Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sizde Ekleyin Bir Hadis-i Şerif

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : “ hayra vesile (sebeb) olan, hayri isleyen gibidir.” buyurmuştur. (Tirmizî, Ilim 14)
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Mağrib cihetinde bir kapı vardır. Bu kapının genişliği -veya bunun genişliği binekli bir kimsenin yürüyüşüyle- kırk veya yetmiş senedir. Allah o kapıyı arz ve semaları yarattığı gün yarattı. İşte bu kapı, güneş batıdan doğuncaya kadar tevbe için açıktır. "
Tirmizî, Da'avât 102, (3529).
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
4379)- Hz. Aişe anlatıyor:



"Ebu Bekr (radıyallahu anh), Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına girmişti. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Müjde, (Ey Ebu Bekr!) Sen Allah'ın ateşten azad ettiği kimsesin!" buyurdular. İşte o günden itibaren Hz. Ebu Bekr, Atik (azadlı) diye isimlendirildi." [Tirmizî, Menâkıb, (3679).]http://www.islamforum.net/#_ftn95

AÇIKLAMA:

Hz. Ebu Bekr'in "Atik" diye isimlenmesi hususunda başka üç rivayet daha var:
* Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün dedi ki: "Ateşten azad edilen birini görmek isteyen Ebu Bekr'e baksın."
* Musa İbnu Talha'nın rivayetine göre, annesi "Atik" diye tesmiye etmiştir.
* Yüzündeki cemal (güzellik) sebebiyle Resulullah ona "Atik" demiştir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
(1763)- Yine Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) anlatıyor:


"(Allah'ın kabul ettiği) üç müstecab dua vardır, bunların icâbete mazhariyetleri hususunda hiç bir şekk yoktur. Mazlumun duası, müsâfirin duası, babanın evladına duası."



[Tirmizî, Birr 7, (1906); Cennet 2, (2528), Daavât 139, (3592); Ebû Dâvud, Salât 364, (1536); İbnu Mâce, Dua 11, (3862).]
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
Eğer dünya Allah nazarında sivri sineğin kanadı kadar bir değer taşısaydı tek bir kâfire ondan bir yudum su içirmezdi."


[Tirmizî, Zühd 13, (2321); İbnu Mâce, Zühd 11, (2410).]





"Allah Teala hazretleri güzeldir, güzelliği sever! Kibir ise hakkın iptali, insanların tahkiridir."


(Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi,15/29-30)
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Din kardeşine gelen bir dert ve kötülükten dolayı sakın sevinme. Sonra Allah, onu rahmetiyle kuşatır da, seni imtihan eder (aynı derdi senin başına verir).
Hadis (Tirmizi).
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
(397)- Abdullah İbnu'ş-Şihhîr (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Elhâkümü'ttekâsür sûresini okurken yanına geldim. Bana:

"İnsanoğlu malım malım der. Halbuki âdem-oğlunun yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden başka kendisinin olan neyi var? (Gerisini ölümle terkeder ve insanlara bırakır.)
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
" Hz. Aişe radıyallahu anha'dan rivayetle Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Ayağa batan dikenden, en ağırına kadar mü'minin başına gelen her musibet mutlaka onun bir günahının silinmesini sağlar." (Buhari, Müslim)
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
(5229)



Ebu Bekre (radıyallahu anh) anlatıyor:



"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi?" buyurmuş ve bunu üç kere tekrar etmişlerdi. "Evet!" deyince:
"Allah'a şirk koşmak, anne ve baba haklarına riayetsizlik, cana kıymak!" buyurdular. Bu sırada dayanmış durumda idi, yere oturup:
"Haberiniz olsun! Yalan söz, yalan şahidlik!" dedi ve bunu o kadar tekrar etti ki, "Keşke kesse artık!" temennisinde bulunduk."



[Buhârî, Şehadat 10, Edeb 6, İstizan 35, İstitabe 1; Müslim, İman 143, (87); Tirmizî, Şehadat 3, (2302).]http://www.islamforum.net/#_ftn2
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif] Bir çokları Muaz b. Cebel (r.a.)den sahih olarak rivayet etmişlerdir ki, şöyle demiştir:

"Bir seferinde peygamber (s.a.v.) ile beraberdim. Birgün yanında sabah etmiştim, yürüyorduk. 'Ey Allah'ın peygamberi' dedim. 'Bana bir amel haber ver ki, beni cennete koysun, cehennemden uzaklaştırsın.'

Buyurdu ki:
'Büyük birşey sordun, bununla beraber o, Allah Teâlâ'nın nasib ettiği kimseye kolaydır, Allah'a ibadet edersin, O'na hiç ortak koşmazsın, namazı kılarsın, zekâtı verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Kabe'yi haccedersin.'
Sonra buyurdu ki:
'Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır, sadaka hataları söndürür ve gecenin göbeğinde adamın namazı' dedi. Sonra "Onların yanları yataklardan uzaklaşır..." diye iki âyet okudu" .
[/FONT]
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Sehâvet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise AIlahtan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Câhil sehâvet sahibini AIIah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizî, Birr 40, (1962).
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
3233- Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı şunları söylerken işittim:


"Kendisine bir musibet gelen müslüman Allah'ın emrettiği:
"İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râci'ûn, allahümme ecirnî fi musîbetî vahluf lî hayran minhâ:
"Biz Allah'ınız ve ancak O'na döneceğiz. Bana bu musibetim için ücret ver. Ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver" derse, Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir.



 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Allah'tan hakkıyla hayâ edin!" buyurdular. Biz: "Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz" dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı: "Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız hayâ) değil. Allah'tan hakkıyla hayâ etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batnı ve onun ihtivâ ettiklerini muhâfaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim âhireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, âhireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş olur." [Tirmizî,]
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Üç kişi beraberken, ikisi aralarında hususi konuşmasınlar, bu öbürünü üzer.
Müslim, Selam 36
 

akgün

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
68
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
Allah, Cehennemde cezası en hafif olanlardan birine şöyle der: Eğer yer yüzündeki her imkan (güç ve servet) senin elinde olsaydı, bu cezadan kurtulmak için, verir miydin? O kişi hiç tereddütsüz: verirdim, der. Allah şu açıklamayı yapar: Sen dünyada yaşarken, ben senden bu dediğimden daha kolayını, yani bana inanmanı ve hiçbir şeyi ortak koşmamanı istedim. Ama sen ise bana ortak koşmakta direttin.
Hadis (Tirmizi).
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur.

(Buhari)
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
6td1.jpg
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Biliyorsunuz sevgi deger kardeslerin benim basim pek hos degil bu konu ile yani sizin anladiginiz sekli ile,Ama birde ben ekleyeyim dedim;Hep diyorlarya sen hepsini RED ediyorsun diye sen anlamadigindan böyle yapiyorsun diye,Hatta ilminide bilmiyorsun diye gercekten bu konuda coooook sansliyim Elhamdülillah...Ama su asagida verecegim söz gercekten müthis bir degerlendirme olarak aliyorum okursaniz anlarsiniz ne dedigimi...

"Bil ki, bakışımızı iyice derinleştirdiğimizde görürüz ki dinsel hükümlerin esas kaynağı bir tanedir: Allah'ın sözü, yani Kur'an. Resul'ün sözü ne hükümdür, ne de mülzim (bağlayıcı); hüküm Allah'ındır. Ancak Allah'ın hükmünü ortaya çıkaran bir gösterici (muzhır) lazımdır ki işte bu, Peygamber'in sözüdür. Gösteren söz de yalnız bu sözdür. Mülzim sebep ise tektir ve o da Allah'ın hükmüdür. Resul, mulzim ve hakim değil, sadece Allah'tan haber getiren (muhbir anillah) aracıdır..."

(Gazalî; el-Müstasfa, 1/285-287)
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
"Bil ki, bakışımızı iyice derinleştirdiğimizde görürüz ki dinsel hükümlerin esas kaynağı bir tanedir: Allah'ın sözü, yani Kur'an. Resul'ün sözü ne hükümdür, ne de mülzim (bağlayıcı); hüküm Allah'ındır. Ancak Allah'ın hükmünü ortaya çıkaran bir gösterici (muzhır) lazımdır ki işte bu, Peygamber'in sözüdür. Gösteren söz de yalnız bu sözdür. Mülzim sebep ise tektir ve o da Allah'ın hükmüdür. Resul, mulzim ve hakim değil, sadece Allah'tan haber getiren (muhbir anillah) aracıdır..."

(Gazalî; el-Müstasfa, 1/285-287)


Amenna...

Amenna Hanife Müslim...

Amenna... Bizler buna hiç mi hiç itiraz etmedik, muhalif olmadık, aksini iddia etmedik...

Aksini iddia edeb delalettedir, cehalettedir, hıyanettedir...

Ama kimse kendini "Hükmü İlahinin muzhiri" yerine koymadan, muzhiri dinlemeli, anlamalı, tabii olmalı... O'nun gösterdiğine, ortaya koyduğuna da tabii olmalı...
 
Üst Alt