Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslam'da Bıyık ve Sakal Bırakmak

Kodoo

New member
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
67
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bıyığı Kısaltıp Sakalı Bırakmak Doğru mudur?


İslam'da bıyık ve sakal bırakmanın hükmü nedir? Bazıları bıyıkları kısaltıp, sakalları uzatmanın gerektiğini söylemektedir. Bu doğru mudur?

Bu sorunun cevabı için Resulullah ve Ehl-i Beyt'inin siretine ve sünnetine müracaat edilmelidir. Bu sebeple sünni ve şii hadis kaynaklarına bakmalıyız.

"BIYIKLARI KISALTIN, SAKALLARI İSE BIRAKIN" HADİSİ DOĞRU MUDUR?:

Doğrudur ama EKSİK bir iktibastır. Biz hadisin bir kısmına değil, tamamına bakmalıyız.

Nasıl ki, Kur'an-ı Kerim'den bir ayeti incelerken, onun sibakına ve siyakına (önceki ve sonraki ayetlere) bakıyor, ayetin nüzul sebebini araştırıyor, zaman ve zemine dikkat ediyor (örneğin; Sure Mekkî mi, Medenî mi?), ayetin muhataplarının kimler olduğuna bakıyorsak... Mücessem (cisimleşmiş, yani yaşayan, yürüyen, konuşan) Kur'an olan Resulullah (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'inin fiili ve kavli sünnetlerini incelerken de, zamana ve zemine, içinde bulunan şartlara, hadislerin söyleniş sebebine, muhataplarına, vs. dikkat edilmelidir.

Yani, bir ayet nasıl ki incelenip hikmeti kavranılmadan direkt uygulanmıyor ise, hadisler de incelenip hikmetleri anlaşılmadan uygulanamaz. Özetle, aklı kullanarak nakle müracaat edilmelidir. Ve inşaallah bu konudaki nakillere birlikte bakıp akilane bir şekilde inceleme yapalım:

"Bıyıkları kısaltın, sakalları ise bırakın" şeklinde alıntılanan hadise baktığımızda, sözün eksik olarak bize sunulduğunu görmekteyiz. Az önce, hadisin bir kısmı değil, tamamı incelenmelidir demiştik. Hadisin tamamı şöyledir:

"Müşriklere muhâlefet edin (benzemeyin); sakalları bırakın, bıyıkları kırpın" (Buhârî, K. el-Libâs, 63-34.)

"Bıyıkları kesin, sakalları bırakın. Böylece Mecusîlere benzemeyin" (Buharî, Libas, 64; Müslim, Tahare, 54)

Evet, yani sevgili Peygamberimiz (s.a.a), "Sakalı bırakın ve bıyıklarınızı kısaltın." derken "Müşriklere muhalefet edin." buyurmakla bu işin hikmet cihetini belirtmektedirler. Çünkü o dönemde müşrikler sakallarını kesip bıyıklarını alabildiğine uzatırlardı. Yani, amaç müşriklere benzememektir.

Ancak, günümüzde bıyık uzatmak müşriklere has bir şey midir ki tersine hareket edip onlara benzemeyelim? Bunu düşünmek gerekir. Yani, şimdi hadisin şeklini alıp direkt taklit mi etmeliyiz? Yoksa, hadisi inceleyip, aslı, özü ve felsefesini alarak günümüze mi uygulamalıyız? İkincisi doğru olandır. Sünni ve Şii ulema da bunda hemfikirdir. Yalnızca sünniliğin sapık kolu olan Vahabi ve Selefiler; Şiiliğin sapık kolu olan Ahbariler düşünmeden, hadisleri incelemeden, kafa yormadan, hikmet ve felsefelerini anlamadan uygulama peşindedirler ki, bu yanlıştır. Bu yanlışı birlikte inceleyelim:

Dediler ki: "Ey Allah’ın resul’ü (s.a.a), onlar sakallarını kısaltıyorlar bıyıklarını uzatıyorlar, buna ne dersin?” Resulullah (s.a.a) buyurdular ki: "O zaman siz de sakalınızı bırakın, bıyıklarınızı ise kısaltın." (Sünen-i Ahmed)

Evet, hadiste görüldüğü gibi, Resulullah (s.a.a), ashaba, zamanının müşriklerinin nişanesi ve ortak özelliği olan bir görünümden uzak durmayı tembihliyor. Ve o dönemde, gerek yahudiler, gerek mecusiler, gerekse Türkler bıyıklarını uzatmaktaydı. Müslümanlar da bunun aksine davranıp bıyıklarını kısalttılar, sakallarını uzattılar. Amaç, müşrikler gibi görünmemek, onlardan sanılmamaktı.

Peki, biz şimdi ne yapmalıyız? Acaba, ashabın yaptığı gibi yine bıyıklarımızı kısaltıp, sakallarımızı uzatırsak, hangi müşrik topluluğun aksine davranmış oluruz? Bıyık uzatmak bir müşrik topluluğun ortak özelliği ve nişanesi olarak kabul ediliyor mu artık? Hayır.

Günümüzde, kafir ve müşriklerin nişanesi ve ortak özelliği olan başka şeyler vardır. Yani, bir şey yaptığımızda bizi kesin olarak falanca gayr-ı müslim topluluktan olarak görebilecekleri neler vardır? Aklıma gelen ilk örnek payottur (saçın favori kısmının uzatılıp örülmesi). Yani, payot artık Yahudilerin bir nişanesi ve ortak özelliği olarak görülmektedir. Dolayısıyla, günümüzde bir Müslüman, Yahudilerin aksine hareket edip favorilerini uzatmaktan kaçınmalıdır.

Evet, görüldüğü gibi, hadisleri incelerken, zaman ve zemin, yani o dönemin şartları, hadisin muhatapları ve hadisin söyleniş sebebi incelenmeli; böylece hadisin hikmet ve felsefesi anlaşılmalı, sonra da bu hikmet ve felsefe günümüze uyarlanıp uygulanmalıdır.

Yukarıdaki hadislerin temel hikmet ve felsefesi; "Müşriklere muhâlefet edin, benzemeyin" düsturudur. Ve bu düsturun o dönemdeki uygulaması bıyıklarını uzatıp, sakallarını traş eden mecusi ve türklerin aksine davranıp, sakal uzatmak ve bıyıkları kısaltmak şeklinde olmuştur. Bu dönemdeki uygulamasının aynı olması için, bıyık uzatıp sakal traş etmenin bir kafir topluluğun nişanesi ve ortak özelliği olması gerekir ki böyle birşey söz konusu değildir. Ancak, günümüzde kafir ve müşriklerin başka nişaneleri vardır (yukarıdaki payot örneği gibi) ve bunlardan uzak durmak gerekir. Yani; sünnet olan şey bıyıkları kısaltıp sakal uzatmak değil; kafirlere benzememektir.

Özetle, bıyık ve sakal bırakmanın günümüzde mahsuru yoktur. Bıyık ve sakalın her ikisi de bırakılmalıdır. Ancak, temizlik ve düzgünlüğe engel olmaması şartıyla. Yani, bıyıklar temizlik sebebiyle (yemeğin bulaşmaması için; yani ağza girmeyecek şekilde) düzeltilmeli; sakalın boyu da (başka hadislerde belirtildiği üzere) bir tutamı geçmemelidir.
 
Üst Alt