Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

hakikat damlaları

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

          Ortalanmis Mesaj         




          Ortalanmis Mesaj         




          Ortalanmis Mesaj         



ŞAH-I NAKŞİBEND: KALPLERE MUHABBET TOHUMU EKERİZ


normal_asli_gul_nesli_gul0313.jpg

“Kim Allah-u Teala’ya kavuşmayı isterse, Allah-u Teala da ona kavuşmayı ister.” (Buhari, Müslim)

Ahirette En Mutlu Olanlar
Allah-u Zülcelal’i severek O’na ibadet ve kulluk etmek, O’ndan dünya ve ahiret için iyilikler umarak bunu yapmaktan daha üstündür.
Ahirette en mutlu olanlar, bu dünya hayatında Allah-u Zülcelal’i en çok sevenlerdir. Çünkü bunlar Allah-u Zülcelal’i sevince, Allah-u Zülcelal’de onları sever.
Allah sevgisinin aslı ve çekirdeği bütün mü’minlerde vardır. Çünkü bunların sahip oldukları iman, ma’rifet ve sevgiden oluşan bir cevherdir. Ma’rifet Allah-u Zülcelal’i tanımak, muhabbet ise O’nu sevmektir. Bunları kemal derecesine ulaştırmak için çalışmak gerekir.

Allah-u Zülcelal’i tanımak ve bilmek lazımdır. Çünkü O’nu sevmenin kuvveti, O’nu tanımanın ve bilmenin derecesiyle orantılıdır. İnsan başka şeyleri tanıdıkça sevgisi azalır, Allah-u Zülcelal’i tanıdıkça da sevgisi artar. Bundan dolayıdır ki, Allah-u Zülcelal’i en çok seven, O’nu en çok tanıyan ve bilen Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) olmuştur. Allah-u Zülcelal’i daha çok tanımanın ve bilmenin yolu ise daha çok tefekkür, zikir ve ibadet etmektir.

Seyda Muhammed Konyevi -ks-



“Ey Allah’ın Velileri!” Diye Çağırılacaklar
“Kıyamet günü ümmetler Peygamberlerin adıyla çağrılacaklardır. Mesela; ‘Ey Musa’nın, Ey İsa’nın ümmeti!’ diye sesleneceklerdir. Yalnız Allah’a muhabbet edenlere: “Ey Allah’ın velileri! Allah-u Teala’ya buyurun.” diye seslenilecek ve bunlar neşe ve heyecandan çıldıracak hale geleceklerdir.”

Sırrı-i Sakati Hz. -ks-


Muhabbetullah
Dünyada iken günahlara pişman olup, kulluk vazifesini yaparak ahireti kazanmak lazımdır. İşte, bütün işin aslı budur. Sevgi ve muhabbet; Allah-u Teala'nın rızasını aramak ve kötü işleri terketmek, ahde vefa göstermek, emanete ihanet etmemek, kendi kusurlarını görüp, amelleri ile övünmemek, amellerini görmemek, daima Allah-u Teala'yı zikretmekle meşgul olmaktır.

Seyyid Emir Külal -ks-


Mürşidler Kalplere O’nu Ekerler

Bizim sohbetimize girenlerin kalplerinde, muhabbet tohumu vardır. Kısaca bu yola; Ehl-i Sünnet vel Cemaat yolu denir. Bizim sohbetimize dahil olanların kalbine muhabbet tohumu atılmıştır. Fakat, Allah-u Teala'dan başka herşeyden alakasını kesmemiş olabilir. Bu durumda sohbetimize katılan kimsenin kalbinde, Allah-u Teala'nın sevgisinden başka neye bağlılık varsa, onu kalbinden temizleriz.
Kalbinde bize karşı meyli ve muhabbeti olanlara muhabbet tohumu ekip, gece gündüz onu terbiye etmemiz, bizim vazifemizdir. Muhabbet için uzakta olmak farketmez.

Muhammed Bahaeddin Nakşibend -ks-


Muhabbetullah Varsa Uyarsın Habibullah’a

“Muhabbetullah varsa, Habibullahın sünnet-i seniyesine ittibâı intâc eder (netice verir). Evet, Cenâb-ı Hakka imân eden, elbette O’na itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, bilâşüphe Habibullahın gösterdiği ve takip ettiği yoldur.”

Bediüzzaman Said Nursi -ks-


Bütün Gaye Muhabbetullah’ı Elde Etmek

İslâm dîninde, en mühim maksat, muhabbetullah olduğundan, Allah-u teâlâ, her gün beş vakitte, nice kereler zikir edilerek (hâtırlanarak), kalb kuvvetlendirilmektedir. Kalbin ve rûhun kuvvetlenmesi, sevgiliye (Allah-u Tealâya) kavuşmaya sebep olur.
Namaz kılarken okunan âyetler, tespihler ve dualar, Allah-u Tealânın büyüklüğünü bildirir. Allah-u Teâla, “bunları okuyanları severim ve onlara çok sevap veririm” buyuruyor. Muhabbetullah’a kavuşmak için ve sevâb kazanmak için okunan ve yapılan şeyler güç olsalar da, îmânlı kimselere kolay ve tatlı gelir.
İmâm-ı Gazâlî -ks-

Muhabbet ile bir hardal tanesi kadar ibadet, sevgisiz yetmiş senelik ibadetten, benim için daha makbuldür.”
Yahya b. Muaz -ks-




 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Bir kimse sadece hilâf-ı vâkî bir beyanda bulunuyorsa o basit bir yalan; söylediği yalana kendisi de inanıyorsa o mürekkep bir yalan, başkalarını da inandırmak için propaganda yapıyorsa o da mük'ap (katlamalı) bir yalandır.
***
Allah'la irtibatı olmayan bir kimsenin doğru-dürüst bir çizgi takip edebileceğine ihtimal verilemez.
***
Önümüze bir dağ çıkmışsa bir tünel kazmalı, derin sularla karşılaşmışsak köprüler kurmalı, tüp geçitler yapmalı, bunları yapamazsak iki kanat takmalı ama mutlaka ruhumuzun ilhamlarını boşaltacağımız insanlara ulaşmalıyız. Unutmayalım ki, koskoca bir dünya hak ve hakîkatin soluklarına muhtaç.
***
Allah (celle celâlühû) hiç kimseyi sermayesiz bırakmamış, herkesi mutlaka bir hususiyetle donatmıştır. Önemli olan, en mühim iş ne ise herkesin kendi istidat ve sermayesine göre onu yapmanın peşinde olmasıdır.
***
“Yarattım”, “yarattı” gibi laflar birer küfür lafıdır.
***
Kulluk Şâh-ı Geylânî olmaya bile bağlanmaz; sırf Allah rızası için yapılır.
***
Hekimler, “Hastalık yoktur, hasta vardır” derler ki pek yerinde bir sözdür; çünkü, her insan ayrı bir âlemdir.
***
Amele güvenmek gururdur ve öyleleri Allah'ın sevgisine mazhar olamazlar.
***
Türkçemiz için bir şey yapmak istiyorsak elden geldiğince yabancı kelimeleri kullanmamaya özen göstermeliyiz.
***
Günümüze, günümüzün şartlarına göre dirilmeyi Yüce Mevlâmız bize nasip etsin!
***
Tahrik edilmiş bir insanın dengeli davranışlarlar sergilemesine imkan yoktur
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Küçük bir şey başarınca her şeyi başaracağını zannetmek şeytanî bir vehimdir.
***
Lanet lanet, kin kin, gayz da gayz doğurur; bunların hiçbirinin sevgiyi netice vermeyeceği ise açıktır.
***
Cenâb-ı Hakk'a sunacağımız ameller arasında duadan daha güçlüsü ve tesirlisi yoktur.
***
İradesini ortaya koyma gibi bir cehdi olmayanın mevcûdiyetinden söz edilemez.
***
Bir mü'minin başkalarının hidayeti hususundaki ızdırabı, onun Allah'a imanı ve ötelere olan inancı ölçüsündedir. Kimin ne kadar inancı varsa o ölçüde ızdırabı vardır.
***
Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) karşılaştığı herkese sunduğu ilk armağan bir demet tebessümdü. İçi kan ağlarken bile bu böyleydi.
***
“Allah özenerek yaratmış” tabiri bana çok yakışıksız geliyor ve öyle demeyi tasvip etmiyorum; Cenâb-ı Hak, en mükemmel şeylere dahi “Ol” der, o da olur.
***
Temsil önemli, temsilde temâdî daha önemlidir. O da temsil edilecek hususları fıtrata mâletmeye bağlıdır.
***
Farklı bir Peygamberin ümmeti olma farklılığını sergilemek gerekir.
***
Makam-mansıba kat'iyen tâlip olmayın! Size bir vazife verilirse, ‘Ben buna lâyık değilim' deyin ve sizden alınana kadar o işin hakkını vermeye çalışın!
***
Kendi arzusu üzerine bir yere baş olanlardan huzur bulan hiç görülmemiştir; bu hakikatin aksine misal teşkil edebilecek tek bir kişi bile gösterilemez.
***
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Temsilde inkıtânın muhataplarda ve arkadan gelenlerde teşettüt-ü ârâya (fikir dağınıklığına) sebebiyet vereceği unutulmamalıdır.
***
Dünyadan kopmuş bir Türkiye'nin ayakta kalması mümkün değildir. Onu çevresinden tecrît etmeye çalışanlar ne kadar büyük bir ihanet içinde bulunduklarını keşke anlayabilseler!
***
Anadolu insanının karakteri sağlamdır; toplumun içine sızmış bir kaç çürüğe bakıp halkın geneli hakkında yanlış bir düşünceye kapılmak doğru değildir.
***
İmanlı bir insanın ümitsizliğe düşmesi söz konusu olamaz.
***
Peygamber Efendimiz'in (aleyhissalâtü vesselâm) hiçbir beyanında en büyük hasımları olan Ebû Cehil'den, Utbe'den vs. şikayet ettiğini göremezsiniz. Biz de Efendimiz'in ahlâkıyla ahlaklanmalı; bize saldıranlarla uğraşma yerine yapmamız gerekli olan işlerle meşgul olmalıyız. Zaten Kur'an da, ‘Aleyküm enfüseküm-Siz kendinize bakın' demiyor mu!?
***
Akıl ile kalbi birbirinden ayırmamalısınız; onların izdivacına her zaman ihtiyaç vardır. Aklın muhakemesi, kalbin de semavîliği ve ledünnîliği omuz omuza olursa, işte o zaman hiç aşılamaz gibi görünen problemler bile kolayca aşılabilir.
***
Izdırar, profesyonel bir muallimdir.
***
Kendi çizginizi korurken başkalarıyla münasebetlerinizi bozmamanız da firasetinizin ayrı bir yanı olmalıdır.
***
İnsan, Allah'a yürekten ihtiyaç hissetmeli, acz u fakrıyla Allah'a yönelmeli ki, Cenâb-ı Hak da ona icabet etsin. Cenâb-ı Allah, Zâtına karşı müstağni davrananlara teveccühte bulunmaz.
***
Üstad Bediüzzaman eserleriyle taklide bir neşter vurmuştur.
***
Allah için olamayacaksak olmanın hiçbir anlamı yoktur; öylesi anlamsız bir mevcûdiyettir
 
Üst Alt