Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kudsi Hadisler

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Öleceğini kesinlikle bilen bir kimsenin, nasıl sevindiğine şaşarım!
Yine, hesaba çekileceğine kesin olarak inanan bir kimsenin nasıl mal topladığına, kabre gireceğini kesin olarak bilen bir kimsenin nasıl güldüğüne şaşarım!

Âhirete inancı olanın dünyada nasıl huzur bulduğuna, dünyanın geçiciliğini bilen birinin ona nasıl güvenip bel bağladığına şaşarım!

Yine dili ile âlim kalbi ile cahil olana, su ile bedenini yıkayıp temizleyen fakat kalbi temiz olmayana insanların kusurları ile meşgul olduğu halde kendi kusurlarına hiç bakmayana şaşarım!

Yüce Allah’ın kendisini gördüğünü bildiği halde O’na isyan edene şaşarım!

Tek başına öleceğini, kabre gireceğini, hesap vereceğini bilen birinin beni bırakıpta nasıl insanlarla yakın dostluk kurduğuna şaşarım!

Hiç şüphesiz benden başka ilah yoktur ve Muhammed benim kulum ve rasulumdur."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah c.c. şöyle buyurmaktadır:

Ben, benden başka ilah olmadığına, hiçbir ortağımın bulnmadığına ve Muhammedin benim kulum ve elçim olduğuna kendi nefsimi şahit tutarım.

Her kim benim kaderime razı olmaz, verdiğim belaya sabretmez, nimetlerime şükretmez, verdiğim rızka kanaat etmez ise benden başka bir rabbe kulluk etsin.

Her kim dünya için hüzünlenir ve kederlenirse bana kızmış gibidir. Kim bir musibetten şikayette bulunursa benden şikayette bulunmuş olur.
Her kim bir zenginin yanına çıkar ve ona sırf zenginliği sebebiyle tevazuda bulunursa dininin üçte biri gider.

Biri öldü diye dövünerek yüzünü yırtan kimse, mızrağını alarak benimle savaşmış gibidir. Bir kabrin üstündeki bir ağacı kesen kimse, eliyle kabemin kapısını yıkmış gibidir.

Kazancını hangi yoldan elde ettiğine aldırış etmeden yiyen biri; Allah’ın onu hangi kapıdan cehenneme atacağına aldırış etmiyor demektir.

Her yeni gününde dini için kazançta olmayan herkes kayıptadır. Kayıpta olan kişi için de ölüm daha hayırlıdır.

Her kim ki bildiğiyle amel ederse Allah ona bilmediği ilimleri öğretir.
Emelini uzun tutanın ameli hâlis olmaz."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Kanaat et, ihtiyaç duymaktan kurtul! Hasedi bırak, rahat et! Haramdan sakın, dinde ihlâs sahibi ol!
Gıybeti terkedene muhabbetimi tattırırım.
İnsanlardan uzak duran, zararlarından korunur.

Kimin kelâmı az olursa aklı kemale erer: Aza razı olan, yüce Allah'a güvenmiş olur.

Ey âdemoğlu! Sen bildiğinle amel etmiyorsun, bilmediğin şeylerin ilmini nasıl istersin?

Ey âdemoğlu! Sanki yarın ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışıp didiniyor ve ebediyen kalacakmış gibi mal topluyorsun.

Ey dünya! Sana hırsla tutunup sarılanı kendinden mahrum bırak, senden uzak durup gönlünü çekenin peşinden git ve ona hizmet et, sana bakanların gözüne şirin görün."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Her kim dünyalık bir şey için üzüntü duyup kederlenirse, bu sadece Allah'tan uzaklaşmasını; dünyada ise sadece sıkıntısını ve âhirette de perişanlığını artırmaktan başka bir işe yaramaz.

Yüce Allah, dünya için kederlenenin kalbini arkası kesilmeyen tasalarla ve hiç boş vakit bulamayacak meşgalelerle doldurur. Allah o kalbe öyle bir fakirlik hissi verir ki, hiçbir zaman zenginliğe ulaşamaz, ona vereceği emeller ise onu sürekli meşgul eder.

Ey âdemoğlu! Ömrün her geçen gün biraz daha kısalır ama bunu idrak etmezsin. Sana her gün rızkını gönderirim ama şükretmezsin. Aza kanaat etmez, çokla da doymazsın.

Ey âdemoğlu! Katımda sana rızkın ulaşmadığı gün yoktur; ancak meleklerin huzuruma senin tarafından işlenmiş çirkin fiilleri ulaştırmadıkları gün de yoktur. Sen hem benim verdiğim rızkı yiyor hem de bana isyan ediyorsun.

Bana dua ediyorsun, sana icabet ediyorum. Benden sana hep iyilikler inip dururken, senden bana kötülüklerin çıkıp duruyor. Ben senin için iyi bir dost ve koruyucu iken, sen benim için ne kötü bir kulsun! Sana verdiğim nimeti benden gizlemeye kalkışıyorsun.

Ben, peş peşe yaptığın kötülüklerini örter ve senden utanırken, sen benden utanmıyorsun. Beni unutuyorsun ama benden başkasını hatırında tutuyorsun. İnsanlardan korkuyor fakat benden korkmuyorsun. Onların ezasından çekiniyor ama benim gazabımdan çekinmiyorsun."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Tövbede kusurlu davranıp emelini uzun tutanlardan olma! Amel etmeden âhiret saadetini bekleyen, âbidlerin sözlerini söyleyip münafıkların amellerini yapanlardan da olma!

Bu kimse, nimet verildiğinde doymaz, verilmediğinde sabretmez, başkasına hayrı emreder ama kendisi yapmaz, insanları kötülükten sakındırır ancak kendisi sakınmaz. O, salihleri sever ama onlar gibi olmaz, münafıklardan nefret eder fakat onlar gibi olur. Yapmadığı şeyi söyler, emredilmediği şeyi yapar. Başkasından vefakârlık bekler ama kendi vefasızdır.

Ey âdemoğlu!
Her yeni günde yeryüzü sana şöyle seslenir: Ey âdemoğlu! Benim üzerimde yürüyorsun lâkin bir gün içime gömüleceksin. Üzerimde istediklerini yiyorsun ama bir gün içime gömüldüğünde böcekler seni yiyecek. Ey âdemoğlu! Ben, insanı ürperten bir evim. Ben sorgulama, yalnızlık ve karanlıklar yurduyum. Akreplerin ve yılanların eviyim. Öyleyse beni (salih amellerinle) mamur eyle, (kötülüklerinle) harap eyleme!"

 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Sizin çokluğunuzla azlıktan, ünsiyetinizle yalnızlıktan kurtulayım diye sizi yaratmadım. Yapmaktan âciz kaldığım bir şey için sizden yardım alayım diye de sizi yaratmadım. Bir menfaati ele geçirmek veya bir zararı defetmek için de sizi yaratmış değilim. Bilakis sizi bana sürekli kulluk, çokça şükür, gece ve gündüz beni tesbih edesiniz diye yarattım.

Ey âdemoğlu!
Öncekileriniz ve sonrakileriniz, cinleriniz ve insanlarınız, küçükleriniz ve büyükleriniz, hürleriniz ve köleleriniz hepiniz bana kulluk etmekte birleşseniz, bu yaptıklarınız benim mülkümde zerre kadar bir şey artırmaz.
Her kim hayırlı işlerde gayret ederse sırf kendi iyiliği için eder. Şüphesiz ki Allah'ın hiç kimseye ihtiyacı yoktur.

Ey âdemoğlu! Verdiğin zararın aynısıyla karşılaşırsın ve yaptığının aynısı sana yapılır."
 
Son düzenleme:

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Ey altın ve gümüşün kulu kölesi olan insan! Ben o ikisini sizin için kendileriyle rızkımı yiyesiniz, yarattığım giysileri giyesiniz, beni teşbih ve takdis edesiniz diye yarattım. Siz ise buna karşılık kitabıma sırtınızı dönüp onunla ameli terkediyor, altın ve gümüşe sarılıp onları baş tacı ediniyorsunuz.
Evlerinizi yükseltiyor ama benim evlerimi (mescidlerimi) alçaltıyorsunuz. Bu halinizle siz ne hayırlı ne de hürsünüz; ancak dünyanın kulu ve kölesisiniz.
Bu durumda haliniz, dışı kireçle sıvanmış kabirlere benzemektedir. Dışı göze hoş gözükür, lâkin içi çirkindir.

Yine sizler, insanlar için halinizi güzelleştiriyor, tatlı sözlerle ve hoşa giden davranışlarınızla onlara sevimli görünmeye çalışıyor, fakat katı kalpleriniz ve çirkin hallerinizle aslında onlardan uzak bulunuyorsunuz.

Ey âdemoğlu! Amelini ihlâslı yap ve benden ne istersen iste! Ben sana istek sahiplerinin istediklerinden daha fazlasını veririm."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Ben sizleri boşuna ve başıboş bırakmak için yaratmadım. Ben sizden gafil değilim, her şeyinizden haberdarım.

Siz benim katımdaki nimet ve müjdelere, . ancak hoşunuza gitmeyen şeylere karşı benim rızam için sabrederek ulaşabilirsiniz.

Sizin bana itaatte göstereceğiniz sabır, sizin için, bana isyanda gösterilecek sabırdan daha kolaydır. Günahı terketmeniz, cehennem ateşi karşısında benden özür dilemenizden daha kolaydır. Dünya azabı, sizin için âhiret azabından daha hafiftir.

Ey âdemoğlu! Benim hidayete ulaştırdıklarım hariç, tümünüz sapık yolda kalırsınız. Yine benim koruduklarım hariç hepiniz günahkârsınız. Öyleyse bana tövbe ediniz ki size merhamet edeyim. Kendisine hiçbir sırrınız gizli kalmayacak rabbiniz yanında gizli günahlarla sırrınızı ortaya dökmeyiniz."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Yaratılmışlara lanet okumayın, sonra lanet size döner.

Ey âdemoğlu! Gökler boşlukta benim isimlerimden biri ile direksiz olarak dosdoğru durmakta iken, sizin kalpleriniz kitabımın binlerce öğüdüyle bile dosdoğru olamamaktadır.

Ey insanlar! Su, içindeki sert taşı yumuşatmadığı gibi, güzel öğütler de katı kalplere tesir etmez.

Ey âdemoğlu! Allah'ın kulları olduğunuza şahitlik ettiğiniz halde nasıl olur da O'na isyan ediyorsunuz? Yine ölümün hak olduğuna inandığınız halde ondan nasıl hoşlanmıyorsunuz?

Hakkında hiçbir bilginiz olmayan nice şeyleri söylüyor ve bunu önemsiz görüyorsunuz; oysa bunun günahı Allah katında çok büyüktür."

 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey insanlar, size rabbinizin katından bir öğüt ve kalplerdeki hastalıklar için bir şifa gelmiştir. Öyleyse neden yalnız size iyilik edene iyilikte bulunuyor, sadece size gelene gidiyor, sizinle konuşanla konuşuyor ve yalnız size ikram edene ikramda bulunuyorsunuz?

Hiç kimsenin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Müminler, ancak Allah'a ve Resûlü'ne iman eden kimselerdir. Onlar, kendilerine kötülükte bulunana iyilik ederler, gelmeyene giderler, kendilerine vermeyeni affederler, ihanet edene hainlik yapmazlar. Kendilerini terkedenlerle konuşur ve hakaret edenlere ikramda bulunurlar. Şüphesiz ben sizin her yaptığınızdan haberdarım."
Yûnus 10/57.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey insanlar!
Dünya, yurdu olmayanların yurdu, malı olmayanların malıdır. Dünya malını aklı olmayanlar biriktirir, onunla anlayışı kıt olanlar sevinir. Tevekkülü olmayanlar dünya için hırs gösterir ve marifete ulaşamayanlar dünya zevklerinin peşine düşerler.

Her kim yok olacak bir nimeti ve sonu olan bir hayatı isterse, şüphesiz o, nefsine zulmetmiş, rabbine isyan etmiş, âhireti unutmuş, dünyası kendisini aldatmış, açığıyla gizlisiyle günahı arzu etmiştir. 'Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir.

Ey âdemoğlu! Bana kulak ver ve benimle ticaret yap, bana çalış ve kârını yanımda saklayıp âhirette al.

Benim yanımda hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı ve hiçbir beşerin kalbine gelip hayal etmediği nice nimetler vardır. Benim hazinelerim ne biter ne de eksilir. Ben hesapsız ihsan edenim ve sonsuz ikram sahibiyim."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
'Size bahşettiğim nimeti hatırlayın ve ahdime (emrime) vefa gösterin ki, ben de size verdiğim ahdi yerine getireyim. Birde (ahde vefasızlık hususunda) benden korkun.
3 Buhârî, Tevhîd, 35, Bed'ü'l-Halk, 8; Müslim, İmân, 312; Tirmizî, Cennet, 15; İbn Mâce, Zühd, 39; Dârimî, Rikâk, 98, 105; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/313, 438.'
4 Bakara 2/40.

Yola kılavuzsuz çıkamayacağın gibi cennete de amel dışında hiçbir yolla ulaşamazsın. Yorulmaksızın mal toplanamayacağı gibi bana ibadet üzere sabretmeksizin de cennete giremezsin. Öyleyse Allah'a (farzların yanında) nafile ibadetlerle yaklaş.

Benim rızâmı, miskinlerin (garip ve çaresiz kimselerin) sizden razı olmasında arayın. Rahmetimi âlimlerin meclislerinde bekleyin. Zira benim rahmetim göz açıp kapama süresince , dahi onlardan ayrılmaz.

Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Ey Musa, söyleyeceğimi iyi dinle! Şu bir gerçektir ki, kim bir miskine karşı kibirlenirse kıyamet günü onu karınca suretinde (küçük, hor ve hakir bir halde) hasrederim. Miskine karşı tevazu göstereni dünya ve âhirette yüceltirim. Her kim, bir miskinin sırlarını (özel hayatını) açığa çıkarıp utandırmak için uğraşırsa kıyamet günü onu, bütün gizli halleri açık bir halde haşrederim.

Kim bir fakire hakaret edip onu küçük düşü-rürse bana karşı harp ilân etmiş demektir.

Kim bana iman ederse meleklerim dünya ve âhirette onunla musafaha eder."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Nice (ilim ve ibadetle kalpte parlayan) ışıklar vardır ki, onu kötü arzuların rüzgârı söndürmüştür. Nice ibadet edenler vardır ki, kendini beğenme duygusu onları felâkete götürmüştür.

Nice zenginler vardır ki, zenginlik onları ifsat etmiştir.

Nice fakirler vardır ki, fakirlik onları bozmuştur.

Nice sıhhatli kişiler vardır ki, afiyette olmak onları yoldan çıkarmıştır.

Nice âlimler vardır ki, ilim onları saptırmıştır.

Nice cahiller de vardır ki, cehaletleri onları helake sürüklemiştir.

Eğer aranızda çokça rükû eden yaşlılar, takvaya sarılmış gençler, süt emen çocuklar ve otlayan hayvanlar olmasaydı (yaptığınız isyanlar yüzünden) üzerinizdeki göğü demir, yeri kuru bir çöl ve toprağı da safi kül yapardım. Böylece gökten bir damla olsun yağmur yağdırmaz, yerden bir tek yeşillik çıkartmaz ve üzerinize azabı daimî kılardım."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Bana olan ihtiyacınız kadarınca benden isteyin. Ateşe dayanabileceğiniz kadar bana isyan edin.

Ecelinizin uzak, rızkınızın elinizin altında ve günahınızın gizli olduğuna bakıp aldanmayın.

'O'nun zâtı hariç her şey helak olacaktır. Hüküm O'na aittir ve sonuçta O'na döndürüleceksiniz."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Dinin sağlam ve güzel olursa amelin, kanın ve bedenin de güzel olur. Dinin bozuk olursa amelin, bedenin ve kanın da bozuk olur.
İnsanları aydınlattığı halde kendini yakıp kül eden çıra gibi olma. Dünya sevgisini kalbinden çıkar. Çünkü ben dünya sevgisi ile benim sevgimi asla bir kalpte birleştirmem.
Kasas 28/88.


Rızık toplama hususunda nefsini zorlama; zira rızık paylaştırılmış haldedir. Hırslı kişi mahrum kalır, cimri ise kınanır. Nimet daimî değildir. İşlerin lâzım olmayan yönlerinin araştırılması hayır getirmez. Ecel bellidir. Hak ise malûmdur.

Allah'ın kuluna verdiği en hayırlı hikmet, huşudur (Allah korkusu). En hayırlı zenginlik, kanaattir. En hayırlı azık, takvadır. Kalbe ikram edilen en hayırlı şey yakîndir. Size verilen en hayırlı şey ise afiyettir."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:
"'Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?'^
Sizler çoğu defa hayırları söyler ama zıddını işlersiniz. Kendinizin sakınmadığı nice şeylerden başkalarını sakındırırsınız. Nice şeyleri başkalarına emreder, fakat kendiniz yapmazsınız. Yine yiyemeyeceğiniz nice malı toplar ve tövbeyi günden güne, yıldan yıla ertelersiniz, sonra size mühlet verilmez.
Yoksa yanınızda ölüme karşı bir güvence mi var? Ya da cehenneme karşı bir kurtuluş beratınız mı mevcut? Yoksa cenneti hak edip kurtulduğunuza dair bir bilgiye mi sahipsiniz?

Sizinle rahman arasında bir rahmet (bağı) mi var?

Nimetler sizi şımarttı. İhsanlar sizi ifsat etti. Uzun emel sizi dünya ile aldattı. Sağlık ve afiyet içinde olmak sizi yanıltmasın; günleriniz belirli, nefesleriniz sayılıdır. Elinizde kalan ömrü kendi hesabınıza âhiret için kullanın.

Ey âdemoğlu! Sen her gün alıştığın işinle uğraşıp duruyorsun; fakat annenden doğduktan sonra her gün, ömründen birazını yok etmekte ve her geçen gün içine girene kadar seni kabre biraz daha yaklaştırmaktadır.

Ey âdemoğlu! Sizin dünyadaki haliniz bala düşen sineğe benzemektedir; o bala her düşüşünde ona yapışıp içinde kalır. İşte siz de böylesiniz.
Kendisini başkaları için ateşte yakıp yok eden odun gibi olmaktan sakın!"
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Sana emrettiğim gibi amel et ve seni sakındırdığım şeyden uzak dur. Böyle yaparsan sana öyle bir (manevî) hayat veririm ki (rahmetimle) ebediyen yaşarsın. Şunu bil, devamlı hayatta olup asla ölmeyecek olan benim. Ben bir şeye 'ol' dersem, o derhal olur.

Ey âdemoğlu! Sözün tatlı ama amelin çirkin olursa sen münafıkların başısın demektir.

Dışın güzel ama için çirkin olursa helak olanlardan olursun. Böyle olanlar Allah'ı kandırmaya çalışanlardır. Oysa Allah kendi oyunlarıyla onları kandırmıştır. 'Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve farkında değillerdir.

Ey âdemoğlu! Cennete ancak benim azametime boyun eğen, gündüzlerini beni zikretmekle geçiren, yalnız benim için şehvetlerden el çekenler girer.
Ben (bana sığınan) garibi himaye ederim, fakiri emniyette tutarım, yetime ikramda bulunur, kendisi için merhametli bir baba gibi olurum. Dul kadınlara şefkatli kocaları gibi merhametle davranırım.

İşte her kim bu sıfatlara sahip olursa, onun duasına icabet ederim; bana dua ettiğinde karşılık verir ve benden bir şey istediğinde onun isteğini yerine getiririm."

 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Beni kime şikâyet ediyorsun? Halbuki benim dengim ve benzerim yok ki şikâyet edesin!

Beni ne zamana kadar unutacaksın? Oysa benim sizden istediğim bu değildir.

Beni ne zamana kadar inkâr edeceksin? Halbuki ben kullarıma zulmedici değilim.

Ne zamana kadar nimetimi inkâr edeceksin? Ne zamana kadar kitabımı hafife alacaksın? Oysa ben sana güç yetiremeyeceğin şeyleri yüklemedim.
Ey âdemoğlu! Ne zamana kadar isyanınla bana cefa edeceksin? Benden gayri rabbiniz yok iken, ne zamana kadar beni inkâr edeceksin?

Hastalandığınızda benden başka hangi tabip size şifa verebilir ki? Fakat siz benden şikâyetçi olmakta ve kaderime kızmaktasınız. Gökten üzerinize yağmuru bolca ben indirdiğim halde siz, 'İşte biz şu yıldız sayesinde yağmura kavuştuk'8 diyorsunuz. Böylece beni inkâr etmiş, yıldıza iman etmiş oldunuz.

Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şu hadisi nakleder:

Resûlullah (s.a.v) bize Hudeybiye'de henüz ortalık karanlıkken yağan yağmurun ıslaklığı üzerinde sabah namazını kıldırdı. Namazın ardından insanlara yönelerek, "Rabbinizin ne buyurduğunu biliyor musunuz?" dedi. Oradakiler, "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler. Resûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: "Allah şöyle buyuruyor: Kullarımdan kâfir ve mümin olarak sabahlayan vardır. 'Allah'ın fazlı ve rahmetiyle yağmura kavuştuk' diyenler bana iman edip yıldızları inkâr ettiler. 'Falan yıldızın doğuşu ile yağmura kavuştuk' diyenler ise beni inkâr edip yıldızlara iman ettiler." Bk. Buhârî, istiskâ', 28; Müslim, İmân, 125; Ebû Dâvûd; Tıbb, 22, Nesâî, İstiskâ',16; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/117.

Ben size rahmetimi belli bir ölçüde, hesaplı, belirli ve« taksim edilmiş halde indiriyorum. Sizden birine üç günlük gıdası geldiği halde, o, 'Ben kötü bir haldeyim, hayırdan mahrumum!' deyip nimetimi inkâr ediyor.

Her kim malının zekatını vermezse, kitabımı hafife almış olur.

Her kim namaz vaktinin girdiğini bildiği halde, onu yerine getirmek için harekete geçmezse, o benden gafildir."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey âdemoğlu!
Sabırlı ve mütevazi ol ki, seni yücelteyim. Bana şükret ki, sana nimetimi artırayım. Benden affını iste ki, seni bağışlayayım. Bana dua et ki, sana karşılık vereyim; tövbe et ki affedeyim.

Benden iste, vereyim, sadaka ver; malını bereketlendireyim. Akrabanla ilişkini devam ettir, ömrünü uzatayım.

Benden sıhhatle birlikte afiyet iste. Yine benden yalnızlıkta selâmet, bir şeye yöneldiğinde ihlâs, tövbende Allah'a karşı vera' ve kanaatte zenginlik iste.

Ey âdemoğlu! Karnın tam dolu iken ibadette manevî hazza ulaşmayı nasıl arzularsın? Mal sevgisi ile beraber Allah sevgisini nasıl umarsın? Fakirlikten korkar halde iken aynı anda Allah korkusuna nasıl sahip olursun? Dünyaya hırsla yapışmış haldeyken vera'yı nasıl beklersin? Miskinlerin rızasını almadan Allah'ın rızâsını nasıl elde edersin? Cimrilikle rızâya nasıl ulaşırsın?

Dünya sevgisi ve övülmek arzusu ile cennete girmeyi nasıl arzularsın? Az ilimle âhiret saadetini nasıl umarsın?"

 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

"Ey insanlar!
Tedbir gibi güzel geçim, halka zarar vermekten kaçınmak gibi vera', edepten daha yüce bir muhabbet, tövbe gibi şefaatçi, ilim gibi ibadet yoktur.

Yine haşyet gibi dua, sabır gibi zafer, tevfik gibi saadet, akıldan daha güzel bir süs ve hilimden daha cana yakın bir arkadaş yoktur.

Ey Âdemoğlu! Vakitlerini bana ibadet etmeye ayır ki, kalbini zenginlikle doldurayım, rızkını bereketlendireyim ve vücuduna rahatlık vereyim.
Beni zikretmekten gafil olma! Gafil kaldığın takdirde kalbini fakirlikle doldurur, vücudunu yorgun ve halsiz kılar, göğsünü dert ve gama salarım.

Ne kadar ömrün kaldığını görebilsen, düşünü kurduğun emellerden gönlünü çekerdin. Ey âdemoğlu! Sana bahşettiğim afiyet sayesinde bana kulluk etmeye güç buldun. Benim özel yardımımla, sana farz kıldığım ibadetleri yerine getirebildin. Benim rızkımı yiyerek bana karşı yaptığın isyana kuvvet buldun. Benim dilememle, istediklerini istiyorsun. Dilediğin her şey benim irademledir. Benim nimetimle ayakta duruyor, oturuyor ve dönüyorsun.

Benim korumam sayesinde geceliyor ve sabahlıyorsun. Benim ihsanım içinde yaşadın ve nimetim içinde dönüp durdun. Verdiğim afiyetle güzelleştin. Lâkin ardından beni unutup başkalarını hatırında tuttun.

Neden benim hakkımı ve şükrümü eda etmedin?"

 
Üst Alt