Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

dinimizi hadislerden öğrenmeye kalkarsak hata yaparız

tevhideçaðrý

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
177
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
52
eğer sahih hadisleri ayıklamak bazı fanatiklerin iddia ettiği gibi hadis inkarcılığı ise en büyük hadis inkarcıları hadis raviileridir.Yani şunu demek istiyorum İmam buhari İmam müslüm binlerce hadis arasından ayıklayarak %10 un altında hadisleri kitaplaştırmışlardır.
DÜZELTME
7.300 / 600.000 = %1,2 (BUHARİ'NİN KENDİ İFADESİNE GÖRE)

2. konu hadisler Peygamberimiz S.A.S sözleridir 200 sene sonra kitaplaştırılmış 1400 seneden beride tercümelerle sadeleştirilmelerle günümüze uzanmıştır. Sünnet çok farklıdır sünnet sözler değildir.Peygamberimizin yaptığı fiillerdir,eylemlerdir. Hem şahidi çoktur hemde yanlış yorumlanma ihtimali yoktur. Forumda genelde hadisle sünnet karıştırılıyor.Kördöğüşü gibi manasız çekişmeler nefsani yazılar sergileniyor.Ümmeti Muhammed adına utanç verici bir durum sözkonusu


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]benim istediğim insanların ilahi mesajlara yani
Kurana daha çok yönelmeleridir tüm hakikatler oradadır.sünnete karşı duruş düşmanlık sözkonusu değildir aksine perşembeleri sünnet orucu günlük kuşluk ve teheccüt namazlarını yapmaya çalışan birisiyim insanlar 25 cilt kütübü sitteden dini öğrenme çabasına girerek ilahi mesajları kuranı kenara atıyorlar bu haksızlık diye düşünüyorum
[/FONT]

Benim bir ricam var:
aşağıda yazdığım ayet-hadis çelişkilerine ve hadis-hadis çelişkilerine birisi çıkıp cevap versin ki işin doğrusunu biz de bilmiyorsak öğrenelim ve memnuniyetle kabul edelim inşallah.
Ama şunu anlayın artık:
Hadislere dikkatli yaklaşalım derken, peygamber efendimizi reddetmek diye bir şeyi kastetmiyoruz. Konuyu bu şekilde anlatmayın, böyle algılamayın. Vebale girersiniz.
hadislere neden dikkatli yaklaşalım?
1-Peygamberimize isnat edilen yalanları dinimizden temizlemek
2-Söylemediği sözler yüzünden yanlış tanınmasına ve anlaşılmasına mani olmak

için.......

İŞTE AMAÇ BUDUR.


Ebubekir Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün.”
Zehebi, Tezkiratul Huffaz 1/3, Buhari 1.cilt

Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere de mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.
İbni Abdil Berr, Camiul Beyanil İlm ve Fazluhu 1/64-65

Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların Mişna’sıdır bunlar.
İbni Sad/Tabakat 5/140
Hz. Ömer çok değerli bir tespitle; Museviler’in dinlerini dejenere edişlerinde Tevrat dışında Mişna adlı kitapları dini kaynak edinişlerini görmüş ve Peygamber’e fatura edilerek dinin kaynağı kılınmak istenen hadislerin bu Mişnalar’ın fonksiyonunu kazanacağını anlamıştır . Buna karşı hem diliyle, hem eliyle mücadele etmiş ve bu mişnaları yakmıştır. Hz. Ömer’in yaktırdığı Mişnalar’daki doğru hadis oranı tahminimizce bugünkü en doğru kabul edilen Buhari’den de, Müslim’den de çok daha yüksektir. çünkü Peygamber’i görenler o dönemde hayattadır, ayrıca ileride olacak siyasi ayrılıklar ve kargaşalar henüz olmamıştır.

Geleneksel İslam’ı savunanlara soralım: Sizce Hz. Ömer Peygamber’i sevmiyor muydu? Peygamber’e sizin kadar (!) saygı duymuyor muydu?

Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden dolayı Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına sürgün etmekle tehdit etmiştir.
Tahzırul Havas 10b.

4 Halife’nin dışında Peygamberimiz’i gören birçok değerli sahabe, gerek 4 Halife döneminde, gerekse 4 Halifeden sonra arkadaşlarının hadislere karşı takındıkları tavrı benimsemişlerdir. Bu konuda İbni Abbas ve Abdullah bin Mesud adlı meşhur sahabeleri görelim:

Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı?” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı.” cevabını verdi.
Buhari K. Fezailul Kuran 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30,31 Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmizi K. Fiten 43

ibni Abbas hadis yazmayı yasaklar ve şöyle derdi: “Sizden önceki ümmetlerin sapmaları bu şekilde kitaplar vücuda getirmek yüzünden olmuştur.” İbn Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm 1/63-68

Abdullah bin Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek yazıları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar ederse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa o hadisi arar bulur ve yok ederdim.
Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetinin Aydınlatılması s. 27

Hz. Ali minberden şu hutbeyi veriyordu: “Yanında hadis sayfaları bulunanlar gidip onları yoketsinler. Zira halkı helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.”
İbn Abdülberr, Camiul Beyanil İlm

Birgün Hz. Ali’ye gelirler ve “Halk hadislere dalmış.” derler. Hz. Ali sorar: “Gerçekten öyle mi?” “Evet” derler. Peygamber’den işittim ki gelecekte vuku bulabilecek bir fitneden söz ediyordu. “O fitneden kurtuluş nedir, nasıldır?” diye sordum. Resullullah dedi ki:

“Kurtuluş Kuran’dadır. çünkü sizden öncekilerin haberleri de, sizden sonrakilerin haberleri de, aranızdakilerin hükmü de ondadır. O gerçek ile yalanı birbirinden ayıran kesin bir hükümdür, şaka ve boş söz değildir. O’nu terkeden her zorbanın Allah boynunu kırar. Hidayeti, doğru yolu O’ndan başkasında arayanı Allah sapkınlığa düşürür .

O, Allah’ın en sağlam urganıdır. O, hikmetle dolu Kuran’dır. O en doğru yoldur. O, boş arzuların haktan saptıramayacağı, dillerin, karıştırıp belirsiz edemeyeceği, ilim adamlarının doyamayacağı, çok tekrarlanılmasından bıkılmayan, ilginç özellikleri bitip tükenmeyen bir kitaptır.”
Sünen-i Tırmizi/Darimi

Peygamberimizin Kuran'da geçen bir bahsi açıklaması gayet doğaldır. Namaz en güzel örnektir. İtiraz edilen husus : peygamberimize isnat edilen ve Kuran'la çelişen veya Kuran'da yer almayan hükümlerle Dinimizin bozulmaya çalışılmasıdır.
"Dinde zorlama yoktur.”
2Bakara Suresi 256
"Dinini değiştireni öldürün.”
Nesei 78/14,Buhari 12/1883

Bakın bu örnekte Kuranla, (uydurma)hadis çelişmektedir. Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz? Dinde zorlama yoktur demeyi mi yoksa dinini değiştireni öldürmeyi mi? Birisini seçmek zorundasınız.

Hadis:“Kan aldırmak yapanın da yaptıranın da orucunu bozar.”
Tirmizi Oruç 60/Ebu Davud Oruç 28/Buhari Oruç 32

Hadis:“Peygamber’imiz oruçlu iken kan aldırmış-lardır.”
Ebu Davud Oruç 29-30/Tirmizi Oruç 59/Buhari Tıp 11

Buna ne diyeceksiniz. Hangi hadise göre amel edeceksiniz?

Hadis:“Gerek küçük, gerek büyük tuvaletinizi yaparken kıbleye dönmeyin.”
Hanbel 3/12
Hadis:“Peygamber’imiz bir takım insanların küçük ve büyük tuvaletleri için kıbleye dönmeyi hoş karşılamadıklarından, bu bidatı (hurafeyi) kaldırmak için tuvaletini kıbleye doğru yaptırdı.”
Buhari 4/11

Sizce bu hadislerden hangisi doğrudur? Her ikisi de doğru olamaz. Biri doğruysa diğeri uydurma demektir. Her ikiside sahihtir.


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]4 HALİFENİN HADİSLERE KARŞI TAVRI

Kuran’ın dışında başka kaynakları da dinin kaynağı ilan edenlere, Kuran’ı tek başına yetersiz görenlere, Kuran’la beraber uydurmalarla dolu hadis kitaplarından da dini anlamaya çalışanların kabulüne göre İslam’ın en mutlu dönemi önce Peygamberimiz’in zamanı, sonra ise 4 Halife dönemidir. Fakat ne yazık ki bu halifelerin üstünlüğünü kabul edenlerin uygulamaları 4 Halife ile de çelişmiştir. Daha evvel 4. Bölüm’de Peygamberimiz’in hadisleri yazdırmadığını gördük. 4 Halife de, bırakın hadis yazdırmayı, kişilerin hadis nakletmelerini engellemeye çalışmışlar ve Kuran dışında başka kaynak oluşmamasının mücadelesini vermişlerdir. üstelik bu mücadeleyi Peygamber’in vefatından sonraki ilk yıllarda vermişlerdir. Yani uydurmaların çok daha az olduğu bir dönemde. Oysa isteselerdi Peygamber’in en azından birkaç yüz veya birkaç bin hadisini toplayıp bir kitap yapabilirlerdi. Hem de Peygamber’i gören ve çok yakın olan 4 Halife eminiz ki çok az yanlışla böyle bir hadis kitabını oluşturabilirlerdi.

Bu bölümde izah etmek istediğimiz ; doğru olsa bile Kuran dışında başka dini kaynak oluşturmamanın en güzel örneğinin, Peygamber’den sonra 4 Halife döneminde görüldüğüdür. Onlar doğru olan hadisleri bile toplamadılar, insanların Kuran dışına taşmasını önlemeye çalıştılar. Oysa ünlü hadisçi Darekutni’nin ifadesine göre: “Yalan hadisler arasında sağlam hadis, siyah öküzün derisindeki tek tük beyaz kıl kadardır.” Gün gelmiş yalan hadislerin çokluğu doğru olan hadisleri geçmiş ve siyasi, maddi, manevi menfaatlerin baş gösterdiği devirde, bugünün en ünlü hadis kitapları yazılmıştır. Oysa 4 Halife kendi gözetimleri de mümkünken bırakın tek hadis yazmayı, kimseye tek hadis bile yazdırmamış, hadis naklini de kötü görmüşlerdir. üstelik doğruların yalanlardan fazla olduğu, kendilerinin ise hakem olabileceği bir ortamda. Şimdi birileri kalkıyor 4 Halife aşağı, 4 Halife yukarı onları öve öve bitiremiyor; ama Kuran’ı dinin tek kaynağı kılmak için onların bu tavırlarını uygulamaya gelince, sanki böyle bir olay olmamış, sanki kendi kaynakları bile bu gerçekleri kabul etmiyormuş gibi, tarihin bu olaylarını görmezden geliyorlar.
[/FONT]


hidayet34 Adlı Kişinin İmzası73/MUZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Rabbinin (Allah'ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O'na (Allah'a) dön (ulaş, vasıl ol).
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Hayatýn içinden
Sayın tevhideçağrı "Hadis-i şerifler" bölümü hadisleri eleştirme maksadı ile açılmamıştır..Yazdığınız yazıyı genel islam bölümü içinde Kur'an-hadis tartışmalarının devamı olarak ekleyebilirsiniz..
 
Üst Alt