Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dildeki yare: yalan

asel

New member
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
414
Tepkime puanı
925
Puanları
0
Yaş
50
Betül Artış
Psikolog
494.jpg


Yalan, belki sadece bir kelimedir. Fakat zararları sadece söyleyenle sınırlı kalmaz. Duyan herkesi olumsuz biçimde etkiler.

Elbette ki, hiçbirimiz gözümüz gibi sevdiğimiz evlâdımızın yalan söylemesini hoşgörmeyiz. Çocuklarımız, küçük yaşlarda hayalle gerçeği ayıramayarak yalan söyleyebilirler.

Dikkat edeceğimiz en önemli husus onları yalancı olarak adlandırmamaktır. Dediğini onaylamamalı, fakat alay da etmemeliyiz. Bunun yerine güzel bir dille konuşmalı, onu düşünmeye sevk etmeliyiz.

Karakterin temelleri ailede atılır. Daha sonra çevre ve eğitim yoluyla çocuğun kişiliği iyice şekillenir. Örnek olacağınız davranışlar, sözlerinizden bin kat daha etkilidir. Aslında doğru söylemek çok zordur. Doğru söyleyen insanın zor durumda kalmaması için hataya da düşmemesi gerekir.

Hataya düşse bile bunu itiraf edecek, kendini ifade edecek güçlü bir kişiliğinin olması gerekir. Doğru söylemeye alışmış insanın yalanlarla hayatını sürdürmesi çok zordur, kişiliğine ihanettir ve acı verir.

Bu yüzden doğru konuşan insan her yönden doğru olmaya kendini mecbur hisseder. Münafıklık alâmetlerinden birisinin yalan söylemek olması boşuna değildir. Çocuğa bunun bilincini verebilirseniz, istediğiniz gibi yetişmesini sağlayabilirsiniz.

Önce biz yalan söylemezsek çocuklar da bu konuda modeli doğru alarak bizim gibi olurlar. Yalan söylemiyor, fakat en ufak kabahatlerinde onları cezalandırıyor, sevgimizi esirgiyorsak, onlardan mükemmeliyetçilik bekliyorsak, onları başkalarıyla kıyaslıyorsak çocuklarımız yine bu davranışa yeltenebilirler.

İlgisiz kalan çocuklar da bazen yalanı ilgi çekmek için kullanırlar. Onlar özellikle, ailelerin hassas noktalarını kullanarak yalan söylemeye meyillidirler.

Meselâ, aile çocuğa arkadaşını örnek verip övüyorsa, o arkadaşının kendine vurduğu yalanını uydurabilir. Bundaki amaç “Onları değil, beni gör!” mesajıdır. Aslında mesajın kodları doğru alınabilse, aile yanlışlarının da farkına varabilir.

Aile önem verdiği değerleri çocuğa baskı şeklinde hissettirdiği zaman çocuk bunu kullanır ve yalan söyler. Manevî değerler için çocuğun çok üstüne düşülürse öğretmeninin bu konuda ters bir söz söylediğini ifade ederek, kendisine yaramazlık yaptığı için ceza veren öğretmeninden intikam alabilir.

Yalan; menfaat, ödül, para için de söylenebilir. Çocuklara alın teri harcanarak kazanmanın değerini öğretiyor ve halinizden şikâyet etmiyorsanız, bunlara itibar etmeyecektir.

Evde televizyon seyrederken pasif durumda olmamalı, olaylar hakkında yorum yapmalıyız. Yalan üzerine kurulu dizileri mümkünse seyrettirmemeli, seyrettiriyorsak yanlışları çocuğa açıklamalıyız.

Çocuk yalanın uzun vadede işe yaramayacağını bilmelidir. Küçükken annemin bize anlattığı yalancı çobanın hikâyesi ve kırk altınının yerini sırf annesi “Yalan söyleme!” dedi diye eşkıyalara açıklayan çocuk öyküsünü hâlâ hatırlarım.

Böyle hikâyeciklerle, şarkılarla çocuklarımızın küçücük beyinlerine, iyiyi ve doğruyu yerleştirebiliriz. Ayrıca çocuk doğruyu söylerse cezalandırılmayacağını bilmelidir.

Annemin söylediği “Doğruyu söylersen sana kızmayacağım!” lafı halâ kulaklarımda. Tabii bunun lafta kalmadığını da söylememe gerek yok sanırım.

Çocuğunu anlayan, dinleyen, sevdiği ve sevmediği her şeyin farkında olan ailelerin çocukları, doğru söylemeye eğilimlidir. Çocuklarınızla, sizin ailenizle asla konuşamadığınız konuları paylaşabilirsiniz.

Unutmayın ki, yeni nesil eski nesilden iletişim adına önde olmak zorundadır. İletişimi güçlü olan ailelerin çocukları yalana başvurmadan rahatça içindekileri söyleyecek, saklama ihtiyacı duymayacaktır.

Çocuğun doğru söylemeyi seçmesinde ailesi kadar öğretmenin de rolü vardır. İyi bir öğretmen çocuklarını eşit görür ve ayırım yapmaz. Öğretmen de tıpkı ailesi gibi ona bu konuda doğru örnek olur. Aileden sonra örnek alınacak ikinci kişi öğretmendir.

Yalanın nedeni bilinirse onunla savaşmak da kolay olur. Sebebe göre önlem alabilirsiniz. Çocuk cezalandırılmamalı, fakat bu durumdan hoşnut olunmadığı belli edilmelidir.

Çocuğa yalan söylüyorsun denmemeli, sürekli şüpheyle bakılmamalı, ona güvenildiği hissettirilmelidir. İyi arkadaşlar edinmesine ortamlar hazırlanmalıdır.

Arkadaşlarını doğrudan kötülemek iyi sonuç vermez. Çocuğun bunu kendinin anlaması, farkına varması gerekir. Çocuk hakkındaki beklentilerinizi yüksek tutmayın ve onu hiçbir konuda zorlamayın.

Zorlama yapan bir ailenin yalandan şikâyet etmeye hakkı olmayacağını bilin. Yalanı itiraf ettirmek marifet değildir.

Önemli olan onu önleyebilmektir. Bu yüzden yalana savaş ilân edin. Ufak tefek yalanları görmezlikten gelmeyin. Sizin bunları bile hoş görmediğinizi bilsin. Eğer çocuk sizin yalanınızı bulup, söylüyorsa bunu telâfi yoluna gidin, siz de özür dileyin, örnek olun.

Yaptığınızın doğru olmadığını söyleyin ve hatırlattığı için teşekkür edin. Çocuğa asla yapamayacağınız sözler verip güvenilirliğinizi zedelemeyin.

Gerçek yavaştır. Ağızdan ok gibi hızlı çıkıp herkesi kendine inandıran yalanı geçer, aydınlığı dünyayı sarar. Geriye yalanın getirdiği tahribatlar ve ona duyulan öfke kalır. Yüreğinizden huzur, dilinizden doğrular eksik olmasın.

Bizim Aile Dergisi


__________________
 

BEN KÝMSÝN?

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Velhasıl;
derin bir konu...
Ve çok önemli bir konu...

Bu yalan çemberini birkaç pencerede ele alabiliriz...
Yalnız şu her daim dikatimi çekmiştir
Bir insan yaptığı bir şeyi çocuğuna nasıl öğretebilir.
Yani siz yeri geldiğinde yalan söylüyorsunuz
Sonra çocuğunuza ''bak yalan söylersen kızarım'' diyorsunuz
Buda gizli bir yalan aslında...

Her şey inançta başlıyor
Önce RABBimize yalan söylemeyeceğiz
Hani söz vermiştik ya kalu belada...
Belkide HAKKıyla yerine getirememekde bir yalan aslında...
RABBim korusun tabiii.....
Ama hani rivayettir;
Bir çocuk varmış bal yememesi gerekiyormuş
Sonra kalkmışlar dervişin yanına götürmüşler
Derviş gidin kırk gün sonra gelin demiş
Kırk gün geçmiş getirmişler
Derviş çocuğa bal yeme demiş
Kızmış babası bunun için mi bizi kırk gün beklettin demişler
Oda ben o zaman bunu diyemezdim çünkü bende bal yiyordum
İşte şimdi yemiyorum artık....

yalanda da böyle önce sen söylemeyeceksin
Ve çocuklar bizden çok daha farklılar unutmuyorlar
Mesela annelerin çocuklarına sık sık yineledikleri bir yalan vardır
Uslu durursan seni parka götüreceğim
Ama ne hikmettir uslu dursada çocuk parka götürülmeyecektir
Bir süre sonra çocuk nasılsa annem parka götürmüyor deyip
ya yaramazlık yapar yada kendinden küçüğe böyle davranır....

Bence iş önce anne ve babada
Sonra tıpkı yazarında dediği gibi
Model olurlar....
Çok uzun oldu sanırım ama yazmak istedim...
RABBim sadece çocuğu değil
Cümlemizi yalandan korusun inşaALLAH
Vesselam veddua.....
 
Üst Alt