Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tevhit yahut Feryat

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Ey nur-i uluhhiyyetininzılli avalim,
Zıllin bile esrar-i zuhurun gibi muzlim!
Kursı-i celalin ki semalarda zeminler
Bir nokta kadar sahn-i muhitinden tutar yer
İdrakın eğer gaye-i ümmidini haybet...
Ya Rab,o ne dehşettir,İlahi,o ne heybet!
Pervazına yetmez gibi pehna-yi avalim,
Gahi seni bulsam diye,avare hayalim
Bir şevk ile lahuta kadar yükseleyim der.
Lakin nasıl olsun ki bu mi'raca muzaffer?
Nasut muhitinde henüz çalkalanırken,
Bir dest-i tecebbür dayanıp göğsüne birden;
Hüsranla iner öyle sefil,öyle muhakkar:
Hala o sukuutun küreden tozları kalkar!


Yalnız o mu?Bin fikr-i semavi bu zeminde,
Bitab-ı taharri kalarak ah ü eninde!
Eşbaha mı kurbün olacaktır cevelangah?
Ervah bütün mündehiş-i *sümme radednah!*
Sun'undaki esrara teali bize memnu'
Olmaz mı,rida-puş duruken daha masnu?
Hurşid-i ezelden nasıl ister ki haberdar
Olsun daha bir zerreyi derk etmeyen efkar?
Ey namütenahi sana nisbet ile mahdud,
Mahsur-i muhit-i kaderindir ne ki mevcud.
Dıbace-i evsafını almaz bütün eb'ad,
A'dad edemez silsile-i feyzini ta'dad.
Umman-ı şüunun ki birer mevcidir a'sar,
Her mevcesi bir lücce-i bi-sahil-i asar!



Fermanına mahkum ezelliyet,ebediyyet;
Ey padişeh-i arş-ı güzin-i samediyyet.
İbda'-ı bediin ki cihanlarda bedayi'
Meydana getirmiş bize ey Halik-ı Mübdi',
Mübhem nasıl olmaz ki?Ademden değil isbat,
Ber zerre-i mevcudu yok etmek bile heyhat,
Kaabil olamaz çıksa da bin dest-i muharrib.
Ya Rab,bu nasıl alem-i lebriz-i garaib!
Serhadd-i ezel bed'-i hudud-i melekutun,
Pehna-yi ebed gaye-i sahn-i ceberutun.
Hükmün ki tahakküm edemez seyrine birşey;
Bir anda bu payansız olan cevri eder tayy.
Bir an,diyerek eylemişim bilmiyerek,bak!
Takyid zamanla seni ey Fatır-i Mutlak!
Bakiyi beşer her ne kadar etse de tenzih,
Faniyyeti icabı,eder kendini teşbih!
Itlaka nasıl yol bulabilsin ki tefekkür?
Eşbahı görür eyler iken ruhu tasavvur!


Ey ruh-i feza-gerd,giran-seyr-i harimin,
Ey,natıka,dembeste-i esrar-ı azimin,
Maksud bu hilkatten eğer ma'rifetinse;
Varmış mı o müdhiş görünen gayete kimse?
Bir sahne midir yoksa bu alem nazarında?
Bir sahne ki milyarla oyun var üzerinde!
Bir sahne ki her perdesi tertib-i meşiyyet!
Eşhası da bazıçe-i avare-i kudret!
Canileri,kaatilleri meydana süren sen;
Canideki,kaatildeki cür'et yine senden!
Sensin yaratan,başka değil,zulmeti,nuru;
Sensin veren ilham ile takvayı,fücuru!
Zalimde teaddiyye olan meyl nedendir?
Mazlum niçin olmada ondan müteneffir?
Akıl nerden gördü bu ciddi harekatı?
Cahil neden öğrenmedi adab-ı hayatı?
Bir failin icbarı bütün gördüğüm asar!
Cebri değilm...Olsam İlahi ne suçum var?



Bir sahne demek aleme pek doğrudur,elbet;
Ancak,görülen vak'aların hepsi hakikat.
Hem öyle vakaayi'ki temaşası hazindir.
Aheng-i tarab-sazı bütün ah u enindir!
Zira ederek bunca sefalet-zede feryad;
Vaveyl sadasiyle dolar sine-i eb'ad.
Ya Rab,bu yüreklerdeki ses dinmeyecek mi?
Senden daha bir emr-i sükun inmeyecek mi?
Her an ediyorsun bizi makhur-i celalin,
Kurban olayım,nerde senin,nerde cemalin?
Sendense eğer çektiğimiz bunca devahi,
Kimden kime feryad edelim,söyle İlahi?
La yüs'el'e binlece sual olsa da kurban,
İnsan bu muammalara dehşetle nigehban.
Bir şahsa esir olmayı koskoca millet,
Mekrinle mi,Ya Rab,sanıyor kendine devlet?


Dünyayı yakıp yıkmaya bir seyf-i teaddi,
Emrinle mi,ya Rab,ediyor böyle tesaddi?
Zalimlere kahrın o kadar verdi ki meydan:
*Yokm Adil-i Mutlak*diyecek ye's ile vicdan!
Yerden çıkıyor göklere bin ah-ı şererbar,
Gökler ediyor sade çıkan naleyi tekrar!
Bir yanda yanar lanesi bin hane-harabın,
Bir yanda söner lem'ası milyonla şebabın.
Kalmış eli böğründe felaket-zede mader;
Evladını gömmüş kara topraklara,inler,
Ağlar beriden bir sürü avare-i tali',
Nan-pare için eyliyerek ırzını zayi'.
Bükmüş orda boynunu binlerce yetiman,
Me'va arıyor aileler lane perişan!
Mazlum şikayette,nedamette sitemkar;
Hunabe-i maktule garik olmada hunhar!


Bimarı,felaketliyi,uryanı,sefili,
Meflucu,amel-mandeyi,miskini,zelıli,
Gaddarı,cefa-dideyi,mahkumu,esiri,
Heyhat,şu payansız olan cemm-i gafiri
Teşhir ile şöhret kazanan sahne-i dünya
Gelmez mi İlahi sana bir kanlı temasa?


Lakin bu sefilan-ı beşerden kiminin,var
Kalbinde bir ümmid ki encüm gibi parlar:
İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür...
İmansız olan paslı yürek sinede yüktür!
Mü'öin ki bilir gördüğü yekruze cihanın
Fevkınde ne alemleri var subh-i bekaanın;
Bin can ile elbet çekecek etse de bilfarz,
Her devri hayatın ona binlerce bela arz.
Ferdadaki ezvakı o ettikçe teemmül,
Bir mülhidi lakin kim eder tesliye,heyhat?
Sığmaz bunun afakına ferda-yi mükafat!


Baştan başa *boşluk* şu semalar,şu zeminler,
Bir guş-i kerem var mı akan yaşları dinler?
İlca-yi tesadüfle şu *boş!* aleme düşmüş;
Etrafına binlerce şedaid gelip üşmüş.
Her lahza boğuşmakla geçip devr-i hayatı,
Bir şey olacak gaye-i husranı:mematı!
Varlıktan onun inleyerek ölme nasibi!
Bunlar beşerin işte en avare garibi!
Mü'minlere imdada yetiş merhametinle,
Mülhidlere lakin daha çok merhamet eyle.
Gümrahlarındır ki ki karanlıklara dalmış,
Bir rehber olur necm-i emel yok da bunalmış!
Sensin şu şebistana süren onları elbet,
Senden doğacak doğsada fecr-i hidayet.
Mülhidde senin,kalb-i muvahhid de senindir;
İlhad ile tevhid nedir?Menşei hep bir.


Öyleyse nedendir bu tefavüt ara yerde?
Esbab-ı tehalüh nedir efkar-ı beşerde?
Ya Rab,bu serair gün olur da açılır mı?
Bir leyl-i müebbed olarak yoksa kalır mı?
Her zerrede aheng-i celalin duyulurken,
Her namede binlerce lisan latık olurken,
Cilvendeki esrar nasıl kalmada muzlim?
Ey nur-i uluhiyyetinin zılli avalim!
 
Üst Alt