Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mezhepler Doğru mu, Yoksa Mahsurlu mu?

Mezhepler Doğru mu, Yoksa Mahsurlu mu?

  • Bir mahsuru yoktur.

    Kullanılan: 4 66.7%
  • Zamanla parçalanmamıza neden olur.

    Kullanılan: 2 33.3%

  • Kullanılan toplam oy
    6

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Asıl olan Kur an ve sünnettir,itikatteki birliktir,ruh birliğidir.İslam değişik coğrafyalarda değişik renklerde kendini gösterir.uslub farkı olabilir.Amelde değişik nüans farkları olabilir.Yorum farkları her zaman olabilir.İslam şemsiyesi altında kardeşlik esastır.Bir elin parmakları dahi eşit değildir.Aslında ayrılığa düşülen meseller bazen ufak tefektir,çoğu zaman aşılabilir ama kardeşlik duygumuz ve imanımız zayıftır.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Mezhepler doğrudur, mahsurlu olma hali kişinin insiyatifinde ve itikatındadır. amelde değildir yani. Çünkü mezhepler; (siz ameli mezhepleri kasd ederek sordunuz sanırım) ameli açıklar. Ameli konularda da hangisine uyarsanız uyun, mahsuru yoktur inşaallah.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
4 Hak mezhep vardır bunlarda Ehli sünnettir. Ehli sünnet'te (sıratel müstakim) dosdoğru yoldur. İtikadta ayrılık yoktur Amellerde ayrılık vardır. Efendimiz sav. buyurduğu gibi "Ümmetimin (amellerde) ayrılığı rahmettir"
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Mezhepler, hüküm aktaranların/tertipleyenlerin mesuliyetlerinden kaynaklanan ilmi ve takvai hassasiyetleri neticesinde zuhur etmiştir. İmani farklılıklar arz etmez, usul/şekil farklılıkları vardır.

Peygamber Efendimiz'in (sav) yaşamını detayları ile incelerseniz, bu süreçte ki ibadet şekilllerini ve hükümlerini incelerseniz hak olan mezhepler arası usul/şekil farklılıklarının, O'nun (sav) uygulama yahut emirlerinde var olduğunu görürsünüz.

Hulasa, mezhepler tabii bir sürecin gereğidir, haktır, öküz altında buzağı aramıyorsanız, mezhepleşmede bir mahzurda göremezsiniz.
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
daha doğrusu merak ettiğim husus şu; günümüzde maalesef hoş olmayan olaylar yaşanıyor. malum, müslümanların arasındaki ilk ayrılık da kerbela olayında, şii-sünni şeklinde başladı, yanılıyor olabilirim. müslümanların halife olarak farklı kişileri istemeleri savaşmalarına neden oldu. yani müslümanlar arasında bir iç savaştı bu, ki doğru değil. benim bildiklerim bunlar, yanılıyor olabilirim.

bugün her ne kadar şii-sünni kardeştir dense de maalesef pek de öyle olmadığını hepimiz biliyoruz. türkiye bir nebze iyi durumda bu konuda, fakat ortadoğu ya baktığımızda iç burkan görüntüler var. türkiye de de istenmeyen şeyler olmuyor değil. mesela ben sivaslıyım, sivas çok miktarda şii var ve genelde sünnilerle pek iyi değildirler, şii ve sünni köylerin geçmişte birbiriyle savaşmışlıkları vardır, genelde birbirlerine kız vermezler. bunlar üzücü şeyler.

uygulama ve ibadette Kuran sınırları dışına çıkılmadıktan sonra bazı farklılıklar elbette olabilir, ama mezheplerin düşmanlık ve parçalanmadaki rolünü de unutmamalıyız diye düşünüyorum.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
İtikad bazındaki ayrılıklar çatışmayı gerektirebilir. Misal şia'nın muta nikahı altında yaptığı zinayı, ehli sünnet itikadlı bir şeriat devleti bunu kabul etmeyip onlarla savaşmasını gerektiriyor. Çünkü Allah celle celaluhu "Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir." buyurur.
Müslümanlarda kafirlerle cihad etmekle emrolunmuştur. "Ey iman edenler! Kâfirlerden (öncelikle) yakınınızda olanlarla savaşın ve sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir." (tevbe 123)

Şii birisi Rasulullah sav.kabrinin yanına geliyor dua ediyor, Hz.Ebubekir'e tükürüyor, Hz.Aişe anamıza küfür ediyor. Hz.Ebubekir'in ayet'le sahabeliği sabitken sahabeliğini inkar ediyor, Hz.Aişe anamız ayet'le iftiraya uğradığı sabitken hala iftiraya devam ediyorlar. Ayet'i inkar edenler kafirin taa kendileridir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,130
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
uygulama ve ibadette Kuran sınırları dışına çıkılmadıktan sonra bazı farklılıklar elbette olabilir, ama mezheplerin düşmanlık ve parçalanmadaki rolünü de unutmamalıyız diye düşünüyorum.

Selim kardeşimiz bazı misaller vermiş. Ayrılıkta ki meseleler bazen çok küçük gibi görünsede itikadi bozukluk içeriyorsa dikkate almak mecburiyeti doğurur. Kişinin "Allah bir, Rasülü hak" ifadesinin arkasından ettiği bozuk söz ve amel, tevhit inancına öylesine katıldığını gösterir ki bir mana ifade etmez.
 

anonim

New member
Katılım
11 Eki 2011
Mesajlar
137
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Konum
daha bulunmadi...
Oncelikle Selim! agzini bozma! Seninle tartisma ciksin istemiyorum, ama AGZINI BOZMA! Sii ye de kafir deme hadsizligini gosterme!

Simdi saygi-deger old_peacher sunni ve sii arasinda gozle gorunur bir sorun yok. Ha bu konuda Turkiyeden de iyi durumda olan ulkeler var. Ama Dedigin ulkelerde sunni-sii catismalarinin asli DIN konusu degil. Zaten catisma cografyasina baksan bunlarda kimin parmagi oldugu anlasilir. Farka gelelim, evet diger uyelerin de dedigi gibi fark amellerdedir ve Islamin temelini sarsacak bir durum ve fikir ayriligi yok.
muta nikahi hakkinda Kuranda acik-asikar aye var. Hadislerle de sabitdir ki hz.Omer zamaninda yasaklandi muta nikahi. Yorumu size birakiyorum. VesSelam.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Önemli olan mezhep taassubu yapmamaktır.yoksa farklılıklar vardır,itikad meselesi ile amel mevzu karışmış,imamiyete iman ,haram işleyen dinden çıkmışa iman şeyhlere iman veya tarikat ehli küfürdedire iman gibi..bu gibi mevzular kafamıza kazınmış.Halbuki Kuranı hakem tutmak gerekir.ihvan bu yolu takip etmiştir.Bakın caferiler örtünmeye son derece riyaet ediyor,Aleviler gönülle bam teline dokunacak türküler yapmışlar,selefiler Kuran ve sünnete haram ve helale imani derecede inanıyorlar.Hepsinin aslında güzel yönleri var,buraları yakalamalı.Ayrıca Allahımız,kitabımız,peygamberimiz sav.bir daha hala düşmanlık ve kin duymak niye..Evet bizce kardeşliği pekiştirmek gerekir,kin ve adaveti,geçmişi bir yana bırakmalıyız.
 
Üst Alt