Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sual: Küçük çocuklara, dinimizi nasıl sevdirebilir, nasıl terbiye edebiliriz?

asel

New member
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
414
Tepkime puanı
925
Puanları
0
Yaş
49
Sual: Küçük çocuklara, dinimizi nasıl sevdirebilir, nasıl terbiye edebiliriz?
CEVAP
Bunu yap, şunu yapma demek yerine, örnek olmak gerekir. Lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır. Yani insanın hâl ve hareketi, sözünden daha etkili olur. Kendimiz, hal ve hareketlerimizle, güzel örnek olursak, yarı yarıya bu işi başarmış sayılırız. Daha sonra, Peygamber efendimizin, Eshab-ı kiramın, din büyüklerinin, Evliyânın sevgisini aşılamalıdır. Bu sevgi verilirse, onların ismini söyleyerek Allahü teâlâyı anlatmak, dinimizin emir ve yasaklarına alıştırmak kolay olur. İnsan, sevdiğine benzemek ister; insan, sevdiğinin sözlerine uyar. Büyükler, talebelerine, önce namazdan, oruçtan, haramlardan bahsetmezlerdi. Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerini, kendi hocalarını anlatırlar, bu büyükleri sevdirirlerdi. Ondan sonra, bunlar; karada, denizde, havada yani her yerde namazı, dinimin emir ve yasaklarını düşünürlerdi. Büyüklerin sevgisi, her derde ilaç gibidir. Onların sevgisi ve bereketi ile dinimize uymak çok kolay olur.
(Mehmet Ali Demirbaş-13.03.2007)

__________________
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Allah (c.c.) buyurdu ki: “Sen kullarıma, onlara ihsan ettiğim nimetlerimi hatırlat, açıkla; Ben onların kalplerinde sevgiyi yaratırım.”


ALLAH’A samimi bir kul olmak, zorlamayla olacak bir şey değildir. Kulluk yaşanacak bir haldir. Böyle olduğu için de, belli adımların sonunda belli sonuçlar cinsinden kalıplara uymaz.

Çocuğun dindar olması için anne baba olarak bizim yapabileceklerimizden bazıları şunlar olabilir:

Evvela, bunu ciddi olarak istemeli ve bu konuda kararlı olmalıyız. Şimşek ışığında yol alınmadığı gibi, bu arzu da geçici heveslerle olacak bir şey değildir.

Çocuk büyütmekle, çocuk yetiştirmenin arasındaki farkı iyi anlamalıyız. Çocuk yetiştirmenin, bilinçli bir süreci ve bu süreçteki kararlı çabaları gerektirdiğini bilmeliyiz.

Daha sonra da kesinlikle şuurunda olmalıyız ki, dindar olmanın özü özeti Allah’ı sevmektir. İnsan sevdiğine yaklaşır, sevdiğinin yolundan gider. Çocuğa Allah’ı sevdirmeliyiz; sevdikten sonra gerisini çocuk da getirebilir. Yoksa ezbercilikle dindar olunmaz. Dinden haberdar olmak başka, dindar olmak başkadır.

Ayrıca, çocuğumuzla sıcak bir yakınlık kurmalıyız; çocuğumuzun rahatça konuşabileceği, soru sorabileceği bir iletişim ortamı sağlamalıyız.

Bunların yanı sıra, çocuğuyla güzel bir diyalog içinde olan anne baba, ondan gelecek olan sorulara net ve kısa olarak cevap vermelidir.

Bilmeliyiz ki, çocuğumuz izah istemiyor, cevap bekliyor. Çocuk, “güneşi kim çıkardı?” diye sorduğunda, “Allah güneşi bizi aydınlatsın ve ısıtsın diye çıkardı,” gibi kısa bir cevap onu tatmin edebilir. Yoksa bu soruyu cevaplamak için evrenin yaratılışından başlamamız gerekmez. Zaten ne kadar uzatırsak, çocuğumuz bizi o kadar az anlayacaktır.

Çocuğumuzun sorularına mutlaka doğru cevaplar vermeliyiz. O küçüktür anlamaz diye cevapları geçiştirmemeliyiz. “Kardeşim nereden geldi?” diye sorduğunda, “onu Allah yarattı, büyüyünce beraber oynayacaksınız, birbirinize yardımcı olacaksınız” gibi doğru bir cevap verebiliriz. Yoksa “kardeşini leylekler getirdi” gibi, çocuğa bir faydası olmayacak masallarla onun zihnini dondurmaktan, düşüncesinin gelişmesini baltalamaktan kesinlikle kaçınmalıyız.

Çocuğumuzun sevdiği, beğendiği, varlığından haz aldığı şeylerin var olmalarının nedenini doğru olarak bildirilmeliyiz. Sevdiği bir şeyi, bir insanı, Allah’ın yarattığını öğrenmesi, çocuğu Allah’a yaklaştıracaktır. Sorduğu sorularına, tabiat ana, Noel Baba, evrim.. gibi gerçek dışı uydurma cevaplar alan bir çocuğun, duygusal zekası gelişemeyeceği gibi, belirsizlikler içinde kalan aklı, kainatı ve hayatı anlamakta da güçlük çekecektir.


Çocuğunu dindar bir insan olarak yetiştirmek isteyen bir anne babanın en büyük yardımcısı elbette Allah’tır. Çünkü Allah, insanı, kendine muhatap olacak imkânlarla donatıp yaratmıştır. Peygamberimizin ifadesiyle, “her çocuk İslâm fıtratıyla, yani Allah’a iman edecek bir karakterle dünyaya gelir.” Bize iman lütfeden Yaratıcımız, çocuğumuza da merakı ve soru sorma yeteneğini vermiş; böylece çocuğumuzu insana yaraşır bir gelişme sürecine hazır hale getirmiştir.


İkinci yardımcımız, kainattır. “Kainattan nasıl yardımcı olur,” demeyin. İnsanın Allah’ı tanıma yollarından birisi de kâinattır. İnsan, Allah’ın yarattıklarını görüp tattıkça, Yaratanına olan bilgisi ve sevgisi artar. Bu konuda bir kıssa vardır:


Allah (c.c.), Davud aleyhisselama buyurmuş ki:

“Beni kullarıma anlat, Beni sevdir.”

Davud aleyhisselam:

“Ey Rabbim! Seni kullarına anlatabilirim,” dedi, “ama nasıl sevdirebilirim?”

Allah (c.c.) buyurdu ki:

“Sen kullarıma, onlara ihsan ettiğim nimetlerimi hatırlat, açıkla; Ben onların kalplerinde sevgiyi yaratırım.”

Öyleyse çocuğumuza Allah’ı sevdirmek için daima kâinattan, Rabbimizin dünyada yarattığı güzelliklerden bahsetmeliyiz.

Ağaçların, çiçeklerin, yıldızların, Ay’ın, dünyanın, hayatın güzelliklerini onun dikkatine sunmalıyız.

Ayrıca, Allah’ın bütün bunları bizim için, bizi sevdiği için yarattığını söyleyebiliriz. Bir meyve yiyorsak, “Bak yavrum” diye başlayarak, “Allah bizi ne kadar çok seviyor, bizim için bu güzel meyveyi yaratmış, rengini, tadını, şeklini, kokusunu bizim hoşumuza gidecek gibi yapmış..” diyebiliriz.

Böylece sonuçta belki de hiç beklemediğimiz bir anda, çocuğumuz elinde bir meyve yiyor iken, “Biliyor musun baba, ben Allah’ı çok seviyorum” diyebilecektir.
[/B
]
 

istanbluerdem

New member
Katılım
28 Ara 2007
Mesajlar
887
Tepkime puanı
168
Puanları
0
Konum
hayatýn ýcýnden
Kendimiz, hal ve hareketlerimizle, güzel örnek olursak, yarı yarıya bu işi başarmış sayılırız. Daha sonra, Peygamber efendimizin, Eshab-ı kiramın, din büyüklerinin, Evliyânın sevgisini aşılamalıdır. Bu sevgi verilirse, onların ismini söyleyerek Allahü teâlâyı anlatmak, dinimizin emir ve yasaklarına alıştırmak kolay olur. İnsan, sevdiğine benzemek ister; insan, sevdiğinin sözlerine uyar. Büyükler, talebelerine, önce namazdan, oruçtan, haramlardan bahsetmezlerdi. Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerini, kendi hocalarını anlatırlar, bu büyükleri sevdirirlerdi. Ondan sonra, bunlar; karada, denizde, havada yani her yerde namazı, dinimin emir ve yasaklarını düşünürlerdi. Büyüklerin sevgisi, her derde ilaç gibidir. Onların sevgisi ve bereketi ile dinimize uymak çok kolay olur.
 

Emin

New member
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
13
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Arkadaşlar cok guzel yazmıslar..Allah razı olsun ...sunu iave etmek istedim haddim olmayarak : ONLARA CIK İYİ ORNEK OLMALIYIZ.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
“Sen kullarıma, onlara ihsan ettiğim nimetlerimi hatırlat, açıkla; Ben onların kalplerinde sevgiyi yaratırım.”

Öyleyse çocuğumuza Allah’ı sevdirmek için daima kâinattan, Rabbimizin dünyada yarattığı güzelliklerden bahsetmeliyiz. Çocuklarımıza Allah'ın bize verdiği nimetleri hatırlatıp onlara bu nimetlerin neler olduğunu ve nereden geldiğini anlatmak ve öğretmek iyice pişirmek gerekir, diye anlıyorum. Tefekkür edip tefekkür etmelerine yardımcı olmalıyız. "Kardeşleri de birbirlerine sevdirmeliyiz." diye ekliyorum.
 
Üst Alt