Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rad Suresi 11

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Tr



İnsanı önünden ve arkasından izleyen (melekler) vardır, onu Allah'ın emri ile gözetlerler. Herhangi bir toplum tutumunu değiştirmedikçe Allah onun konumunu değiştirmez. Allah, bir toplumun herhangi bir kötülüğe uğramasını dileyince, onu hiç kimse önleyemez. İnsanların Allah'dan başka hiçbir koruyucusu, kayırıcısı yoktur.RAD-11

"İnsanı önünden ve arkasından izleyen (melekler) vardır, onu Allah'ın emri ile gözetlerler."

Ayetlerde bütün insanları izleyen, girip çıkan her şeyi, olup biten tüm olayları kaydeden ve Allah'ın emri ile hareket eden korucuların niteliklerine, tanımlarına rastlanmamaktadır. Sadece "Allah'ın emri ile"... hareket ettikleri ifade edilmektedir. Biz de; kimdir bunlar? Hangi niteliklere sahiptirler? İnsanları ve olayları ne şekilde izlerler? gibi sorularla anlatılanın dışına çıkmayacağız. Ayetlerin oluşturduğu saklanma, korkma ve izlenme havasını bozmayacağız. Zaten amaçlanan da budur. İfade yeterli açıklamayı yapmaktadır. İfadenin bu şekilde kapalı bırakılması da boşuna değildir. İfadelerin oluşturduğu havanın tadını bilenler bu kapalı havanın açıklama ve ayrıntılarla da dağılmasını istemezler.

"Herhangi bir toplum tutumunu değiştirmedikçe, Allah onun konumunu değiştirmez."

Yüce Allah'ın onları kendi emrine göre hareket eden korucularla izletmesi, onların hem şahısları hem de durumları açısından meydana getirdikleri değişiklikleri gözetlemek ve bu değişikliklere uygun olarak onlar hakkındaki hükmünü yürürlüğe koymaktır. Çünkü yüce Allah insanlara verdiği nimeti ya da azabı, üstünlüğü ya da alçaklığı, onurluluğu ya da ezilmişliği, onlar, düşüncelerini davranışlarını ve pratik hayatlarını değiştirmedikçe değiştirmez. Yüce Allah onların şahısları ve davranışları açısından meydana getirdikleri değişiklikler doğrultusunda onların durumlarını değiştirir. Gerçi, yüce Allah daha olmadan ne olacağını bilir. Ne var ki, onlara ilişkin hüküm, onların davranışlarına göre olacaktır ve bu hüküm yaşanan değişiklikle aynı zamanda gerçekleşecektir.

Kuşkusuz bu, insana ağır bir sorumluluk yükleyen bir gerçektir. Yüce Allah'ın iradesi ve buna ilişkin yasası, insanlar hakkındaki iradesinin yine bu insanların davranışları yönünde gerçekleşmesi şeklindedir. Bu konudaki yasasını, onların bu yasaya karşı takındıkları tavır uyarınca yürürlüğe koyması yönündedir iradesi... Bu konuya değinen ayet gayet açıktır ve yoruma ihtiyaç bırakmamaktadır. Bu ayet yüklediği sorumluluğun yanında, bu insana verilen değeri de göstermektedir. Yüce Allah iradesini yürürlüğe koymayı insanın davranışlarına bağlamakla ona büyük bir değer vermiştir.

İlke belirlendikten sonra ayetlerin akışı, yüce Allah'ın bir toplumun durumunu kötülüğe doğru değiştirmesini gözler önüne sermektedir. Çünkü onlar ayetten anlaşıldığına göre, durumlarını kötülüğe doğru değiştirmiş, Allah da onlara kötülüğü dilemiştir.

"Allah, bir toplumun herhangi bir kötülüğe uğramasını dileyince onu hiç kimse önleyemez. İnsanların Allah'dan başka hiçbir koruyucusu, kayırıcısı yoktur."

Ayet ilkenin bir yönünü açıklıyor ama, diğer yönünü açıklamıyor. Çünkü şu anda iyilikten önce kötülüğü isteyenlerin durumu ele alınmaktadır. Daha önce gafletleri iyice belirginleşsin diye azapdan önce bağışlanma sunulmuştu onlara. Burada ise, sadece kötülüğün sonucu açıklanmaktadır. Amaç onları yüce Allah'ın karşı konulmaz azabından sakındırmaktır kuşkusuz. Çünkü Allah'ın azabını hakettikleri zaman, kendilerini bu azaptan koruyacak bir dost bulamazlar.

Sonra surenin akışı başka bir vadide yeni bir gezintiye başlıyor. Ama şu anda geçtiğimiz vadiye bağlıdır bu da. Bu vadide tabiat manzaraları ve ruhsal duygular birlikte yer alıyor. Bunlar görünüm, gölge ve etki bakımından içiçe girmiş bir uyum oluşturmuşlardır. Bu havaya bir de korku, yalvarma, sürekli didinme ve titreme havası ekleniyor. Bu, atmosfer içinde insan ruhu hep bir tedirginlik ve çekingenlik içindedir. Bu olağanüstü gerçeklerden etkileniyor, heyecanlanıyor:

 
Üst Alt