Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Özlü Güzel Sözler

dua demeti

New member
Katılım
20 Şub 2007
Mesajlar
81
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
40
İyiliği gizlemek, kötülüğü gizlemekten daha üstündür. (Ebu Bekir Ferra)

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur. (İbni Haldun)

Herkes herkese bir lokma şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir. (Mevlana)

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez. (Firdevsi)

Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir. (Mevlana)

Avcı nice al (tuzak, hile) bilirse, ayı da onca yol bilir. (Kaşgarlı Mahmud)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))

Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir. (Hz. Ebubekir)

Özü doğru olanın, sözü de doğru olur. (Hz. Ali (r.a))

Birliğin kederi, ayrılığın safasından daha hayırlıdır. (Yahya bin Muaz)

Her gecenin bir gündüzü vardır. (Hz. Ali (r.a))

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun. (Hz. Ali (r.a))

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)

Kesilmiş koyuna derisinin yüzülmesi elem vermez. (Hz. Esma)

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. (Hasan-ı Basri)

En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır. (Malcolm X)

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. (Mevlana)

Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer. (İbni Haldun)

İnce sözler keskin kılıca benzer, kalkanın yoksa geri dur. (Mevlana)

Gerçek zengin, bilgisi çok olan insandır. (Hz. Ali (r.a))

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. (Mevlana)

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder. (İmam Gazali)

Hayat, iman ve cihaddır. (Hz. Hüseyin (r.a))

Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar. (Hz. Ali (r.a))

Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz. (Şeyh Sadi)

Hiç kimse, diğer bir kimsenin kulu değildir. (Hz. Ali (r.a))

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. (İmam Gazali)

Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor. (Abdulhamid Han)

En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir. (Hz. Ali (r.a))

Her kalbin çarpıntısı kendi ecelinin ayak sesleridir. (Beyazidi Bestami)

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))

Gecenin ne kadar uzun olduğunu ancak hastalar bilir. (Sadi)

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Zalimler için yaşasın cehennem. (Bediüzzaman Said Nursi)

Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır. (Bediüzzaman Said Nursi)

Tatlı suyun başı, kalabalık olur. (Mevlana)

Kurdun elinden çobanlık gelmez. (Sadi)

Eğri ok, doğru yol almaz. (Hz. Ali (r.a))

Hiçbir acı, cehaletten daha fazla zahmet verici değildir. (Hz. Ali (r.a))

İnsanı maskara eden, dilidir. (Sadi)

Ham düşünceleri, ancak akıl pişirir. (Firdevsi)

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Hasedciye rahat, kötü huyluyu da şeref yoktur. (Ahnef bin Kays)

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)

Hükümetlerin en kötüsü, suçsuzu korkutandır. (Beydeba)

Hükümdar köylünün yumurtasını alırsa, adamları bütün tavukları alır. (Sadi)

Bin zulme uğrasan da, bir zulüm yapma. (Hz. Ali (r.a))

Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. (Mevlana)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
KUR'AN,HADİS ve İSLAM BÜYÜKLERİNDEN ALTIN ÖğüTLER

KUR'AN,HADİS ve İSLAM BÜYÜKLERİNDEN ALTIN ÖğüTLER

Ey İnsanlar!Sizlere tavsiyem şudur ki;Her işte ve her zaman Allah'tan korkun.Hoşunuza gitse de gitmese de hakka bağlı kalın.Doğru olmayan sözlerin hiç bir kıymeti yoktur.Yalan söyleyen yoldan sapmıştır.Sapıtan ise helak olmuştur.....

HZ.EBU BEKİR(Radıyallahu Anh)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
"Kardeşlerim, dün öldü, bu gün can veriyor. Yarın henüz doğmadı. Zamanın kıymetini bilin.

Ömrü boş işler peşinde harcamayın. Şöhretten sakının. İnsanlar bir gün över yarın söverler.

Ölçünüz Allah rızası olsun. Şükredin. Bütün azalarınızla şükrederek gerçek şükredenlerden olun.

Sadece dille şükreden kişinin şükrü az olur. Gözün şükrü bir hayır gördüğü zaman ibret almak.

Şer gördüğü zaman örtmektir.

Kulağın şükrü bir hayır işitirse onu ezberlemek,şer işitirse onu unutmaktır.

Ellerin şükrü harama uzanmamaktır. Midenin şükrü helal yemek.

Ayakların şükrü harama gitmemektir. Kim böyle yaparsa gerçek şükredenlerden olur.

Öfkelenmeyin. Öfke ve şehvet insanı küfre götürür.

Kişi gazabını yenmedikçe takva sahibi olamaz.

Sabredin. Sabır güzeldir. Susmak sabırdandır.

Makamların en yükseği fakirliğe sabretmektir.

Dünya ve ahiret rahatınız için kötü ahlak sahipleriyle görüşmeyin. Ey mü´minler nefsinizin kölesi olmayın..."



(Bişr-i Hâfi Hazretleri)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Hz Ömer (ra) buyuruyorlar ki:

"On şey olmadıkça on şey ıslah edilemez:

1- Şüphelerden kaçınmadıkca, akıl ıslahı kabul etmez.

2- İlim olmadıkca, fazilet olmaz.

3- Korku olmadıkca, feyiz olmaz.

4- Adalet olmadıkca, sultanlık olmaz.

5- Edeb olmadıkca, haseb olmaz.

6- Emniyet olmadıkca, huzur olmaz.

7- Çalışma olmadıkca, zenginlik olmaz.

8- Kanaat olmadıkca, zenginlik olmaz.

9- Tevazu olmadıkca, yücelik olmaz.

10- Tevfik olmadıkca, cihad olmaz."
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
1-Ey örtüye bürünerek saklanan Muhammed!
2-Kalk da uyar.

3- Rabbinin büyüklüğünü dile getir.
4-Elbiselerini temizle.
5- Çirkin davranışlardan uzak dur.
6- Yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma.
7- Rabbin için sabret.


KURAN-I KERİM
(MÜDESSİR 1-7)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Hz. Ali'nin (R. A.) Son Ögütleri:
Ogullarim!
Allah'a, O'nun huzurunda veya huzuru disinda baglilik ve hasyetten ayrilmayin!
Ahirete yaklasma ve dünyadan uzaklasma duygusunu kaybetmeyin!
Dünya kayiplarindan kedere düsmeyin ve daima hayr islemeye bakin!
Zalime düsmanlik ve mazluma dostluk gösterin!
Öfke ve yumusaklik halinizde daima hakk kelimesi üzerinde olun!
Genislik ve darlikta dogru yoldan sapmayin!
Dost ve düsmaniniza adaletle muamele edin!
Sevinçli ve gamli anlarinizda iyi is ve ölçülere baglilik suurunu kaybetmeyin; ve siddette, mülayemette, sevinçte kederde Allah'tan razi olun!
Ogullarim!
Bir is ki disi serli ve kerih görünür, fakat sonu
cennettir; siz o fiili isleyin! Bir is ki disi güzel
ve cazibeli durur, fakat sonu cehennemdir; siz o
fiilden kaçinin! Cennet nimetinin asagisinda olan her
sey hakir ve kiymetsizdir. Ahiret azabinin asagisinda
olan her belâ ise afiyettir.
Ogullarim!
Bir insan kendi nefsinin ayibini görür ve bilirse baskasinin ayibini göremez ve ondan haberi olmaz.
Bir insan Allah'in takdir ve taksimine riza gösterirse, kayip ve eksikliklere esef etmez.
Bir insan nefs ve hirs kilicini çekip havale edecek olursa, akibet o kiliçla kendi maktul düser.
Mümin kardesi yuvarlansin diye kuyu kazan, akibet o kuyuya kendi düser.
Baskasinin yanlisini büyüten kimse, kendi hatasini unutur.
Bir kimse rey ve tedbirinde gurura kapilacak olursa, hata ve delalete sapmis olur.
Baskasinin rey ve fikrinden müstagni davrananlar, yani danismaya yanasmayanlar zillete düser.
Halka kibir gösterenler neticede hakir ve zelil olur.
Bir kimse, serseri ve ipsiz kisilerle düsüp kalkar ve kötülük yerlerine girip çikarsa istiraki olmasa bile itham altina girer.
Iyiler ve ilim sahipleriyle düsüp kalkanlarsa, yücelir ve saygi görür.
Mizah ve latifeye düskün olan hafife alinir.
Kendi fiilleri, sözleri ve amelleri ile magrur olan, nefsi tarafindan magdur olur.
Çok söz söyleyen çok hata eder. Hatasi çok olanda edep ve haya azalir. Edep ve hayasi az olanda
takva fakirlesir. Takvasi fakirlesenin ise kalbi ölür.

Ogullarim!
Edep mizandir. iyi ahlak en iyi arkadastir.
Afiyet on kisimdir ve bunun dokuz kismi, Allah'in zikri disinda sadece susmak, sükut etmektir.
Bir kismi ise sefihlerle düsüp kalkmayi birakmak...
Ogullarim!
Fakirligin süsü sabir, zenginligin de sükürdür
Islâm'dan üstün seref olamaz. Zühd ve takvadan üstün keramet olmadigi gibi...
Tövbe ve istigfardan yük****efaatçi yoktur.
Vücut afiyetinden güzel elbise olmadigi gibi...
Hirs ve tamah, yorgunluk ve mesakkatin anahtaridir.
Bu ögütler, nefs tedbirinde, malda ve ahlakta, Kitap ve sünnete tam uygun birer ölçü belirtir.

Hz. Ali (R.A.) bu ögütleri verdikten iki gün sonra aldigi yara yüzünden ruhunu teslim etmis, cennet alemine kanat açmistir.
Nurlu kabirleri, ogullarinin emirleriyle gizlenmistir. Bu sebeple, nerede medfun bulunduklari, ihtilafli bir meseledir. Necef taraflarinda oldugu rivayeti vardir.

Esseyyid Abdulhakim Arvasi
[Rabita-i Serife, s. 94-96. (Editörü, Necip Fazil)]

 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
* Başarı istediğini elde etmektir. Mutluluk ise, elde ettiğini sevmek.
* İyi bir izlenim bırakmak için kimsenin ikinci bir şansı yoktur.
* Öğretmek yeniden öğrenmektir.
* Rüzgarın yönünü değiştiremezsin, yelkenlerini rüzgara göre ayarla.
* Allah cevizi verir... Ama kabuğunu kırmayı sana bırakır.
* Hayat oyununda, seyirci koltuklarında oturmaya heves etme.. Sahneye çıkmaya çalış..
* Bütün zorlukların ortasında fırsatlar yatar.
* Mutluluk arayan kadın boynundaki elmastan çok masanın üzerindeki güllere bakar.
* Sadece gerçekleri söylersen hafızanın zayıflığından şikayet etmene gerek kalmaz.
* Unut ve affet..
* Bazı hedefler başarısız olmayada değer.
* Cesaret korkusuzluk değil, korkuya karşı direnmek ve korkuya hakim olmaktır.
* Bir insanın hayatı değerlendirilirken attığı ve yediği gollere değil oyunu nasıl oynadığına bakılır.
* Kaplumbağa başını çıkarıp önünü görmeden ilerlemez.. Kaplumbağayı küçümseme..
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
“Ömrünü insan yemekle içmekle uyku ile israf etmemeli. Çünkü dünyaya bir daha gelecek değil. İbadetini yapsın da derecatı artsın. Yeme-içme, yaşama ise, Hazret-i Allah onların hepsini hazırlamıştır.

Bir insan bir ömür boyu çalışıyor da bir bina yapamıyor. Ya cenneti kazanmak için ne kadar çalışmalı.” (Ömer ÖNGÜT)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Cenâb-ı Hakk'ın, bir kuluna en büyük nîmetlerinden biri, o kuluna aczini bildirmesidir.

Bu mâneviyat yolunda kazandığım belki de en büyük nîmet, hatâlarımı görmem oldu.

Rabbime karşı müflisliğimi idrâk ettim.

Böylece kimsenin hatâsını görmeye ve onunla uğraşmaya tâkatim kalmadı.

Hamdolsun, bütün bunların şükrü içindeyim...

musa topbaş
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Bütün hüner, bu dünya hengâmesinde ve binbir türlü meşgale içinde Hak'la beraber olabilmektir.

Bu öyle hoş bir hâldir ki, Cenâb-ı Hakk'ın kuluna bir atiyyesi, yâni hediyesidir.

Bu pek ulvî vazifeyi teemmül edebilirsek, dünyanın gel-geç oyuncaklarına aldanmaktan da kurtuluruz.

musa topbaş
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
"Sahabe arasında ceryan eden ihtilaf ve anlaşmazlıklardan uzak dur. Onların hepsini aynı sevgi ile sevmelisin. Onlardan hiçbirini kötülemeğe imkan yoktur. Çünkü Allah’a ibadet ettiğimiz dini bize onlar öğrettiler." (Muhyiddin İbn-i Arabi)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
"Şehvani arzularına karşı sabreden kişiliğini korur. İyi hasletler peşinde koşan, belalara göğüs gerer. Dine sarılan başarır, Hakk'a güvenen ve O'ndan yardım isteyen güçlü olur. Ömrünün çabuk geçeceğini bilen, dünyaya fazla gönül ve umut bağlamaz." (Muhyiddin İbn-i Arabi)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Ey Aziz!
Dil insanın terazisidir.
Üç şey beleyı kendine çeker..
-Ciddi olmayan konuşma
-Şaka
-Saçma söz
Şaka heybeti kıran afettir.Konuşursan doğru söyle,söz verirsen tut,tatlı konuş.Yumuşak söz ve bol selam insanların sevgisini kazandırır.


(ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI K.S.)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
tasavvufun gayesi kalbi olgunlaştırmak ve insanı Hakk’a vâsıl eylemektir.

“Tasavvuf bir derya, çok dereceleri var.

Mesela, kalp, ruh, sır hafi, ahfa diye gidiyor, muhabbetle bitiyor.

Ama o kâfî mi? Hayır kafî değil.


İlla Fahr-i Kainat Efendimiz’in ahlakıyla ahlaklanmak, edebiyle edeplenmek.

Yani her an Cenab-ı Hak’la beraber olabilmek”.


musa topbaş
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
"İnsanlara rehberlik eden kimsede şu hasletler bulunmazsa, o rehberlik yapamaz. Kusurları örtücü ve bağışlayıcı olması, şefkatli ve yumuşak olması, doğru sözlü ve iyilik yapıcı olması, iyiliği emredip, kötülüklerden men edici olması, misâfirperver ve geceleri insanlar uyurken ibâdet edici olması, âlim ve cesûr olması."

"Şükrün esası, nîmetin sâhibini bilmek, bunu kalb ile îtirâf etmek ve dille söylemektir."

"Büyük âlimlere tâbi olunuz; bid'at yoluna, dinde olmayıp, sonradan çıkarılan şeylere sapmayınız. İtâat ediniz, muhâlefet etmeyiniz. Sabrediniz, sızlanmayınız. Sâbit kalınız, ayrılıp dağılmayınız. Bekleyiniz, ümit kesmeyiniz. Özünüzü günahdan temizleyiniz, kirletmeyiniz. Hele Rabbinizin kapısından hiç ayrılmayınız."

"Kalb dünyâ arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin peşine takılıp gittiği müddetçe, imkânı yok, âhireti sevmiş olamaz."

"Mümin, insanlara karşı yüzünden sevinçli olduğunu gösterir. Fakat kendi mahzûndur. Peygamber efendimiz; "Müminin sevinci yüzündedir. Halbuki kalbi mahzûndur." buyurmaktadır. Müminin tefekkürü, düşünmesi, ağlaması çok, gülmesi azdır. Tebessümü ile kalbindeki hüznü gizler. Dışarıda geçimini temin etmekle uğraşıyor görünür, kalbi Rabbini anmakla meşgûldür. Çoluk çocuğu ile uğraşıyor görünür, kalbi Rabbi iledir."

"İnsanlara gösteriş için amel yapıp, sonra da bunu Allahü teâlânın kabûl etmesini istemek yakışır mı? Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve dünyâya düşkünlüğü bırak. Sevincini ve neşeni biraz azalt. Biraz hüzünlü ol. Peygamber efendimiz başkasının kalbini ferahlandırmak için tebessüm buyururlardı."

İlk önce yapılması lâzım olan şeyler husûsunda:

"Mü'minin, en önce farzları yapması lâzımdır. Farzları bitirdikten sonra, vâcib ve sünnetleri yapar. Ondan sonra, nâfilelerle meşgûl olur. Farz borcu varken sünnet ile meşgûl olmak, ahmaklıktır. Farz borcu olanın, sünnetleri kabûl olmaz. Ali bin Ebî Tâlib'in rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyuruyor ki: "Üzerinde farz borcu olan kimse, kazâsını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazâsını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile namazlarını kabûl etmez." Mümin, bir tüccara benzer. Farzlar onun sermâyesi, nâfileler de kazancıdır. Sermâye kurtarılmadıkça, kazancı olamaz." buyurdu.

Kötü arkadaşlardan uzak olmayı tavsiye eder, şöyle buyururdu:

"Kötü arkadaşları terket. Onlara sevgi duyma, sâlihleri sev. Yakının bile olsa, kötü arkadaştan uzak dur. Uzak bile olsa, iyi arkadaşlarla berâber ol. Kimi seversen, seninle onun arasında bir yakınlık hâsıl olur. Bu bakımdan, sevgi beslediğin kimsenin kim olduğuna iyi bak.

Ey oğul! Kötü kimselerle düşüp kalkman, seni, iyi kimseler hakkında kötü zanna düşürür. Allahü teâlânın kitabının ve Resûlünün sünnet-i seniyyesinin gölgeleri altında yürü, felâh, bulur kurtuluşa erersin."

Ey oğul! Senin düşüncen, yiyecek, içecek, giyecek ve dünyâ lezzetleri olmasın. Bütün bunlar, nefsin ve insan tabiatının istediği şeylerdir. Kalbin düşüncesi nerede, nefsin ve tabiatın istekleri nerede? Kalbin düşüncesi Allahü teâlâdır. Senin düşüncen, Rabbin ve O'nun katında bulunan nîmetler olmalıdır. Dünyâdan (haram ve şüphelilerden) ne terkedersen, mutlaka bunun karşılığında âhirette ondan daha hayırlısı vardır. Ömründe sâdece şu içerisinde bulunduğun günün kaldığını farz et de âhiret için hazırlık yap."

Faydasız şeyleri bırakmak husûsunda:

"Ey zavallı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünyâ ve âhirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Boş işlerle uğraşmayı bırak. Kalbinden dünyâ düşüncelerini çıkar. Çünkü yakında dünyâdan alınacak, âhirete götürüleceksin. Dünyâda rahat ve hoş bir hayat arama. Resûl-i ekrem; "Hayat, âhiret hayâtıdır" buyurdu."

İyi zan sâhibi olmak hakkında:

"Müslümanlar hakkında iyi zan sâhibi ol. Onlar hakkında niyetini düzelt. Her türlü hayır işi yapmaya koş. Bilmediğin hususlarda âhireti düşünen âlimlere sor."

Duâ hakkında:

"Allahü teâlâdan dünyâ ve âhiretin hayırlarını iste. Sakın; "Ben istiyorum. Fakat Allahü teâlâ vermiyor, ben de bundan sonra istemeyeceğim." deme. Duâya devâm et. Eğer istediğin şey ezelde senin için takdir edilmiş ise, Allahü teâlâdan istedikten sonra, Allahü teâlâ onu sana gönderir. Eğer istediğin o rızık ezelde senin için takdir edilmemiş ise, Allahü teâlâ seni o şeye muhtaç kılmaz ve kendinden gelenlere rızâ gösterme nîmetini ihsân eder. Eğer Allahü teâla senin için fakirlik ve hastalık dilemiş ise, sen de Allahü teâlâya fakirlikten ve hastalıktan kurtulman için yalvarırsın. O zaman Allahü teâlâ sana râzı ve memnûn olacağın bir hâl verir. Eğer, ezelde borçlu olmak takdir edilmişse ve sen de borçtan kurtulmak için duâ edersen, Allahü teâlâ alacaklıyı sana kötü muâmele etme hâlinden vaz geçirir. Hatta borcundan azaltma veya hepsini bağışlama hâline çevirir. Eğer dünyâda borçlu halden kurtarmazsa buna karşılık sana bol sevap verir.

Âhiret işlerini önce yapmak husûsunda:

"Âhireti sermâyen, dünyâyı bu sermâyenin kazancı yap. Zamânını, önce âhireti elde etmek için sarf et. Geri kalan vaktini, geçimini temin için harca. Sakın dünyânı sermâye, âhiretini onun kârı şeklinde yapma. Böyle yaparsan, dünyâdan artan zamânını, âhiretin için sarf edersin. Bu zaman zarfında namazlarını kılmaya çalışırsın. Fakat çabucak kılayım diye, rükünlerine riâyet etmezsin. Sonra dünyâ işlerinden dolayı yorulur ve bitkin düşersin. Geceleri kazâ namazı kılmaya fırsat bulamazsın. Yorgunluktan ölü gibi yatar, gündüz de faydasız olursun. Nefsine, hevâ ve isteğine hattâ şeytâna tâbi olursun. Âhiretini dünyâya karşılık satarsın. Nefsinin kölesi ve onun bineği olursun. Hâlbuki sen, nefsine binmek, onu yalanlayıp tekzib etmek ve selâmet yoluna sokmakla emrolunmuşsun. Bunlar âhiret yolu, Rabbine tâat yoludur. Sen, nefsinden gelen istekleri kabûl etmekle, kendine zulmettin. İpini onun eline verdin. İsteklerinde, lezzetlerinde, hevâsında ona uydun. Sonunda dünyâ ve âhiretin hayırlısını kaçırdın. Dünyâ ve âhiretini zarara soktun. Böyle olursa, Kıyamet günü din ve dünyâ bakımından insanların en müflisi ve en zararlısı olursun. Nefsine uymakla, dünyâdan fazla bir şeye ulaşamadın. Eğer nefsini âhiret yoluna çekseydin, âhiretini esas ve sermâye kabûl etseydin, dünyâ ve âhiretini kazanırdın. Nefsin kötülüklerinden korunur, iyilerden olurdun. Eğer dünyâya rağbet etmeyerek, kötülüklerden uzak kalarak Allahü teâlâya itâat edersen, Allahü teâlânın has kullarından olursun."

Yapılan nasîhatı kabul etmek hakkında:

"Kardeşinin sana yaptığı nasîhatı kabul et. Ona muhâlefet etme. Çünkü o, senin kendinde göremediğin şeyleri görür. Bunun için Resûl-i ekrem; "Mümin, müminin aynasıdır." buyurmuştur. Mümin, din kardeşine yapmış olduğu nasîhatlerde samîmîdir. Onun göremediği şeyleri bildirir. Ona, iyilikler ve kötülükler arasındaki farkı gösterir. Ona, lehinde veya aleyhinde olan şeyleri anlatır."

Acele etmemek husûsunda:

"Acele etme. Acele eden, ya hatâ yapar veya hatâlı duruma yakın olur. Ağır ve temkinli hareket eden, o işte ya isâbet kaydeder veya isâbet etmeye yaklaşır. Acele şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek. Allahü teâlâdandır. Umûmiyetle aceleye sebep, dünyâlık toplama hırsıdır. Kanâat sâhibi ol. Kanâat bitmeyen bir hazînedir."

Gaflet hakkında:

"Allahü teâlâdan hakkıyla hayâ ediniz. Gaflette olmayınız. Zamânınız, zâyi olup gidiyor. Hâlbuki siz, yiyemeyeceğiniz şeyleri toplamak, ulaşamayacağınız şeylerin peşinde koşmak, oturamayacağınız binâları kurmakla meşgûl oluyorsunuz. Bütün bunlar size, Rabbinizin huzûrunda hesap vermek için duracağınızı unutturuyor. Hâlbuki Allahü teâlâyı anmak, âriflerin kalblerinde yerleşir. Onların kalblerini kuşatır. Onlara, Allahü teâlâyı hatırlamaya mâni olan her şeyi unutturur."

Allah için yapılmayan işler hakkında:

"Senin dilin güzel ve tatlı; yüzün ise kötülüklerden kurtulmuş gibi
icon_gul.gif
üyor, ya kalbinin hâli nasıl? Cemâat içinde iyi görünüyorsun, ya yalnız iken, yanında kimse yok iken nasılsın? Göründüğün gibi değilsin. Sen namaz kıldığın, oruç tuttuğun, hayır işleri yaptığın zaman, eğer bunları sırf Allahü teâlânın rızâsını gözeterek yapmazsan, nifak üzere ve Allahü teâlâdan uzak olacağını bilmiyor musun? Şimdi Allah için yapmadığın bütün işlerin, bütün sözlerin, âdî ve bayağı niyetlerin için tövbe et.

İnsanlara gösteriş için, onların rızâlarını almak için amel yapıp, sonra da bunu Allahü teâlânın kabûl etmesini istemek yakışır mı? Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve dünyâya düşkünlüğü bırak. Sevincini ve neşeni biraz azalt. Biraz hüzünlü ol. Çünkü sen, hüzün evinde ve dünyâ hapishânesindesin. Resûl-i ekrem dâimâ tefekkür ederdi. Sevinçleri az, hüzünleri çoktu. Az gülerdi. Sâdece başkasının kalbini ferahlandırmak için tebessüm buyururlardı."

Allahü teâlânın sevgisinde samîmiyetin nasıl belli olduğu hususunda:

"Kulun Allahü teâlâyı sevmesinde samîmi olup olmadığı, başına belâ ve musîbet geldiği zaman ortaya çıkar. Bela ve musîbet geldiğinde sabır ve sükûn hâlini muhâfaza edebiliyorsa, o gerçekten Allahü teâlâyı seviyor demektir. Musîbet ve fakirlik zamânında sebat gösterebilmek bu sevgiye delil ve alâmet yapıldı. Birisi Peygamber efendimize;"Ben seni seviyorum." deyince; "Fakirlik için bir elbise hazırla." buyurdu. Bir başkası gelip Peygamber efendimize; "Ben Allahü teâlâyı seviyorum." deyince; "Belâ için elbise hazırla." buyurdu."

Sabır ve tahammüllerin karşılıksız kalmayacağına dâir:

"Halinizden şikâyette bulunmayın. Sabredin, feryad etmeyin. Doğruluk üzere devâm edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz istenmeyen hâllerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Dâimâ ümitli olun. Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğz etmeyin.

Allahü teâlâya, rızâsı için yapılan sabırlar ve tahammüller, aslâ karşılıksız kalmaz. Onun için bir ân olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın mükâfâtını görürsünüz. Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhûr olan, bu lakabı, bir ânlık cesâreti netîcesinde kazanmıştır. Allahü tealâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "Şüphesiz ki, Allah sabredenlerle berâberdir." buyuruyor (Bekara sûresi: 153)

Hayâtı fırsat bilmeye dâir:

"Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat kapısı kapanacak, bu dünyâdan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı ganîmet biliniz. Tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu imkân varken bunu fırsat biliniz. Tövbe ediniz. Duâ etmeye imkânınız varken, duâ ediniz. Sâlih kimselerle berâber olmayı fırsat biliniz."

Kabir ziyâretine dâir:

"Kabirleri ziyâret ediniz. Sâlih kimseleri de ziyâret ediniz. Hayırlı işler yapınız. Böyle yaparsanız, her şeyiniz düzelir."

Günahlardan sakınmak husûsunda:

"Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Peygamber efendimiz; "Mümin kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise, günâhını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür." buyurdu."

Vefâtı: Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri vefât edeceği sırada, oğullarına buyurdu ki: "Yanımdan ayrılın! Çünkü zâhirde, görünüşte sizinle, bâtında sizden başkasıyla yâni Allahü teâla ile berâberim." Yine o esnâda buyurdular: "Yanımda sizden başkaları da vardır. Onlara yer açın. Onlara edebi gözetin. Burada büyük rahmet vardır. Onları sıkıştırmayın!" Yine; "Aleyküm-üs-selam ve rahmetullahi ve berekâtühü. Allahü teâlâ beni ve sizi magfiret etsin! Allahü teâlâ benim ve sizin tövbelerimizi kabûl eylesin

ABDULKADİR-İ GEYLANİ (K.S.A)
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
mumsema.gif


104-el-HÜMEZE

Hümeze, birini arkasından çekiştirmek, onunla alay etmek, kırmak ve incitmek manalarına gelir. Kıyamet sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 9 (dokuz) âyettir.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay haline!
2. O ki, toplamış ve onu sayıp durmuştur.
3. (O), malının kendisini ebedî kılacağını zanneder.
4. Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.
5. Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?
6. Allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir.
7. (Yandıkça) tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkar.
8. O ,onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.
9. (Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar
 

islamcigenc01

New member
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
22
Puanları
0
İyiliği gizlemek, kötülüğü gizlemekten daha üstündür. (Ebu Bekir Ferra)

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur. (İbni Haldun)

Herkes herkese bir lokma şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir. (Mevlana)

Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez. (Firdevsi)

Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir. (Mevlana)

Avcı nice al (tuzak, hile) bilirse, ayı da onca yol bilir. (Kaşgarlı Mahmud)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali (r.a))

Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir. (Hz. Ebubekir)

Özü doğru olanın, sözü de doğru olur. (Hz. Ali (r.a))

Birliğin kederi, ayrılığın safasından daha hayırlıdır. (Yahya bin Muaz)

Her gecenin bir gündüzü vardır. (Hz. Ali (r.a))

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun. (Hz. Ali (r.a))

Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed)

Kesilmiş koyuna derisinin yüzülmesi elem vermez. (Hz. Esma)

Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. (Hasan-ı Basri)

En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır. (Malcolm X)

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. (Mevlana)

Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer. (İbni Haldun)

İnce sözler keskin kılıca benzer, kalkanın yoksa geri dur. (Mevlana)

Gerçek zengin, bilgisi çok olan insandır. (Hz. Ali (r.a))

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. (Mevlana)

Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder. (İmam Gazali)

Hayat, iman ve cihaddır. (Hz. Hüseyin (r.a))

Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar. (Hz. Ali (r.a))

Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz. (Şeyh Sadi)

Hiç kimse, diğer bir kimsenin kulu değildir. (Hz. Ali (r.a))

Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. (İmam Gazali)

Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor. (Abdulhamid Han)

En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar. (Hafız Şirazi)

Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir. (Hz. Ali (r.a))

Her kalbin çarpıntısı kendi ecelinin ayak sesleridir. (Beyazidi Bestami)

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))

Gecenin ne kadar uzun olduğunu ancak hastalar bilir. (Sadi)

Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)

Zalimler için yaşasın cehennem. (Bediüzzaman Said Nursi)

Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır. (Bediüzzaman Said Nursi)

Tatlı suyun başı, kalabalık olur. (Mevlana)

Kurdun elinden çobanlık gelmez. (Sadi)

Eğri ok, doğru yol almaz. (Hz. Ali (r.a))

Hiçbir acı, cehaletten daha fazla zahmet verici değildir. (Hz. Ali (r.a))

İnsanı maskara eden, dilidir. (Sadi)

Ham düşünceleri, ancak akıl pişirir. (Firdevsi)

Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Hasedciye rahat, kötü huyluyu da şeref yoktur. (Ahnef bin Kays)

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)

Hükümetlerin en kötüsü, suçsuzu korkutandır. (Beydeba)

Hükümdar köylünün yumurtasını alırsa, adamları bütün tavukları alır. (Sadi)

Bin zulme uğrasan da, bir zulüm yapma. (Hz. Ali (r.a))

Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. (Mevlana)

Allah'a Emanet...
 
Üst Alt