Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Canim Istanbul

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
is1.jpg

is2.jpg

is3.jpg

is4.jpg

is5.jpg



CANIM İSTANBUL



Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik..
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...


N. Fazıl Kısakürek
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Cok Harika Bu Resimlere Ihtiyacim Vardi Sagol Kardeşim
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Şiir tadında İstanbul

Şiir tadında İstanbul

İstanbulutlu Bir Gökyüzünden

Ben kimsesiz...Çocuk...Cahil...Sen bana isim...Sen bana sevda...

Sırdaşım,terketmeyenim...Sen benim gereğim,gerekçemsin...

Sen benim coğrafyam,tarihim,şiirimsin...

Ne varsa üzerimde iyi duran,ne eklendiyse yakışan,senden eklendi...

Ekmeğim,suyum,nefesim...Sen benim iklimimsin...

Günaydınımsın,seherim,merhabam...Öğle vakti,ikindi gölgesi,hayırlı akşamlar...

Üçler,yediler,kırklar...Ezanlarımsın,uzun gecelerimsin...

Sen sesi güzel bir şehirsin,seni duydum...Bunu bil...

Hanımelili,kedili sokağım,defneli,manolyalı,menekşeli bahçemsin...

Anne sütüm,gelinlik kızkardeşim,karımın gözlerisin...

Okulumsun,öğretmenimsin...

Senin evlerin yüzmeyi bilir,balıkların konuşmayı,ağaçların susup dinlemeyi bilir,martıların vefayı,güvercinlerin şadırvana yakışmayı,gemilerin iskele iskele dantel işlemeyi bilir,neyin hu demeyi bilir,neyzenin hay demeyi,seman devran bilir,uçmayı bilir...Sen insanı sarhoş edersin...Cömert,alıngan,kırgın ve adil...

Sultan dediğin kadir kıymet bilir...Sen sultansın...

Sen şehirlerin annesinin yeşil gözlü çocuğu...

Sen gökyüzüne akraba şehirlerin kardeşisin...

Sen ince bir hat gibi alnımdan geçersin...

Ellerinden öpmek isterim çınar çınar...

İçimi aşka boyarım erguvanlarından her bahar...

Sanırım bir sonbahar,başıma servi olup dikileceksin...

Alın terim,ekmek teknem,ustalarımın dükkanısın...Sen benim çarşılarımsın kapalı...Kitaplarımsın,yazılarımsın,yazamadıklarım sın...Kubbelerimsin eğik,mahzun,doğru düzgün minarelerimsin...

Sen benim denizimsin,kıyılarımsın,derinliğimsin...Sen benim şeyhimsin...

Kaç kere yıkıldım ayaklarına,eteklerine tutundum,sen benim kovulmadığım kapımsın,büyük penceremsin,aylı yıldızlı şehrimsin...Mektuplarımsın,nikah şahidimsin,diyecek olsam sözümsün,arasından dünyalar geçen dilimsin,iki dudağımsın...Göğsümde lal bir kalp işlenmiş hançer gibi duran içimsin...

Eyüp Sultanım,gizli halim,Haliç'imsin...

Gökten üç elma düşmüş,biri doğuya,biri batıya,aramış durmuşlar üçüncülerini,bulmuşlar kıtaların birleştiği yerde...

Senin adında "bul" var...Başka İstanbul mu var?

Sen en güzel masalların gerçeğisin...

Üzerine basmadan yürümek isterim...Seni kirlenir,bozulur,eskir sanırım...

Senin iyi bir kadın gibi,her sabah gülen bir yüzle uyandığını unuturum...

Sen nasıl bir şehirsin?Senden bir rüzgar nerde görsem tanırım...

Boğaz akar bir su,nehir değil...Yığınla insan,betonla duvar,tonla asfalt,hızla zaman,seni yıkmaya yetecek zehir değil...

Seni çirkinleşecek sandığım için özür dilerim...

Sen güzelliği öğrete öğrete güzel kalacaksın...

Gülden bir koku var sende...Gülden bir renk,bir eda,bir iz...

Gülden hırka var sende...

Gülle geldin,çağırdın güller hep geldiler...Sen hep güle duracaksın,hep güle kalacaksın,hep güleceksin...

"O" gidince gitmemişler var,"O" gidince "O"ndan kalan,"O"nun gitmediğini çoğalanlar var.

Yayılır her seher dört bir yana çiçekler,kuşlar,sular,bulutlar...

Başında gezdirdiği bulutun evladı bulutlar...

Sevdalı bir bulutun gölgesi var hep üstünde,aşıkların nefesi uçar,o buluta gider yurdu diye...Sen o bulutun bembeyaz serinlettiği bir yaz göğünün şehrisin...

Sen aşktan emanet,şefkatten müjdesin...

Sen İstanbullu bir yazın,sen İstanbulutlu bir yazının şehrisin...

Yağmur yağarsa o buluttan yağar ince ince...Nerde doğmalı,nerde ölmeli,nerde nurdan kapısı ötelere açılan bahçe...Nerde günce gece,nerde yaşamak denince,dudakları buseye mecbur eden adın söylenmeli,sen söylenmelisin...

Ben sende uzun,çok uzun,güzel,çok güzel yaşadım...

Madem sevebilir bir yürekle doğdum,demek biraz da olsa İstanbuldum...

Harcadım,yitirdim,savurdum,yine sende buldum...Seni sevdirenleri ya sende bıraktım,ya seninle uğurladım...Direndiğime değdi,geldiğime,kaldığıma değdi...

Göğü bulutlu,gözü bulutlu,İstanbulutlu bir aşk yaşadım...

Seni son nefesimde vereceğim...

Sende olmak ve sende kalmak dilerim,ey bir dediğimi iki etmeyen sevgilim,memleketim,canım İstanbulum...



Beni Sakla...
 
Üst Alt