Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dinimizde müzik ve çalgı

furkan61

New member
Katılım
18 Eki 2008
Mesajlar
1
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
32
B H S S
DİNİMİZDE ÇALGI VE ŞARKI
Mevla Teala Kur'an_ı Kerim'de şöyle buyuruyor:''İnsanlar arasında bilgisizce Allah yolundan saptırmak için ğerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır.İşte onlariçin horlayıcı bir azab vardır''.(lokman suresi:6)
Öncelikle bu ayetin iniş sebebini öğrenelim.İbni hişam ibni ishak'a dayanarak rivayet eder ki;Mekke müşrikleri ellerinden geleni yapmalarına rağmen Hz.Peygamber'in(sas) mesajının yayılmasını engelleyemeyince Nadir bin haris kureyşlilere şunları söyledi;Bu adama karşı çıkma yolunuz sizi bir yere götürmez.O sizin aranızda yaşamakta şimdiye dek ahlaken en iyi olanınızdı,aranızda yaşayan en doğru,en dürüst ve emin kişi oldu daima.Siz tutmuş onun bir kahin,sihirbaz,şair ve mecnun olduğunu söylüyorsunuz.Kim inanır buna?Ahali bir kahin nasıl konuşur bilmiyormu?Bir şairin bir mecnunun halini tefrik edemez mi halk?Bu ithamların hangisi Muhammed'e(sas) yamalayabilirsiniz ki halkın dikakatini ondan kaçırabilesiniz?Bakın! Ben size onunla nasıl baş edileceğini söyliyeyim dedi ve Mekke'den ayrılıp Irak'a gitti ve oradan İran kisraları,rüstem ve isfendiyarla ilgili masalları ,hikayeleri,ustureleri derlemeyi başarıp geri geldi ve halkın dikkatini Kur'an_dan ayırmak ve onları masallar içinde uyutmak için masal anlatma partileri düzenlemeye başladı ve nadir bu amaçla şarkıcı kızlarda getirmişti.Bir kimsenin Hz.Rasulun(sas) etkisi altına girdiğini işittiğinde ,şarkıcı kızı şöyle bir talimatla ona musallat ederdi 'Onu yedir,içir,şarkınla öyle ağırla da diğer tarafdan kopup seninle hemhal olsun'.(İbn hişam c.1 s.320_Esbab_ı nuzul) Bu kötülük odaklarının her devirde başvurmuş olduğu aynı araçtı.Kötülüğün bu elebaşıları sıradan insanları kültür adı altında eğlence,spor ve müzikle öylesine oyalar ki ,hayatın ciddi problemlerine eğilmek için hiç zaman ve istekleri kalmaz ve bu boş vermişlik duygusu içinde sürüklenmekte oldukları felaketi hissetmezler bile.Ayette geçen boş sözün bu şekilde tefsiri Ashab ve tabiinin bir çoğundan nakledilmiştir.Abdullah ibni Mes'ud'a (ra) şöyle soruldu.'Bu ayetteki boş sözün manası ne?'İbni Mes'ud (ra) üç kere tekrarla şöyle cevap verdi'Vallahi o şarkı söylemektir'(ibni cerir,ibni ebi şeybe,hakim,beyhaki)Benzer rivayetler Abdullah,Mücahid,İkrime,Said bin cübeyr,Hasan basri ve Makhül gibi alimlerden de nakledilmiştir.İbni Cerir,İbni ebi Hatim ve Tirmizi Hz.ebu umameye dayanarak Hz.Rasulun(sas) şöyle dediği rivayet etmektedir'Şarkıcı kızları satmak,satın almak,onların ticaretini yapmak ve onun üstünden para kazanmak haramdır'Bir başka rivayette bu son cümle'Ve onun üstünden kazanılan parayı yemek haramdır'şeklindedir.Ebu Umame'den gelen bir diğer rivayet şöyledir'Cariyelere müzik öğretmek ve onların ticaretini yapmak haramdır ve onun üstünden para kazanmak ta haramdır.Bu üç hadisin hepsi ayetteki boş sözün böyle bir bağlam içinde indiğini göstermektedir.Kadı Ebu Bekir İbn'ul Arabi Ahkam'ül Ku'an_da Abdullah ibni Mübarak ve İmam Malik'in Hz.Enes'ten rivayet ettiği bir hadisi nakleder'Her kim bir musiki meclisinde bir şarkıcı kızın söylediği şarkıyı dinlerse ahiret günü onun kulaklarına erimiş kurşun dökülecektir.(Tefhim'ul Kur'an-Ebul Ala Mevdudi 4.cilt)
Diğer bazı tefsirlerde de şöyle geçmektedir;
-Ayetteki boş söz;asılsız,uydurma lakırdılar,insanı aldatan kulluk ve taatten geri bırakan sözlerdir,şarkı ve türkülerdir,oyunlardır.(Ömer Nasuhi Bilmen)
-Bilimum çalgılar,şarkılar ve türküler bu ayete dahildir(Hulasatul Beyan)
-Boş söz diye çevirdiğimiz bu ayetteki lehvel_hadis deyimi klasik tefsirlerin bir çoğunda musiki olarak açıklanmış ve bu ayete dayanarak şarkı söylemenin,çalgı çalmanın,dinlemenin,bu işin ticaretini yapmanın haram olduğu söylenmiştir(Kur'an Yolu Diyanet İşleri Başkanlığı)
-Boş söz;İnsanı oyalayan,işinden alıkoyan sözler,asılsız hikayeler,masallar,romanlar ve tarih kılıklı efsaneler,güldürücü lakırdılar,gevezelikler,nağmeler gibi eğlendirici seslerdir.(Hak Dini Kur'an Dili)
-Yukarıdaki ayetin iniş sebebini esas alan müfessirlerin beyanına göre;eski medeniyetlere ait yalanlarla dolu masal,roman ve efsane kitapları,güldürücü içerikli gösteriler,islama aykırı ve şehvet uyarıcı,ayrıca dini ilimleri tahsil gibi lüzümlü vazifelerden meşgul edici şarkı,türkü,piyes,film ve diziler kabilinden her türlü oyun ve eğlence bu ayeti celilede kötülenen boş söz deyimine dahildir.(Kur'an_ı Mecid)

Konuyla ilgili birkaç tane hadiste yazsak yerinde olur heralde;
-El Eşari Ebu Amir (ra)'dan rivayetle Rasullullah(sas) şöyle buyurdu:'(Bir zaman gelecektir ki)Ümmetimden muhakkak bir takım zümreler türeyecektir.Bunlar zina etmeyi,ipekli elbise giymeyi,şarap içmeyi,def,dümbelek ile eğlenmeyi helal ve mubah sayacaklar...(Buhari 1892)
-Hz.Selh (ra)!dan rivayetle Rasulullah(sas) şöyle buyurdu: 'Ahir zamanda eğlencelerin ve çalgıların meydan aldığı ve içkinin de mubah addolunduğu zaman yere batma,taş yağma zuhur edecek ve insan kılığından çıkma olacaktır.(Ramuz el_hadis)
-Hz. Ali (ra) rivayetle Rasulullah(sas) şöyle buyurdu:'İlk ağıt söyleyen ve ilk şarkı söyleyen şeytan aleyhilanedir.(ihya_u ulumid_din)
-Fudayl bin İyad (ra)'dan rivayetle Rasulullah(sas) şöyle buyurdu:'Şarkı zinanın merdivenidir'.
Bu konuda bu kadar delilleri yeterli görüp daha başka delil arama gereği duymuyorum.Artık içinde inkar hastalığı olmayan siz değerli kardeşlerimiz için bu konunun fetvası çok açık ve nettir.
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Fakat filmler, diziler, tiyatrolar sadece boş vakti doldurmak için piyasaya sürülmüyor. Bilakis islam itikadını yıkmak için son derece gayret gösteriyor.. Sanat sadece sarkı söylemek, film yıldızı olmak, soyunmak olmuş.. Ve bu sanatçı tayfası tam bir islam düşmanlığı içindedirler.. Ne yazık ki müslümanların gönüllerinde yer etmiştir..
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
-Boş söz diye çevirdiğimiz bu ayetteki lehvel_hadis deyimi klasik tefsirlerin bir çoğunda musiki olarak açıklanmış ve bu ayete dayanarak şarkı söylemenin,çalgı çalmanın,dinlemenin,bu işin ticaretini yapmanın haram olduğu söylenmiştir(Kur'an Yolu Diyanet İşleri Başkanlığı)

Sanki diyanet bu görüşü savunuyormuş gibi olmuş. Malesef diyanet bu cümleden sonra "ancak" diyerek devam ediyor;

"Eğlendirici söz" diye çevirdiğimiz 6. âyetteki "lehve'l-hadîs" deyimi klasik tefsirlerin çoğunda mûsiki olarak açıklanmış ve bazı tefsirlerde bu âyete dayanılarak şarkı söylemenin, çalgı çalmanın, dinlemenin, bu işin ticaretini yapmanın haram olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu deyimin şirk İnancı içeren sözler veya daha genel olarak insanlar için herhangi bir fayda getirmeyen boş ve lüzumsuz konuşmalar olduğu yolunda görüşler de zikredilmektedir.

Maksat yazıyı eleştirmek değil, insanlar zannetmesinler ki diyanet; şarkı söylemenin, çalgı çalmanın, dinlemenin haram odluğunu söylüyor. Ömer Bilmen Nasuhi gibi bir zat Reis olmadıkça bu fetva çıkmaz. Rabbim Nasib Eylesin.

Ve diyanet bize göre diyerek devam eder;

Bize göre -Taberî'nin de belirttiği gibi (XXI, 63)- lehve'l-hadîs deyiminin özel olarak şarkı ve mûsiki anlamına geldiğine dair âyette herhangi bir işaret bulunmadığına göre bu deyimin anlamını musiki olarak sınırlamak doğru değildir.Bu iki âyette özetlenen İnkarcı psikoloji ve tavır dikkate alındığında bunun, genel olarak müşriklerin, ilâhî mesajın insanlar üzerindeki etkisini kırnak İçin ileri sürdükleri içi boş iddialar, laf cambazlıkları şeklinde yorumlanması gerekmektedir. Nitekim 6. "âyetteki "bi-gayri ilm" (bilgisiz olarak) tabiri de bunu desteklemektedir. Eğer mûsiki, şiir vb. etkinlikler böyle bir kötü amaca alet ediliyorsa bunu yapanlar da âyetin eleştiri kapsamına girer. Ayrıca burada, sadece o dönemdeki inkarcıların söz konusu tutumları değil, hangi dönemde olursa olsun "Allah'ın yolu"nu tıkama amacına yönelik zihniyet ile bunun ürünü olan tavır, tenkit ve faaliyetler de eleştirilmektedir.

Eleştirilmekteymiş.. Hemde "aşağılayıcı bir azab" ile..





 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Artık içinde inkar hastalığı olmayan siz değerli kardeşlerimiz için bu konunun fetvası çok açık ve nettir.

Selam,

Sizinle aynı düşünceyi paylaşmayanlar hep içlerinde inkar hastalığı mı taşıyorlar.

Müzik ya da çalgı aletlerinin haramlığına dair bir tane ayet getirebilir misiniz?

Öne sürdükleriniz sadece bir kısım insanların yorumları.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Selam,

Sizinle aynı düşünceyi paylaşmayanlar hep içlerinde inkar hastalığı mı taşıyorlar.

Müzik ya da çalgı aletlerinin haramlığına dair bir tane ayet getirebilir misiniz?

Öne sürdükleriniz sadece bir kısım insanların yorumları.

Sevgili chamdali

Eğer Ayetlere inanıyorsak aşağıda ki Ayet, Hadislerin İslami emir olduğunu emrediyor.

Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Araf 157

Ve Hadisler de müzik ve çalgı aletleri bildirilen ölçülerde nehyediyor.

Yine de biz ehli sünnet yolunda olmayanlara dayatmamakla beraber, ehli sünnet itikadı üzere yayın yapan bu forumda, farklı düşünceleri de ehli sünnete uymadığını beyan etmek kaydı ile saygı ile karşılıyoruz.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Sevgili chamdali

Eğer Ayetlere inanıyorsak aşağıda ki Ayet, Hadislerin İslami emir olduğunu emrediyor.

Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Araf 157

Ve Hadisler de müzik ve çalgı aletleri bildirilen ölçülerde nehyediyor.

Yine de biz ehli sünnet yolunda olmayanlara dayatmamakla beraber, ehli sünnet itikadı üzere yayın yapan bu forumda, farklı düşünceleri de ehli sünnete uymadığını beyan etmek kaydı ile saygı ile karşılıyoruz.

Selam sevgili Bekir,

Evet ben ehl-i sünnet itikadına mensup değilim. Bunu zaten yazdıklarımdan anlamışsınızdır.

Müzik ya da çalgı aletlerinin bizatihi haram olmadığını düşünüyorum. Kur'an bu konuda herhangi bir yasaktan bahsetmez. Rivayetlerde ise her iki tarafa yarayacak şeyler bulabilirsiniz.

Müzik ya da çalgı aletleri ancak kullanılış amacına göre haram olabilir. Kişiyi Allaha isyana sürükleyen herşey gibi onlar da eğer Allah'a isyana sürüklüyorsa haramlığından bahsedilebilir. Tıpkı bir ekmek bıçağı gibi. Ekmek kestiğiniz sürece sorun yok.

Neticede herkesin inancı ve uygulaması kendini bağlar. Söyleyecek sözüm yok.

Selamlar!
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
İmam-ı Rabbani Hazretlerinin şöyle bir fetvası vardır: "Az zarar ihtimali olan bir durumda çokça menfaat ihtimali olsa o iş terk edilir.

Güzel bir söz. Fakat bugün çok yarar geleceği zannedilen şeylerden bir çok zarar geldiği halde terk edilmiyor..
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Bence müzikte az değil çokça zarar ihtimali vardır. Menfaat elbette vardı. Ama o menfaat kesin değil ihtimaldir. Bence müzük mümkün oldukça din-len-me-me-li-dir.

Yine bence, Ehl-i sünnet ulemasının müzik meselesinde böyle katı tutumu zarar ihtimalini görmesindedir. Yoksa müziğin kendisine ait bir durum değildir.

Selam,

Sizce olana sözüm yok. Her kişi kendi kanaatine göre yaşar.
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Yanlız fetvada ince bir sırat köprüsü gizlenmiş.

Çokça fayda olması kesin bir iş, az zarar ihtimali varsa terk edilmez.

Belki, bahsettiğiniz kişiler çok faydayı ihtimal olarak değil kesinlik olarak görmüş ve az zarara razı olmuşlardır.

Fayda ise herkezde aynı değildir. Hem belki sen o az zarar ihtimali olan kısımda kaldın böyle değrelendirdin. Yada faydanın büyüklüğün senin görecende küçüktü.

Çokça fayda olması kesin bir iş, az zarar ihtimali varsa terk edilmez.

Bir köprü de siz mi inşa ettiniz, kesin diye..

Az zarar ihtimali olan bir durumda çokça menfaat ihtimali olsa o iş terk edilir.

Zarar ihtimali varsa bile terkedilirken, bugün kesin gibidir, lakin terk edilmiyor..

bahsettiğiniz kişiler çok faydayı ihtimal olarak değil kesinlik olarak görmüş ve az zarara razı olmuşlardır.

Fayda ihtimalinin olması gelecektedir, ihtimal gelecekle ilgilidir. ve gelecekte kesinlik yoktur. Kesinlik olarak görmüş diye biz söz pek doğru olmasa gerek. Demek ki fayda tam olarak bilinmiyor, ihtimal olarak bekleniyor. Fakat zarara razı olmak, zararın olduğunu kesin olarak ifade ediyor. Fakat imam rabbani "zarar ihtimalinden" bahsediyor. Fakat sizin açıklamanızda zarar kesinleşmiş ve razı olmuşlardır gibi bir mana var. Ama şöyle olabilirdi; ...ve az zarar ihtimaline razı olmuşlardır. Zaten imam rabbanide az zarar ihtimaline razı olmayı reddediyor.

İslamda, gelecek olan 99 menfaat, gelecek olan bir zarara değiştirilmez. Yada sizin sık sık verdiğiniz örnek kabilinden olsun;
99 dokuz kişi müslüman olacak diye 1 kişi kafir olamaz. (Örneğin sizin dediklerinizle alakası yok. yanlış anlamayın. Yani Siz, 99 kişi müslüman olacaksa 1 kişinin kafir olmasına razı oluruz demiyorsunuz. Genel olarak.. ) Yada örneği değiştirelim, müslüman ve kafir olarak örnek verdik. Birde farz ve sünnet olarak değiştirelim. 99 kişinin en büyük ve tek farzı (imanı) yerine getirecekler diye müslümanın 1 sünneti terketmesi düşünülemez. Yada 100 kafir gelip, sen şu sünneti terket, biz müslüman olacağız deseler sünnet terkedilmez. Bir Allah dostunun: Dünyayı verseler sakalımın bir telini koparmam, sözü aklıma geliyor.
 
Son düzenleme:

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
ARZ_7' Alıntı:
Yada 100 kafir gelip, sen şu sünneti terket, biz müslüman olacağız deseler sünnet terkedilmez

Nedir hocam burda geçen sünnet?
 
Son düzenleme:

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Yazılanda murad ettiğiniz manayı kabul ediyorum. Ama verdiğiniz misalleri kabul edemiyorum.

Tek bir farza zarar gelecek ise bin sünnet terkedilse azdır. 99 kişi değil bir kişi Müslüman olacaksa bin kafir feda edilse azdır.

Ancak, şöyle denilebilir: Bir kişinin iman etmesi veya imanının kurtulması bin iman edeni veli makamına çıkarmaktan evladır.
Örnekleri doğru vermek lazım

Tek bir farza zarar gelecek ise bin sünnet terkedilse azdır.

Farza sünnetten zarar gelmeyeceği için sünnetlerin terkedilmesi farza gelen zararı ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla bu örneğin konu ile alakası yok. Bu dedikleriniz sünnet yerine geçmiş bidatler ise amenna. Fakat sünnetlerin terkedilmesiyle farz muhafaza edilemez.

99 kişi değil bir kişi Müslüman olacaksa bin kafir feda edilse azdır.

Benim örneğim şöyle idi; 99 kişi müslüman olacak diye bir müslüman Kafir olamaz. Fakat sizin örnek, bir kişi müslüman olacaksa bin kafir feda edilse azdır diyor. Bir kişinin müslüman olması menfaattır, fakat bin kafirin feda edilmesi zarar değildir. Yine örneğin konu ile alakası yok.

Ancak, şöyle denilebilir: Bir kişinin iman etmesi veya imanının kurtulması bin iman edeni veli makamına çıkarmaktan evladır.

Her iman eden veli makamına yüklemiştir. Allah iman edenlerin velisidir. İman edenler Allahın velisidir. Misalleri kabul etmiyorsanız şöyle bi soru sorayım; 99 kişi müslüman olacak diye 1 kişinin kafir olmasına rıza gösterilir mi?
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
ARZ_7' Alıntı:
99 kişinin en büyük ve tek farzı (imanı) yerine getirecekler diye müslümanın 1 sünneti terketmesi düşünülemez. Yada 100 kafir gelip, sen şu sünneti terket, biz müslüman olacağız deseler sünnet terkedilmez

Bu cümlelerinize istinaden demiştim. Söyleyecek misiniz 100 kafirin müslüman olmasından daha kıymetli olan ve terketmeyeceğiniz sünnet nedir diye?
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Bu cümlelerinize istinaden demiştim. Söyleyecek misiniz 100 kafirin müslüman olmasından daha kıymetli olan ve terketmeyeceğiniz sünnet nedir diye?
Biraz daha doğru isnad edebilirsiniz. Ben bir sünnet 100 kafirin müslüman olmasından daha kıymetlidir de demedim.

Şayet 100 kişi gelse, siz şu sünneti terkedin, biz müslüman olacağız dese, o sünnet terkedilmez. Demek istediğim bu. Sorunuzu tekrar sorabilirsiniz.
 
Üst Alt