Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Halid Yaşar efendi hazretleri

gümüs

New member
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
42
Nakşbendî Dergâhıdır bu makâm-ı dil-küşâ,
İşte meydân-ı muhabbet gel azîzim merhaba!

1957 Yılında Sandıklı'da dünyaya geldi 1977 yılında askere alındı 1979 yılında Sandıklı Belediyesinde çalışmaya başladı 1980 yılının ilk aylarında belediyedeki işinden ayrılarak mesleğiyle alakalı dükkan açtı Bu dükkanda elektrik malzemesi satışı ve tesisat işleri yaptı 1986 yılında rüyada bir zat görür bu zat Mehmet Zahid Kotku (ks) dır Kimdir nerede oturur araştırır ve altı sene önce vefat ettiğini öğrenir Dolayısı ile Mahmut Esad Coşan (ks) tanır ve biat eder Esad Efendiyle ilk karşılaştığında sorar Adıın ne? Yaşar Mutlu efendim der Bundan sonra Adın Halid Yaşar olsun der o günden sonra Halid Yaşar olarak anılır Aynı yıl beş arkadaşı ile konuşur gelin beraber dinimizi öğrenelim ve yaşamaya çalışalım diye
O güne kadar boş vakitlerini kahvehanelerde geçirirlerdi Arkadaşları kabul ederler ama nasıl,neredekimde? öğreniriz sorusu çıkar Sandıklıda bulunan çok eski viran olmuş bir Tekke var orayı yeniden yapalım Allah birde hoca verir der Eski Tekke binasına bakıp gelirken karşılarına Emekli imam Mehmet Atasoy gelir zaten yakinen tanıdığı Mehmet hocaya derki Hocam biz seni arıyoruz Mehmet Atasoy hoca hayırdır Hocam sen emekli hocasın biz sana talebe elif den başlayarak bize kiabımızı ve Dinimizi öğret sana düzenli belli bir miktar ücret ödeyeceğiz der Mehmet Atasoy hoca efendi tamam kabul ediyorum yalnız ücreti yani parayı kabul etmiyorum der Halbuki Mehmet hoca efendinin emekli maşından başka geliride yok maddi sıkıntı çekdiğide oluyor Buna rağmen ücret kabul etmiyor Yıllaca Mehmet hoca efendiden istifade edilir sözkonusu Tekke binası hala müslümanlara hizmet veriyor
''Mehmet Atasoy Hoca Efendi1999 ylında Hakkın rahmetine kavuşmuştur Allah rahmet eylesin
Peygamber efendimizin yanında buluşmak nasip eylesin'' 1988 yınında Sandıklıda talebe faliyetlerine başlar 1990 yında Sandıklı Ekspres gazetesini çıkarır 1993 yılında İpekyolu adında bir Radyo yayın hayatına başlatır 1996 yılında mahkeme karaı ile kaptılır bütün malzemeleri müsadere edilir Bu yüzden bir müddet medereseyi yusufiyede kalır Bütün bu hizmetleri kendi imkanları ile yapmıştır hiç bir kişi ve kuruluştan maddi yardım almamıştır Mart 1999 yılında yurtdışında bulunan Mahmut Esad Coşan'dan (ks) bir telefon gelir İstanbula gitmesini ister şunu şöyle yap bunu böyle yap diye söyler emri üzere ertesi gün istanbula gider Bazı sıkıntılı günler yaşar bu sürec sonu 4 Şubat 2001 gelir Mahmut Esad Coşan (ks) Nakişbendiyye Tarikatını Halidiyye kolulunun,Gümüşhanevî Dergâhı'ı olrak bilinen, Mahmut Esad Coşan,ın verdiği icazet ile Halid Yaşar Tasavvuf faaliyliyetlerini sürdürüyor İstanbulda ikametetmekte.

MevlanaHalid-i Bağdadi (KS)
Şimdiki zamanda ise şeyhlik,süluk ile mürşid-i kamilden me'zuniyyete münhasır olmayıp, ekseriyya babadan kalıyor...
Bunlara "müteşeyyih"denir(ya'ni yalancı şeyh,uydurma şeyh demektir)...
Risale-i Halidiyye Adab-ı Zikir Risalesi s.88
Amed Ziyaüddin Gümüşhanevi (KS)
Ancak kamil bir şeyhden tarıkat adabını alan kendisine apacık irşad izni verilen ve selefin sünneti üzere hırka
geydirilerek yazılı icazet verilen kişi şeyh olabilir...
Gümüşhanevi Cami u usul s.35 el Hani el-Behcetü s saniyyes.10 İrfan Gündüz HalidiyyeTarıkatı Seha neşriyat s.241

Mehmed Zahid Kotku (KS)
Babadan veya dededen mevrüs müteeşeyyih evlatlarla ilimsiz ve amelsiz şeyh kıyafetindeki kimselerle
musahabet caiz degildir.Herkim ki cenabı hak ile zamirim halisidir.Hakikir ütbeye erdim diyerek zahiri
şeriyata mukayyet olmaz ve tekelif-i şer iyenin kedisinden sukutu idda ederse iyi bilsinki böyle olan
kimseler dinde meftundur.İlhad zındıka ve ibahiyededendir.Böyleleriyle musahabetten sakınmanızı
tavsiye ederim zira semmi katildir... Mehmed Zahid Kotku Tasavvufi ahlak cilt.2 s.230
Mahmud Esad Coşan (KS)
Bir takım tekke tomarları vardır. Tekede rulo halinde bulunan kağıtlar vardır..Anenevi olarak sandık içinde
şeyhten şeyhe intikal eder. Herkes orada kendi adını kimlere hilafet verdiğini yazar. Böyle bir secere aşağıa kadar gelir...
Mahmud Esad Coşan Hacı Betaş-ı Veli ve Makalat Seha Neşriyat 7 Ksım 1992 Ankara sohbeti Seha 184 Sohbet seri 29 s.3


SİLSİLE-İ ŞERİF

01- Hazret-i Muhammed Mustafâ SAS
02- Hazret-i Ebû Bekir-i Sıddîk RA
03- Hazret-i Selmân-ı Fârisî RA
04- Hazret-i Kâsım İbn-i Muhammed Rh.A Hazretleri
05- Câfer-i Sâdık Rh.A Hazretleri
06- Bâyezîd-i Bistâmî Rh.A Hazretleri
07- Ebu’l-Hasan-ı Harkânî Rh.A Hazretleri
08- Ebû Aliyyini'l Fârmedî Rh.A Hazretleri
09- Yûsuf Hemedânî Rh.A Hazretleri
10- Abdülhâlık-ı Gucdüvânî Rh.A Hazretleri
11- Ârif-i Revgirî Rh.A Hazretleri
12- Mahmûd İncir-i Fağnevî Rh.A Hazretleri
13- Ali-i Râmitenî Rh.A Hazretleri
14- Muhammed Baba es-Semmâsî Rh.A Hazretleri
15- Emir Külâl Rh.A Hazretleri
16- Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî Rh.A Hazretleri
17- Alâeddîn Attâr Rh.A Hazretleri
18- Yâkûb-u Çerhî Rh.A Hazretleri
19- Ubeydullah-ı Ahrâr Rh.A Hazretleri
20- Muhammed Zâhid Parsâ Rh.A Hazretleri
21- Muhammed Derviş Rh.A Hazretleri
22- Hâcegî Muhammed Emkenekî Rh.A Hazretleri
23- Muhammed Bâki Billah Rh.A Hazretleri
24- İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fâruk Serhendî Rh.A Hazretleri
25- Muhammed Ma’sûm Serhendî Rh.A Hazretleri
26- Muhammed Seyfüddîn-i Serhendî Rh.A Hazretleri
27- Nur Muhammed Bedvânî Rh.A Hazretleri
28- Şemseddin Cân-ı Cânân Mazhâr Rh.A Hazretleri
39- Abdullah ed-Dehlevî Rh.A Hazretleri
30- Mevlânâ Hàlid-i Bağdâdî Rh.A Hazretleri
31- Ahmed İbn-i Süleyman el-Ervâdî Rh.A Hazretleri
32- Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî Rh.A Hazretleri
33- Kastamonu'lu Hasan Hilmi Rh.A Hazretleri
34- Safranbolulu İsmâil Necâti Rh.A Hazretleri
35- Ömer Ziyâüddîn-i Dağıstânî Rh.A Hazretleri
36- Tekirdağlı Mustafa Feyzi Rh.A Hazretleri
37- Hacı Hasib Efendi Rh.A Hazretleri
38- Abdülaziz Bekkine Rh.A Hazretleri
39- Mehmed Zâhid Kotku Rh.A Hazretleri
40- Mahmûd Es'ad Coşan Rh.A Hazretleri
41- Halid Yaşar MUTLU Hazretleri

İÇAZET NAME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
El-hamdü lillahi rabbil alemin ve's salatü ve's elamü ala seyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Allah celle ve Alaya ulaştıran ilimler riyazatlar gülistanında, süluk edip faydalı hale gelen Murat oğlu,Halid Yaşar
sırları gizleyenler Topluluguna girdi.
Allah celle ve ala kendisine güçlükleri kolaylaştırdı.Kalbi Allah celle ve alaya cezb oldu. İştigali Zikrullah oldu.
Yüksek makam sahibi mürşidim Muhammed Zahid (Rh.) Efendimizin bu fakir'e izin verdigi gibi, Murat oglu Halid Yaşar'a
Nakşibediye yolunda isteklilerin terbiyesi için izin verildi.
Yolumuz Şeriat-ı garradır. Şeriat'a muhalefet etmedikçe,Kabul'u kabulumdur, Reddi reddimdir ,eli elimdir
Yardımı yardımımdır.

Sana ve kardeşlerime nasiyatımdır;
Herşeye başlarken Besmeleyi ve Cenab-ı Hak'ka hamdü senayı ve Peygamber Efedimize selat-ü selamı
dilinizden bırakmayın, gönlünüzden çıkarmayın.
Daima tahsil-i ilim üzere olun. Fıkıh ilmine diğer ilimlerden fazla önem verin
Birbirinize arka çevirmeyin, buğuz etmeyin,ayrılmayın. Ayımak isteyenlere fırsat vermeyin.
Ayırmak isteyenler en yakınınız hatta evlatlarınız bile olabilir.
Büyük ve küçük bilumum günahlardan son derece sakının. Kalbe Masivayı koymayın.
Ulama'ya meşayıha, valideyne eza etmeyin ve gönüllerini kırmayın.
Ümmet'in saadet ve selamet-i için siyaseti sağlam ve dürüst yapın.
Hiç bir şeye hiç bir zaman zulüm etmeyin.Mazluma yardımcı olun.
Takvayı kendinize şiar edinin.
Allah'a tevekkülü ehli sünnet ve cemaat görüşlerine uygun olarak itikatları tahsihi,
Sahabe (ra) arasında geçen olaylara dalmamayı ve onlara hüsnüzan beslemeyi tavsiye ederim.
''Ey iman edenler! Allah'dan korkun ve doğrularla beraber olun'' Tevbe 119
Ve sallahu ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmayin Velhamdü lillahi Rabbil alemin.

Miskin,Fakir,Hakir,Talebe
... Es'ad ....
 

gümüs

New member
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
42
12 OCAK 2008 Mecidiyeköy / Halid YAŞAR

El-hamdü lillahi Rabb-il-alemin, ves-salatü ves-selamü ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahabihi ecmain.
BİAT
Lugat anlamı: Bağlılığını, itimadını bildirmek. Birisinin hakemliğini veya hükümdarlığını kabul etmek. El tutarak bağlılığını alelen izhar etmek.
Bağlılığını tazelemek.Anlamına gelir.
Ayet-i kerime,de '' Şüphe yok, sana biat edenler muhakkak ki Allah'a biat ederler. Allah'ın eli, (kudret ve azemeti) onların ellerinin üstündedir.
Artık kim ahdini bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur ve her kim de Allah ile üzerine sözleşmede bulunduğu şeyi yerine getirirse ona da
Allah büyük bir mükafat verecektir.'' buyrulmaktadır. Fetih 10,cu ayet.
Bilindiği üzere Efendimiz Muhammet Mustafa Sallahü Aleyhi Vesellam Mekke-iMükerreme'de iken her sene Hac mevsimi şehrin dışına çıkar,her
taraftan gelen hacılar ile görüşür, onlara İslamiyet'i bildirir ,müslüman olmalarıını teklif buyururdu. Hz. Peygamber'in gönderilişinin on birinci
senesinde yine Mekke dışına çıkmış (Akabe) denilen bir tepede Medine-i Münevverden' den gelen bir cemaat ile görüşmüş, onlara islamiyeti
telkin buyurmuş, onlarda İslamiyet'le şerflenmiş Medine-i Münevvere'ye dönmüşler.
Bunlardan beş zat ile yine Medine-i Münevvere ehalisinden diğer yedi zat, ertesi sene Hac mevsiminde Mekke-i Mükerreme'ye gelmişler,
Akabe mevkiinde Resul-i Ekremle, görüşmüşler: '' Allah Teala'ya ortak koşmamak, zinada, hırsızlıkta, iftirada bulunmamak, kız çocuklarını
öldürmemek, hakkı müdafadan cekinmemek üzere bir Biat'ta bulunmuşlardır. Buna ''birinci Akabe biy'atı'' denilmiştir. Hz. Peygamber'in gönderilişinin
onüçüncü senesinde de yine Medine-i Münevvere ahalisinden yetmiş üç erkek ile iki kadın, Mekkey-i Mükerreme'ye gelmişlerdi. Ebu Eyyub-ül
Ensari Hz. de bunların arasında idi, Akabe mevkiinde Resul-i Ekrem Efendimiz ile buluştular, bu defa ''ikinci Akabe'' biat-ı gercekleşti.
Şöyle ki:peygamber Efedimiz, Medine-i Münevvere'ye hicret buyurduğu taktirde onu kendi caların'dan daha iyi muhafaza edeceklerine ve ona
itaatde bulunacaklarına ve hertürlü tehlikelere karşı İslamiyet'i müdafaya çalışaçaklarına, müslümanların zayıflarına, fakirlerine yardım dair
söz verdiler. Resul-i Ekrem, sallallaü aleyhisselam de Medine-i Münevvere'ye hicret buyuracağını müjdeledi. İşte bu Fetih Suersi onuncu
ayet-i kerime,si bütün bu biat'ları içine alıyor.
Demek istedigim odur ki Peygamber Efendimiz zamanında Peygamber Efedimize Biat ediyordu Müslümanlar. Peygamber Efendimizin ahiret'e
irtihallerinden sonra sırasıyla. Hz. Ebu Bekir sıddık.(r.a.) Hz. Ömer b. Hattab (r.a.) Hz. Osman Zİ-n nureyn''iki nur sahibi demek'' (r.a.)
Hz. Ali b. Ebi Talib (r.a.) Allah C. Celaluhu hepsinden razı olsun. Daha sonraları fitne çıktı Peygamber Efendimiz'in Torunlarını katletiler
Allah C. Celaluhu hepsinin şefat'larından bizleri mahrum eylemesin. Bu konulara girecek deyilim. Medine-i Münevvere'in, Mescid'inin kapılarını
tuttular ya Abdülmelik b. Meravana Biat edersiniz veya hepinizi öldürürüz dediler. kerhen Biat ettiler bundan sora Müslümanlar kendi içlerinde
Alim, Fazıl, Arif kişilere Biat edile geliyor. İslam beldelerinde devlet reisleri dahi bu zatlara Biat edile geliyor.
Mesela Osman gazi Hz. Şeyh edbali'ye (k.s)na.Fatih Hz. Akşemsettin(ks)na Selcuklularda Mevlana Hz.(k.s) var Osmalının son dönemlrine
baktıgınızda Gümüşhanevi Dergahını yani Ahmed Ziyaüddin Hz. (k.s) Hz.lerini görürsünüz.
Günümüzde doğru yapılan azda olsa var. Müslüman'ların hemen hemen her konuda eksikleri oldugu gibi Biat konusunda'da eksikler'imiz var
Evvela Biyat'ın Din'i hükümü nedir? Biat kime nasıl yapılır? Uygulama, veya uygulamama konusunda hüküm nedir. Konumuzla alakalı Fetih 10,cu
ayet ve 10,larca Hadisi şerif var bunları iyi belleyelim bellemenizi araştırmanızı rica ederim. Belleyelimki müslüman'ların ilk yapması gereken Biat
yanlış olmasın başta bu yanlış olursa herşey yanlışgider Allah korusun
. Biat'ı kimler alablir? bunu Hoca'larımız Şeyh'lerimiz bizl'ere bizatihi sözle,
kitablarında anlatmışlar bizleri yanlış yolara girmesinler, yanlış insan'ların peşine düşmesinler diye.
Zahiri ve batını hükümlere göre Biat alması
hiçmi, hiç caiz olmayan kişiler çok, her zaman olacak Peygamber Efendimiz (S.A.S.) zamanı saadetlerinde ve sonrasında sahte peygamberler de çıkmıştı.
Bu zamada da Biat alan şeyh sayısında enfilasyon var Kimi bana rüyamda şeyh'lik verildi diyor kimisi bana hızır (A.S.A) verdi çogaltabiliriz
kimide
babam Dedem şeyhti bende bu görevi üstleniyorum diyor veya dedittiriliyor. Nasıl oluyorsa üstlenmek? Mehmet Zahid Kotku (k.s) Efendimin bu gibi
kişilere ''İlhad, Zındıka ve ibahiyedendir'' buyurmaktadır. (Tasvvufi Ahlak cilt 2 sayfa 230) Allah hepimizi bulardan muhafaza eylesin.
Mehmet Zahid (k.s) ve emsali zevatı tanıyıb elini öpmek cümle müslümanlara bahusus bu fakirede nasib olsun. Mahmud Esad (k.s.) Efedimizde
Hacı Betaş-ı Veli ve Makalat adlı kitab'ında Şeyh den Şeyhe intikal eden şeylerden bahsediyor. Siz kardeşlerimden ricam araştırın, soruşturun
Mahmut Esad (k.s.) efendinin emiretigi gibi hesap sorun . Hz. Ömer b. Hatttab(r.a.) efendimiz Halife hutbede ben hata yaparsam ne yaparsınız?
dediginde. Sen hata yaparsan seni kılıcımla dogrulturuz diyerek klıncı çekiyorlar. Bizleri Allah af etsin çünkü müslüman'ların her hali acınaacak
halde.Biz Biat konusunu bile doğru dürüst beceremiyoruz
. Onun için Müslümanı katlediyorlar Heryerde Müslüman itilib kakılıyor, Müslümanın,
vakıf'ları yağmalanıyor, Müslümanların faaliyet gösterdigi hizmet kurumları satılıyor. Kimsenin sesi çıkmıyor.Bize amaliyat olacak hasta gibi
anestezi yapmışlar uyuşturmuşlar Müslümanı öldürüyorlar kılımız kıpırdamıyor Malımızı talan ediyorlar sesimiz çıkmıyor neden?
Bizi uyuşturmuşlar vücut his duymuyor. İllmimizi almışlar imanımızı köreltmişler. Bu uyuşukluktan kurtulmanın yolu dinimizi iyi bellemeliyiz
sünnete sımsıkı sarılmalıyız.Peygamber Efedimiz(S.A.S.) ''Benim sünnetimden ayrılanlar Nuh (as)ın gemisine binmeyenler gibidir''buyurmaktadır.
Mehmet Zahid (k.s) Tasvvufi Ahlak c.2 s.85 de Hakiki üstazı, mürşidi ve mürebbiyi arayıp bulmak ta namaz, oruç gibi farzdır. buyurmuş.
Resulullah(S.A.S.) Efendimiz Hazretleri '' Zamanının Din önderini bilmeden ve Biat etmeden ölen kimse cahiliyye çağında ölmüş gibidir''buyurmuşlardır.
Mademki bu iş Namaz, Oruç gibi farz mademki Biat edilmesi gerekene Biat edilmesse cahiliye ölümü üzere ölünüyor? niçin Biat edecegimiz kişiyi
araştırmıyoruz fıtbol takımı tutar gibi kişilerin peşine takılyoruz
. Mademki Allah ın rızasını arıyoruz arayalım araştıralım.Önçe işin mahiyet ini
öğrenelim sonra Allah a dua edelim ''Yarab benim gönlümün gözünü aç ki açki doğruları görebileyim'' diye. (Seven sevdigi ile beraberdir)
Hadis-işerifine mutlaka ve mutlaka muhatab olacağız.Allah korusun ya hırsızın haydutun banka hortumcusuna, Müslümanları soyup soğana
çevirene,ya müslümanların vakıf mallarını müslümanların kuruluşlarını satıp savana ya müslümanların ceplerini boşaltana.Yada ben şeyhim diye
imanımızı yok eden kişiyle berabersek onu seversek halimiz nice olur
. Bu durum ve bu gibi kişilerden yani zındıklardan Allah'a sıgınırım.
Allah hepimizi affetsin Sevdiği ve razı olduğu kulları arasına kabul etsin inşaallah... El Fatiha

El-hamdü lilahi Rabb-il alemin, ves-salatü vesselamü ala seyyidina Muhammedin ve
ala alihi ve shabihi ecmain. ...Bir Fatiha üç ihlas-ı şerif okuyalım...
EMANET VE HIYANET
Bu iki kelime birbirinin zıddıdır onun için bu iki kelimeyi ayrı ayrı Luğat anlamına bakalım.
EMANET: Luğat anlamı: Eminlik. İstikamet üzeri bulunmak. Birisine bir şeyi koruması için
bırakmak. Emniyet edilip inanılan şey. Başkasının hukuku emniyet edilip inanılabilen. Os
manlılar Devrinde bazı devlet dairelerine verilen isim Şehr emaneti. rusumet emaneti
gibi.
HIYANET: Luğat anlamı: Hainlik. Vefasızlık. İtimatı kötüye kullanmak. Sözünde durmayıp
oyun emek.
Emanete riayet Müslümanların sıfatlarından İslamın şiair'i dir bunun zıddı Hıyanettir
Peygamber Efendimiz (s.a.v) hıyanet sahiblerini mezmum ve kötü olarak bildirmiş.
Hatta harb meydanından kaçan kişiden daha kötü oldoğunu bizlere bildirir. Harb mey
danından kaçmak şöyle dursun Askerlikten kaçıyorlar gitmemek için türlü bahaneler
uyduruyorlar. Yani hem Emanete Hıyanetlik ediyorlar hem askerlikten kaçıyorlar birde
siyasi parti kuruyorlar devlet idaresine talib oluyorlar.Şeyhlik yapmaya bile kalkıyorlar
bunlar hep milletin gözü önünde cereyan eden şeyler. Allah bunların şerrinden bütün
insanları korusun.amin
. Geçtiğimiz yıllarda neler yaşadık. İslama uygun Banka diyerek
Müslümanların paralarını toplayıp neler yaptılar şirketler kurup nice müslümanı mağdur
ettiler. Müslümanlar bir araya geliyor hizmet için çocuk çoluğunun ekmek parasından
kısıp Hastahaneler Radyolar TV ler Gazeteler otomativ aş.ler Yayım evleri okullar neler
neler. Dostları sevindiren düşmanları kızdıran faliyetler şunabak şirketler saymakla
bitmiyor bunlar hepsi müslümanların ekmek parasından çocuklarının süt parasından
kısarak kurulan şirketler. Adama diyorlarki gel bu şirketleri bir süre sana emanet ediyo
rum hem sen bu işleri daha iyibilirsin mektebinide okudun bende bir süre yokum
diyor. Sonra ? Sonrası herkezin malumu. Müslümanların Dişinden tırnağından artırarak
kurdukları şirketler talan ediliyor. Hiçbir Müslüman çıkıpda hesap sormuyor hesap
sormak isteyen olsa bile muhatapları bulamıyor. Bu gibi şeyler Müslümanları çok
incitiyor Müslümanların birbirlerine olan emanet güvenini ortadan kaldırıyor. Bir
Müslman bunu nasıl yapar. İlk defa Mehmet Zahid Kotku Efedimizden (ks) duymuş
tum. Sizinde bildiğiniz meşhur hikaye ama tekralamak istiyorum.
Süleyman (as) bütün mahlukatı toplamış ama serçe kadar olan hüthüt kuşu gelmemiş
hüthüte elçi göndermiş acele gelsin diye. Hüthütün cevabı sert olmuş söyle Süleyman
(as)a fazla üzerime gelmesin yoksa sarayını başına yıkarım demiş. Süleyman (as)
bu cevaba çok şaşırmış. Elçiye git sor bakalım hüthüte sarayımı nasıl yıkacakmış
başıma. Hüthüt kuşu demişki serçe kadar, ayaklarıma vakıf tarlasından çamur alırım
sarayının tepesine bırakırım o azıcık çamur o sarayı helak eder demiş. Bu insanlar
bunları bilmiyorlarmı bu mübarek hocalarımızdan duymadılarmı bu gibi şeyleri
babalarımızdan dedelerimizden hiçmi dinlemedik Allah hepimizi afetsin amin.
Allah korusun bugibi kişiler birde hükümetin devletin başında olsalar insanların
hali nice olur. Emanet ve Hıyanet hakkında 12, 13 tane Ayet-i kerimeler vardır Emanete
riyayet edenlere sözlerinde duranlara methüsena ediliyor mükafatlarla müjdeleniyor.
Hıyanetlik edenlerede cehennemi haber veriyor.
Peygamber Efedimiz (s.a.v.) hazretleri ''Emanete riyayet etmeyenin imanı olmadığı
gibi ahde riyayet etmeyeninde dini yoktur.'' buyurmuşlardır. Buna benzer onlarca
hadisi şerif vadır. Emanet. Bize ne emanet? Din emanet sıhhat emanet çocuk çoluk
emanet komşular emanet birisi size bir şey anlatmıştır o emanet doğa, hayvanlar
emanet. Bugünlerde sıkıntısını çektiğimiz su, enerji vesaire hepsi emanete riyayet
etmediğimizden başımıza geliyor. Yani Allah (cc)nın yarattığı herşey emanet insanlar
birbirlerine emanet hatta imanımız bile bize emanet onu korumalıyız nasıl korumalıyız
Allahın emirlerini yerine layıkıile yerine getirmeliyiz. İtikadlarımızı ehli sünnete uygun
belleyip ve yaşamalıyız itikadla ilgili Mehmed Zahid Efendimizin Kitabı var bulabilir
seniz onu tavsiye ederim Gerçi Efeendi Hazretleinin kitaplarını ortadan kaldırdılar
çünkü o kitapların her bircümlesi delil vesikadır onun için yok ediliyor.
O kitapı bulamasanız Ahmed Ziyaüddin Gmüşhanevi Efedimizin Ehl-i sünnet
i'tikadı eseri var BEDİR YAYINEVİ den çıkmış onu tavsiye edrim.
Emanete hıyanet etmiyeceğiz ayrıca bu müafıklık alameti olduğunu Peygamber
(s.a.s.)Efedimiz bizlere bildirmiş. ''Münafıkın alametindendir konuştumu yalan konuşur
va'dinde hulf etmek, ve amanete hıyanet etmek'' oldugu her hadis kitapında vardır.
Yine Peygamber (s.a.s.) Hazretleri Açlık ve hıyanetlikten Cenab-ı Allah sığınmıştır.
Cenab-ı Allah hepimizi Emanete riyayet eden Hıyanetlikden uzak kalan sevgili
kullarından eylesin sevdiği ve razı oldugu kulları arasına bizleride dahil eylesin amin.
Salat ve selamların engüzeli Peygamber (s.a.s.) e ve onun temiz aline onun yolundan
gidenlere olsun. Esselamün aleyküm. El Fatiha.
 

gümüs

New member
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Yaş
42
RİYÂSET

06 MART 2008 Kadıköy

Euzübillâhi mineş şeytanir racîm
Bismillâhir rahmanir rahîm
El-hamdü lillahi Rabb-il-alemin, ves-salâtü ves-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahabihî ecmaîn. Racîm olan şeytanın şerlerinden Allahü teâlâ hazretlerine sığınır; Rahîm ve Rahmân olan Allahü celle ve alâ hazretlerinin ism-i şerifini yâd ile... bir Fatiha üç İhlas-ı şerif okuyalım...Uzunca bir zamandır hastalığım nedeninden dolayı beraber olamadık ama Allaha
şükürler olsun manen beraberiz. Allahın izni siz kardeşlerimin duası ile ayaktayım. Riyâset'in Lûgat anlamı: Reislik. Bir işin idaresinde bulunmak. Başkanlık. anlamları taşır. Hepimizin bildiği gibi çok çeşitli sevgiler vardır bunları iki başlıkta toparlayacak olursak
birincisi Allah sevgisi ikincisi de Riyâset sevgisi Riyâset yani baş olma hüküm,kumanda, emir olma bu sevda insaın ve insanların mahvına, helakına, sebeb olan bir dert ve hastalıktır. Bunun için ne yalanlar söylenir,ne riyakarlıklar yapılır haram helal günah sevap demez herşeyi mübah saymaya başlar. Riyâset sevgisine mübtala olan kişi çok acılar çeker çok ızdıraplar çeker adeta
hayatı ona zehir olur. Birde istedigini elde ettimi kimse yanına yaklaşamaz onun o makama, o mevkiye gelmesine sebeb olan kişileri arkadaşlarını bile tanımaz. M....İ.... Kardeşimiz anlatmıştı Mehmet Zahid (ks) Efendimizile beraber 70 li yılarda hacca
gitmişler Erbakanda başbakan yardımcısı sıfatı ile hacta Efendi Hz.lerinin yanında bulunanlar hocam Erbakan gelmedi gelmedi demeye başlamışlar Mehmet Efendi Hz. de evladım o devlet in işlerinden bizim yanımıza gelmeye fırsat bulamamıştır biz onun yanına gidelim diyerek erbakanın yanına varırlar erbakan Efendi Hz.nin geldiğini görür yerinden kımıldamadığı
gibi korumaları yanına sokmuyor Erbakan müdahale bile etmiyor. İşte Riyâset sevgisi bu onu herşeyi ile destekleyip o makama getiren mübarek kişiye yaptığı şeye bak. Ama daha sonraki yıllarda başbakan olunca başbakanlığa iftar yemegine çağırdığı sarıklı cübbeli kişiler ne oluyordu ne hesab edilerek çağrılmıştı o kişiler.
Bu reislik baş olma sevdasının temelinde Dünyayı sevmek vardır. Bütün günahların başı dünya sevgisidir Bütün merhametsizlikler, haksızlıklar, kötülükler hatta savaşlar bile dünyayı sevmekten oluyor. Yakın zamanda yaşanan olay saddam hüseyin riyaset ve dünya sevginden hem kendini hem insanları ne hale getirdi.Hala o riyaset sevgisinden dolayı insanlar âfât içinde insanlar ölüyor coçuklar ölüyor kadınlara kızlara tecavüz ediyorlar. Buşh'un hiçmi suçu yok derseniz o görevini yapıyor yani gevurluğunu kafirligini yapıyor. Peki biz müslümanlar ne yapıyoruz bu zulüm karşısında hiç susmuş sadece seyrdediyoruz.Hani o cihat yapanlar
hani şukadar müridim var diyenler hani kendini kutup ilan edenler dünyayı biz kurtaracagız diyen cemaat ler hani Tv Gazete sahibi olan hatta ABD bile tv gazate sahibi olan kahraman müslümanlar fil dişi kulelerden ininde Filistide Irakta Afganistanda dünyanın
dört bir yeride zulum gören müslümanların halini bir görün işte Müslümanlarda iki görünüm bir zulüm gören ezilen katledilen ırzına gecilen Müslümanlar diyer tarafta Fil dişi kulelerde Müslümanların paralarıyla saltanat süren müslüman önderleri sözüm ona.Sayıları azda olas maddi imkanları olmasada samimi önderler liderler var Allah onlardan razı olsun onların ellerini öpmek değil ayaklarının altına başımı koyarım.Riyâset sevgisi bu işte şuan düyada nekadar savaş haksızlık zulüm bütün kötülükler ne varsa hepsi dünya
sevgisi riyâset sevgisindendir. Başımızdaki PKK belasıda riyâset sevgisinden olsa gerek bu sevgiyi taşıyan içimizdeki bazı aklı az, imanı az kişileri siyonisler yani (masonlar) kandırıyor başımıza bela ediyorlar.Biz müslümanlar halada şu masonları tanıyamadık
eski tabirle bunlara münafık derler. Masonlar bizgibi namaz kılarlar her halleri bizm gibidir ama müslümanlar üzreine gizli emellerinin oldugunu bir türlü anlıyamıyoruz. Riyâset sevgisi denilen günümüzün salgın amansız hastalığının tedavi yeri
Tasavvuf islam tasavvufudur önce islam şeriyatını iyi öğrenmeli sonra kamil bir mürşid bulup kendimizi teslim etmeliyiz tabiki böyle birisini bulabilirsek.Mürşit diyerk ABD gizli servislerinin yetiştirip şeyh diye gönderdikleri kişilere inşallah raslamayız
Allah o kişilerden ümmeti Muhamet-i muhafaza eylesin amin
. Bu reisliğin başkanlığın baş olmanın mes'uliyetini azda olsa anlayabilsek biraz islam büyüklerinin hayatından malumatımız olsa. İmam-ı azam (r.a.) Efendimiz gibi ölümü tercih eder mes'uliyetli işlere girmezdik. Abdülhâlık gücdüvâni (k.s.) Hz. lerinin bizlere vasiyeti ve nasihatı cemâati terk etmeyin ama imam ve müezzin olmayın emirleri vardır. On kişinin başına reis olan emir olan kişiler Kıyamet günü elleri boyunlrına bağlı olarak haşr olacaklar adaletli yaptılarsa kurtulacaklar elleri çözülecek adaletsiz haksız günah işler vesayire ozaman cehenneme gideceğini
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet (s.a.s.) bizlere bildirir. Vay o baş olacağız diye çırpınanların haline ne yazık ki etrafına adam toplamaya çalışan kişilere Ne yazıkki o şeyh Efendiler hayatta iken post kavgasına girenlere yine ne kötü ne acı ne yazık o kişilere ki cami avlularında şeyhliklerini ilan edenlere ve o münadilerine. Hepsi dünya sevgisi ve riyâset sevgisi bunları bu sevgiler ne
Allah korkusu getirir akla ne kul hakkı insaf ne merhamet. Allah bizleri bu beladan bu amansız hastalıktan muhafaza eylesin. amin
.
Sevgili kardeşlerim Allahın emirlerine sımsıkı sarılarım veda hutbeside Efendimiz (s.a.s.) buyurdugu gibi Hak belli Batıl belli bizlerde emirlere uymak zorundayız . Tasavvufda,da bu böyle Elhamdülillah köklü bir tasavvuf geleneği kökü Şeriyat-ı garra Efedimiz Muhamet Mustafa s.a.s. in yaşantısı olan bir yoldayız başta fakir olmak üzere hatalarımız kusurlarımız günahlarımız var
yanlış şeyler yapabiliriz ama yolumuz doğru istikametimiz doğru adres doğru islam büyüklerinin manevi kucaklarındayız elhamdülillah. Gönlümüze dünya sevgisini sokmayalım dünya sevgisi kalbe girerse ahiret sevgisi kalbden
çıkar gider. Allahı çok zikredelim az zikretmek münafıklık alametidir denmiş o zaman ne kadar zikredelim? her nefes alış verişte Allah desek bile az olur amma gücümüzün yettiği kadar bizlere verilen dersleri ve tesbihatları yerine getirmekde hassas olalım günah yerlerinin yakınlarına uğramayalım
. Ahmet Gümüşhanevi (ks)Hz. lerinin emir buyurduğu gibi cahil devrişlerden
uzak olalım. Hiç bir yerde hiçbir zaman benim tarikatıma gel diye cahil sofiler gibi mürit avcılığı yapmayın böyle yapmak çok çirkin şey. Nasibi olan gelir çok olmak önemli değil Allahın rızasını kazanmak önemli olan
. Allah bizleri af etsin sevdiğive razı olduğu kulları arasına dahil eylesin...El Fâliha
 
Üst Alt