Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mehmet Zahid Kotku (KS)

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
hocaefendihazretleri0000154.jpg

Hocaefendi hazretlerini rahmetle anıyoruz

13 Kasım 1980 yılında Hakk’ın rahmetine kavuşan Mehmet Zahid Kotku (KS) hazretlerini rahmetle ve minnetle anıyor ve arıyoruz.

Yirminci yüzyılın en büyük alimlerinden biri olan Mehmet Zahid Kotku, Miladi 1897 yılında Bursa’da dünyaya geldi. Osmanlı’nın son zamanlarında iyice çoraklaşan tasavvufî hayata yeniden canlılık getirerek büyük bir hizmet etti. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da tamamlayan Kotku, daha sonra Nakşi tarikatı büyüklerinden Ahmed Ziyâüddin el-Gümüşhanevi halifelerinden Ömer Ziyâeddin Efendi ve Mustafa Feyzi Efendi’nin yanında tasavvuf eğitimi aldı.

İlme adanan bir hayat
Bütün İslâm âleminde tanınan Mehmet Zahid Efendi Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi’nin yanında tahsiline devam ederken; 27 yaşlarında halifetnameyi aldıktan sonra Ramûzu’l Ehadis, Hizb-i A’zam ve Delâilu’l Hayrat icazetnamelerini aldı. Bayezid, Fatih ve Ayasofya Camileri ve medreselerinde derslere devam ettiği sırada hafızlığını tamamladı. Aralık 1952’de Gümüşhaneli Dergâhı postnişini ve eski tekke arkadaşı Kazanlı Abdulaziz Bekkine’nin vefatı üzerine İstanbul’a gelerek, Fatih’te bulunan Ümmü Gülsüm Mescidi’nde göreve başladı. 1958 tarihinde Fatih İskenderpaşa Camii’ne naklolundu ve vefatına kadar bu görevde kaldı. Mehmet Zahid Kotku, 1979 yılında gittiği, Hicaz'dan 1980 yılında ağır hastalıkları sebebiyle geri dönerken 13 Kasım 1980'de Hakk'ın rahmetine kavuşmuştu. 14 Kasım 1980 günü Süleymaniye Camii'nde çok kalabalık bir topluluk eşliğinde cenaze namazı kılınarak Süleymaniye Camii hazeresine defnedildi.

Her kesimden dinleyicisi vardı
İlmini paylaştığı camilerde yaptığı hizmet genellikle sohbet niteliğinde olan Hocaefendi, klasik ilmihal bilgilerini değişik ve güncel kanıtlarla açıklarken, Kur’an ayetlerini ve Hz. Muhammed’in (sav) hadislerini de aktarıyordu. Kotku’nun dinleyicileri toplumun farklı kesimlerinden oluşan geniş bir yelpazeye sahipti. Çiftçiden esnafa, öğretim üyesinden devlet adamına kadar uzanan yelpazede Prof. Dr. Necmettin Erbakan gibi önemli isimler de vardı. Dinleyenleri günlük hayatın durağan çizgisinden sıyıran hikmetli konuşmalarını dinlemek için özellikle Cuma ve Pazar günleri çok uzaklardan gelenler olurdu. Hadis açıklamalarına dayanan uzun sohbetleri adeta açık üniversite işlevini gören Kotku, sohbetlerinde açıkladığı bilgileri bizzat hayata geçirerek dinleyenlerine örnek olan bir eğitimciydi. Kendisi farklı sözlerinde yalnızca bilmek değil, bildiğini uygulayarak ilmi hayata mal etmenin gerekliliğini vurguluyordu.

Hüsnü zanla hareket ederdi
Merhum Kotku, insana ve özellikle de tevbeye çok önem verirdi. Herkese güzel gözle bakmayı kendisine şiar edinmiş ve her zaman her yerde tevbe edilmesi gerektiğini belirtmişti. Kotku’nun şu sözleri özellikle kayda değerdir: "Ey muhterem kardeşim! Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki, "Oğlum! Herkes iyi, ben yaman; 'Herkes buğday ben saman' de ve öylece kabul et" nasihatinde bulunur, böylece de kibir, gurur, ucub ve kendimizi beğenmekten bizleri korumuş olurdu" "Tevbeyi sadece günahkârların yapacağını sanmak büyük hatadır. Kimi günahından, kimi gafletinden, kimi bütün boş işlerden, kimi ibadetine güvenmenin verdiği aldatıcı gururdan, kimi de bizzat tevbesinden tevbe eder. Kulun yaratılış gayesinin farkına varması ve bu ulvi gaye ile yaşadıkları arasındaki çelişkiyi kaldırmaya çalışması tevbenin ta kendisidir."
...

selametle..
 
Üst Alt