Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Faydalı Bilgiler

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,131
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Âdem kulluğun aslını selâmetlice ifa etseydi o zaman kendisinden günah ortaya çıkmazdı.
"Ey Âdemoğlu! Bana bir şeyi ortak koşmadığın sürece dünya dolusu günahla bana gelsen, seni dünya dolusu mağfiret ile karşılarım" (Müslim (2687) Ebû Zer hadisinden rivayet etmiştir.)
Efendi, kölesinin günah işlemesini, kendisine muhalefet etme ve hikmetini yıkma kastı ile yapmadığını bildiğinde, kendisine nasıl özür dileyeceğini kölesine öğretir:
"Derken Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla tevbe etti. O da) tevbesini kabul etti." (Bakara, 37)
Kul, Rabbine muhalefet etmek için isyan etmez ve cüret de etmez. Ancak mizacı ve tabiatı gereği, nefis ve şeytanın da süslü göstermesi sonucu, hevasına uyması, af edecek diye düşünmesi, bağışlayacak diye ummasından dolayı bunları işleyebilmektedir. Bu husus kul yönünden olan husustur.
Rab yönünden ise bu husus şöyledir:
Hikmetinin cereyan etmesi, Rab oluşunun ortaya konması, kendisine kulluk ettirmesi, kullarının kendisine ihtiyaç duymaları ve el-Esmaü'l-Hüsna'sının eserlerinin ortaya çıkması gibi.
Mesela, pişman olup tevbe eden kimselere karşı, Af eden olması (el-Afüv) ve mağfiret eden olması (el-Gafûr), tevbeleri kabul eden olması (et-Tevvâb), hilim sahibi olması (el-Halîm) gibi.
Günahlarda ısrarlı olanlara karşı da intikam alıcı olması (el-Muntakım), adalet sahibi olması (el-Adl) gibi.
Muhakkak ki, Allahu Teâlâ, kulunun kendisini birlediğini görmek ve kulunun eksik ve O'na ihtiyacı olduğunu göstermesini ister.
Allah'ın mutlak ve eksiksiz kudret ve izzetine, mutlak bağışlayan, affeden ve rahmet eden olduğuna, iyiliğinin, (günahları) örtmesinin, hilminin, affetmesinin ve dilemesinin eşsiz olduğuna şahit olmasını ister.
Şu var ki, Allah'ın (c.c.) kuluna rahmet etmesi, ona ihsan etmesinin bir göstergesidir; yoksa karşı çıkması değildir. Çünkü Allah, kuluna rahmet ve lütuf etmese, kul hiç şüphesiz helak olur.
Böylece anlaşılıyor ki, nice günah hakkında hikmetler bulunmakta ve yine nice günahtan yapılan tevbenin gerçekleşmesinde kul için maslahatlar ve rahmetler bulunmaktadır.
Günahlardan tevbe etmek, hastalıklara karşı ilaç içmeye benzer. Nice hastalık vardır ki, sıhhate sebep olmuştur.
Belki de kınamanın neticesi övülmüştür
Nice hastalıklarla cesetler sıhhat bulmuştur.
Eğer günah takdir edilmeseydi, âdemoğlu kibirden dolayı helak olurdu.
Basit görülmeyen küçük bir günah, basit görülen bir itaatten daha hayırlıdır.
Zafer mumu ancak mumun parça parça olmasıyla söner.
Kul nefsine ihanet ettiği gibi ikram etmez, düşük gördüğü gibi yüce görmez, yorduğu gibi rahatlatmaz.
Şöyle denildiği gibi:

Nefsimi yoracağım ya da rahattan alıkoyacağım
Çünkü nefsin zebun olması nefsin cömertliğindedir

Kendisini yaratan ve var edenden başka, kul kendi nefsini aç bıraktığı gibi doyurmaz, korkuttuğu gibi ona güven vermez, yabancı olduğu gibi ona dost olmaz. Nefsini öldürdüğü gibi onu yaşatmaz. Şöyle denildiği gibi:

Nefislerin ölümü onların hayatı demektir
Her kim yaşatırsa oluverir.
Heva içeceği tatlıdır. Ancak gam ve tasayı doğurur.
Kim kapana yakalanacak olursa, o zelil olur.
Ey (önceden) heva ipine bağlı iken azimle doğru yoldan sapmış kimse! Kuşkusuz ağı parçalayıp yırttın ve artık takdir edilen kadar gitmen gerekir. Allah'a teslimiyete kanat aç!
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ın olduğu hâlde senden bir dane istendi de sen onu vermeyip cimrilik ettin. Yedi tane deniz yarattı da sadece senden bir göz yaşı istedi de sen yine de göz yaşını esirgeyerek cimrilik ettin.
Göz, bakılan suretleri kalbe bir nakış gibi işler.
Kalb Kabe ise, kendisine kulluk edilen Allahu Teâlâ, orada putların olmasını asla istemez.
Dünyanın lezzetleri sana galip olan sevdalar gibidir. Şu var ki, heva kasırgası estiği zaman basiretin gözü kapanır ve güzel nimetler gizleniverir.
Subhanallah! Cennet dünürler için süsleniverdi. Mehiri tahsil etmek için gayet çaba gösterdiler. Rab Teâlâ, sevilen kimselerin isimlerini ve sıfatlarını açıkladı. Dolayısıyla onlar karşılaşma günü için amel etmeye başladılar. Sen ise, hâlâ pisliklerle meşgul olmaktasın.
Senden başkasına kalbinin olması söz konusu değildir Yalan sevgiyle beraber senin dilin vardır.
Marifet bir halıdır ve üzerinde ancak Allah'a yakın kimseler yürürler. Muhabbet ise, bir marştır, onu da ancak seven ve düşkün olanlar söyler.
Sevgi büyük bir çölde bulunan ender bir gölet gibidir. Zaten bu yüzden kendisine geleni az olur.
Seven kimse sevgilisini hatırlamadan vakit geçirmez ve uzlette ve halvette her zaman sevgilisine kaçar. Tıpkı balığın suya ve çocuğun annesine kaçtığı gibi.
Evler arasından ayrılıp sevgilime gidiyorum Umulur ki yalnız iken gizlice seni hatırlarım.
Abid bir kimseye ancak Tuba ağacı altında dinlenmek vardır. Seven kimseye ise ancak ziyade vardır. Hayatı boyunca onun için çalıştı durdu ve öldükten sonra da bu ona yetecektir.
Ey sevgilisine muhalefet ederek ve ondan uzak durarak ömrünü harcayan kimse! Düşmanların içinde kendine karşı senden daha zararlısı bulunmaz.
Cahil bir kimse düşmanlardan bile görmediği Zararı nefisten bizzat görmüştür.
Şayet sevdiğiyle karşılaşması hususunda sahibi için ileriye dönük hazırlık yapar ve buluşma yerinde öne geçirilecek olursa o takdirde gelişi anında müjdeleniverir:
"Kendiniz için ileriye hazırlık yapın. Allah'tan korkun ve bilin ki siz mutlaka O'nun huzuruna varacaksınız. (Ey Muhammed!) Müminleri müjdele!" (Bakara, 223)
Allah'a yemin olsun ki, dostun senden yüz çevirdiği zaman düşman sana musallat olur. Bu hâldeyken şeytanın sana galip olduğunu düşünme! Ancak Hafız olan Allah'ın senden yüz çevirdiğini düşün!
Nefsini sakındır! Kuşkusuz sana gelen her bir musibet ondandır. Sakın onu kendi hâline bırakma. Allah'a yemin olsun ki, ona cimrilik etmeyen ona ikram edemez, onu zillete sokmayan onu izzete sokamaz. Onu kırmayan onu hâkim edemez, onu yormayan onu dinlendiremez, onu korkutmayan onu emniyette kılamaz ve onu tasalandırmayan onu ferahlandıramaz.
Subhanallah! Dış görüntün takva elbisesi ile süslenmiş iken, iç görüntünde heva içkisinin kabı bulunmaktadır. Sen elbiseni her defasında (içkiyle) yıkadığında altından sarhoşluk rüzgarı yayılıverir. Sonuç olarak sadıklar senden uzaklaşır ve fasıklar sana yandaş olurlar.
Sen kulluk zaviyesinde bulunurken heva hırsızı sana gelmek ister. Ancak senden bir ilgi göremez ve sen mescitten çıkana kadar seni bırakmaz.
İsterken doğru istersen, sana yardım gelecektir.
Adamın birisi bir arife, "Bana muhabbeti öğret!" dedi ve o da "Muhabbet; öğretmekle gelmez." diye cevap verdi.
O, sevgilisiyle karşılaşmasına gönül vermemişse şayet... Gencin kalben gösterdiği şevk demektir.
"Müminler Allah'ı severler." âyeti hayret edilecek bir şey değildir.
Asıl hayret edilecek şey, "Allah da onları sever." âyetidir.
Fakir ve miskin birisinin kendisine karşı ihsan eden (bir zengini) sevmesi şaşılacak bir şey değildir.
Asıl şaşılacak şey, cömert bir zenginin, fakir ve miskin birisini sevmesidir.
 
Üst Alt