TÜRK’TEN TÜRKİYELİ OLMAZ!
Aynı tarihe sahip, aynı kültürü paylaşarak vatan bildikleri coğrafyada aynı dili konuşarak bir arada bulunma iradesini gösteren-gösterebilen, aynı zamanda tasa da, kederde, kıvançta bir olan, ülkü birliği bulunan insanlar topluluğuna millet denir.
Millet; bir olmak, aynı duygularla donanmak yani aynı olaylar karşısında birlikte üzülen ve birlikte sevinen insanlardan oluşur.
Osmanlılıktan, ümmetçilikten millete geçişin adıdır Türk. Milli Birliğin adıdır. Türkiye denilen coğrafyada yaşayan insanların adıdır Türk.
Başka bir deyişle Türkiye Cumhuriyetini oluşturan milletin adıdır Türk.
Öyleyse Türk yerine konmak istenen “Türkiyeli” kavramı nedir?
El cevap – Efendim ülkede Kürt var, Laz var, Çerkez var, hatta bazılarına göre 36 etnik gurup var. Bu sebeple kimse alınmasın diye ve bu unsurların kendilerini ifade edebilmeleri için “Türkiyeli” demeliyiz.
Ama her ne hikmetse, saydıkları bunca unsurdan iç ve dış mihrakların ülkeyi bölmek için ön plan da tutulan bir unsur hariç, böyle bir istek ve arzuları yoktur.
Bütün bu “Türkiyelilik” bilincini oluşturma çabası, yaşadıkları Türk topraklarına Kürdistan diyen bir takım bölücülerin amaçlarının gerçekleşmesi için bir alt yapı çalışmasıdır.
Peki, bu adamlar Kürdistan’dan söz ediyorlarsa, Türk yerine Türkiyeli demek neyi çözecektir. Tabi ki, hiçbir şeyi çözmeyecek. Ama Türk kavramını, Türklük bilincini, Milli Birliği, Üniter Devleti zedeleyecek, tartışmaya açacaktır.
Bugün Türk’ten vazgeçelim diyenler, yarın Kürtçenin resmi dil olmasını isteyeceklerdir. Yarın ülkenin adının da Türkiyeli ya da Türkiyeliler Cumhuriyeti olmasını isterlerse ona da evet mi diyeceğiz.
Bu kavramları tartışmaya açmak Anayasanın değiştirilmeyecek ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek ilk üç maddenin gündeme getirilerek, kaldırılmasını istemektir.
Tartışmaya açılmak istenen maddeler:
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
Bugün Sahnelenmekte olan çok tehlikeli bir oyundur. Bu oyunun içinde görev üstlenenler ya bu tehlikenin farkında değiller gaflet ve delalet içindeler ya da bunun bilincinde olarak bir ihanet içindeler.
Her şeye rağmen biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundayız. Bu sebeple başkalarının ve özellikle de Türkiye’yi kendi yazdığı senaryolarda figüran olarak kullanan ABD’nin, yeni başkanı Obama’nın milli devlet tanımlarıyla oyalanamayız.
Bütün bu gayri milli çaba içinde olanlara verilecek en güzel cevap Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk’ün şu sözleriyle olacaktır:
“ Bu memleket tarihte Türk’tü, halende Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.”
Bazıları her ne kadar söyleyemese de, her zaman haykıracağız “ Ne Mutlu Türküm Diyene!”
Tanri Türkü korusun ve Yüceltsin...
Aynı tarihe sahip, aynı kültürü paylaşarak vatan bildikleri coğrafyada aynı dili konuşarak bir arada bulunma iradesini gösteren-gösterebilen, aynı zamanda tasa da, kederde, kıvançta bir olan, ülkü birliği bulunan insanlar topluluğuna millet denir.
Millet; bir olmak, aynı duygularla donanmak yani aynı olaylar karşısında birlikte üzülen ve birlikte sevinen insanlardan oluşur.
Osmanlılıktan, ümmetçilikten millete geçişin adıdır Türk. Milli Birliğin adıdır. Türkiye denilen coğrafyada yaşayan insanların adıdır Türk.
Başka bir deyişle Türkiye Cumhuriyetini oluşturan milletin adıdır Türk.
Öyleyse Türk yerine konmak istenen “Türkiyeli” kavramı nedir?
El cevap – Efendim ülkede Kürt var, Laz var, Çerkez var, hatta bazılarına göre 36 etnik gurup var. Bu sebeple kimse alınmasın diye ve bu unsurların kendilerini ifade edebilmeleri için “Türkiyeli” demeliyiz.
Ama her ne hikmetse, saydıkları bunca unsurdan iç ve dış mihrakların ülkeyi bölmek için ön plan da tutulan bir unsur hariç, böyle bir istek ve arzuları yoktur.
Bütün bu “Türkiyelilik” bilincini oluşturma çabası, yaşadıkları Türk topraklarına Kürdistan diyen bir takım bölücülerin amaçlarının gerçekleşmesi için bir alt yapı çalışmasıdır.
Peki, bu adamlar Kürdistan’dan söz ediyorlarsa, Türk yerine Türkiyeli demek neyi çözecektir. Tabi ki, hiçbir şeyi çözmeyecek. Ama Türk kavramını, Türklük bilincini, Milli Birliği, Üniter Devleti zedeleyecek, tartışmaya açacaktır.
Bugün Türk’ten vazgeçelim diyenler, yarın Kürtçenin resmi dil olmasını isteyeceklerdir. Yarın ülkenin adının da Türkiyeli ya da Türkiyeliler Cumhuriyeti olmasını isterlerse ona da evet mi diyeceğiz.
Bu kavramları tartışmaya açmak Anayasanın değiştirilmeyecek ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek ilk üç maddenin gündeme getirilerek, kaldırılmasını istemektir.
Tartışmaya açılmak istenen maddeler:
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
Bugün Sahnelenmekte olan çok tehlikeli bir oyundur. Bu oyunun içinde görev üstlenenler ya bu tehlikenin farkında değiller gaflet ve delalet içindeler ya da bunun bilincinde olarak bir ihanet içindeler.
Her şeye rağmen biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundayız. Bu sebeple başkalarının ve özellikle de Türkiye’yi kendi yazdığı senaryolarda figüran olarak kullanan ABD’nin, yeni başkanı Obama’nın milli devlet tanımlarıyla oyalanamayız.
Bütün bu gayri milli çaba içinde olanlara verilecek en güzel cevap Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk’ün şu sözleriyle olacaktır:
“ Bu memleket tarihte Türk’tü, halende Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.”
Bazıları her ne kadar söyleyemese de, her zaman haykıracağız “ Ne Mutlu Türküm Diyene!”
Tanri Türkü korusun ve Yüceltsin...