bcetin811
AMEL-Ý SALÝH
İŞARET DİLİ BİLEN 81 TERCÜMAN BULUNAMADI
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), bünyesinde çalıştırmak üzere yeterli sayıda işaret dili tercümanı bulamadı. 81 kişilik kadro için 70 kişi başvurdu; ancak açıklanan sonuçlara göre başvuranlardan sadece 25'i işaret dili tercümanlığı yapabilecek seviyede bulundu. "Her ile bir işaret dili tercümanı" projesi, hedefine ulaşılamamış oldu.
2002 Özürlüler Araştırması'na göre Türkiye'de 250 bin civarında işitme engelli vatandaş var. SHÇEK, işitme engelli vatandaşlara hizmette kolaylık sağlamak ve mahkemeler gibi gerekli durumlarda çeviri yaptırmak üzere 'her ile 1 işaret dili tercümanı' görevlendirmek istedi. Haziran ayında yapılan sınava 70 kişi katıldı. Başvuruları Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Türk Dil Kurumu, İşitme Engelliler Federasyonu ve SHÇEK yetkililerinden oluşan bir bilim kurulu inceledi. 25 kişi işaret dili tercümanı olabilir seviyede bulundu ve işe alındı.
SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış, sınavla ilgili şu bilgiyi verdi: "81 ilde kuruluşlarımız bünyesinde çalışacak işitme dili tercümanı alacaktık. SHÇEK tarihinde bu bir ilkti; ancak olmadı. Alacağımız tercümanlar hem kuruluşumuzdan hizmet almak isteyen işitme engellilere yardımcı olacaktı hem de mahkemelerde tercümanlık görevini yapacaktı. Biz tekrar sınav yapmadan önce işitme dili eğitimi veren kursların yaygınlaştırılması için çalışacağız. Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konudaki temaslarımız sürüyor."
Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven ise yeterli sayıda işaret dili tercümanı bulunamamasını işaret dili konusunda devletin geçmişten gelen yanlış değerlendirmelerine bağladı. 1950'li yıllarda işaret dilinin yasaklandığını hatırlatan Güven şunları söyledi: "Geçmişte işaret dilini devlet yasaklamış. İşaret dilinin kullanılması yerine işitme engelliler konuşma çalışmalarına yönlendirilmiş. Bu yüzden biz 50 yılı kaybettik, işaret dilini geliştirmek için. Hem Türkiye'de ulusal bir işaret dili yok. Yöresel farklılıklar sebebiyle işaret dilinde birlik yok. Bu da işaret dili eğitimini olumsuz etkiliyor. Mahkemelerde, seçim meydanlarında işaret dili tercümanlığı yapanların bile resmiyeti yok aslında. Çünkü işaret dili resmen tanınmıyor. Özürlüler Yasası ile ulusal işaret dili oluşturmak için çalışmalarımız sürüyor. Devletin üniversitelerin ve eğiticilerin bu konu üzerinde durması gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve özel kuruluşların açtığı kurslar yaygınlaştırılmalı ve üniversiteler de bu alanda eğitim vermeli." (Zaman)
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), bünyesinde çalıştırmak üzere yeterli sayıda işaret dili tercümanı bulamadı. 81 kişilik kadro için 70 kişi başvurdu; ancak açıklanan sonuçlara göre başvuranlardan sadece 25'i işaret dili tercümanlığı yapabilecek seviyede bulundu. "Her ile bir işaret dili tercümanı" projesi, hedefine ulaşılamamış oldu.
2002 Özürlüler Araştırması'na göre Türkiye'de 250 bin civarında işitme engelli vatandaş var. SHÇEK, işitme engelli vatandaşlara hizmette kolaylık sağlamak ve mahkemeler gibi gerekli durumlarda çeviri yaptırmak üzere 'her ile 1 işaret dili tercümanı' görevlendirmek istedi. Haziran ayında yapılan sınava 70 kişi katıldı. Başvuruları Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Türk Dil Kurumu, İşitme Engelliler Federasyonu ve SHÇEK yetkililerinden oluşan bir bilim kurulu inceledi. 25 kişi işaret dili tercümanı olabilir seviyede bulundu ve işe alındı.
SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış, sınavla ilgili şu bilgiyi verdi: "81 ilde kuruluşlarımız bünyesinde çalışacak işitme dili tercümanı alacaktık. SHÇEK tarihinde bu bir ilkti; ancak olmadı. Alacağımız tercümanlar hem kuruluşumuzdan hizmet almak isteyen işitme engellilere yardımcı olacaktı hem de mahkemelerde tercümanlık görevini yapacaktı. Biz tekrar sınav yapmadan önce işitme dili eğitimi veren kursların yaygınlaştırılması için çalışacağız. Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konudaki temaslarımız sürüyor."
Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven ise yeterli sayıda işaret dili tercümanı bulunamamasını işaret dili konusunda devletin geçmişten gelen yanlış değerlendirmelerine bağladı. 1950'li yıllarda işaret dilinin yasaklandığını hatırlatan Güven şunları söyledi: "Geçmişte işaret dilini devlet yasaklamış. İşaret dilinin kullanılması yerine işitme engelliler konuşma çalışmalarına yönlendirilmiş. Bu yüzden biz 50 yılı kaybettik, işaret dilini geliştirmek için. Hem Türkiye'de ulusal bir işaret dili yok. Yöresel farklılıklar sebebiyle işaret dilinde birlik yok. Bu da işaret dili eğitimini olumsuz etkiliyor. Mahkemelerde, seçim meydanlarında işaret dili tercümanlığı yapanların bile resmiyeti yok aslında. Çünkü işaret dili resmen tanınmıyor. Özürlüler Yasası ile ulusal işaret dili oluşturmak için çalışmalarımız sürüyor. Devletin üniversitelerin ve eğiticilerin bu konu üzerinde durması gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve özel kuruluşların açtığı kurslar yaygınlaştırılmalı ve üniversiteler de bu alanda eğitim vermeli." (Zaman)