Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sahabi Kimdir?

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Bir takım yanlış anlaşılmaları açıklamak amaçlı yazıyorum bu kavramı.
Caferiler sahabilerin tamamını reddetmiyor aksine sahabi kavramını Ehli-Sünnet'e göre farklı biliyor.

Ehl-i Beyt Mektebine Göre Sahâbî Kimdir?:

Ehl-i beyt (s.a) mektebine göre "sahâbi"ye getirilen tanım ve tarif, eski Arapça lügatlarında bu terimler için verilen tarif ve tanımlarla aynıdır. Bunlardan bazısı şöyle:
"...Çoğulu sahb, sıhâb, ashâb ve sahâbe olan "sâhib" kelimesi arapçada dost, arkadaş, sırdaş, kafa dengi ve kendisiyle sıkça görüşüp konuşulan yakın arkadaş anlamlarına gelir ve uzun ve köklü dostlukları ifade etmek için kullanılır; nitekim musâhabet uzun bir süre muâşeret ve hem sohbet olma manasını içerir."
İki kişi veya kişiler arasında yakın sohbet arkadaşlığı kurulduğunda "sâhib" kelimesi ikinci zamire eklenerek tamamlama yaratmakta ve meselâ Kur'ân-ı Kerim'de de geçtiği bir örnekte olduğu gibi "Ya sâhibey-is sicn" (ey benim hapis arkadaşlarım) veya "Ashâb-u Musa" (Musa'nın arkadaşları) tamlamalarında sâhib ve ashâb kelimeleri "sicn" ve "Musa" kelimelerine eklenerek belirtili tamlama oluşturmaktadır.
Aynı şekilde, Hz. Resulullah (s.a.a) döneminde de o hazretin sohbet arkadaşlarına "Sâhib-ür Resul" ve "Ashâb-ür Resul" denilerek tamlama yapılırdı.
Ayrıca yine o dönemlerde kullanılan "Ashâb-u bi'at-iş şecere" (bir ağacın altında yapılan Rıdvan biatı Ashâbı) ve "Ashâb-u Suffe" (sofa ehli) isimlerinde de "ashâb" kelimesi tamlamanın ek unsuru durumundadır.
Binaenaleyh Hz. Resulullah (s.a.a) döneminde sırf "sahib" veya "ashâb" terimleri söylendiğinde o hazretin dostları ve arkadaşları anlaşılmıyordu; bilakis, daha sonraları, hilafet mektebinin izleyicileri tarafından Hz. Resulullah'ın (s.a.a) arkadaşları için sadece "sahâbî", "sahâbe" ve "Ashâb" kelimeleri kullanılmaya başlanmıştır. Yani sırf Peygamber'in arkadaşlarının "sahâbî" olarak adlandırılması ne Kur'ân'dan kaynaklanan bir şeydir ne de İslâm'dan; bu sadece daha sonra bazı müslümanlar tarafından belirlenmiş bir ıstılahtır.


 
Üst Alt