P
Bir gün Bağdatın tanınmış alimlerinden Şeyh Cüneyt Behlül Danendiyi görmek fikrine gelir. Yerini öğrenir ve yanına gider. Önce selam verir.Behlül Danebde selamını aldıkdan sonra kim olduğunu sorar. Şeyh Cüneyt cevap verir: “Ben Şeyh Cüneyt Bağdatiyim”
-Senmisin cemaati maariflendirib doğru yola yönelten?”
-“Evet benim”.
- “O zaman söyle yemeği nasıl yersin?”
- “Önce Bismillah diyorum, yemeği önümden yerim, başkalarının yüzüne bakmam, küçük lokmalar götürür, her birini ağzıma koyduğumda Allahın adını zikr ederim.Yemekden önce ve sonra ellerimi yıkarım.
-“Yemek yemeği bile bilmiyorsun camaata nasıl akıl veriyorsun” Bunu söyleyip Behlül ondan uzaklaşır. Şeyh Cüneyt peşini bırakmaz,arkasınca gider. Behlül sorar “sen kimsin?”
- “Yemek yemeği bilmeyen Şeyh Cüneyt:”
- “ Natiklik kabiliyyetin nasıl?”
- “ Ne kadar gerekse o kadar konuşurum,ne çok az, ne de haddinden fazla.Dinleyenlere göre sohbet eder, onları Allaha ve onun Peygamberine davet ederim.”
- “Yemek yiye bilmediğin gibi konuşmayı da bilmiyorsun.Hele bir söyle nasıl uyuyorsun?”
Şeyh Cüneyt - “ Yatsı namazından sonra geceliyimi giyip yatağıma uzanırım” der ardından da Peygamberin (s.a.s) nasıl uyumakla ilgili sünnetini sayar.
-“Sen hiç uyumayı da bilmiyorsun.” deyip gitmek isterken Şeyh Cüneyt Behlülün eteyinden yapışıb israrla “ Ey Behlül sen bunları bana öğretmeyene kadar sen hiç bir yere bırakmam.” der. Behlül cevabında “ Bilmediğini itiraf ediyorsansa sana öğretirim. Bil ki, senin söylediklerin benim sorduklarımın esasını teşkil etmez.
- Yediğin yemeklerde esas şart yediklerinin helal olmasıdır, onlar helal olmadıkda saydıklarının bir manası yok.
- Söz söylemeye geldikde, başlıcası Allah rizası için söylenmeli ve hakikat olmalıdır.
- Uyuyunca ise kalbinde kimseye karşı kin, nefret olmamalıdır.
-Senmisin cemaati maariflendirib doğru yola yönelten?”
-“Evet benim”.
- “O zaman söyle yemeği nasıl yersin?”
- “Önce Bismillah diyorum, yemeği önümden yerim, başkalarının yüzüne bakmam, küçük lokmalar götürür, her birini ağzıma koyduğumda Allahın adını zikr ederim.Yemekden önce ve sonra ellerimi yıkarım.
-“Yemek yemeği bile bilmiyorsun camaata nasıl akıl veriyorsun” Bunu söyleyip Behlül ondan uzaklaşır. Şeyh Cüneyt peşini bırakmaz,arkasınca gider. Behlül sorar “sen kimsin?”
- “Yemek yemeği bilmeyen Şeyh Cüneyt:”
- “ Natiklik kabiliyyetin nasıl?”
- “ Ne kadar gerekse o kadar konuşurum,ne çok az, ne de haddinden fazla.Dinleyenlere göre sohbet eder, onları Allaha ve onun Peygamberine davet ederim.”
- “Yemek yiye bilmediğin gibi konuşmayı da bilmiyorsun.Hele bir söyle nasıl uyuyorsun?”
Şeyh Cüneyt - “ Yatsı namazından sonra geceliyimi giyip yatağıma uzanırım” der ardından da Peygamberin (s.a.s) nasıl uyumakla ilgili sünnetini sayar.
-“Sen hiç uyumayı da bilmiyorsun.” deyip gitmek isterken Şeyh Cüneyt Behlülün eteyinden yapışıb israrla “ Ey Behlül sen bunları bana öğretmeyene kadar sen hiç bir yere bırakmam.” der. Behlül cevabında “ Bilmediğini itiraf ediyorsansa sana öğretirim. Bil ki, senin söylediklerin benim sorduklarımın esasını teşkil etmez.
- Yediğin yemeklerde esas şart yediklerinin helal olmasıdır, onlar helal olmadıkda saydıklarının bir manası yok.
- Söz söylemeye geldikde, başlıcası Allah rizası için söylenmeli ve hakikat olmalıdır.
- Uyuyunca ise kalbinde kimseye karşı kin, nefret olmamalıdır.
