Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Bütün bozuk akımların akıl hocası!
- Konbuyu başlatan Aysegul
- Başlangıç tarihi
- Durum
Ayşegül kardeş yazılarınıza bakıyorum da siz Kur'an kendisini "açık, anlaşılır vs." bir kitap olarak tanımlarken siz hâla onu bizlerin yorumlayamayacağını belirtiyorsunuz...bu bir çelişki değil mi?
Kur'an'da Allah sırf alimlere seslenmiyor, sırf Müslümanlara da seslenmiyor, bütün insanlara sesleniyor...yani bütün insanların faydalanmasını istiyor...sırf alimlerin değil...
Kur'an evrenseldir ve bütün zamanlara hitap eder ve ordan kimin ne olduğunu da rahatlıkla anlayabiliriz...
Elbette biliyorum Kur'an'ın %100'ü anlaşılır değildir zaten Allah da çoğu anlaşılır bir kitaptır diyor yani Kur'an'ın bu az kısmında alimler devreye girer...elbette ki alimlerin yorumları daha değerlidir ama bu demek değildir ki onların yorumu kesindir ve yüzde yüz doğrudur...
Yani Kur'an'ı az okuduğunuz çok belli oluyor çünkü gerçekten Kur'an'ı anlayarak okuduğunuzda siz de onun ne kadar yalın ve anlaşılır olduğunu; öte yandan ne kadar karmaşık anlamlar içerdiğini ve BİRAZ düşününce de IQ'su 90'ın üstünde olan insanların da bu karmaşık anlamların en azından bazılarını anlayabilir..Allah bize Kur'an'da sürekli aklediniz,düşününüz der ancak sürekli alimlere başvurunuz onlar size yol gösterir demez...bilmem anlatabildim mi?
Kur'an'da Allah sırf alimlere seslenmiyor, sırf Müslümanlara da seslenmiyor, bütün insanlara sesleniyor...yani bütün insanların faydalanmasını istiyor...sırf alimlerin değil...
Kur'an evrenseldir ve bütün zamanlara hitap eder ve ordan kimin ne olduğunu da rahatlıkla anlayabiliriz...
Elbette biliyorum Kur'an'ın %100'ü anlaşılır değildir zaten Allah da çoğu anlaşılır bir kitaptır diyor yani Kur'an'ın bu az kısmında alimler devreye girer...elbette ki alimlerin yorumları daha değerlidir ama bu demek değildir ki onların yorumu kesindir ve yüzde yüz doğrudur...
Yani Kur'an'ı az okuduğunuz çok belli oluyor çünkü gerçekten Kur'an'ı anlayarak okuduğunuzda siz de onun ne kadar yalın ve anlaşılır olduğunu; öte yandan ne kadar karmaşık anlamlar içerdiğini ve BİRAZ düşününce de IQ'su 90'ın üstünde olan insanların da bu karmaşık anlamların en azından bazılarını anlayabilir..Allah bize Kur'an'da sürekli aklediniz,düşününüz der ancak sürekli alimlere başvurunuz onlar size yol gösterir demez...bilmem anlatabildim mi?
birincisi vasıl bir ata ile ibni teymiyyeyi birbirine bağlamanız çok yanlış aynı dönemde yaşasa idiler teymiyye,vasıl bin atayı bir kaşık suda boğardı.teymiyye islam alimlerinin yüzaklarından ve en zekilerindendir.moğolları ülkesinden püskürtmüş büyük bir savaşçıdırda.Akaid konularında Eş'arî mezhebine ters düşen düşünceleri vardı, akli veya felsefe ile mantığa dayanan yorumlardan kaçınmaktaydı. Bu dönemin Eş'arî mezhebine bağlı olan idarecilerini ve halkın büyük bir kısmını ona karşı olmaya itmiştir.
Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır. Özellikle savaştaki konumu, halkı ısrarla savaşa davet etmesi onu diğer birçok alimden ayırmıştır.
Bu tip muhalif yönleri nedeniyle birçok düşman edinmiştir. Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir. Burada çeşitli şeyler bahane edilerek, genel olarak haksız diye yorumlanan bir şekilde zindana atılmıştır. Zindanda yaklaşık bir buçuk sene yattıktan sonra serbest kalmıştır. Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere de maruz kalmıştır.
Bundan sonraki dönemde Mısır'daki sufilerle arasında büyük çatışmalar ortaya çıkmıştır. Sık sık tartışmalara giriyor, büyük tenkitlerde bulunuyordu. Bu durum bir süre sonra idarenin tepkisini çekmiş bu genel kargaşa ve tartışma ortamını yatıştırmak için Teymiye yeniden hapsedildi. Yine de bu hapis süreci ilkine oranla daha hafif geçmiştir, zira bu sefer dönemin kadıları onun yanında yer almış onun daha iyi şartlar altında ceza görmesini sağlamışlardır. Zaten kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştır. Fakat devrin yeni idaresi onun İskenderiye'ye sürülmesi kararına varır ve İbn Teymiye İskenderiye'ye gider. Mısır tahtı yeniden el değiştirince, İbn Teymiye Kahire'ye davet üzere geri dönmüştür.
Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine, tekrar Şam'a hareket etmiştir. Fakat savaş gerçekleşmemiştir. Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden İbn Teymiye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir. Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de, mezhebe tamamen bağlandığı söylenemez. Zaman zaman dört fıkıh (hukuk) mezhebinin görüşlerine ters görüşleri de oluyordu ve bunları açıklamakta tereddüt duymuyordu. İdarenin bu davranışını yasaklamasına rağmen, İbn Teymiye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekte geri durmamıştır.
İdarenin yasağı tekrarlamasına rağmen İbn Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu, İbn Teymiye Şam kalesinde hapsedildi. Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı. İbn Teymiye fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de, diğer konularda da çalışmalarına devam eder. Bu sıralarda karşıtı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun idare ile arasının açılmasına neden olmuş, sonuçta İbn Teymiye tekrar hapsedilmiştir. Hapis süreci içinde baskı artmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazması da yasaklanmıştır. İbn Teymiye iki yıl sonra, 1328'te, yakalandığı bir hastalık sonucu vefat etmiştir.
edit:vefat ettiğinde cenazesine 100 bin kişi katılmıştır(o dönemin emevi nufusnu hesaba katarsanız nasıl bir sevgi ve bağlılık olduğunu analrsınız)
Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır. Özellikle savaştaki konumu, halkı ısrarla savaşa davet etmesi onu diğer birçok alimden ayırmıştır.
Bu tip muhalif yönleri nedeniyle birçok düşman edinmiştir. Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir. Burada çeşitli şeyler bahane edilerek, genel olarak haksız diye yorumlanan bir şekilde zindana atılmıştır. Zindanda yaklaşık bir buçuk sene yattıktan sonra serbest kalmıştır. Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere de maruz kalmıştır.
Bundan sonraki dönemde Mısır'daki sufilerle arasında büyük çatışmalar ortaya çıkmıştır. Sık sık tartışmalara giriyor, büyük tenkitlerde bulunuyordu. Bu durum bir süre sonra idarenin tepkisini çekmiş bu genel kargaşa ve tartışma ortamını yatıştırmak için Teymiye yeniden hapsedildi. Yine de bu hapis süreci ilkine oranla daha hafif geçmiştir, zira bu sefer dönemin kadıları onun yanında yer almış onun daha iyi şartlar altında ceza görmesini sağlamışlardır. Zaten kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştır. Fakat devrin yeni idaresi onun İskenderiye'ye sürülmesi kararına varır ve İbn Teymiye İskenderiye'ye gider. Mısır tahtı yeniden el değiştirince, İbn Teymiye Kahire'ye davet üzere geri dönmüştür.
Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine, tekrar Şam'a hareket etmiştir. Fakat savaş gerçekleşmemiştir. Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden İbn Teymiye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir. Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de, mezhebe tamamen bağlandığı söylenemez. Zaman zaman dört fıkıh (hukuk) mezhebinin görüşlerine ters görüşleri de oluyordu ve bunları açıklamakta tereddüt duymuyordu. İdarenin bu davranışını yasaklamasına rağmen, İbn Teymiye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekte geri durmamıştır.
İdarenin yasağı tekrarlamasına rağmen İbn Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu, İbn Teymiye Şam kalesinde hapsedildi. Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı. İbn Teymiye fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de, diğer konularda da çalışmalarına devam eder. Bu sıralarda karşıtı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun idare ile arasının açılmasına neden olmuş, sonuçta İbn Teymiye tekrar hapsedilmiştir. Hapis süreci içinde baskı artmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazması da yasaklanmıştır. İbn Teymiye iki yıl sonra, 1328'te, yakalandığı bir hastalık sonucu vefat etmiştir.
edit:vefat ettiğinde cenazesine 100 bin kişi katılmıştır(o dönemin emevi nufusnu hesaba katarsanız nasıl bir sevgi ve bağlılık olduğunu analrsınız)
yuhhhhh
yuhhh
beyazidi bestami hadis bildirmişmiş.benim bildiğim iki güvenilir hadia kaynagı var buhari ve müslim.o zatlara saygımız var elbette ama sadece bu isimleri saymanız kimliğinizi ne kadarda ortaya çıkarıyor..kardeşim tasavvufi kimse kötülemiyor burda ama ne olurr evrensel düşünün tasavvuf bunu gerektirir eger ruh ve davranışlar iliminden biraz anlamışlığınız olsa idi tasavvuf anlayışlarınıza objektifliğide eklemiş olurdunuzki daha anlamlı görüş taploları ortaya cıkacaktı.acayip soğumaya başladım varya bu tarikatcılardan.yok benim şeyhim.kurban olurum,onun yoluna ölürüm,benim nefsimden üstün.hzleri felan filan..düşünüyorumda benim dini algılayışlarımda neden bu kavramlar yok??yoksa ben çok kötü birimiyim..
İslamiyet nakil diniydi bildiğim kadarıyla...Yoksa siz miladi 800 yılında yaşamışmıydınız???....Ne kadarda entersean bu da sizin kişiliğinizi ortaya koyuyor!!!
dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. onların işi allah’a kalmıştır. allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir
Siz zaten ışığı yakalamışsınız dostum, üzülmeyin, iyi yoldasınaz, maalesef kendilerini doğru görenler problemli duruyor, sizde bir sıkıntı yok
islamiyet nakil olduğu kadar aklidirde..ayrıca bestami 800 yıl önce yaşamıssa buhari 1200 yıl önce yaşamış.dolayısı ile o kişi hadislere daha yakındır çünkü hadisleri tabiinlerden almıştır.örneğin bir kitap yazılmış,daha sonra o kitabın aynısı başkası tarafından yazılmış siz hangisine itibar edersiniz?üstelik bu kitap din kitabıysa hatta hadis kitabıysa.bir bilim kitapı olsa idi değişime ayak uyurulup yenileri eklenebilir böylesi daha mantıklıdır durum hadis olunca birde..şaşılası yani.bir düşünceniz varsa kulaktan dolma bildiklerinizi söylemeyin lütfen,haklı iken haksız duruma düşebilrisiniz.beyazidi bestami tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip olabilir ama bu onun hadisleri rivayet eden birisi olduğunu göstermez..üzerine basa basa söylüyorum tasavvufa karşı değilim bence tasavvuf hayata karşı duruşun en mutavazi8ki çok önemlidir)alanıdır ve mümkün olanın en iyisini yapma davranışlarıdır.yani tasavvufları kişi kendi başınada yaşayabilir.o tarikat dedikleriniz eğitim teknikleridir sadece..
İbni Teymiye Allah ona Rahmet etsin alim ve Mücahit bir zat idi. Moğolların İslam devletini yıktığı ve halifeyi öldürdüğü bir devirde yaşıyor. İlmiyle ve kılıcıyla İslam kanunlarını kaldırıp onun yerine Cengiz hanın yaptırttığı içinde hırıstiyanlık,kendi kanunları ve islami hükümlerinde bulunduğu ismine YESAK adı verilen kanunlarla ülkeyi yönetmeye kalkan moğollarla mücadele etmiştir. İslamda ayrıntılarını bilemediğim Kader, şefaat,Allah'ın arşa istiva etmesi gibi bazı ayetleri tevilli bir şekilde yorumlamıştır. Fakat Ehli sünnet alimleri onu bu konulardan dolayı eleştirselerde tekfirle veya zalimlikle itham etmemişlerdir. Ancak bu hatalarından dolayı Allah affetsin deriz.
O hiçbir zaman Allah'ın hükmünü kaldıranlarla dostluk kurmamış ve ihtilaf ettiği konularıda onlara götürmemiştir. Ve hatta ya ibni teymiye yada ibni kesir hatılayamadım ikiside aynı dönem yaşamış alimlaaerden onların işlerinde çalışamanın, onlara yardımcı olmanın küfür olduğu yönünde fetva vermişlerdir.
Şimdi Allah için şöyle bir düşünelim Müteşabih ayetleri yanlış tevil ettiği için Allah'ın kanunlarını yeniden yeryüzünde hakim olması için cihad etmiş bir alime kızıyoruzda peki şimdi İslamın hükümlerini kaldıranlara ve bu hükümlerin gelmesi için uğraşmayan İslam harici yaşam biçimlerini destekleyen alimleri ne gözle görüyoruz. Onlarada kızıyormuyuz onlarıda sapık olarak görüyormuyuz.
159- İndirdiğimiz belgeleri, biz onları Kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya, onlara hem Allah hem de bütün lânet edebilenler lânet eder.
160- Yalnız tevbe edenler, ıslâh olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; onları ben bağışlarım. Zira ben tevbeleri kabul ederim ve merhametliyim.
Bakara Suresi 159-160
Yesak kanunuyla ilgili ayrntılı bilgi edinmek için ASRIMIZIN YESAKI Ziyaeddin El Kudsi kitaba bakabilirler
O hiçbir zaman Allah'ın hükmünü kaldıranlarla dostluk kurmamış ve ihtilaf ettiği konularıda onlara götürmemiştir. Ve hatta ya ibni teymiye yada ibni kesir hatılayamadım ikiside aynı dönem yaşamış alimlaaerden onların işlerinde çalışamanın, onlara yardımcı olmanın küfür olduğu yönünde fetva vermişlerdir.
Şimdi Allah için şöyle bir düşünelim Müteşabih ayetleri yanlış tevil ettiği için Allah'ın kanunlarını yeniden yeryüzünde hakim olması için cihad etmiş bir alime kızıyoruzda peki şimdi İslamın hükümlerini kaldıranlara ve bu hükümlerin gelmesi için uğraşmayan İslam harici yaşam biçimlerini destekleyen alimleri ne gözle görüyoruz. Onlarada kızıyormuyuz onlarıda sapık olarak görüyormuyuz.
159- İndirdiğimiz belgeleri, biz onları Kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya, onlara hem Allah hem de bütün lânet edebilenler lânet eder.
160- Yalnız tevbe edenler, ıslâh olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; onları ben bağışlarım. Zira ben tevbeleri kabul ederim ve merhametliyim.
Bakara Suresi 159-160
Yesak kanunuyla ilgili ayrntılı bilgi edinmek için ASRIMIZIN YESAKI Ziyaeddin El Kudsi kitaba bakabilirler
anlayamadım siz şimdi ingilizlerin desteğiyle kurulmuş olan vahhabiliği mi savunuyorunuz?
- Durum