Bir işin var, o işin olmasını can-ı gönülden arzu ediyorsun..
Bütün azminle o işin üzerindesin.
Fakat Allah o işi oldurmadı..
Böyle bir durumda olmasına sevindiğin kadar, o işi oldurmadığına da sevineceksin..
Aynel yakîn o hazzı duyman lazım..
Hatta olmadığına memnun olmalısın..
"Sahibim öyle değil, böyle istemiş. O'nun dilediğine ben razıyım" demelisin..
"De ki; Allah bizim için ne yazmış ne takdir etmişse ancak bize o ulaşır. O biizm sahibimizdir. Mü'minler yalnız Allah'a güvenip bağlansınlar" Tevbe 51
Senin için ne ki takdir etmişse, bil ki o hayırlıdır.
İnsanın sefalı anı vardır, cefalı anı vardır..
Çok kazanır, az kazanır..
Hasta olur, afiyette olur..
O anda senin için hangisini murad etmişse, onun hayırlı olduğunu bilmen lazımdır..
Diyeceksin ki; " Cefa ile sefa bir midir?"
Madem O böyle murad etmiş, ikisi de iyidir..
Mesela Eyyub aleyhisselam'a ibtila verdi, O hep O'na sığındı..
Afiyet verdi, bereket verdi, sığınması yine hiç eksilmedi..
Musibette de memnun, nimetlendirilirken de memnun..
Çünkü her ikisinin de O'ndan geldiğini biliyor..
Bu hal de yine O'ndan gelir..
Radiye makamına erdirdiği kimsede tecelli eder ve o kimse;
"Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'dan" ayet-i kerimesindeki lütfa mazhar olmuştur.
Bütün azminle o işin üzerindesin.
Fakat Allah o işi oldurmadı..
Böyle bir durumda olmasına sevindiğin kadar, o işi oldurmadığına da sevineceksin..
Aynel yakîn o hazzı duyman lazım..
Hatta olmadığına memnun olmalısın..
"Sahibim öyle değil, böyle istemiş. O'nun dilediğine ben razıyım" demelisin..
"De ki; Allah bizim için ne yazmış ne takdir etmişse ancak bize o ulaşır. O biizm sahibimizdir. Mü'minler yalnız Allah'a güvenip bağlansınlar" Tevbe 51
Senin için ne ki takdir etmişse, bil ki o hayırlıdır.
İnsanın sefalı anı vardır, cefalı anı vardır..
Çok kazanır, az kazanır..
Hasta olur, afiyette olur..
O anda senin için hangisini murad etmişse, onun hayırlı olduğunu bilmen lazımdır..
Diyeceksin ki; " Cefa ile sefa bir midir?"
Madem O böyle murad etmiş, ikisi de iyidir..
Mesela Eyyub aleyhisselam'a ibtila verdi, O hep O'na sığındı..
Afiyet verdi, bereket verdi, sığınması yine hiç eksilmedi..
Musibette de memnun, nimetlendirilirken de memnun..
Çünkü her ikisinin de O'ndan geldiğini biliyor..
Bu hal de yine O'ndan gelir..
Radiye makamına erdirdiği kimsede tecelli eder ve o kimse;
"Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'dan" ayet-i kerimesindeki lütfa mazhar olmuştur.