Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hz. Ömer (ra)

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Denilir ki: Rehber-i Ekmel (aleyhissalâtü vesselâm) Efendimiz, bir gün mescidde kabir azabına, Münker ve Nekir'in ilk sorgulama esnasındaki heybetli hâllerine ve berzah hayatına dair beyanda bulunurken, Hazreti Ömer (radiyallahu anh), "Ya Resûlallah, suâl anında şimdiki aklımız bize verilir mi?" diye sorar. Hikmetin Lisan-ı Fasîhi (aleyhi ekmelüttehâyâ) Efendimiz, "Şimdiki aklınızla nasılsanız kabirde de öyle olursunuz." buyurur. bu cevap üzerine Hazreti Ömer, "Böyle olduktan, sonra, kabir suâliyle alâkalı korku ve elem çekmeye lüzum yoktur." der.
Hazreti Ömer'in dâr-ı bekaya irtihalının akabinde, bu hâdise Hazreti Ali'nin aklına gelir; "BAkalın Münker ve Nekir'e nasıl cevap verecek?" der. Cenâb-ı Hakk'ın aradaki perdeyi kaldirmesi neticesinde, Haydar-i Kerrar, dostunun suâl anına muttalı olur: Melekler heybetli hâlleriyle Hazreti Ömer'in yanına gelirle ve ona "Rabbin kim? Peygamber'in kim? Dinin ne?" diye sorarlar. Ömer Efendimiz, meleklerin suâline yine bir soruyla mukabele eder; Siz nereden geliyorsunuz?" der. "Yedinci kat semadan.." cevabı üzerine, bu defa "yedinci kat sema ile burası arasındaki mesafe ne kadardır?" diye sorar. Melekler, "Yedi bin sene.." derler. İşte o zaman, Hazreti Ömer, kendi ufkunu seslendirir ve "Siz yedi bin senelik yoldan geldiğiniz hâlde Rabbinizi unutmadınız da, ben evimden çıkıp kabre gelinciyi kadar Rabbimi, peygamberimi ve dinimi niçin unutayım?" der. Bu sırlı hadiseyi müşâhede den Hazreti Ali, "Allah'ın rahmet ve bereketi senin üzerine olsun ey Ömer, sahiden davanın eriymişsin!" buyurur
 
Üst Alt