azizdolu
New member
- Katılım
- 15 Haz 2007
- Mesajlar
- 63
- Tepkime puanı
- 56
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
- Konum
- Antalya-Serik
- Web sitesi
- azizdolu.blogcu.com
Siyasî Olabilirsiniz Belki Ama Onbaşı Asla!..
Akşam haberlerini seyredelim derken üç-beş siyasînin onbaşı mevzulu söz dalaşına (polemics) şahit olduk canlar. Dalaşmayı başlatan soytarının sözünün kale alınacak bir yanının olmadığına kani olduğumuz halde karşısındaki zevatın dişe dokunur bir cevap vermemeleri, verememeleri üzerine -toplumda bir algı karmaşası vuku bulmasın babından- kalemle halvete giriştik. Sürç-i lisân edersek afola
Efendim! Çanakkale savaşlarını duymuşluğunuz vardır. Bu savaşların tarihimiz ve ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğunu da bilirsiniz. Birçok tarihçinin ortak kanaatine göre bu savaş kaybedilseydi, İstanbulu kaybedecektik. İstanbulu ve tüm Anadoluyu İstiklâl harbini yapmak, harbi başarıya ulaşmak hayâl olacaktı belki de Güneydoğu illerimiz de Fransaya ve onun kopukları olan Ermeni çetelerine kalacaktı. Şimdi konumuzla ne alâkası var diyeceksiniz? Çanakkale savaşlarının seyrini değiştiren yiğitlerden biri de Balıkesir Havranlı Seyittir canlar. 276 kiloluk mermiyi topun namlusuna süren, düşman gemilerinin defterini düren İşte o Koca Seyit de bir onbaşıdır. Güneydoğu ilimizde yaşayan kimi zevatın dedelerinin adının Françesko olmasını engelleyen kahramanlardandır. Bu misâl, ülkemizin güneybatısı için de geçerlidir haliyle. Bizim onbaşımız sapına kadar şereflidir. Onun şerefi sapsızlara da çapsızlara da; soysuzlara da yeter evelallah.
Filistini duymuşluğunuz da vardır elbette. Hani Osmanlının, ilmî adıyla Devlet-i Âli Osmanînin dört asırdan fazla yönettiği yitik ülke toprakları var ya İşte o toprakları, emrinde on piyade askeri olduğu halde bir gönül kırmadan, bir burun kanatmadan asırlarca yönetenler de birer onbaşıydı. Arap kardeşlerimizin hoş tabiriyle bu onbaşiler Osmanlı onbaşılarıydı, her biri paşa olmaya namzet!.. Kimilerinin bel bağlayıp, kıç yaladığı Amerikan generalleriyle kıyası zül kabul edecek bir tarihî kimlikten bîhaber, bînasip dahası nesebî arızaları bulunan zevatın ağızlarından, burunlarından akan salya-sümük bu şanlı geçmişi silemez elbette. Müsterih olunuz efendiler. Ve açıp, tarihinizi okuyunuz. Osmanlı ordusu Filistinden çekilirken Mescid-i Aksayı muhafaza için kalan 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makineli Tüfek Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasanı iyi öğreniniz. Eli öpülesi onbaşımız bu kutsal nöbeti 57 yıl gururla sürdürmüştü. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. diyen Mithat Cemal Kuntay ne de güzel söylemiş değil mi dostlar. Dahası bezi, bayrak; toprağı, vatan yapmak için coşan damarlarda kahraman onbaşılarımızın kanı da vardır değil mi?
Ya kadın onbaşılarımızı bilir misiniz? Hani İstiklâl Harbinin efsane olmuş kahraman kadınlarını Henüz 9 yaşında iken Çanakkale Savaşlarına katılan; Kuva-yı Milliyeci olup destan yazan, ilk istiklâl madalyasının sahibi olan Onbaşı Nezahat Hanımı tanır mısınız? Ya Halide Onbaşıyı Hani Sultanahmette yüzbinleri şaha kaldıran muharip kadını Ateşten Gömlek adlı romanını bir okuyun hele. Kadın başına vatanı müdafaaya koşan kadın yürekli analar, bacılar Ve daha niceleri tabi ki Velhasıl üç harflik, bilemediniz üç kelimelik uyduruk bir oluşumun içinde, kıytırık bir siyasî olabilirsiniz belki ama onbaşı asla!..
Evet, canlar! Başta da söyledik. Kendini bilmez bir tarla faresinin hezeyanlarına fazla itibar etmemek gerekir. Bununla birlikte Yürütmenin emrindeki bir Genelkurmay Başkanının da Yürütmeyi ilgilendiren hususlarda fikir beyan etmekten imtina etmesi gerekmektedir. Biz, Genelkurmay Başkanının siyasî içerikli beyanatlarla değil; Kandil dağından, Kazan vadisine yurt sathında düşmanın defterini dürerken basına konu olmasını istiyoruz. Bu ülkeyi şikeli birkaç futbol maçına yahut üç-beş kuruşluk maaş zammına değişmeyecek vatansever siyasîlerimizden de devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak için canla başla çalışmalarını Ne demişler: İsteyenin bir yüzü!.. Serik09.01.2012
Aziz Dolu Atabey
azizdolu.blogcu.com
Akşam haberlerini seyredelim derken üç-beş siyasînin onbaşı mevzulu söz dalaşına (polemics) şahit olduk canlar. Dalaşmayı başlatan soytarının sözünün kale alınacak bir yanının olmadığına kani olduğumuz halde karşısındaki zevatın dişe dokunur bir cevap vermemeleri, verememeleri üzerine -toplumda bir algı karmaşası vuku bulmasın babından- kalemle halvete giriştik. Sürç-i lisân edersek afola
Efendim! Çanakkale savaşlarını duymuşluğunuz vardır. Bu savaşların tarihimiz ve ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğunu da bilirsiniz. Birçok tarihçinin ortak kanaatine göre bu savaş kaybedilseydi, İstanbulu kaybedecektik. İstanbulu ve tüm Anadoluyu İstiklâl harbini yapmak, harbi başarıya ulaşmak hayâl olacaktı belki de Güneydoğu illerimiz de Fransaya ve onun kopukları olan Ermeni çetelerine kalacaktı. Şimdi konumuzla ne alâkası var diyeceksiniz? Çanakkale savaşlarının seyrini değiştiren yiğitlerden biri de Balıkesir Havranlı Seyittir canlar. 276 kiloluk mermiyi topun namlusuna süren, düşman gemilerinin defterini düren İşte o Koca Seyit de bir onbaşıdır. Güneydoğu ilimizde yaşayan kimi zevatın dedelerinin adının Françesko olmasını engelleyen kahramanlardandır. Bu misâl, ülkemizin güneybatısı için de geçerlidir haliyle. Bizim onbaşımız sapına kadar şereflidir. Onun şerefi sapsızlara da çapsızlara da; soysuzlara da yeter evelallah.
Filistini duymuşluğunuz da vardır elbette. Hani Osmanlının, ilmî adıyla Devlet-i Âli Osmanînin dört asırdan fazla yönettiği yitik ülke toprakları var ya İşte o toprakları, emrinde on piyade askeri olduğu halde bir gönül kırmadan, bir burun kanatmadan asırlarca yönetenler de birer onbaşıydı. Arap kardeşlerimizin hoş tabiriyle bu onbaşiler Osmanlı onbaşılarıydı, her biri paşa olmaya namzet!.. Kimilerinin bel bağlayıp, kıç yaladığı Amerikan generalleriyle kıyası zül kabul edecek bir tarihî kimlikten bîhaber, bînasip dahası nesebî arızaları bulunan zevatın ağızlarından, burunlarından akan salya-sümük bu şanlı geçmişi silemez elbette. Müsterih olunuz efendiler. Ve açıp, tarihinizi okuyunuz. Osmanlı ordusu Filistinden çekilirken Mescid-i Aksayı muhafaza için kalan 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makineli Tüfek Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasanı iyi öğreniniz. Eli öpülesi onbaşımız bu kutsal nöbeti 57 yıl gururla sürdürmüştü. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. diyen Mithat Cemal Kuntay ne de güzel söylemiş değil mi dostlar. Dahası bezi, bayrak; toprağı, vatan yapmak için coşan damarlarda kahraman onbaşılarımızın kanı da vardır değil mi?
Ya kadın onbaşılarımızı bilir misiniz? Hani İstiklâl Harbinin efsane olmuş kahraman kadınlarını Henüz 9 yaşında iken Çanakkale Savaşlarına katılan; Kuva-yı Milliyeci olup destan yazan, ilk istiklâl madalyasının sahibi olan Onbaşı Nezahat Hanımı tanır mısınız? Ya Halide Onbaşıyı Hani Sultanahmette yüzbinleri şaha kaldıran muharip kadını Ateşten Gömlek adlı romanını bir okuyun hele. Kadın başına vatanı müdafaaya koşan kadın yürekli analar, bacılar Ve daha niceleri tabi ki Velhasıl üç harflik, bilemediniz üç kelimelik uyduruk bir oluşumun içinde, kıytırık bir siyasî olabilirsiniz belki ama onbaşı asla!..
Evet, canlar! Başta da söyledik. Kendini bilmez bir tarla faresinin hezeyanlarına fazla itibar etmemek gerekir. Bununla birlikte Yürütmenin emrindeki bir Genelkurmay Başkanının da Yürütmeyi ilgilendiren hususlarda fikir beyan etmekten imtina etmesi gerekmektedir. Biz, Genelkurmay Başkanının siyasî içerikli beyanatlarla değil; Kandil dağından, Kazan vadisine yurt sathında düşmanın defterini dürerken basına konu olmasını istiyoruz. Bu ülkeyi şikeli birkaç futbol maçına yahut üç-beş kuruşluk maaş zammına değişmeyecek vatansever siyasîlerimizden de devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak için canla başla çalışmalarını Ne demişler: İsteyenin bir yüzü!.. Serik09.01.2012
Aziz Dolu Atabey
azizdolu.blogcu.com