Dildade
New member
- Katılım
- 9 Tem 2006
- Mesajlar
- 76
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
- Konum
- Malatya
- Web sitesi
- www.dildade.net
İrfan ve Tasavvufun mahiyeti ve güzellikleri hakkında kaleme alınmış eşsiz bir kitap..
Yazar İrfan ve Tasavvufa yöneltilen eleştirilere de değiniyor ve bunların TASAVVUFUN YANLIŞ ANLAŞILDIĞINDAN-ÇARPITILDIĞINDAN KAYNAKLANDIĞINI belirttikten sonra cevab veriyor, hakikati resmederek..
Şiddetle tavsiye ederim...
“…Hakikatte din, irfan demektir. Yani marifetullah. Marifetullah oldukça kapsamlı bir konudur. Esmaullah marifeti, Allah’ın fiillerinin marifeti, Allah’ın kitabının marifeti… Bütün bunların hepsi marifettir. Varlık aleminin marifeti ve hatta varlık kelimeleri de marifetullahtır. Bu irfanın hakikatidir. Arif de böyle bir makama ermek ister. Bizim fenni ıstılahımızca ilk feyze ulaşmaya çalışır.
İnsan ilk sudur eden hakikatle vücudi bir irtibat kurmaya çalışır, vücudunun irtikasında o hakikatle vücudi bir irtibat kurar. Bunlar hayal değildir; akılüstü bir gerçektir. Bu makama erince artık zaman ve mekan diye bir şey kalmaz. “Rabbinin nezdinde sabah ve akşam diye bir şey yoktur.” Onun için artık geçmiş ve gelecek diye bir şey de yoktur. O her şeyin üstündedir…”
Yazar İrfan ve Tasavvufa yöneltilen eleştirilere de değiniyor ve bunların TASAVVUFUN YANLIŞ ANLAŞILDIĞINDAN-ÇARPITILDIĞINDAN KAYNAKLANDIĞINI belirttikten sonra cevab veriyor, hakikati resmederek..
Şiddetle tavsiye ederim...
“…Hakikatte din, irfan demektir. Yani marifetullah. Marifetullah oldukça kapsamlı bir konudur. Esmaullah marifeti, Allah’ın fiillerinin marifeti, Allah’ın kitabının marifeti… Bütün bunların hepsi marifettir. Varlık aleminin marifeti ve hatta varlık kelimeleri de marifetullahtır. Bu irfanın hakikatidir. Arif de böyle bir makama ermek ister. Bizim fenni ıstılahımızca ilk feyze ulaşmaya çalışır.
İnsan ilk sudur eden hakikatle vücudi bir irtibat kurmaya çalışır, vücudunun irtikasında o hakikatle vücudi bir irtibat kurar. Bunlar hayal değildir; akılüstü bir gerçektir. Bu makama erince artık zaman ve mekan diye bir şey kalmaz. “Rabbinin nezdinde sabah ve akşam diye bir şey yoktur.” Onun için artık geçmiş ve gelecek diye bir şey de yoktur. O her şeyin üstündedir…”