Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kadı'nın evİnde gecen mÜnakaŞa

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
HASAN EL BENNA R.A: Bir ramazan gecesinde İsmailiye Şer'î kadısının ziyaretine gittim. Bu ziyarette emniyet müdürü, sulh hakimi, orta okul müdürü, maârif müfettişi, bir çok yazar, avukat ve şehrin ileri gelenleri de vardı. Toplantı güzel bir seminer şeklini aldı.

Kadı bize gümüş bardaklar içinde çay takdim etti. Dağıtma sırası bana gelince «cam bir bardak içerisinde getirmelerini» istedim. Kadı gülerek bana döndü ve şöyle dedi: «Zannederim bardak gümüşten olduğu için içmedin.» «Evet, özellikle kadı'nın evinde» dedim.: «Mesele ihtilaf konusudur. Bu konuda çok şeyler söylenmiştir. Sanki biz her sünneti yapıyormu-yuz ki, bu konuda da titiz davranalım» dedi.: «Evet ihtilaflıdır. Ancak, yemek ve içmek konusunda ihtilâf yoktur. Bu konudaki hadis «Muttefekun aleyhdir» Peygamberimiz (s.a.v.) şu hadislerde bu işi şiddetle yasaklamıştır: «Altın ve gümüş kaplardan su içmeyin! Bunlardan yapılmış tabaklardan yemek yemeyin!» (6) «Altın ve gümüş kaptan su içen kimse; karında cehennem ateşini dolaştırmış olur!»
Nass dururken kıyas yapılmaz. Nass'a uymaktan başka çaremiz yoktur. Emretseniz de hepimiz cam bardaktan içsek ne güzel olur» dedim. Oturanlardan bazıları söze karışarak: «Madem ki konu ihtilaflıdır, o halde inkâr etmeye lüzum yoktur» dediler. Bu arada sulh hakimi de kadıya hitaben şöyle dedi: «Muhterem kadı, madem ki kati nass vardır. O halde nass'a hürmet etmemiz lâzımdır. Hikmetini araştırıp neticeye varıncaya kadar nass'la amel etmek durumundayız. O halde, önce nass'a uymalıyız. Hikmetini öğrenirsek ne âlâ, öğrenmezsek kusur yine bizimdir. Her halükârda nass ile amel farzdır» dedi. Bu konuşmayı fırsat bilerek hakime «O, parmağındaki yüzüğü çıkar. Çünkü altındır. Altını da nass haram kılıyor» dedim. Gülerek şöyle dedi: «Hoca efendi, ben Napolyon kanunu ile hükmediyorum. Muhterem Kadı ise kitap ve sünnetle hükmediyor. Konularımız ayrıdır. O halde beni bırak da şer'î kadı'nın yakasına yapış.» Ben de: «Emir bütün müslümanlara gelmiştir. Sen de müslümanlardan birisin. O halde emir sana da yöneliktir» dedim. Bunun üzerine yüzüğü çıkarıp cebine koydu. Gerçekten faydalı bir toplantı oldu. Bu basit olayın «iyiliği emr, kötülüğü nehy» kabul eden halkın arasında, yankısı büyük oldu.

Hadisi Buharî ve Müslüm rivayet etmiştir
 

gelincik çiçeði

New member
Katılım
13 Ağu 2011
Mesajlar
291
Tepkime puanı
228
Puanları
0
Yaş
33
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. AL-İ İMRAN SURESİ,104.AYET..

 
Üst Alt