid hükmündedirler. Okullardaki mescidler herkese açık iseler veya dışarıya kapalı olur da kendisine yetecek kadar cemâati olursa bunlar da diğer mescidlerin hükmüne tâbi olurlar. Ama hem dışarıya kapalı hem de kendilerine yetecek kadar cemaatları olmayanlar, diğer mescidlerin hükmüne tâbi olmazlar.
Şafiiler dediler ki: Cünübün bir tek harf bile olsa okuma kasdiyle Kur'an-ı Kerîm okuması haramdır. Ama zikir kasdederek veya olur olmaz farkında olmadan bir âyet okuyacak olursa bu, haram olmaz. Zikir niyetiyle okumaya örnek olarak yemek yerken “besmele” çekmek veya bir bineğe binerken:
“Bunları bizim emrimize veren Allah, noksanlıklardan münezzehtir. Yoksa biz bunlara güç yetiremezdik.” 89
âyet-i kerîmesini okumayı gösterebiliriz. Ayrıca iki temizleyici, yani su ve toprağı bulamayan kişinin zaruret dolayısıyla kendisine mubah kılınan namazda Kur'an okuması caiz olur. Hayız ve nifaslı kadınlar da aynı hükümlere tabidirler. Mescidden geçmeye gelince cünüb, hayızlı ve nifaslı kadının, beklemeksizin, dolaşmaksızın, mescidi pislemeksizin içinden geçmeleri caizdir. Meselâ bunlardan birinin, mescidin bir kapısından girip öbüründen çıkması caizdir. Ama girdiği kapıdan tekrar çıkması, mescidin içinde dolaşmak sayıldığından haram olur. Yalnız bir kapıdan girip öbüründen çıkmak niyetiyle içeri girer de farkında olmaksızın aynı kapıdan tekrar çıkacak olursa bu, haram olmaz. Mescidde uyurken ihtilâm olan bir kişinin de zaruret hâlinde, meselâ kapılar kapalı olur veya dışarı çıktığı takdirde kendi canına veya malına bir tehlike geleceğinden korkarsa mescidde beklemesi caizdir. Ancak su bulamazsa, mescidin toprağından başka bir toprakla teyemmüm etmesi gerekir. Abdeste yetecek kadar su bulursa abdest alması gerekir.
Hanbeliler dediler ki: Cünüb olan kişinin özürsüz olarak, kısa bir âyet veya uzun bir âyetten kısa bir âyet kadarım okuması mubahtır. Ancak bundan fazlasını okumak haramdır. Kur'an-ı Kerîm'in lâfzına uygun zikir yapmak ise caizdir. Meselâ yemek yerken “besmele” çekmek veya bir bineğe binerken,:
“Bunları bizim emrimize veren Allah, noksanlıklardan münezzehtir. Yoksa biz bunlara güç yetiremezdik.”90 âyet-i kerîmesini okumak caizdir. Mescidin içinden geçmek ve beklemeksizin içinde dolaşmak hususuna gelince cünüb, hayızlı veya nifash bir insanın kan gelirken bile mescidin kirlenmemesinden emin olursa dolaşmasına veya içinden geçmesine engel hiçbir hâl yoktur. Cünüb kişinin abdest alıp mescidde beklemesi zaruret yokken bile caizdir. Hayızlı veya nifash kadınların kanı kesilmeden abdestsiz olarak mescidde beklemeleri caiz değildir.91

89 Zuhruf: 43/13.
90 Zuhruf: 43/13.
91 Abdurrahman Cezırî, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı- I, Çağrı Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 1993: 157-160.
 
Üst Alt