Muhamed Dolaku
New member
- Katılım
- 2 Tem 2011
- Mesajlar
- 5,395
- Tepkime puanı
- 158
- Puanları
- 0
- Yaş
- 78
3931 - Ebu Mes'ud El-Ensari radıyallahu anh anlatıyor: "Ensar'dan Ebu Şu'ayb adında bir zat vardı. Bunun et satışı yapan bir kölesi vardı. (Bir gün) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı gördü ve yüzünden acıkmış olduğunu anladı. Kölesine: "Bize beş kişilik yemek hazırla! Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı da beşin beşincisi olarak davat etti. Onları bir kişi daha takib etti. Kapıya geldiklerinde Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (ev sahibine): "Bize bu da uydu, istersen ona da izin ver, istersen dönsün!" buyurdular. Adam: "Ey Allah'ın Resûlü, ona da izin veriyorum!" dedi."
Buhari, Et'ime 57, 34, Büyü' 21, Mezalim 14; Müslim, Eşribe 138, (2036); Tirmizi, Nikah 12, (1099).
3932 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın İranlı bir komşusu vardı, güzel et yemeği yapardı. (Bir gün) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm için yemek hazırladı. Sonra davet etmeye geldi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Aişe'yi göstererek: "Şunun için de davet var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır!" deyince, Aleyhissalatu vesselam da: "Hayır, (davetinizi kabul etmiyorum)!" cevabını verdi. Adam dönüp, davetini tekrarladı. Resûlullah da: "Ya şu?" diye Hz. Aişe için de izin istedi. Adam: "Hayır!" dedi. Resûlullah da: "Hayır!" cevabını verdi. Sonra adam tekrar davet etmeye geldi. Resûlullah da: "Ya şu!" diye ısrar etti. Adam bu sefer; "Evet (o da davetli)!" dedi. (Resulullah ve Hz. Aişe) ikisi birlikte kalkıp birbirleriyle şakalaşarak davet sahibinin evine geldiler."
Müslim, Eşribe 139, (2037); Nesai, Talak 23, (6, 158)
DÜĞÜN YEMEĞİ (VELİME)
3933 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'ın elbisesinde bir sarılık görmüş idi. "Hayrola, bu da ne?" diye sordu. Abdurrahman: "Bir kadınla, bir nevat ağırlığında mehir ödeyerek, evlendim!" açıklamasını yaptı. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (evliliği) sana mübarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet var!" buyurdular."
Buhari, Nikah 68, 69; Müslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et'ime 2, (3743); Tirmizi, Nikah 10, (1094); Nesai, Nikah 67; Muvatta, Nikah 47.
3934 - Yine Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Zeyneb Bintu'l-Cahş'ın düğününde verdiği ziyafeti, diğer zevcelerinin hiç birinin düğününde vermemiştir. Bu düğünde bir koyun kesti."
Buhari, Nikah 68, 69; Müslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et'ime 2, (3743).
Bir rivayette şöyle der: "(Zeyneb'in düğününe gelenlere doyarak sofrayı) terketmelerine kadar ekmek ve et yedirdi."
3935 - Yine Hz. Enes demiştir ki: "Safiyye Bintu Huyeyy'in nikahında Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm sevik ve hurma ile ziyafet verdi."
Ebu Davud, Et'ime 2, (3744); Tirmizi, Nikah 10, (1095).
3936 - Buhari merhumun kaydettiğine göre: "Safiyye Bintu Şeybe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hanımlarından birinin düğününde iki müdd miktarında arpa(dan yapılan yemek) ile ziyafet verdi."
Buhari, Nikah 70).
3937 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Düğün yemeği, düğünün birinci günü haktır, ikinci günü sünnettir, üçüncü günü desinler içindir. Kim desinler için iş yaparsa Allah da ona göre muamele yapar."
Tirmizi, Nikah 10, (1097).
3938 - A'rac, Ebu Hüreyre radıyallahu anh'tan naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm diyordu ki: "En şerli yemek, sadece zenginlerin çağrılıp fakirlerin çağrılmadığı yemektir. Kim de davete icabet etmez, yemeğe gelmezse, Allah ve Resûlüne asi olmuştur."
Bir diğer rivayette: "(Yemeğin kötüsü) gelene verilmeyen, ona gelmeyeceklerin davet edildiği yemektir" denilmiştir.
Buhari, Nikah 72; Müslim, Nikah 107-110, (1432); Muvatta, Nikah 50, (2, 546); Ebu Davud, Et'ime 1, (3742).
AKİKA
3939 - Semüre İnnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Her çocuk, akika kurbeni ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir."
Ebu Davud, Edahi 21, (2837, 2838); Tirmizi, Edahi 23, (1572); Nesai, Akika 5, (7, 166).
3940 - Zeyd İbnu Eslem, Beni Eslem'den bir adamdan, o da sahabi olan babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a akikadan sorulmuştu. Şu cevabı verdiler: "Ben ukûku (isyan) sevmem!" Böyle demekle, sanki akika ismini kullanmaktan hoşlanmadığını ifade etmişti. Şunu ilave ettiler: "Kimin bir evladı olur da, ona bedel kurban kesmek isterse, bunu yapsın."
Muvatta, Akika 1, (2, 500).
Buhari, Et'ime 57, 34, Büyü' 21, Mezalim 14; Müslim, Eşribe 138, (2036); Tirmizi, Nikah 12, (1099).
3932 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın İranlı bir komşusu vardı, güzel et yemeği yapardı. (Bir gün) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm için yemek hazırladı. Sonra davet etmeye geldi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Aişe'yi göstererek: "Şunun için de davet var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır!" deyince, Aleyhissalatu vesselam da: "Hayır, (davetinizi kabul etmiyorum)!" cevabını verdi. Adam dönüp, davetini tekrarladı. Resûlullah da: "Ya şu?" diye Hz. Aişe için de izin istedi. Adam: "Hayır!" dedi. Resûlullah da: "Hayır!" cevabını verdi. Sonra adam tekrar davet etmeye geldi. Resûlullah da: "Ya şu!" diye ısrar etti. Adam bu sefer; "Evet (o da davetli)!" dedi. (Resulullah ve Hz. Aişe) ikisi birlikte kalkıp birbirleriyle şakalaşarak davet sahibinin evine geldiler."
Müslim, Eşribe 139, (2037); Nesai, Talak 23, (6, 158)
DÜĞÜN YEMEĞİ (VELİME)
3933 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'ın elbisesinde bir sarılık görmüş idi. "Hayrola, bu da ne?" diye sordu. Abdurrahman: "Bir kadınla, bir nevat ağırlığında mehir ödeyerek, evlendim!" açıklamasını yaptı. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (evliliği) sana mübarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet var!" buyurdular."
Buhari, Nikah 68, 69; Müslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et'ime 2, (3743); Tirmizi, Nikah 10, (1094); Nesai, Nikah 67; Muvatta, Nikah 47.
3934 - Yine Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Zeyneb Bintu'l-Cahş'ın düğününde verdiği ziyafeti, diğer zevcelerinin hiç birinin düğününde vermemiştir. Bu düğünde bir koyun kesti."
Buhari, Nikah 68, 69; Müslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et'ime 2, (3743).
Bir rivayette şöyle der: "(Zeyneb'in düğününe gelenlere doyarak sofrayı) terketmelerine kadar ekmek ve et yedirdi."
3935 - Yine Hz. Enes demiştir ki: "Safiyye Bintu Huyeyy'in nikahında Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm sevik ve hurma ile ziyafet verdi."
Ebu Davud, Et'ime 2, (3744); Tirmizi, Nikah 10, (1095).
3936 - Buhari merhumun kaydettiğine göre: "Safiyye Bintu Şeybe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hanımlarından birinin düğününde iki müdd miktarında arpa(dan yapılan yemek) ile ziyafet verdi."
Buhari, Nikah 70).
3937 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Düğün yemeği, düğünün birinci günü haktır, ikinci günü sünnettir, üçüncü günü desinler içindir. Kim desinler için iş yaparsa Allah da ona göre muamele yapar."
Tirmizi, Nikah 10, (1097).
3938 - A'rac, Ebu Hüreyre radıyallahu anh'tan naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm diyordu ki: "En şerli yemek, sadece zenginlerin çağrılıp fakirlerin çağrılmadığı yemektir. Kim de davete icabet etmez, yemeğe gelmezse, Allah ve Resûlüne asi olmuştur."
Bir diğer rivayette: "(Yemeğin kötüsü) gelene verilmeyen, ona gelmeyeceklerin davet edildiği yemektir" denilmiştir.
Buhari, Nikah 72; Müslim, Nikah 107-110, (1432); Muvatta, Nikah 50, (2, 546); Ebu Davud, Et'ime 1, (3742).
AKİKA
3939 - Semüre İnnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Her çocuk, akika kurbeni ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir."
Ebu Davud, Edahi 21, (2837, 2838); Tirmizi, Edahi 23, (1572); Nesai, Akika 5, (7, 166).
3940 - Zeyd İbnu Eslem, Beni Eslem'den bir adamdan, o da sahabi olan babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a akikadan sorulmuştu. Şu cevabı verdiler: "Ben ukûku (isyan) sevmem!" Böyle demekle, sanki akika ismini kullanmaktan hoşlanmadığını ifade etmişti. Şunu ilave ettiler: "Kimin bir evladı olur da, ona bedel kurban kesmek isterse, bunu yapsın."
Muvatta, Akika 1, (2, 500).