Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tesbihatın Önemi

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

          Ortalanmis Mesaj         


Tesbihatın Önemi

Namazdan sonra tesbîhât yapmanın hükmü ve mânâsı nedir?

Namazı gerek cemaatle kılalım, gerekse tek başımıza kılalım fark etmez; namazdan sonra tesbîhat yapmak Sünnet-i Seniyyedir. Tesbîhât cemaatle birlikte yapılabileceği gibi, ferdî olarak da yapılabilir.
Cenâb-ı Hakkı zikretmek, noksanlıklardan yüce tutmak ve şükretmek namazın özüdür. Tesbîhâtta otuz üçer defa tekrar edilen “Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allâhu ekber” ve “Lâ ilâhe illâllah” mübârek kelimeleri namazın çekirdekleri hükmündedir. Bu kudsî çekirdeklerin namazın içinde de yer alışı, tesbîhât kelimelerinin ibâdete ne kadar münâsip olduğunu ve mânevî hayatımız için ne büyük önemi bulunduğunu anlatır.1
Muâviye bin Hakem es-Selemî (ra) anlatır: Resûlullah (asm), “Bizim namazımız tesbîh, tekbîr ve Kur’ân tilâvetinden ibârettir; onda dünya kelâmı konuşulmaz!” buyurdu.2
Muhâcirlerden bazı fakîr Sahabîler bir gün Allah Resûlüne (asm) şöyle dediler:
“Ya Resûlallah! Mal sahipleri yüksek derecelere eriştiler. Bizimle beraber namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar! Bizden ayrı bir de mallarıyla haccediyorlar, umre yapıyorlar, köle âzât ediyorlar, sadaka veriyorlar!”
Allah’ın Resûlü (asm): “Ben size bir şey öğreteyim mi? Onun sayesinde sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem böylece, sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç kimse sizden daha fazîletli olmaz!” buyurdu.
Büyük bir müjdeydi. Ashab-ı Kirâm (ra): “Buyurunuz yâ Resûlallah; öğretiniz!” dedi.
Resûl-ü Ekrem Efendimiz (asm): “Her namazın ardından otuz üçer defa Sübhânallah, Elhamdülillâh ve Allahu ekber dersiniz. Sonra da “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-Mülkü ve lehü’l-Hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” dersiniz; deniz köpüğü kadar bile olsa günahlarınız bağışlanır!” buyurdu.3
Bedîüzzaman Hazretleri, namazdan sonra okunması sünnet olan tesbih, tazim, tehlil, zikir ve salavât ifâdelerinin, her türlü şerlerden Allah’a sığınma ve Allah’ın isimlerini zikretme duâlarının “velâyet-i Ahmediyenin evradı” olduğunu, yani Hazret-i Peygamberin (asm) yolu ve Sünneti bulunduğunu kaydeder.4
Kamet ile farz namaz arasında “vesîle duâsı” yapmak sünnettir. Vesîle duâsını ezanı okuyanın ve dinleyenin hemen; kameti okuyanın ve dinleyenin de yine hemen namazdan önce ellerini kaldırarak yapmaları sünnettir.

Sabah ve akşam namazlarından sonra kabir azabından, şeytan, nefis, dünya ve deccal şerrinden ve fitnesinden, Cehennem azabından ve sâir fitne ve kötülüklerden Allah’a sığınmak için okunan “istiâze” duâsı sünnettir. Buna ilâveten okunan zikir, salâvat ve duâlar sünnettir. Cenâb-ı Hak’tan mağfiret ve merhamet istemek; bunu yalnızca nefsimiz için değil, üzerimizde hakkı bulunan hoca ve üstadlarımız için, anne ve babamız için, talebe arkadaşlarımız için ve tüm ehl-i îman için istemek sünnettir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) için milyon kere salât u selâmda bulunmak; âl ve ashabına (ra) selam ve tebrik göndermek; ve bütün bunları yaparken sınırlı sayıları aşmak, sınırsızlık ve sonsuzluk belirten “ağaçların yaprakları kadar, denizlerin dalgaları adedince, yağmurların damlaları sayısınca” ifâdeleri ile salât, selâm ve bereket duâmızı çoğaltmak Sünnet-i Seniyye’dendir. Cennete girmeyi istemek Sünnet-i Seniyye’dendir.
Tesbih ve zikirlerle ilgili Peygamber Efendimiz’in (asm) müjde dolu haberlerinden bir kaçı şöyledir:

*Abdullah bin Amr (ra) demiştir ki: “Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Dünyada hiç kimse yoktur ki, ‘Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ desin de, denizin köpüğü kadar da olsa günahları kendisinden kaldırılmasın.”5
*Ebû Mûsâ el-Eş’ârî (ra) anlatmıştır: Peygamber Efendimiz’le (asm) birlikte bir gazada idik. Döndüğümüz vakit Medîne’yi gördüğümüzde Müslümanlar seslerini yükselterek tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Resûlullah (asm): “Sizin Rabb’iniz sağır değil! Hazır olmayan biri de değil! O sizin aranızda, develerinizin başları arasındadır. Yâ Abdullah bin Kays! Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana öğreteyim mi? ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!’tır.”6
*İbn-i Mes’ût (ra) haber vermiştir ki: Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Mîrâca çıkarıldığım gece İbrâhim’le (as) karşılaştım. Bana, “Yâ Muhammed!” dedi. “Benden ümmetine selam söyle ve onlara bildir ki, Cennetin toprağı güzeldir, suyu tatlıdır! Cennette ağaçlarla dolu ovalar vardır. Bunların dikili ağaçları ‘Sübhânallahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber’dir.”7
*Ebû Zerr (ra) anlatır ki: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Her kim, sabah namazından sonra diz çökmüş olarak, konuşmadan önce on defa “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke lehü. Lehü’l-mülkü ve lehû’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” derse kendisine onlarca sevap yazılır, on günahı silinir, on derece yükseltilir, o günün tamamında her şerden emin ve emniyette olur, Şeytan’dan korunur ve o gün hiçbir günah ona ulaşarak amelini iptal etmez!”8
*Ma’kıl bin Yesâr (ra) der ki: Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Kim sabah kalktığında (namazdan sonra) üç defa ‘Eûzü billâhi’s-Semî’ıl-Alîmi mineşşeytânirracîm” der ve Haşir sûresinin sonundan üç âyet okursa, Allah o kimseye, o gün akşama kadar duâ ve istiğfâr etsinler diye yetmiş bin melek vazîfelendirir, o gün ölürse şehîd olarak ölür. Kim geceye girerken okursa aynı dereceye ulaşır.”9
Cenab-ı Rabb-i Rahîm, ehl-i îmân üzerinden feyiz ve bereketini eksik etmesin. Âmin.
Dipnot:
1- Bedîüzzaman, Sözler, S.45; 2- Nesâî, Kitab’us-Sehiv, 20; 3- Müslim, Mesâcid, 142; 4- Kastamonu Lâhikası, S.72-73; 5- Tirmizî, Daavât, 58; 6- Tirmizî, Daavât, 58; 7- Tirmizî, Daavât, 59; 8- Tirmizî, Daavât, 63; 9- Taç, 4/44




 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

          Ortalanmis Mesaj         


Namaz tesbihatlarında 33 sayısının hikmeti


Mü’minler namazlarının sonunda tesbihat yaparken “Sübhanallah”, “Elhamdülillah” ve “Allahü Ekber” gibi mübarek kelimelerle Yüce Allah’ı tesbih, senâ ve tâzim eder, arada getirmiş olduğu salavatlarla da Resul-i Ekrem Efendimize muhabbet ve selâmlarını gönderirler. Böylece hem Cenab-ı Hakkın yardımını istemiş, hem de Peygamberimizin şefaatini dilemiş olurlar. Daha sonra yapmış olduğu duâ ile bir kul olarak âcizlini, zayıflığını ve ihtiyaçlarını dile getirir, bütün bunları Kâinat Sahibinden ister.
Ayrıca namazlardan sonra yapılan tesbihat, birçok mühim ve ulvî zikir kelimelerinin tekrarına vesile olması bakımından çok sevaplıdır. Tesbihat bir nevi namazın hâtimesi ve en güzel surette bitirilmesidir. Bu tesbihleri bizzat Peygamberimiz devamlı surette yaptığı gibi, bizlere de faziletini bildirerek tavsiye etmiştir. Birgün, başta Ebû Zer (r.a.) olmak üzere Muhacirlerin fakir olanları Peygamberimize gelerek şöyle dediler:
“Yâ Resulallah, varlık sahipleri yüksek dereceleri ve dâimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor. Onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz. Onlar köle âzat ediyor, biz edemiyoruz.”

Sahabîlerini dinleyen Peygamberimiz, onların gönlünü şu müjdesiyle aldı:
“Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla, sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘Sübhanallah’, otuz üç kere ‘Elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahü Ekber’ derseniz, tamamı 99 eder. Yüzün tamamında da, ‘Lâilaheillallahü vahdehu lâ şerika leh, lehül mülkü ve lehüm hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.”1

Bu kelimelerin bu kadar sevap kazandırdığı ve pekçok günahı affettirdiği meselesine gelince; hadis âlimleri bu hususta şöyle bir izahta bulunmaktadır:
Fakir Muhacirlerin maksadı, mutlaka zenginlerden fazla sevap ve derece kazanmak değil, bu derecelere ve ebedî nimetlere kendilerinin de nâil olmalarıdır. Diğer taraftan, fakir Muhacirlerde o kadar hâlis bir niyet vardı ki, eğer onlar da zengin olsaydı, muhakkak diğer Müslümanlar gibi sadaka vereceklerdi. “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” hadisi ise, bu gerçeğe işaret etmektedir. İşte Cenab-ı Hak, mü’minlerin bu samimi niyetlerinin karşılığında onlara yüce dereceleri nasip etmekte, günahlarını bağışlamaktadır.

Peygamberimiz (a.s.m.) bir diğer hadislerinde de namazdan sonraki tesbihatın faziletini beyan buyurmuş, devamında ise, “Herhangi biriniz namazda iken şeytan gelir ve namazdan dönünceye kadar ‘falan işi hatırla, falan işi hatırla’ der. Bu yüzden tesbih çekmeyi belki yapamaz” ifadeleriyle bu hususta bizi dikkate sevk etmiştir.2

Peygamber Efendimiz pekçok hadis-i şerifte de namazlardan sonra okunacak tesbihleri ve duâları bildirmiş, bizlerin de bu duâları yapmamızı tavsiye etmiştir. Hattâ öyle ki, namazdan sonra okunabilecek duâlar derlense bir kitap hacmına ulaşabilecek şekildedir.
Sözler isimli eserinde “Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekber” kelimelerinin hem namazın içinde, hem de namazdan sonra yapılan tesbihatta büyük bir yerinin olduğunu ifade eden Bediüzzaman HAzretleri şunları söyler:

“Namazın mânâsı, Cenab-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür. Yâni celâline karşı kavlen ve fiilen ‘Sübhanallah’ deyip takdis etmek, hem kemâline karşı lâfzan ve amelen ‘Allahü Ekber’ deyip tâzim etmek, hem cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen ‘Elhamdülillah’ deyip şükretmektir. Demek, tesbih ve tekbir ve hamd namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında bu üç şey her tarafında bulunuyorlar. Hem ondandır ki, namazdan sonra namazın mânâsını te’kit ve takviye için şu kelimât-ı mübareke [mübarek kelimeler> otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı şu mücmel hülâsalarla te’kit edilir.”3

Namaz tesbihatına ayrı bir ehemmiyet veren Üstad Bediüzzaman, namazlardan sonra okunması gereken bu tesbih, salâvat ve duâları tazim etmiştir. Bugün basılmış halde bulunan Namaz Tesbihatı Bediüzzaman’ın her vakit yapmış olduğu tesbihattır. Bu tesbihatta, sabah ve akşam namazlarından sonra okunması hadisçe tavsiye edilen istiaze duâları, her namazdan sonra okunmasında büyük sevabı olan “İsm-i Âzam” duâları bulunmaktadır.

Mânevî hayatımızın kalesi olan ve her gün okunmasında büyük fayda ev sevap bulunan bu ezkâr ve duâlar Tesbihat’da bir arada bulunmaktadır. Her namazdan sonra bu tesbihatı okumayı alışkanlık haline getiren mü’minin mânevî âlemi nurlanacak, aydınlanacak, nefis ve şeytanın tehlikelerinden kurtulacaktır.

Bir mektubunda Bediüzzaman Hazretleri bu tesbihatın ehemmiyetini, “Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir [Peygamber yoludur> (a.s.m.) ve velâyeti Ahmediyyenin (a.s.m.) evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür”4 ifadeleriyle dile getirdikten sonra, bu tesbihatın peygamberliğe ait büyük velâyetin (veliliğin) hususî evradı olduğunu, bu cihetten bu tesbihlerin bütün tarikatlerin zikir ve evradından faziletli bulunduğunu belirtir.

Hatta öyle ki, bu tesbihatın zevkine varan, hazzını alan bir mü’min, Peygamberimizin reisliğinde milyonlarca Müslümanın büyük bir zikir halkasında toplandığını, hep birlikte bu mübarek kelimelerin söylendiğini düşünerek, bir yerde mânen işiterek ruh dünyasını yüce âlemlere çıkarmış olacaktır.

Müezzin tesbihatta hangi tesbihin söyleneceğii bildirmek için söylüyor.Bu bildiri amaçlı söylenen tesbih 33 defa çekilen tesbihlerin sayısına dahil değildir. Zaten herkesin ayrı ayrı 33 defa tesbihleri çekmesi gerekir.

1. Müslim, Mesacid: 146; Ebû Dâvud, Vitir: 2.
2. Tirmizî, Davaat: 25.
3. Sözler, s. 37.
4. Kastamonu Lâhikası, s. 68-69.





 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

          Ortalanmis Mesaj         

Tesbihatta gecen bazi unsurlarin hadisi Serifleri.


İbn-i Mes’ût (ra) haber vermiştir ki
Mîrâca çıkarıldığım gece İbrâhim’le (as) karşılaştım. Bana, “Yâ Muhammed!” dedi. “Benden ümmetine selam söyle ve onlara bildir ki, Cennetin toprağı güzeldir, suyu tatlıdır! Cennette ağaçlarla dolu ovalar vardır. Bunların dikili ağaçları ‘Sübhânallahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber’dir.”Tirmizî, Daavât

Ebu Hureyre rivayet eder:
Subhanellâhi vehamdülillahi vela ilâhe illallahu vallahû ekber
(Allah´ı tesbih ederim, Allah´a hamd olsun, Allah´dan başka ilah yoktır ve Allah herşeyden büyüktür) desem, bu benim için güneşin üzerine doğduğu herşeyden (bütün varlıklardan) daha sevimlidir. Müslim, Tirmizi

Cabir bin Abdullah:
Zikrin en faziletlisi ´Lailaheillallah´(Allah´tan başka hiç bir İlah yoktur), sözüdür.Buhari

Enes (ra)
Cennetin fiatı Lailaheillallah tırİbni Adiyyin

Ebu Hureyre
İmanınızı yeileyiniz. Lailaheillallah kelime i tevhidini çokca söyleyinizMüsned

Ali (ra)
Cebrail, bana Yüce Allah´ın şyöle buyurduğunu anlattı: Lailaheillalah Benim kalemdir. Oraya giren azâbimdan emin olur İbni Asaki

Sevban (r.a)
Resulallah (asm) manazını tamamladığı zaman üç defa istiğfar ederek ´Estağfirullah´(Allah´tan mağfiret dilerim) diyerek şöyle buyururdu:
Allahümme ente´s selamu ve minke´s selam, tebraekte yâ ze´l celâli ve´l ikram
(Allah´ım, sen afattan selâmet üzresin ve selâmet de Sendendir. Ey Celâl ve ikrâm sahibi, Sen noksan sıfatlardan münezzehsin)

Ebû Hüreyre (ra)
Her namazın arkasında kim 33 defa Allah´ı tesbih eder (Subhanellâh), 33 defa Allah´ahamd eder (Elhamdüllillah), 33 defa Allah´ı tekbîr eder (Allahu ekber) ve
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu la şerike lehülmülkü ve lehülhamdü ve hüve âla külli şey´in kadîr
Sözü ile yüzü tamamlarsa, günhaları deniz köpüğü kadar dahi olsa, onlar bağişlanırMüslim

Ebû Zer (ra)
Kim, sabah namazının sonunda dünya kelamı yapmadan, iki ayağını bükerek şunları on kez söylerse
Lâ ilâhe illâllahu vahdehu la şerike lehülmülkü ve lehülhamdü ve hüve âla külli şey´in kadîr
Ona on sevab yazılır, ondan on günah silinir, son derece yükseltiltir ve o günü her nahoş şeyden güvencede olur, şeytandan korunur, Allah´a ortak koşmak günahından başka hiç bir günahın da ona kavuşması uygun düşmez.
Tirmizi

Ebû Zerr (ra) anlatır ki
Her kim, sabah namazından sonra diz çökmüş olarak, konuşmadan önce on defa
“Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke lehü. Lehü’l-mülkü ve lehû’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” derse kendisine onlarca sevap yazılır, on günahı silinir, on derece yükseltilir, o günün tamamında her şerden emin ve emniyette olur, Şeytan’dan korunur ve o gün hiçbir günah ona ulaşarak amelini iptal etmez!Tirmizî, Daavât

Müslim bin El Haris Et Temîmî (ra)
Akşam namazını bitirdiğin zaman yedi kez
Allahümme ecîrna minennâr
(Allah´ım beni ateşten koru) söyle. Zira sen bunu söyleyip de o gecende ölürsen, ateşten kurtuluş sana vacib olur. Sabah namazını kıldığın zaman yine aynı şeyi söyle. Zira sen, o gündüzünde ölürsen, ateşten kurtluş sana vacib olur Ebû Davud, Nesâî, İbni Hibban

Ebu Hüreyre Cehenneme karşı kalkanınızı alın.
Subhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah ve Allahu Ekber deyin. Çünkü bunlar, Kıyamet gününde söyleyenin önünden, ardından yürümek ve ınu korumak üzere gelirler. Bunlar, Kurá nın belirttiği ´baki kalan salih ameller´dir.Hakim, Nesei

Zeyd bin Harice (ra)
Bana salavat getirin. Dua için son derece gayret gösterin. Ve şöyle deyin:
Allahümme sallün ala Muhammedin ve ala ali Muhammedin ve barik ala Muhammedin ve ali Muhammedin kema barekte ala İbrahime ve ali İbrahime inneke hamidün Mecid
(Allah´ım! İbrahim´e ve İbrahimin âline bereketini indirdiğin gibi Muhammed´de ve Muhammed´in âline bereketini indir. Şüphesiz Sen kullarının hamdlerine bol sevapla kariılık veren, dilleriyle övülen Hamid ve sonsuz şeref ve büyüklük sahibi Mecidsin)Neseî, Müsned


Ma’kıl bin Yesâr (ra) der ki
Kim sabah kalktığında (namazdan sonra) üç defa
‘Eûzü billâhi’s-Semî’ıl-Alîmi mineşşeytânirracîm” der ve Haşir sûresinin sonundan üç âyet okursa, Allah o kimseye, o gün akşama kadar duâ ve istiğfâr etsinler diye yetmiş bin melek vazîfelendirir, o gün ölürse şehîd olarak ölür. Kim geceye girerken okursa aynı dereceye ulaşır.”



 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Tr
ALLAH razı olsun kardeşim.Dua ile
 
Üst Alt