Şayet Hz. Ali (KS) sevgisi haddimiz olmayarak ilk üç halifeye ve hatta Hz. Peygamber'in mübarek zevcelerinde Hz. Aişe (R. anha)' ye dahi haşa tekfir isnadı yapmak ile sınırlı ise bu islamın evrenselliğine aykırıdır. Dinin tamamlandığı gün, İlahi kanunlar insanlığa ulaştırılmıştır. Risaletten takdir olunan İlahi kanunları tebliğdir. Gerisi iman sahiplerinin anlayışı ile alakalıdır. Bu yüzden şu kafir hak bunundu gibi malayani mevzular hatta bütün itikadı bununla te'sis etmek İslam'ın özüne aykırıdır. İlk üç halife zaten Hz. Ali(KS) devr-i saadetlerinde tehakküm etmiştir ve kuzey Afrika'dan Asya içlerine kadar ilerlemiştir. Bu günkü İran'da kurulan Safevi Devleti, Şia'nın aşikar olarak ortaya çıktığı ve öyellikle Hz. Ömer(RA)'i tekfirle Şia içinde ün kazanmıştır. Amaç, eski Pers'in debdebesini söndürenin Hz. Ömer(RA) oluşudur. Bu gün İran'da onun katili Ebu Lü'lü adına cami bile yapılmıştır. Muaviye meselesinde sunni çevreler sahabi olması hasebiyle sessiz kalmış hesabı Cenab-ı Mevla'ya bırakmıştır. Siz hiç sunni dünyada Muaviye isminde birine rastladınız mı yıllarca? Bu mesele İslami değil siyasidir. İslamın siyeseti de Kur'an'dadır. Üç ayete takılıp mezheb ya da anlayış oluturulmaz. Bu da benim bu sitede yazdığım son bölüm oldu.
Selamlar
