Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Papaz yardımcısı iken Müslüman olan SİNAN YORULMAZ: ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUZ!

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Papaz yardımcısı iken Müslüman olan SİNAN YORULMAZ: ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUZ! Sinan Yorulmaz... Uluslararası Tarsus Protestan Kilesesi’nin Evanjelik Başpapazı iken Müslüman olan İlker Çınar’ın yardımcısıydı... Çınar’la birlikte Yorulmaz da Müslüman oldu. Ve İlker Çınar gibi SİNAN YORULMAZ da Gerçek Hayat’a konuştu...
Siz, Başpapaz İlker Çınar’ın yardımsıydınız ve onunla birlikte İslam’a döndünüz...
Evet, ben de Müslüman oldum. Gönülden, samimiyetle İslam’a bağlıyım artık.
Kaç yaşındasınız?
25 yaşındayım. 5 yıldır Hıristiyan’dım.
Nasıl Hıristiyan olmuştunuz?
Eski Protestan Başpapazı İlker Çınar aracılığıyla İzmir’de bir seminere katılmıştım. İlker Çınar, 1987’den beri Hıristiyan camiasının içindeydi.
Tebrik ederiz Müslüman olduğunuz için.
Çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun.
Ne zaman Müslüman oldunuz?
1 ay oluyor. Kurban Bayramı’ndan biraz önceydi.
Müslüman olmanıza yol açan belirgin bir etken var mı?
Hıristiyanlığın, Türkiye üzerinde oynanan siyasi oyunların bir aracı olarak kullanıldığını açıkça gördük. Bazı dış güçler, özellikle Aleviler ve Kürtlerin Hıristiyanlaştırılmasını istiyordu bizden. Amerikan konsolosluğundan bize direktifler geliyordu. “Ülke içinde faaliyet göstermede zorluk var mı, emniyet güçleri sorun çıkarıyor mu?” diye soruyorlardı bize. Emir veriyorlardı. “Alevi ve Kürtlere Hıristiyanlığı anlatın” diyorlardı. Biz Müslüman olduk ve Türkiye içindeki Protestan kiliselerini, ne yapmak istediklerini, gelen emirleri belgelerle açıklama yoluna gittik.
Alevi ve Kürtlerin Hıristiyanlaştırılmasını kim istiyor tam olarak?
Dünya Kiliseler Birliği’nde alınan kararlar arasında var bu. Alevi ve Kürtlere yoğunlaşılması.
Başka?
Milli duyguları gelişmemiş insanlarla ilgilenin onları Hıristiyan yapın” dediler.
İyi de, Aleviler ve Kürtler arasında Türkiye’ye bağlı insanlar çok sayıda, değil mi?
Haklısınız. Alevi ve Kürt vatandaşlarımız çoğunlukla bu oyunlara gelmiyorlar. Türkiye’ye bağlılar. Sadece bazı ateistleşmiş, Alevi kültüründen kopmuş insanlar, kafası karışmış Kürtler ve İslam inancından uzaklaşmış, milli kültürü çözememiş insanlar hedefe alınıyor. Onlar tuzağa düşebiliyor.
Müslüman olmanızın sebebi, Hıristiyanlaştırmanın Türkiye’ye zarar verdiğini görmeniz miydi?
Bu birinci sebep. Vatanımızla inancımız arasında kaldık. Hıristiyanlığın bir siyasi araç haline getirildiğini gördük. Biz, inancını samimi şekilde yaşayanlara bir şey demiyoruz. Ama söz konusu olan, ülkenin birlik ve beraberliğinin sarsılması ise bir burada yokuz.
Vatanla inanç arasında kalmayı, biraz açar mısınız?
Biz Hıristiyan olduğumuz için, sanki artık Türk değilmişiz gibi bir durum oldu. Türkiye artık bizim ülkemiz değildi adeta. Alevilerin, Kürtlerin Türkiye’yle bağını koparmak için onların Hıristiyanlığa davet edilmesi isteniyordu. Bu gayet açık.
Sizden başka ne istiyorlardı?
Mesela bize, Irak’ı işgal eden Amerikan askerine dua etme direktifi geliyordu! Ben Amerikan askerine niye dua edeyim ki?
Ülke bölünmesin diye mi Müslüman oldunuz yani?
Bir bakıma evet. Bir bakıma da kendi kurtuluşumuz için. Kabul ediyorum, normal bir Müslüman olma hikayesi değil bizimki. Fakat, biz İslami hayatın güzelliklerini yaşamaya çalışıyoruz.
Eski bir papaz olarak, imamlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
İmamlar, papazlardan inanç bakımından çok farklı. Hıristiyanlar, İslam’daki Allah’ı gerçek tanrı saymıyorlar. Peygamberimizi [sallallahu aleyhi vesellem] bir sahtekar ve yalancı olarak görürler. Bir Müslüman’a sorsanız “Hıristiyanın Allah’ıyla bizimki aynı” der. Hıristiyan ise “Hayır” der, “Onların Allah’ı şeytanın bir çeşididir.” Müsülümanlar, imamlar daha merhametli, daha sevecen, dürüst.
Sizin kilisedeki pozisyonunuz neydi?
Ben iki yıl önce Tarsus Protestan Kilisesi’nde Pastör’ün yani İlker Bey’in asistanlığına getirildim
Peki, önce İlker Bey mi Müslüman oldu?
Biz her hafta biraraya gelip konuşuyorduk. “Bu faaliyetleri yapıyoruz ama ülkemize zarar gelmesin?” dedim. O da bana dedi ki “Sinan haberin olsun, durumlar karışık” deyip olan biteni açıkladı. Ben de ona “Bu iş çığırından çıkıyor” dedim. O da bana “Yıllarımızı, gençliğimizi verdik ama bu işten sıyrılmalıyız” dedi.
Misyoner miydiniz?
Evet. Bu faaliyetin içindeydik.
Namaz kılıyor musunuz?
Elbette. Yeni başladık ama devam ediyoruz.
Yıllarınız kilisede geçti, şimdi camiye gidiyor musunuz?
Cumaları gidiyoruz.
Müslümanlar size nasıl davranıyor?
Müthiş. Öz dinimize döndüğümüz ve gerçekleri açıkladığımız için bize sahip çıkıyorlar. Türkiye’nin Müslüman halkını, halkımızı çok seviyoruz. Hepsine müteşekkiriz.
Hıristiyan olarak mertebeniz vardı. Müslüman oldunuz ve kürsüden indiniz. Neler hissediyorsunuz?
Evet, sıradan bir vatandaşız artık.
Maaşınız vardı değil mi?
Evet. Maaş + prim. Kilisemizi ziyaret eden yabancılardan para da alıyorduk. Yurtdışından geliyorlardı. Turistler ve misyoner grupları gelirdi. İnanç turizmi kapsamında gelenler, Türkiye’de yeni kiliseler kurmak isteyenler bizi de destekliyordu parasal olarak.
Ne kadar kazanıyordunuz?
Bunu söylemek istemiyoruz.
Şu anda Müslüman oldunuz ve maaş yok?
Yok.
Ne olacak?
Bir-iki hafta sonra bakacağız.
Papazlık dışında bir mesleğiniz var mıydı?
Muhasebeciyim.
Aileniz Müslüman mıydı?
Evet.
Hıristiyan olmanızı nasıl karşılamışlardı?
Tepki göstermişlerdi biraz. Rahmetli babam özellikle çok üzülmüştü. Şimdi İslam’a döndüğümü göremediği için üzgünüm.
Allah rahmet eylesin.
Amin.
Müslüman olduğunuzu duyunca anneniz ne dedi?
Müthiş bir sevinç duyuyor. Önceden pek görüşemiyorduk. Şimdi görüşüyoruz.
Kardeşleriniz?
4 kardeşiz. İkisi büyük biri küçük benden. Kardeşlerim “Yuvaya hoş geldin” diyorlar.
İlker Bey ve siz misyonerlerin niyetlerini deşifre ettiğiniz için ölüm tehditleri alıyorsunuz. Kim bu tehdit edenler?
Emniyet güçlerimiz araştırdı bu kişileri. Cep telefonu mesajları gönderiyorlar. “Artık sen ölü bir insansın” gibi. İlker hocama “İlker bey çok ayıp ediyorsunuz, biz hâlâ sizin ruhunuzun kurtulması için dua ediyoruz ama artık siz bir ölüsünüz” diyorlar. Telefonda konuşanlar: “Sizi mahkemeye vereceğiz, süründüreceğiz, pişman edeceğiz” diyorlar. İlker Hocam ağır tehditler alıyor. Hemen her gün geliyor tehdit mesajları. Dün akşam da ölüm tehdidi aldı. O kadar çok ki tehdit mesajı, telefondan siliyoruz artık, yer kalmıyor.
Yabancı misyonerler geldiklerinde kiliselerde mi çalışma yapıyor?
Evet. Benim kilisemde staj gören, eğitim alan 10 yabancı vardı. Karı koca, 5 erkek 5 bayan.
Kadınlar ne yapıyor?
Onlar da İsa ve İncil hakkında kadınlarla toplanıp paylaşım yapar.
Kilisede misyonerler ne yapıyor?
Bunlar gelip ortama uyum sağlamak, Türk kültürünü tanımak, ne tür faaliyetler yapılabileceği konusunda eğitim alırlar. Türkçe öğrenirler.
Sonra?
Türkiye’de gidip istedikleri yerde misyonerlik faaliyetleri yaparlar.
Sizden sonra Hıristiyan cemaatten Müslüman olan oldu mu?
Evet! Şu anda 6 kişi var bizim cemaatimizden. Bize teşekkür ediyorlar. “Kurtuluyoruz çok şükür” diyorlar. Ve sanırım Türkiye genelinde Hıristiyanlık’tan İslam’a dönüşler oluyor. Bizi İzmir’den arayanlar da oldu. Bu Hıristiyanlar, “Bunları öğrendiğimiz çok iyi oldu” diyorlar.
Bugüne kadar bazı insanların Hıristiyan olmasını sağladınız. Ne olacak şimdi?
Biz Hıristiyan yaptığımız insanlara bugün tek tek ulaşmaya çalışıyoruz. Bundan sonra canla başla İslam için çalışacağız.
Kaç kişiyi Hıristiyan yapmıştınız?
Tarsus’ta bilinen 50 kişi var. Ayrıca Hıristiyanlıkla ilgilenen fakat henüz Hıristiyan olmamış 150-200 kişi var. Onlara da ulaşmaya uğraşıyoruz...
Çok vaktinizi aldık, hakkınızı helal edin.
Ne demek, siz helal edin. Siz de Allah’a hizmet ediyorsunuz.
Eyvallah.
Allah razı olsun.


KUTULAR
Papazsın dediler, kız vermediler!
Evli miydiniz?
Hayır. 1 yıl önce evlenmek istedim fakat olmadı.
Neden?
Evleneceğim kişi Müslüman’dı. Benim misyonerlik faaliyetimden dolayı evlenmeyi kabul etmedi. Oysa birbirimizi sevmiştik. Hıristiyan cemaat ve yetkililer onun Müslüman olduğu için “imansız” olduğunu söylüyordu. Bana baskı yaptılar. “Faaliyetlerinde ayak bağı olur” diyorlardı.
Sizde papazlar evlenebiliyor demek?
Protestan olarak, bir Hıristiyan’la evlenebiliyordum.
Seviyordunuz ha?
Aşıktım.
Belki şimdi evlenebilirsiniz aşkınızla?
Maalesef. Artık başkasıyla evli. Ona kavuşamamak hayatımdaki en büyük yıkımlardan biridir. Laf aramızda, başıma ne geldiyse bu Hıristiyanlık yüzünden geldi. Ailemle aram açıldı, sevdiğime kavuşamadım, arkadaşlarımdan ayrı düştüm, neler neler...
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
arşivin genişmiş kardeşim.. bu tip konularında hep DİNLER ARASI DİYALOG bölümleri dikkatimi çekiyor.. evt.. mümkün olmadığını iki dinede mensup olmuş olanlar söylüyorlar.. bu çok önemli..

selametle..
 

ayna44

New member
Katılım
17 Şub 2007
Mesajlar
488
Tepkime puanı
100
Puanları
0
Yaş
36
paylasım için allah razı olsun..
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
bakin kardesim kim ne derse desin ama bu kisinin iddialari dogru bile olsa baslik yanlistir dinler arasi diyalog islami cürütmez cürüten bir tane ispat getirsin bak kardesimiz ne güzel islam ile olan muhabbetin geregi müslümanliga acilmis olan yasam serüveninini devam ettirmekte ama bu baslikda ne olaki
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Dinler arası diyalog bir masadır, taraflar gelir dinini koyar ve benim değerlerim budur der herkes değerini anlatır böylelikle dinler birbirini layığıyla tanır,
bu yeni müslüman olan kadeşin endişeside bu yöndedir , lakin bu müslüman olan kardeşin çekinicek birşeyi olmamalıdır. zira kalpleri çeviren Allahtır nasılki onun kalbini çevirdi öyle bir görevdeyken müslüman kıldıysa aunı şekilde diğer hrstiyanlara bu dinler arası dialog ile namı diğer tebliğ ile islamı en güzel şekilde tanıtma fırsatımız oluyor aksi halde islamı patlamalar ile tanıcaklardı ama bu diaologlar ile islamı yakından hoşgörüsü ile tanıyorlar ve akın akın müslüman oluyorlar.

biraz mantıklı düşünelim kardeşlerim bizler nasılki dinimizi tebliğ için dinler arası dialogda yer alıyorsak ve gayemiz diğer akımlara tek din olan islamı anlatmaksa, aynı şekilde diğerleride bu düşüncededir onlarda hadi müslümanlığı tanıyalım şeklinde masaya oturacak değiller bunu beklemek mantıksızlık olur, onun için onlarda tebliğ için oturucak bizlerde tebliğ için oturucaz ama bizim korkumuz yok çünkü bizler desteğimizi kurandan alırız. ey ehli iman korkmayın diaolog içinde olmaktan zira osmanlıda yahudisi müslümanı hrstiyanı bir mahallede kapı komşusuydu , osmanlı kitle halde onları bir arada tutumaz dağıtırdı ki sürekli dialog halinde olsunlar istediki böylelikle gayrı müslim aileler müslümnalığı tanısın öğrensin ve kabul etsinler ve islam böyle genişledi ...

onun için kardeşlerim krokmayın diaologtan biz kendimizden eminiz , Kitabımız Kuran , peygamberimiz hz Muhammed s.a.v. onun için bizim kaşrımızda duruabilicek hangi akım olabilir. bu yeni müslüman olan kardeşimizin endişelerini anlıyoruz. o bize onların düşüncesini anlatıp bizi uyarıyor ama merak etmesinler biz onların düşüncesini zaten biliyoruz. Rabbim yolumuzu açık etsin gayemiz güneşin üstüne doğup battığı her yere islamı götürmektir, mümkünse orayı islamla şereflendirmektir bu gayede bize engel olucak tüm çilelere göğüs gericez.

Bakara
(2)İşte okitap, bunda şüphe yok; korunacaklar için hidayetin ta kendisi.


Ali İmran
(64)De ki: "Ey kendilerine kitap verilenler, gelin aramızda ortak bir kelimede birleşelim, Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir ortak koşmayalım ve Allah'tan başka kimimiz kimimizi Rab edinmesin!" Eğer bundan yüz çevirirlerse: "Bizim gerçekten müslüman olduğumuza şahit olun!" deyin.


Ali İmran
(65)Ey kendilerine kitap verilenler, niçin İbrahim hakkında tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat ve İncil ancak ondan sonra indirildi. Bunuda mı kavraya mıyorsunuz?

Ali İmran
(113)Hepsi bir değildir. kitap verilenler içinde gece vakitlerinde Allah'ın ayetlerini okuyup secdeye kapanan doğru bir topluluk vardır.


Ali İmran

(187)Vaktiyle Allah, kitap verilen okur yazarlardan: "Andolsun ki, onu insanlara anlatacaksınız ve gizlemeyeceksiniz." diye söz almıştı. Derken onlar, onu arkalarına atıp az bir para karşılığında sattılar. Ne kötü bir alışverişti bu!


Nahl
(44)Onları açık mucizelerle vekitaplarla göndermiştik. Sana da bu Kur'an'ı indirdik, insanlara kendilerine indirileni anlatasın diye. Belki düşünürler.


Ankebut

(47)İşte sana (öncekileri tasdik eden) böyle bir kitap indirdik. O'nun için kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim ayetlerimizi ancak kafirler inkar eder.




Ali imran 104.Bir de sizlerden, iyiliğe çağıran, doğruyu emreden, kötülükten alıkoyan önde gider bir topluluk bulunsun! İşte arzularına erecek olanlar, onlardır.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
zaten bi ayrımın yapılmasında fayda var..dinlerde ortak nokta fikri ile tebliğ karışmasın.. şimdi, aslında dinler arası diyalogtan kasıt tebliğ gibi oluyor anlayışlara göre de değişiyor..ancak, Peygamber efendimiz yada sahabeler zamanındaki dinler arası diyalog ile günmüzdenki farklıdır..ne KAFİRUN SURESİni unutalım.. neden "siz onların ilahına küfür etmeyin ki onlarda sizin ilahınıza küfür etmesinler" ayetini..biz zaten medet umacak değiliz, ancak bunu da göstermek gerekir.. samimi olmak gerekir..olması gerek zaten İslam'ı anlatmak değil midir tam manada.. buna da tebliğ denir..anlatmaktan kasıt sadece konuşmak değildir.. en önemlisi yaşamaktır.. en güzel tebliğ zaten budur.. sonrasında ise biz islam'ı anlatırız..olay böyle.. ancak bi ortak nokta fikri yoktur.. olamaz..
El küfrü milltün vahide..

selametle..
 
Üst Alt