Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gelin, bütün Türkiye ile birleşin...

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Türkler, Kürtler, gelin büyük düşünelim!
30 Ekim 2007 Salı
hakan albayrak

-Abi, dünkü konuşmamızda “Sen ne anlatmaya çalışıyorsun?” gibi bir soru sormuştun. Beni bırak da, SEN ne anlatmaya çalışıyorsun onu söyle!

- Şunu anlatmaya çalışıyorum: Türkiye, başkalarının projeleriyle boğuşmayı bırakıp kendi projelerini geliştirecek. Bu projeler sınır aşırı olacak. Dün de söylediğim gibi, genişleme siyaseti izleyecek Türkiye.

- Kuzey Irak'ı işgal mi edecek mesela?

- Estağfirullah.

- Ya ne yapacak?

- Oradaki Kürt devletine diyecek ki: “Kuzey Kürdistan dediğiniz topraklarla birleşmek mi istiyorsunuz? Peki, küresel meydan okumaların üstesinden gelmeye yetecek mi bu? Gelin, bütün Türkiye ile birleşin. Diyarbakır yetmez, İstanbul da sizin olsun. Konya, Kayseri, Ankara, İzmir, Trabzon, Edirne de sizin olsun. Erbil, Süleymaniye, Dohuk, Salahaddin ve Kerkük de bizim olsun. 'Siz-biz' kalmasın, beraberce 'biz' olalım.”

- Ne diyorsun abi sen? Türkiye Cumhuriyeti'nin paradigması bunu kaldırmaz ki!

- O paradigma 1918'in amansız bozgun havasından mütevellit bir paradigmadır.

- Ondan mütevellit, bundan mütevellit… Ama mütevellit!

- Hava değişecek. Yeni bir havadan mütevellit yeni bir paradigma olacak. Ulus devlet furyasının bağımsız Kürdistan'la beraber sona erip yeni bir furyanın başlayacağını söyledim ya demin… İşte o yeni furya İttihad-ı İslam furyasıdır. Belki adına İttihad-ı İslam denmeyecek, belki Mehmet Ağar'ın ortaya attığı –ve maalesef cumhurbaşkanı seçimi sürecinde siyasi itibarını tüketen o inanılmaz derecede yanlış tutumuyla statükoya kurban ettiği– “BeNeLux Modeli” gibi bir söyleme başvurulacak; ama neticede muhakkak ve illa ki ittihad siyaseti, vahdet siyaseti, birlik siyaseti güdülecek… Ve bu siyasetin gereği olarak mevcut ulus devlet anlayışı terk edilecek.

- “Edilecek” derken… “Edilmeli” demek istiyorsun, değil mi?

- Hayır, tam olarak dediğim şeyi demek istiyorum. O 1000 yıllık devlet geleneğinden geriye bir şey kaldıysa, bu, Allah'ın inayetiyle gerçekleşecektir. Küçük bir Türkmen beyliğinin, değişen şartları iyi okuyarak, kendini mütemadiyen yenilemesini, kendini mütemadiyen geliştirmesini, kendini mütemadiyen aşmasını ve metamorfoz üstüne metamorfoz geçirerek multi etnik ve dahî uluslar üstü bir cihan devletine dönüşmesini mümkün kılan bir gelenekten söz ediyoruz. Türkiye bu geleneği günümüz şartlarına uygun olarak yeniden üretmekten başka bir seçeneğe sahip değildir. Sıkışıp kaldığımız Anadolu topraklarındaki 'edilgen varoluş mücadelemizde' niçin ısrar edelim? Niçin komşularımızla birleşerek büyümenin, güçlenmenin, emperyalizme karşı muhkem bir cephe oluşturmanın yollarını aramayalım? Türkiye Türk etnisitesine dayalı bir devlet değilse, cumhuriyeti kuran partinin lideri bile “Kürtler aslî unsur” diyorsa, buyurun, asli unsurun akrabalarıyla birleşmenin startını biz verelim. Kürt'ü Kürt'e katmak Barzani'den önce Türkiye'nin projesi olmalı. Kürt'ü Kürt'e katmak, Türk'ü Türk'e katmak, Kürt'ü Türk'e katmak, Türk'ü Kürt'e katmak, Kürt'ü ve Türk'ü Arap'a katmak, Arap'ı Kürt'e ve Türk'e katmak, sonra bunları Farslarla birbirine katmak… Bir kaşık suda koparılan fırtınalardan bıktım usandım be kardeşim! Hiçbirimiz kendi başımıza ayakta duracak güçte değiliz, ama birbirimize posta koyup duruyoruz… Birbirimize posta koydukça da emperyalizmin ağında kıvranıp duruyoruz…

- Ne kıvranması abi? ABD'ye nasıl meydan okuduğumuzu görmüyor musun?

- Görüyorum kardeşim. ABD'ye nasıl meydan okuyoruz, biliyor musun? Anlatayım… Ama yarın.

- Peki, yarını bekleyelim.

Yeni Şafak Gazetesi
 
Üst Alt