Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Türk ve Islam Birligi

CE_Neferi69

New member
Katılım
27 Ocak 2009
Mesajlar
423
Tepkime puanı
852
Puanları
0
Konum
Almanya / Baden-Württemberg
Türk ve Islam Birligi

Yazimizin basligi, hem bir derginin ismi, hem de bir konferansin konusudur. Ve hem tarihte yasanmis bir gerçek, hem de tekrar yasanmasi mümkün bir ideal, bir gaye ve bir hedeftir.
"Ben, Türk ve Müslümanim" diyenler de, sadece "Türk'üm" veya sadece "Müslümanim" diyenler de bu idealde olmali, bu yönde düsünmelidir. Zira hedeflenen birlik, hem Türk olanlarin birligi, hem Müslüman olanlarin birligi, hem de Türk ve Müslüman olanlarin birligidir. Yani, sadece Türk ve Müslüman olanlarin degil.
"Birlikten kuvvet dogar."
Birer ticarî birlik olan sirket ve holdingler de siyasî birlikler de daha kuvvetli olmak gayesiyle kurulmustur.
Zamanimizda güç ve kuvvet -neredeyse- tek geçerli akçe oldu. "Asrimiz bilgi asridir" deniyorsa da, gerçekte bilgiyi kuvvete dönüstürme asridir. Yani yine devrede olan kuvvettir.
Peki, düsünülen birligin gerçeklesme sansi var mi? Var. Tarihteki misali de Osmanli ulu çinari.
Sögüt'te yeseren bu çinar, önce kendi suyunu aldi; kuvvetlendi, topugu üzerine oturdu; sonra etrafa dal budak saldi, birçoklarini ulu gölgesi altinda serinletti.
Sonra da yikilip gitti mi diyorsunuz? Hayir. Bunu söylemeye tek hakki olmayan topluluk biziz. Çünkü onlar gitti, simdi emanet bizde. "Osmanli su su hatalari yapti. Sunu söyle yapmamaliydi" gibi suç bulmak yerine, hatasizini yapabiliyorsak kendimiz yapmaliyiz.
Osmanli, dünyada esi benzeri görülmemis bir güç ve hizmet sergiledikten sonra, her devlet gibi ömrünü doldurdu ve bu hizmetin devamini bize vasiyet ederek gitti. Ya türbelerinden, "Ben bu kadar yapabildim. Kolaysa daha iyisini sen yap" diyorlarsa... Böyle deseler bile, bizi mahçup etmemek için, "Biz hataliysak bile, sizi Avrupa kapilarinda yalvaracak kadar da mi kötü birakip gittik? Nedir bu hâliniz!" bile demezler. Hâlimiz ortada. "Geleceksen, degerlerini at da gel" diyen ve bizi soyup sogana çevirmek isteyen AB kapisini asindiriyoruz. Bize, "Agabey" diyen Türk devletlerini duymayip, Bati'ya, AB'ye "Agabey" demek, bir mânâda günese sirt çevirmektir.
Degismez kaidedir: Kendisi olamayanlar mankurtlasir, baskasinin kölesi olurlar.
AB degismez. Bunlarin cinsi cinsine çekiyor hep. Dedeleri de böyleydi. Dün Ingilizdi, bugün ABD ve AB... Ha AB, ha ABD... Görünüste bir harf farkli olsalar da hepsi ayni biçagin demirinden. Ortak gayeleri bizi bölüp parçalayarak ya öldürmek, ya sömürmek, ya da birbirimize düsürüp parsayi toplamak. Doksanlik bir Arabin meseleyi anlayisina bakin.
Bu sene hacdaydim. Sultan 2. Abdülhamid'in yaptirdigi Hicaz demiryolu simdi yok, ama Medine tren istasyonu hâlâ duruyor. Yakininda, yine Osmanlinin yaptirdigi küçük bir cami var. Camideki doksanlik ihtiyarin söyledikleri, "Bizi arkadan vurdular" diye Araplari suçlayanlara net güzel bir izahtir. "Ahh Osmanli, ahh Sultan Hamid" diye aglayan ihtiyar söyle diyordu:
"Evlâdim, Ingilizler bizi, 'Türkler sizi asirlarca sömürdü' diye kandirirken, sizi de, 'Araplar sizi arkadan vurdu' diye kandirarak, bizi birbirimize düsman ettiler. Bizim, hurma ve zemzemden baska neyimiz var ki, bizi sömürmüs olacaksiniz. Bizi sömürmediniz, beslediniz. Sizin bizi sömürdügünüz ne kadar dogruysa, bizim sizi arkadan vurdugumuz da o kadar dogrudur. Gerçi; Araplarin, onlarin istismar ettigi kadar yaptiklari var, ama o Araplari kandiranlar da yine Ingilizlerin adamiydi. Hem bizi size karsi kandirdilar, hem de sizi bize karsi."
Iste isin özü, asil esasi bu yasli Arabin bu sözlerinde. Tarih de buna sahittir, günümüz de. Öyleyse su birlik bu birlik degil, kendi birligimiz olmali. Olur mu? Elbette olur...
Bir zamanlar bizim üzengimizi öpmeyi seref sayanlar kuvvetlenebildiyse, biz niçin eski hâlimize dönemeyelim? Tarih tekerrür etmiyor mu? Niçin bir daha tekerrür etmesin?
Bu satirlari yazmamin sebebini arzedeyim.
Bilim Arastirma Vakfi ile Millî Degerleri Koruma Vakfi, Türk-Islâm Birligi'ni yeniden dile getirmek gayesiyle, 54 gazeteci, yazar, siyasî ve akademisyenin bu konu ile ilgili yazisini, "Türk-Islâm Birligi" dergisinde topladi. Bendeniz de bir yazi yazdim. Iki gün önceki Sali günü, Sirkeci'deki Sepetçiler Kasri'nda derginin tanitim toplantisi vardi. Bu yazi o toplantidaki intibamin neticesidir.

Ali EREN

(ALINTI)
 

akgün

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
68
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
Türk-İslam Birliği, bir sevgi birliğidir. Muhabbet birliğidir, gönül birliğidir. Bu birliğin temeli, sevgi, fedakarlık, yardımseverlik, merhamet, hoşgörü, anlayış ve uzlaşıdır. Ayrıca insana saygı, sanatta, bilimde ve teknolojide en yüksek noktaya ulaşmak birliğin hedefidir. Birliğin kurulmasıyla, sadece Türk toplumları ve Müslümanlar değil, tüm dünya aydınlığa kavuşacaktır.

▀ Birlik olmak Türk-İslam dünyasına müthiş güç kazandıracaktır. İnananların birliğini güçlü kılan imanları ve ihlaslarıdır. Gerçek dostluk ve ittifak ancak samimi iman ile kurulur. Müminler, birbirlerini araya hiçbir çıkar ya da menfaat beklentisi katmadan, halis niyetle ve sadece Allah rızası için sever, Allah rızası için dost olur ve Allah rızası için birlik olurlar. Temeli dünya üzerindeki en sağlam kaynağa, Allah sevgisine ve Allah korkusuna dayalı olan bu birliğin bozulması, dağılıp yıkılması Allah'ın dilemesi dışında hiçbir şekilde mümkün olmaz.

▀ Türk-İslam Birliği dünyaya barış getirecektir. Türk-İslam Birliği öncelikle Müslüman ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözüp İslam dünyasına sulh getirecek, öte yandan dünya genelinde çatışma ve savaşı kışkırtan her türlü hareketin karşısında yer alacak, savaşı körükleyen her türlü girişime karşı engelleyici bir güç olacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği’nin kurulmasıyla, Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, İsrail kısaca tüm dünya rahatlayacaktır. Terör sorunu son bulacak, hammadde kaynaklarına ulaşım garanti altına alınacak, ekonomik ve sosyal düzen korunacak, kültürel çatışma tamamen ortadan kalkacaktır. Amerika askerlerini topraklarından binlerce kilometre uzağa göndermek zorunda kalmayacak, İsrail duvarlar arkasında yaşamayacak, Avrupa Birliği ülkeleri ekonomik herhangi bir engelle karşılaşmayacak, Rusya güvenlik endişesi duymayacak, Çin hammadde sıkıntısı çekmeyecektir.

▀ Türk-İslam Birliği’nin kurulmasıyla, Batı dünyasının savunma masrafları azalacaktır. Amerika Birleşik Devletleri, yaklaşık 400 milyar dolarlık askeri bütçesi ile silahlanma listesinin başında yer almaktadır. ABD'yi 60 milyar dolar ile Rusya, Rusya'yı da 42 milyar dolar ile Çin takip etmektedir. Türk-İslam Birliği, İslam dünyasıyla ilgili tüm çatışma ve gerilimleri ortadan kaldırarak küresel bir barış ve huzur ortamı sağlayacak, sadece Müslüman ülkelerde değil dünyanın diğer pek çok ülkesinde de savunma giderlerinin azaltılmasını sağlayacaktır. Böylece silah teknolojisine yapılan yatırım, silahların geliştirilmesine harcanan para, rahatlıkla eğitim, tıp, bilim, kültür gibi alanlara kaydırılacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği'nde fikir ve ifade özgürlüğü vardır. Türk-İslam Birliği her düşünceden ve inançtan insanın hiçbir baskı ve zor ortamı olmadan fikirlerini rahatlıkla ifade edebileceği, bu insanların haklarının her yönüyle korunacağı, herkesin düşüncesinin hoşgörü ile karşılanacağı bir birlik olacaktır. Türk-İslam Birliği'nin öncülüğünde Müslüman toplumlar, insanların birbirlerinin görüşlerine saygı gösterdikleri, eşitlik, adalet ve hürriyetin egemen olduğu, zulüm ve haksızlığın tamamen ortadan kaldırıldığı toplumlar olacaktır. Ve İslam dünyası sadece Müslümanlar’ın huzurunu ve güvenliğini sağlamakla kalmayacak, dünyada kültür ve uygarlığın da önderi konumuna gelecektir.

▀ Türk-İslam Birliği ticareti canlandıracak, ekonomiyi güçlendirecektir. Ekonomide, siyasi alanda ve kültürel sahada Müslüman ülkeler arasında gerçekleştirilecek bir bütünlük, geri kalmış olanların hızla ilerlemesine, gerekli imkana ve alt yapıya sahip olanların bunları en verimli şekilde kullanabilmelerine olanak tanıyacaktır. Ekonomik büyüme, bilim ve teknolojiye yapılacak yatırımları artıracaktır. Ekonominin gelişimi ile birlikte eğitim seviyesinde de doğal bir yükselme olacak, toplum çok yönlü gelişecektir.

▀ Türk-İslam Birliği, Müslüman alemini kalkındıracaktır. Oluşturulacak İslam ortak pazarı sayesinde, bir ülkede üretilen ürünler, gümrük, kota gibi sınırsal engellere takılmadan bir diğer ülkede kolaylıkla pazarlanabilecektir. Ticaret alanı genişleyecek, tüm Müslüman ülkelerin pazar payı artacak, ihracat gelişecek, bu, Müslüman ülkelerdeki sanayileşme sürecini hızlandıracak, ekonomide sağlanacak kalkınma ile teknolojide de gelişme yaşanacaktır.

▀ Ekonomisi güçlü bir Türk-İslam alemi Batı dünyası ve diğer toplumlar için de önemli bir refah kaynağı olacaktır. Bu toplumlar karşılarında güven içinde, tedirginlik duymadan iş birliği yapabilecekleri, ticari faaliyet içinde olabilecekleri bir güç bulacaklardır. Ayrıca Batılı kurum ve kuruluşların sürekli olarak bu bölgelerin kalkınması için aktardıkları fonlara da gerek kalmayacak, bu fonlar dünya ekonomisinin güçlenmesi için kullanılacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği'nin tesis edilmesiyle enerji kaynakları güvence altına alınacaktır. Türk-İslam Birliği'yle zengin yer altı kaynaklarının bulunduğu bölgelere istikrar ve barış hakim olacak, buralarda demokratik sistem en düzgün şekilde işleyecektir. Böylece bu kaynakların en verimli şekilde kullanılmasında ve kaynakların değerlendirilmesinde İslam ülkelerinin olduğu kadar diğer toplumların da hiçbir zarar görmeyeceği bir model oluşacaktır. Bu da, başta petrol üretimi ve fiyatları olmak üzere dünya ekonomik dengeleri açısından son derece önemli olan hususlarda, istikrarlı ve dengeli bir siyaset izlenmesini sağlayacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği sanatı ve estetiği teşvik edecek, ihtişamlı bir medeniyet inşa edecektir. Huzur ve güvenliğin sağlandığı, ekonomik sıkıntıların ortadan kaldırıldığı Türk-İslam dünyasında, eğitim, bilim ve kültüre ayrılan bütçe genişletilecek ve büyük bir kültürel atılım yaşanacaktır. Dostluk ve kardeşliğin yerleşmesi, bireylerin düşünmeye ve araştırmaya daha çok vakit ayırabilmelerine, bunu yaparken daha hür fikirli ve ileri görüşlü olabilmelerine zemin hazırlayacaktır. Kargaşa, yokluk ve sıkıntının giderildiği ortamlar yeni fikirlerin geliştirildiği, yeni ürünlerin ortaya çıkarıldığı, faydalı buluşların yapıldığı ve sürekli ilerlemenin yaşandığı ortamlardır. Müslüman dünyası da Türk-İslam Birliği'ni kurarak, bu ortamı meydana getirecektir.
 

CE_Neferi69

New member
Katılım
27 Ocak 2009
Mesajlar
423
Tepkime puanı
852
Puanları
0
Konum
Almanya / Baden-Württemberg
Türk-İslam Birliği, bir sevgi birliğidir. Muhabbet birliğidir, gönül birliğidir. Bu birliğin temeli, sevgi, fedakarlık, yardımseverlik, merhamet, hoşgörü, anlayış ve uzlaşıdır. Ayrıca insana saygı, sanatta, bilimde ve teknolojide en yüksek noktaya ulaşmak birliğin hedefidir. Birliğin kurulmasıyla, sadece Türk toplumları ve Müslümanlar değil, tüm dünya aydınlığa kavuşacaktır.

▀ Birlik olmak Türk-İslam dünyasına müthiş güç kazandıracaktır. İnananların birliğini güçlü kılan imanları ve ihlaslarıdır. Gerçek dostluk ve ittifak ancak samimi iman ile kurulur. Müminler, birbirlerini araya hiçbir çıkar ya da menfaat beklentisi katmadan, halis niyetle ve sadece Allah rızası için sever, Allah rızası için dost olur ve Allah rızası için birlik olurlar. Temeli dünya üzerindeki en sağlam kaynağa, Allah sevgisine ve Allah korkusuna dayalı olan bu birliğin bozulması, dağılıp yıkılması Allah'ın dilemesi dışında hiçbir şekilde mümkün olmaz.

▀ Türk-İslam Birliği dünyaya barış getirecektir. Türk-İslam Birliği öncelikle Müslüman ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözüp İslam dünyasına sulh getirecek, öte yandan dünya genelinde çatışma ve savaşı kışkırtan her türlü hareketin karşısında yer alacak, savaşı körükleyen her türlü girişime karşı engelleyici bir güç olacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği’nin kurulmasıyla, Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, İsrail kısaca tüm dünya rahatlayacaktır. Terör sorunu son bulacak, hammadde kaynaklarına ulaşım garanti altına alınacak, ekonomik ve sosyal düzen korunacak, kültürel çatışma tamamen ortadan kalkacaktır. Amerika askerlerini topraklarından binlerce kilometre uzağa göndermek zorunda kalmayacak, İsrail duvarlar arkasında yaşamayacak, Avrupa Birliği ülkeleri ekonomik herhangi bir engelle karşılaşmayacak, Rusya güvenlik endişesi duymayacak, Çin hammadde sıkıntısı çekmeyecektir.

▀ Türk-İslam Birliği’nin kurulmasıyla, Batı dünyasının savunma masrafları azalacaktır. Amerika Birleşik Devletleri, yaklaşık 400 milyar dolarlık askeri bütçesi ile silahlanma listesinin başında yer almaktadır. ABD'yi 60 milyar dolar ile Rusya, Rusya'yı da 42 milyar dolar ile Çin takip etmektedir. Türk-İslam Birliği, İslam dünyasıyla ilgili tüm çatışma ve gerilimleri ortadan kaldırarak küresel bir barış ve huzur ortamı sağlayacak, sadece Müslüman ülkelerde değil dünyanın diğer pek çok ülkesinde de savunma giderlerinin azaltılmasını sağlayacaktır. Böylece silah teknolojisine yapılan yatırım, silahların geliştirilmesine harcanan para, rahatlıkla eğitim, tıp, bilim, kültür gibi alanlara kaydırılacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği'nde fikir ve ifade özgürlüğü vardır. Türk-İslam Birliği her düşünceden ve inançtan insanın hiçbir baskı ve zor ortamı olmadan fikirlerini rahatlıkla ifade edebileceği, bu insanların haklarının her yönüyle korunacağı, herkesin düşüncesinin hoşgörü ile karşılanacağı bir birlik olacaktır. Türk-İslam Birliği'nin öncülüğünde Müslüman toplumlar, insanların birbirlerinin görüşlerine saygı gösterdikleri, eşitlik, adalet ve hürriyetin egemen olduğu, zulüm ve haksızlığın tamamen ortadan kaldırıldığı toplumlar olacaktır. Ve İslam dünyası sadece Müslümanlar’ın huzurunu ve güvenliğini sağlamakla kalmayacak, dünyada kültür ve uygarlığın da önderi konumuna gelecektir.

▀ Türk-İslam Birliği ticareti canlandıracak, ekonomiyi güçlendirecektir. Ekonomide, siyasi alanda ve kültürel sahada Müslüman ülkeler arasında gerçekleştirilecek bir bütünlük, geri kalmış olanların hızla ilerlemesine, gerekli imkana ve alt yapıya sahip olanların bunları en verimli şekilde kullanabilmelerine olanak tanıyacaktır. Ekonomik büyüme, bilim ve teknolojiye yapılacak yatırımları artıracaktır. Ekonominin gelişimi ile birlikte eğitim seviyesinde de doğal bir yükselme olacak, toplum çok yönlü gelişecektir.

▀ Türk-İslam Birliği, Müslüman alemini kalkındıracaktır. Oluşturulacak İslam ortak pazarı sayesinde, bir ülkede üretilen ürünler, gümrük, kota gibi sınırsal engellere takılmadan bir diğer ülkede kolaylıkla pazarlanabilecektir. Ticaret alanı genişleyecek, tüm Müslüman ülkelerin pazar payı artacak, ihracat gelişecek, bu, Müslüman ülkelerdeki sanayileşme sürecini hızlandıracak, ekonomide sağlanacak kalkınma ile teknolojide de gelişme yaşanacaktır.

▀ Ekonomisi güçlü bir Türk-İslam alemi Batı dünyası ve diğer toplumlar için de önemli bir refah kaynağı olacaktır. Bu toplumlar karşılarında güven içinde, tedirginlik duymadan iş birliği yapabilecekleri, ticari faaliyet içinde olabilecekleri bir güç bulacaklardır. Ayrıca Batılı kurum ve kuruluşların sürekli olarak bu bölgelerin kalkınması için aktardıkları fonlara da gerek kalmayacak, bu fonlar dünya ekonomisinin güçlenmesi için kullanılacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği'nin tesis edilmesiyle enerji kaynakları güvence altına alınacaktır. Türk-İslam Birliği'yle zengin yer altı kaynaklarının bulunduğu bölgelere istikrar ve barış hakim olacak, buralarda demokratik sistem en düzgün şekilde işleyecektir. Böylece bu kaynakların en verimli şekilde kullanılmasında ve kaynakların değerlendirilmesinde İslam ülkelerinin olduğu kadar diğer toplumların da hiçbir zarar görmeyeceği bir model oluşacaktır. Bu da, başta petrol üretimi ve fiyatları olmak üzere dünya ekonomik dengeleri açısından son derece önemli olan hususlarda, istikrarlı ve dengeli bir siyaset izlenmesini sağlayacaktır.

▀ Türk-İslam Birliği sanatı ve estetiği teşvik edecek, ihtişamlı bir medeniyet inşa edecektir. Huzur ve güvenliğin sağlandığı, ekonomik sıkıntıların ortadan kaldırıldığı Türk-İslam dünyasında, eğitim, bilim ve kültüre ayrılan bütçe genişletilecek ve büyük bir kültürel atılım yaşanacaktır. Dostluk ve kardeşliğin yerleşmesi, bireylerin düşünmeye ve araştırmaya daha çok vakit ayırabilmelerine, bunu yaparken daha hür fikirli ve ileri görüşlü olabilmelerine zemin hazırlayacaktır. Kargaşa, yokluk ve sıkıntının giderildiği ortamlar yeni fikirlerin geliştirildiği, yeni ürünlerin ortaya çıkarıldığı, faydalı buluşların yapıldığı ve sürekli ilerlemenin yaşandığı ortamlardır. Müslüman dünyası da Türk-İslam Birliği'ni kurarak, bu ortamı meydana getirecektir.


Cok güzel bir yazi.
Allah(c.c.) razi olsun kardesim.

Sevgi ve Saygilarimla
 

iron man

New member
Katılım
8 Eki 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türk-İslam Birliği, bir sevgi birliğidir. Muhabbet birliğidir, gönül birliğidir. Bu birliğin temeli, sevgi, fedakarlık, yardımseverlik, merhamet, hoşgörü, anlayış ve uzlaşıdır. Ayrıca insana saygı, sanatta, bilimde ve teknolojide en yüksek noktaya ulaşmak birliğin hedefidir. Birliğin kurulmasıyla, sadece Türk toplumları ve Müslümanlar değil, tüm dünya aydınlığa kavuşacaktır.

Ya ya, görüyoruz Müslüman kardeşlerimizin bize yaptıklarını. Tarih boyunca da gördük. Araplar bize resmen düşman biz hala islam birliği diye avutuyoruz kendimizi.
 
B

Birkan

Guest
Ya ya, görüyoruz Müslüman kardeşlerimizin bize yaptıklarını. Tarih boyunca da gördük. Araplar bize resmen düşman biz hala islam birliği diye avutuyoruz kendimizi.
Farkedersen günümüzde İslam ve Türk ülkeleri arasındaki sorunlar giderek kalkıyor. Bunun sebebi, ülkemizde erkin basiretli oluşu, uzlaştırmacı politikası ve dik duruşudur. Geçmişte yapılan hatalar, kader çizgisinin bize getirdikleri hakkında üzülüp kıvranmak, kin nefret beslemek, gurur kibir yapmak hiçkimseye fayda getirmeyeceği gibi her güzel çiçeğin kökünü kurutur. Müslüman kardeşlerimizle aramızdaki kuvvetli dini münasebetleri olgunlaştırmak yerine tarihin sayfalarını açıp aramıza gereksiz bir mesafe koymayı seçmek asıl basiretsizliktir. Bu birliğin tek öncüsü Türkiyedir. Bu yüzden bize az zamanda büyük işler yapmak düşüyor. Türk İslam birliği hızla gelişiyor. Yakında aramızda hiçbir sorun kalmayacağını düşünüyorum. Avrupa birliği tamamen bir hristiyan kulübüdür. Onların hiçbir değeri bize gerekmez. Önce kendi kardeşlerimize sahip çıkalım. Türkiye`de avrupa birliğinin lafı bile edilmemelidir. Mamafih diğer dünya ülkeleriyle de güzel geçinmeliyiz. Bu konuda değinmek istediğim tek ülke ermenistandır. Bu kafkasyaya sıkışmış aciz topluluk tarih arenasından kaçıp soykırım iddialarıyla ve Azerbaycan Karabağ topraklarının işgaliyle kendini tatmin ediyor. Bu yüzden onlar iddialarından vazgeçinceye kadar hiçbir münasebet gerçekleşmemeli. Sınır kapıları açılmamalı.
 
Üst Alt