Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an dan Hüküm Çıkarabilenlere Sorular

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Muhabbetci

New member
Katılım
16 Ocak 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Almanya/ Krefeld
Web sitesi
www.1webspace.biz
Sen önce şu imzanı düzelt Minareye çıkan bağırmaz Hakkın dergahına çağırır

ben yazmasina yazarim ama Arkdasiniz ha bire silmekde...

Simdi Kardes konuyu dagitan kim burda?? bergüzar hanima kiziyordun, buyur Forumun modu araya baska birsey atti...ben izninle önce ona cevap yazayim...


Minareye cikan Hakk dergahina cagiriyor demissin, hakk dergahi dedigin camimi?? Kutsal olan cami degildir, kutsal olan icindeki ademdir....Minareye cikip bize bagirma demeside, ha bire insanlara siz kafirsiniz, siz dinden anlamazsiniz diye cikisanlara söylenen sözdür...Yoksa ben cok severim Ezani...Ama Dini kendi kafasina göre yorumlayan, isine geldigi gibi Kurana nesih mensuh olaylari atan, insanlara Sen kuran okuma anlayamazsin diyenlere anca bu söz ile karsilik verilir...

Eger diger arkadaslarda bundan rahatsiz oldu ise , Hayy hayy hemen silerim, yok ama sen kendi sahsi görüsün ise, ben bunu silmem..Sende beni banlarsin yada ne yapmak istersen yaparsin....

Bize dedilerki, gel bak burda rahatca herkes yazabiliyor, her gönülden güzel bir ses cikmakda ama görüyorumki burasida baska forumlardan hic farki yokdur...

Bekir kardesim kusuruma bakma , ben bunun cevabini verecem söz, ama önce bu konu kapansin...Ben her yazdigimda silinecek korkusuyla, burda yazamam...o kadar emek verip yaziyoruz sonrada bir bakmissin silinmis, ne bir not var ne baska birsey....

Ne icin silmis arkadas bunu söylesinde bize herkesin icinde....


vesselam
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bekir kardesim kusuruma bakma , ben bunun cevabini verecem söz, ama önce bu konu kapansin...Ben her yazdigimda silinecek korkusuyla, burda yazamam...o kadar emek verip yaziyoruz sonrada bir bakmissin silinmis, ne bir not var ne baska birsey....

Ne icin silmis arkadas bunu söylesinde bize herkesin icinde....


vesselam

muhabbetci, yazınızın silinme nedeni ilgili linkte ısrarınız üzere yazıldı.

Yazdıklarınız da, ahlaki değerlere dikkat ettiğiniz müddetçe yazınız silinmez.
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Sevgili Bekir:

Müteşabih ayetler ile ilgili soruna astığım yazıyla cevap verdim.
O diye bahsettiği Kurandır dedim, Kuranı tanıyorsak onun bir gecede inmediğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Kuran nedir, ölçüdür, Allaha varan dosdoğru yoldur, bu yolun açıklanmasıdır, yaratıcıyı kendi dilinden tanımaktır, bize şah damarımızdan daha yakın olan yaratıcıyla biz inansakta, inanmasakta irtibat halinde olduğumuzun göstergesidir, onun emir ve yasaklarıdır, toplumda nasıl yaşayacağımız hakkındaki kurallar bütünüdür, merhametin, adaletin, sevginin, hoşgörünün, barışın, esenliğin, kulluğun, kısace hepimizin çağrıldığı ademlik seviyesidir.

Hepiniz Allaha emanet olasınız...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sevgili Bekir:

Müteşabih ayetler ile ilgili soruna astığım yazıyla cevap verdim.
O diye bahsettiği Kurandır dedim, Kuranı tanıyorsak onun bir gecede inmediğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Kuran nedir, ölçüdür, Allaha varan dosdoğru yoldur, bu yolun açıklanmasıdır, yaratıcıyı kendi dilinden tanımaktır, bize şah damarımızdan daha yakın olan yaratıcıyla biz inansakta, inanmasakta irtibat halinde olduğumuzun göstergesidir, onun emir ve yasaklarıdır, toplumda nasıl yaşayacağımız hakkındaki kurallar bütünüdür, merhametin, adaletin, sevginin, hoşgörünün, barışın, esenliğin, kulluğun, kısace hepimizin çağrıldığı ademlik seviyesidir.

Hepiniz Allaha emanet olasınız...


Evet, sayın berguzar, soruyoruz ki,

1- Neye dayananak Kur'an dır diyorsunuz?
2- Bir başkası Hakk tır diyor, bir başkası ne olduğu belirsizdir diyor ve soruyoruz hanginize inanalım?
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Evet, sayın berguzar, soruyoruz ki,

1- Neye dayananak Kur'an dır diyorsunuz?
2- Bir başkası Hakk tır diyor, bir başkası ne olduğu belirsizdir diyor ve soruyoruz hanginize inanalım?

Sevgili Bekir:
Her iki tanımda birbiriyle örtüşüyor, ben aralarında çelişki göremiyorum. Ancak siz Hakk ve Kuran kavramlarından ne anlıyorsunuz bunu bilemem...
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
 

Muhabbetci

New member
Katılım
16 Ocak 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Almanya/ Krefeld
Web sitesi
www.1webspace.biz
Peki kardeşim Muhabbetci

Şimdi bir zahmet, bu konudaki mesajların tamamını oku ve bu soruya (O nun neyi kasdettiği sorusuna) kaç kişinin kaç ayrı cevap verdiğine bir bak lütfen, ve mertçe bir yorum yap, biz bu Kur'an'ı herkesin kendi anlayacağı biçimde mi yorumlamalıyız, yada cevap verenlerin içinden hangi müçtehide uyalım, sana zahmet kısa ve açık bir cevap yaz.

Bunda sasilacak hic birsey yokdur kardes, Kuran diyende hakli, Hakikat diyende hakli, ayet diyende hakli...

Acaba su hadisi unuttunuzmu :" Kuran yedi mana üzerine inmisdir!" Yani herkes idrakinca anlayabilir, bunu Rabbülalemin bilerek böyle yapmisdir...Bir evliyanin anladigi ile bizim anladigimiz aynimidir? Illaki degil, cünki evliya, ermis kisi, kuranin batisinin batisinin batinini okuyabiliyor bir kabiliyettedir...

Biz ise bir batin okuyoruz...zahirisinde basitce Kuran deniliyor...Ama bu ayet indiginde biliyoruzki Kuran daha inmemisdi, inse inse ayet indi...

Simdi birde sen bak verilecen cevaplara yedi manayi geciyormu, hadisde buyurdugu gibi...

Okudugum kadariyla cevaplar sunlardi :" Kuran, Ayet, Hakikat, Hakk, !" baska birsey diyen olduysa kacirmisim....yediye bile varamadik, dört mana saydigim kadariyla...Yedi okunusda denmisdir buna, yedi anlamda...

Yani tek kisinin dedigi illa hakk olcak diye birsey yokdur, karsi tarafda hakkli sende hakklisin, bende hakkliyim...ALLAHIN bize verdigi güzelliklerden biride bu zaten.....Herkes idrakina , kabiliyetine göre anlamasi....

ama siniri surda asiliyor, kuranda olmayan birseyi kuran gibiymis gibi satmak, din gibi satmak....Bu siniri asmakdir, küfre düsmekdir...

vesselam
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Evet sayın arkadaşlar. Bu konu, beyan edilen son ifadeler noktasında, bence, şöyle bir sonuca varıyor. Anladığım sonuç şudur. Eğer yanlış anlamış isem, doğrusu ile düzeltiniz. Diyorsunuz ki: Kur'an değişik bilgi birikimi ve düşünce yapısında ki insanlara göre değişik ahkamlar taşır ve hepside doğrudur, makbuldur. Bu Allah'ın da murad ettiğidir. Kur'an'ı okuyup, samimiyetle anladığın ile amel et. Kul için mükellefiyet budur. Doğru mu?
 

Muhabbetci

New member
Katılım
16 Ocak 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Almanya/ Krefeld
Web sitesi
www.1webspace.biz
Evet sayın arkadaşlar. Bu konu, beyan edilen son ifadeler noktasında, bence, şöyle bir sonuca varıyor. Anladığım sonuç şudur. Eğer yanlış anlamış isem, doğrusu ile düzeltiniz. Diyorsunuz ki: Kur'an değişik bilgi birikimi ve düşünce yapısında ki insanlara göre değişik ahkamlar taşır ve hepside doğrudur, makbuldur. Bu Allah'ın da murad ettiğidir. Kur'an'ı okuyup, samimiyetle anladığın ile amel et. Kul için mükellefiyet budur. Doğru mu?

Simdi bu kadar basit degil dabiki....Ama söyle izah edeyim ben, bundan 1400 yil önce inen kurani kerim, arap ülkesine zamanina göre beyan etmisdir...

aradan 500 sene gecdigindede,yine o zamanina göre degerlendirmislerdir insanlar...

simdi 2008 deyiz, Kilic cekmek sünnetdir desem, silah haramdir desem herkes bana güler :D Oysa kurani kerimde Tabanca, dinamit, bomba diye bir kelime yokdur, ama savas kelimesi vardir...Savasdan anladigimiz zamanina göre degerlendirmemizdir....

Yani Kurani kerim her asirin diline göre hitap eyler....Hz Muhammed Mustafaninda anlatmak istedigi buydu....

Dabiki herkes kendi sahsi görüsüne göre Kurandan her istedigi anlami cikaramaz, yoksa O dedigine biri cikar :" Yahu belkide ucak inmisdir!" der...Hepimiz güleriz buna, oysa ALLAH icin mümkün bu, dilerse diledigini indirmeye gücü yeter...Ama kurani kerimin ahlaki ve zamani degerlendirdigimiz icin ucak bize komik gelir, sacma olur....
Ademoglu ne acayip bir unsurdur yaw ....

Birgün bir Bektasi erenler camide oturuyormus , namaz kilmamis herkes kilarken...Ardindan gelmisler sormuslar:" Ya baba erenler , niye namaz kilmiyorsun!" Kurani kerimi acmis, bir yere isaret etmis :" Burda Namaza yaklasmayin yaziyor!" demis...

Nasil olur falan diye bir tartisma almis yürümüs, biri iclerinden dikkatlice bakmis ayete:" yaw baba erenler !" demis " Burda Sarhosken namaza yaklasmayin yaziiyor ama....!"

Baba erenler dönmüs "vallaha orasini ben secemim !"demis:D


Yani denilmek isteyen suki, kuran bir bütündür bu ayetin aciklamasi illaki baska bir ayetde devam etmekdedir...


vesselam
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Simdi bu kadar basit degil dabiki....Ama söyle izah edeyim ben, bundan 1400 yil önce inen kurani kerim, arap ülkesine zamanina göre beyan etmisdir...

aradan 500 sene gecdigindede,yine o zamanina göre degerlendirmislerdir insanlar...

simdi 2008 deyiz, Kilic cekmek sünnetdir desem, silah haramdir desem herkes bana güler :D Oysa kurani kerimde Tabanca, dinamit, bomba diye bir kelime yokdur, ama savas kelimesi vardir...Savasdan anladigimiz zamanina göre degerlendirmemizdir....

Yani Kurani kerim her asirin diline göre hitap eyler....Hz Muhammed Mustafaninda anlatmak istedigi buydu....

Dabiki herkes kendi sahsi görüsüne göre Kurandan her istedigi anlami cikaramaz, yoksa O dedigine biri cikar :" Yahu belkide ucak inmisdir!" der...Hepimiz güleriz buna, oysa ALLAH icin mümkün bu, dilerse diledigini indirmeye gücü yeter...Ama kurani kerimin ahlaki ve zamani degerlendirdigimiz icin ucak bize komik gelir, sacma olur....
Ademoglu ne acayip bir unsurdur yaw ....

Birgün bir Bektasi erenler camide oturuyormus , namaz kilmamis herkes kilarken...Ardindan gelmisler sormuslar:" Ya baba erenler , niye namaz kilmiyorsun!" Kurani kerimi acmis, bir yere isaret etmis :" Burda Namaza yaklasmayin yaziyor!" demis...

Nasil olur falan diye bir tartisma almis yürümüs, biri iclerinden dikkatlice bakmis ayete:" yaw baba erenler !" demis " Burda Sarhosken namaza yaklasmayin yaziiyor ama....!"

Baba erenler dönmüs "vallaha orasini ben secemim !"demis:D


Yani denilmek isteyen suki, kuran bir bütündür bu ayetin aciklamasi illaki baska bir ayetde devam etmekdedir...


vesselam


Değerli Muhabbetci,

yazmış olduğum mesaja mukabil verdiğiniz cevabı anlayamadım. Daha kısa ve sade bir cevapla izah edebilirmisiniz?
 

Muhabbetci

New member
Katılım
16 Ocak 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Almanya/ Krefeld
Web sitesi
www.1webspace.biz
Değerli Muhabbetci,

yazmış olduğum mesaja mukabil verdiğiniz cevabı anlayamadım. Daha kısa ve sade bir cevapla izah edebilirmisiniz?

O zaman söyle aciklayayim izninle...

Bakara Suresi 26 Şu bir gerçek ki Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz.Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir.

Bakara Suresi 136 Şöyle deyin: "Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene, Musa'ya ve İsa'ya verilene, ve diğer nebilere verilene inandık.Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız.Biz yalnız O'na/Allah'a teslim olanlarız."

ayni soruyu burdada sorabiliriz...Peygamberlere inen "O" dedigi neydir? Kuran bir bütündür daim, Kuranin bazi ayetleri diger ayetleri tefsir eder...Zaten bunu ALLAH su ayetinde kendisi dile getiriyor :"Onların sana verdiği her örneğe karşın biz sana gerçeği ve en güzel yorumu(ahsena tefsir) veririz.
Furkan Suresi 33"

Simdi her insan bir ilim derecesi vardir, bunuda yine kurani kerimin su ayetinden ögreniyoruz...

Ali İmran Suresi 163 Onlar, Allah katında derece derecedirler.Allah yapmakta olduklarını iyice görmektedir.

Herkes ilmi derecesine göre anlar ayetleri...Onun icindirki yüce Muhammed Mustafa (sav) :" Kuran yedi mana üzerine inmisdir !" demisdir...Yani her ayetin her olayin yedi ayri anlayis sekli vardir...Bunun en asagi yorumu Zahitce anlayisdir...Simdi takdir edersinki sende mezhep ve hadis kurana uymasi gerek, kurani kerim mezhep yahut hadis, yahut sahsi görüsümüze uymasi gerekmiyor...Eger bir egrilik görüyorsak kurani kerimde , bu egrilik kuranda degilde bizdedir...

Kisaca yaz demissin ama biz beni adem Kabilesindeniz, en güzel seklini kurani kerimde ALLAHÜ teala yazmisdir...

en kisa sekli buyur:"
1. Biz onu kadir Gecesi'nde indirdik.!"

Vesselam
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Muhterem Muhabbetci

Hulasa, siz Kur'an ın yedi değişik anlamı olduğunu iddia ediyorsunuz. Yedi değişik insan, yedi değişik anlam, yedi değişik hüküm. Maşaallah, olduysa mübarek olsun.


İşin en fenası, bu hükmünüze bir de rağbet etmediğiniz " hadis "ekliyorsunuz.

Ve üstelik hadisi de değiştirip, kendinize mesned etmeye çalışıyorsunuz. Çok manidar!?

Ve de sorsam size ( o ki, hadis, Kur'an ile çelişmez) bu iddia ettiğiniz hadis, Kur'an ın hangi ayetinde var? gerçi siz bu feraset ile onada bir içtihad yaparsınız ya, neyse...

Ben size önce, kendi fikirlerinize mesned ettiğiniz hadisin, doğrusunu vereyim inşaallah.


921 - Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hisam Ibnu Hakim Ibni Hizam'i, Furkan suresini farkli sekillerde okurken dinledim. Resulullah ( aleyhissalatu vesselam) bana bu sekillerden hicbiriyle okumamisti. Namazin icinde adamin uzerine atilacak oldum. Kendimi zorla zabtedip namazi bitirmesini bekledim. Selami verir vermez ridasindan tutup kendime dogru cektim ve: "Sana bu sureyi (boyle okumayi) kim ogretti?" diye sordum. Hisam: "Onu bana Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ogretti!" demez mi! (Tepem atti):
"- Yalan soyluyorsun, onu Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana da ogretti, ama senin okuduguna hic benzemiyor!" dedim. Adami derdest edip dogru Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a goturdum.
"- Ey Allah'in Resulu, dedim, bu adami Furkan suresini, bana hic okumadigin cok farkli sekillerde okuyor gordum!"
Resulullah, sukunetle: " Hele yakasini sal!" diye emretti ve ona donerek:
" Ey Hisam oku bakalim!" dedi. Hisam, kendisinden isittigim sekilde, sureyi yeniden okudu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana yonelerek:
" Evet, sure bu sekilde indirildi!" buyurdu. Sonra bana: " Ey Omer, dedi. Sen de oku!"
Ayni sureyi ben de, bana ogretmis oldugu sekilde okudum. Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su aciklamayi yapti:
" Evet sure bu sekilde (de) nazil oldu. Biliniz ki, bu Kur'an yedi harf (sekil) uzere indirilmistir. Bunlardan hangisi kolayiniza gelirse onunla okuyun."
Buhari, Fedailu'l-Kur'an 5, 27, Husumat 4, Tevhid 53; Muslim, Musafirin 270, (818); Ebu Davud, Salat 357, (1475); TirmizI, Kira'at 2, (2944); NesaI, Salat 37, (2, 150-152); Muvatta, Kur'an 5, (1,102).


Bu hadisi açıklayan ilim ehli, ittifaken ve ağırlıklı olarak; bu yedi harf üzere olmanın, lehçe olarak, lafz olarak algılanması gerektiği ve mana olarak her hangi bir değişikliği ifade etmediğidir...

Yani siz hem hadis kabul etmiyor, hem hadisleride kendinize göre manalandırıyor, üstelik birde kendinize şahid tutuyorsunuz...

Bakın hazır siz hadisten ahkam keserken, sizin durumunuza ışık tutacak bir hadis bildireyim.


Mikdam Ibnu Ma'dikerib (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Haberiniz olsun, rahat koltugunda otururken kendisine benim bir hadisim ulastigi zaman kisinin: "Bizimle sizin aranizda Allah'in kitabi vardir. Onda nelere helal denmisse onlari helal biliriz. Nelere de haram denmisse onlari haram addederiz" diyecegi zaman yakindir. Bilin ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in haram kildiklari da tipki Allah'in haram ettikleri gibidir"
Ebu Davud, Sunne, 6, (4604); Tirmizi, Ilm 60, (2666); Ibnu Mace, Mukaddime 2, (12).
Ebu Davud'un rivayetinin bas kisminda su ziyade vardir: "Haberiniz olsun, bana Kitap ve bir o kadar da (sunnet) verildi." Rivayetin gerisi yukaridaki manada devam eder.
Ebu Davud'un rivayetinin sonunda su ziyade de mevcuttur: "Haberiniz olsun (Kur'an'da zikri gecmiyen) ehli esegin eti de size helal degildir, vahsi hayvanlardan parcalayici disi (kopek disi) olanlar, keza muahedeli olanlarin yitikleri de haramdir. Ancak esya sahibi, ihtiyaci olmadigi icin, kasden terketmisse o mustesna. Bir kimse bir kavme ugradigi zaman, ona ikram etmek, o kavme vazife olur. Sayet ikram etmezlerse, o kimse, hak ettigi ikramin mislince onlari cezalandirir."



Allah hidayete erdirsin...
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Merhaba Sevgili bekir:

Ben ayet ile çelişen hadisi kabul etmiyorum bunu her yerde söyledim, işinize geldiği zaman aynısını sizde yapıyorsunuz ki buna yukarıdaki yazınızda şahit olduk:

Şimdi ben size ayetlerdeki hüküm ile farkı şekilde uygulanan iki ibadetten bahsedeceğim ayetlerle. Bana bunları yine ayetlerle izah edersiniz inanın çok faydalı bir paylaşım olacak....



BAKARA: 222 Sana âdet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever.

Burada kadının hayız durumundan bahsediliyor ve durumun eza, eziyet olduğu söyleniyor. Yasaklanan tek şey ise cinsel ilişki. Temizlenin ibaresinden ise kadının pis necis olduğunu değil, muayyen süresinin bitmesini anlıyoruz. Eğer bu durumda kadına pis diyorsak, Allah zalimmidir bizi ayın bazı zamanlarında pis konumuna düşürsün? Durumun adı burda bellidir, eza. Bunun içindir ki buna cünup, necis vs. başka bir isim yüklemek kurana aykırıdır,


MAİDE - 6 Ey iman sahipleri! Namaza/duaya duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz.

Yine ayette görüyoruz ki abdesti bozan durumlar içinde kadınların hayızlarına ilişkin bir ibare yok, kan ile ilgili de bir ibare yok. Peki bu iki ayet ışığında kurandan hüküm çıkaralım şimdi.

Kadınlar hayız müddetleri boyunca eşleriyle birlikte olmayacaklar, her iki tarafa da yasaklanan durum budur. Ama namaz?
Hüküm Allahın ise, tek hüküm koyucu o ise, bu durumda kadınları namazdan hangi vicdan sahibi men edebilir. Kaldıki çok iyi biliyoruz, mezheplerde çıkar bu ortaya, kan hanefiye göre abdesti bozar, şafiye göre bozmaz. Buyurun işte durum ortadadır.
Bana bu durumda kadınların namaz kılamayacaklarını ayet ile sabitlemeniz gerekiyor ki, ben bu kuranı yanlış anlamışım diyeyim...

Gelelim diğer ayete....


CUMA SURESİ:
9 Ey inananlar! Cuma günü, namaz/dua için çağrı yapıldığında, Allah'ı anmaya/Allah'ın Zikri'ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.

10 Namaz/dua yerine getirilince hemen yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın! Allah'ı çok anın ki, kurtuluşa erebilesiniz.

Ayetteki hitap edilenlere dikkat edelim, Ey inananlar! Peki bu kapsamdan sonra bu hükmü ey erkekler diye algılayan, bunu topluma yıllardır uygulatan hangi vicdandır.

Ben sizin samimi bir niyetle bu ayetler hakkındaki düşüncelerinizi bilmek istiyorum. Eğer söylediklerimde kurana aykırı birşey bulursam inanın ben bu kuranı hiç anlamamışım diyeceğim ve yeniden üzerinde tekrar tekrar düşüneceğim söyledikleriniz doğrultusunda.

Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Merhaba Sevgili bekir:

Ben ayet ile çelişen hadisi kabul etmiyorum bunu her yerde söyledim, işinize geldiği zaman aynısını sizde yapıyorsunuz ki buna yukarıdaki yazınızda şahit olduk:

Şimdi ben size ayetlerdeki hüküm ile farkı şekilde uygulanan iki ibadetten bahsedeceğim ayetlerle. Bana bunları yine ayetlerle izah edersiniz inanın çok faydalı bir paylaşım olacak....



BAKARA: 222 Sana âdet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever.

Burada kadının hayız durumundan bahsediliyor ve durumun eza, eziyet olduğu söyleniyor. Yasaklanan tek şey ise cinsel ilişki. Temizlenin ibaresinden ise kadının pis necis olduğunu değil, muayyen süresinin bitmesini anlıyoruz. Eğer bu durumda kadına pis diyorsak, Allah zalimmidir bizi ayın bazı zamanlarında pis konumuna düşürsün? Durumun adı burda bellidir, eza. Bunun içindir ki buna cünup, necis vs. başka bir isim yüklemek kurana aykırıdır,


MAİDE - 6 Ey iman sahipleri! Namaza/duaya duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz.

Yine ayette görüyoruz ki abdesti bozan durumlar içinde kadınların hayızlarına ilişkin bir ibare yok, kan ile ilgili de bir ibare yok. Peki bu iki ayet ışığında kurandan hüküm çıkaralım şimdi.

Kadınlar hayız müddetleri boyunca eşleriyle birlikte olmayacaklar, her iki tarafa da yasaklanan durum budur. Ama namaz?
Hüküm Allahın ise, tek hüküm koyucu o ise, bu durumda kadınları namazdan hangi vicdan sahibi men edebilir. Kaldıki çok iyi biliyoruz, mezheplerde çıkar bu ortaya, kan hanefiye göre abdesti bozar, şafiye göre bozmaz. Buyurun işte durum ortadadır.
Bana bu durumda kadınların namaz kılamayacaklarını ayet ile sabitlemeniz gerekiyor ki, ben bu kuranı yanlış anlamışım diyeyim...

Gelelim diğer ayete....


CUMA SURESİ:
9 Ey inananlar! Cuma günü, namaz/dua için çağrı yapıldığında, Allah'ı anmaya/Allah'ın Zikri'ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.

10 Namaz/dua yerine getirilince hemen yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın! Allah'ı çok anın ki, kurtuluşa erebilesiniz.

Ayetteki hitap edilenlere dikkat edelim, Ey inananlar! Peki bu kapsamdan sonra bu hükmü ey erkekler diye algılayan, bunu topluma yıllardır uygulatan hangi vicdandır.

Ben sizin samimi bir niyetle bu ayetler hakkındaki düşüncelerinizi bilmek istiyorum. Eğer söylediklerimde kurana aykırı birşey bulursam inanın ben bu kuranı hiç anlamamışım diyeceğim ve yeniden üzerinde tekrar tekrar düşüneceğim söyledikleriniz doğrultusunda.

Hepiniz Allaha emanet olasınız....


Bakın değerli kardeşim, bu konuyu kendi şahsımda oluşmuş yargılarla izah etmeye çalışayım inşaallah.

Ben Allah (c.c.) a iman etmiş, O'nun hak rasülü Hz.Muhammed (s.a.v) e inanmış ve biat etmişim. Allah'ın emirlerine olduğu gibi, yine O'nun emirleri doğrultusunda, Rasülü'nün de getirdiklerine iman ettim. Allah'ın Rasülü insanlara yanlış bir şey vermedi, yanlış konuşmadı, böyle bir tereddütten dahi beriyiz.

Sizler gibi düşünen, yani şeriati sedece Kur'an dan okumaya çalışanların hissiyatlarını az-çok anlayabiliyorum. Hurefalarla dolu İslam dünyasının zaman zaman içine girdiği kaosu hepimiz görmekteyiz ve bu hurefaların İslam'ı, müslümanları ne derece olumsuz etkilediğini de bilmekteyiz Ancak bu hurefaları tüketmenin tek yolunun, direkt Kur'an'a gitmek olmadığını da kabul etmek lazım.

Şunu görmeliyiz, hurefaları üreten hadisler değil, onları yanlış yorumlayan ve aktaranlar, yani bizleriz. Bu yanlışlıkları ihdas eden insan, bu yanlışları hadiste olduğu gibi, Kur'an da da ihdas edecektir. Dolaysı ile "pireye kızıp, yorgan yakmamak" gerekir.

Hurefaları irdeleyelim, Kur'an'a, sünnete, hadise, akla, reye sunalım, yargılayalım ve yorumlayalım ancak, şeri ahkamı sadece ve sadece Kur'an dan almaya çalışmamız, Peygamberimizi devre dışı bırakmamız, içinden çıkılamayacak sorunlar oluşturacaktır.

Şu bir gerçek ki, herkesin Kur'an dan ahkam çıkarma yetisi ve şansı yoktur. Şu bir başka gerçek ki, Kur'an dan ahkam çıkarmaya çalışan insan, kendi haleti ruhiyesine, nefsine, şeytana ve eğitim, öğretimine, sosyal ve kültürel hayatına göre çok değişik hükümlere varacaktır. Bu ilim, müsbet ilimlerde ki gibi yanlış yapınca sonucu görülebilen bir ilim değildir. Burada yapılan yanlışlar, o hiç kimsenin kimseye fayda edemeyeceği gün ortaya çıkacaktır ancak ki, heyhat, vakit çok geç olacaktır.

Bu nedenle sizin örneklerle sormuş olduğunuz hayız-namaz mevzuunda, bizler hükmü, Peygamberimizin emirlerinden almakta ve O'na uymaktayız. Biz Kur'an dan alamadıklarımızı, ihtilafa düştüklerimiz konusunda yine Allah'ın emri ile Rasüle başvurmaya emrolunduk çünkü...

Ama sahih kaynakları aramak ve araştırmak, sorgulamak, en doğrusuna ulaşmaya çalışmak, reddiyecilik değildir.

Selam ve saygı ile
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Bakın değerli kardeşim, bu konuyu kendi şahsımda oluşmuş yargılarla izah etmeye çalışayım inşaallah.

Ben Allah (c.c.) a iman etmiş, O'nun hak rasülü Hz.Muhammed (s.a.v) e inanmış ve biat etmişim. Allah'ın emirlerine olduğu gibi, yine O'nun emirleri doğrultusunda, Rasülü'nün de getirdiklerine iman ettim. Allah'ın Rasülü insanlara yanlış bir şey vermedi, yanlış konuşmadı, böyle bir tereddütten dahi beriyiz. Tek hüküm koyucunun Allah olduğuna inanıyorsanız bu cümlenizi yeniden gözden geçirmenizi dilerim....

Sizler gibi düşünen, yani şeriati sedece Kur'an dan okumaya çalışanların hissiyatlarını az-çok anlayabiliyorum. Hurefalarla dolu İslam dünyasının zaman zaman içine girdiği kaosu hepimiz görmekteyiz ve bu hurefaların İslam'ı, müslümanları ne derece olumsuz etkilediğini de bilmekteyiz Ancak bu hurefaları tüketmenin tek yolunun, direkt Kur'an'a gitmek olmadığını da kabul etmek lazım.

Şunu görmeliyiz, hurefaları üreten hadisler değil, onları yanlış yorumlayan ve aktaranlar, yani bizleriz. Bu yanlışlıkları ihdas eden insan, bu yanlışları hadiste olduğu gibi, Kur'an da da ihdas edecektir. Dolaysı ile "pireye kızıp, yorgan yakmamak" gerekir. Hadisi sahih ya da değil diye ayırt edenler yine insanlarsa ki öyle, o zaman elimizdeki tek rehber kurana vurmak gerekir....

Hurefaları irdeleyelim, Kur'an'a, sünnete, hadise, akla, reye sunalım, Allahın verdiği kesin hükmü reye sunma şansın olabilir mi senin.... Zekat konusunda miktar belirtmeyen Allah bunu kuluna bırakmıştır, ancak ulame hangi akla hizmetle 1/40 demiştir peki. Yani benim 40 evim var, 39 u yine bana, 1 muhtaca öyle mi, ne kadar adilene bir paylaşım (!)yargılayalım ve yorumlayalım ancak, şeri ahkamı sadece ve sadece Kur'an dan almaya çalışmamız, Peygamberimizi devre dışı bırakmamız, içinden çıkılamayacak sorunlar oluşturacaktır. Peygamberi devre dışı bırakan, hatta kuranın ve Allahın üstüne çıkaran yine sizlersiniz. Bu ayeti peygamberimiz açıklamıştır diyorsunuz farklı bir hüküm sunarak, neye dayanarak, rivayete dayanarak, yani kul sözüne itibar ederek. Bizler ise peygamberin yaşantısının kuran ekseninden sapmadığını savunuyoruz. Şimdi kim peygamberi devre dışı bırakıyor lütfen bir daha gözden geçirelim.....

Şu bir gerçek ki, herkesin Kur'an dan ahkam çıkarma yetisi ve şansı yoktur. Şu bir başka gerçek ki, Kur'an dan ahkam çıkarmaya çalışan insan, kendi haleti ruhiyesine, nefsine, şeytana ve eğitim, öğretimine, sosyal ve kültürel hayatına göre çok değişik hükümlere varacaktır.Buna da katılmıyorum, kuranda salatı ikame edin der, bundan siz herkesin belli bir ritueli yerine getirdiğini anlıyorsunuz, ben ise farklı anlıyorum. Allaha kendi dilimle yakarıyorum, kıyamımı, rükuyu, secdeyi kurandan güzel cümlelerle ne dediğimi de bilerek yine kendi dilimden yapıyorum. Bütün dilleri yaratan Allah ona kendi dilimden yaklaşınca beni anlamaz diye de bir kaygı taşımıyorum. Demekki insan kendi bilgi seviyesine, kendi vicdanına, kendi kültürüne vs göre kurandan hüküm çıkarabilir, buna da kul müdahale edemez. Bu ilim, müsbet ilimlerde ki gibi yanlış yapınca sonucu görülebilen bir ilim değildir. Burada yapılan yanlışlar, o hiç kimsenin kimseye fayda edemeyeceği gün ortaya çıkacaktır ancak ki, heyhat, vakit çok geç oacaktır. Bu sizin şahsınıza münhasır bir düşüncedir.... Çünkü gaybı Allahtan başka kimse bilemez....

Bu nedenle sizin örneklerle sormuş olduğunuz hayız-namaz mevzuunda, bizler hükmü, Peygamberimizin emirlerinden almakta ve O'na uymaktayız. Yine Allahın hükmü yetersiz ve aciz kaldı, müracaat peygambere. Yapmayın lütfen, islamın muazzez peygamberini Allaha öğretici etmeyin lütfen, bu zulmü yapmayın lütfen..... Biz Kur'an dan alamadıklarımızı, ihtilafa düştüklerimiz konusunda yine Allah'ın emri ile Rasüle başvurmaya emrolunduk çünkü...

Ama sahih kaynakları aramak ve araştırmak, sorgulamak, en doğrusuna ulaşmaya çalışmak, reddiyecilik değildir. Lütfen sizde bu konuda araştırmanızı tamamlayın ve öyle tekrar konuşalım....

Selam ve saygı ile
Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sayın berguzar

inada istinaden mi bu cevaplar yoksa yazdıklarımı hızlı bir şekilde, iyice okuyup, düşünmeden mi cevapladınız?
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Sayın berguzar

inada istinaden mi bu cevaplar yoksa yazdıklarımı hızlı bir şekilde, iyice okuyup, düşünmeden mi cevapladınız?


Sevgili bekir:

Eğer yazdıklarımda kurana uygun olmayan bir cümle bulmuş olsaydınız zaten bu cümleyi bana kurmazdınız diyorum.
Beni neden inatçı ya da düşünmeden hızlıca yazan biri sınıfına, hangi gerekçenizle soktuğunuzu öğrenebilir miyim?

Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sevgili bekir:

Eğer yazdıklarımda kurana uygun olmayan bir cümle bulmuş olsaydınız zaten bu cümleyi bana kurmazdınız diyorum.
Beni neden inatçı ya da düşünmeden hızlıca yazan biri sınıfına, hangi gerekçenizle soktuğunuzu öğrenebilir miyim?

Hepiniz Allaha emanet olasınız....



Sayın berguzar, yazdıklarıma cevabınızı irdeleyelim.

Ben Allah (c.c.) a iman etmiş, O'nun hak rasülü Hz.Muhammed (s.a.v) e inanmış ve biat etmişim. Allah'ın emirlerine olduğu gibi, yine O'nun emirleri doğrultusunda, Rasülü'nün de getirdiklerine iman ettim. Allah'ın Rasülü insanlara yanlış bir şey vermedi, yanlış konuşmadı, böyle bir tereddütten dahi beriyiz.

Tek hüküm koyucunun Allah olduğuna inanıyorsanız bu cümlenizi yeniden gözden geçirmenizi dilerim....


Ali Imran 32: Şunu da söyle: "Allah'a ve resule itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez.

Ali Imran 53:"Ey Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik, resule uyduk; artık bizi gerçeğin tanıklarıyla beraber yaz!"

Ali Imran 132: "Allah'a ve resule itaat edin ki, merhamet görebilesiniz."

Ali Imran 164: "Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler."

Nisa 80 : "Resule itaat eden Allah'a itaat etmiş olur. Yan çizen çizsin, biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik."

Sayın berguzar, bu konudaki ayetlerin bir kısmı bunlar. Şimdi benim ifadelerime itirazınızı bir daha gözden geçirin ve itiraz mantığınız söyleyin lütfen. Siz Kur'an a da itiraz mı ediyorsunuz?..
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Sayın berguzar, yazdıklarıma cevabınızı irdeleyelim.




Ali Imran 32: Şunu da söyle: "Allah'a ve resule itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez.

Ali Imran 53:"Ey Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik, resule uyduk; artık bizi gerçeğin tanıklarıyla beraber yaz!"

Ali Imran 132: "Allah'a ve resule itaat edin ki, merhamet görebilesiniz."

Ali Imran 164: "Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler."

Nisa 80 : "Resule itaat eden Allah'a itaat etmiş olur. Yan çizen çizsin, biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik."

Sayın berguzar, bu konudaki ayetlerin bir kısmı bunlar. Şimdi benim ifadelerime itirazınızı bir daha gözden geçirin ve itiraz mantığınız söyleyin lütfen. Siz Kur'an a da itiraz mı ediyorsunuz?..


Hakka suresi:
40 Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür. 41 Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz? 42 Bir kâhinin sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz? 43 Âlemlerin Rabbi'nden bir indiriştir o. 44 Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik. 47 Sizin hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.
Konuyu bu ayet ışığında konuşalım. Şimdi burda peygambere bir uyarı var değilmi, ne diyor tek hüküm koyucu benim. Buna istinaden peygamber Allahın hükmünün dışında hüküm koymuşmudur? Cevabınız hayır ise mesele yok, evet ise ayet gösterin....
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Evet, sayın berguzar

malesef... Şartlanan, anlamak istemeyen ve inkar etmek isteyen insan için, bahaneden çok bir şey yok.

Ne desek boş...


Siz, sizin bildiğiniz gibi amel edin, biz de, bizim bildiğimiz gibi...
 

berguzar

New member
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
112
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
58
Evet, sayın berguzar

malesef... Şartlanan, anlamak istemeyen ve inkar etmek isteyen insan için, bahaneden çok bir şey yok.

Ne desek boş...


Siz, sizin bildiğiniz gibi amel edin, biz de, bizim bildiğimiz gibi...

Sevgili bekir:
Bir tek soru soracağım. Peygamberin Allah gibi hüküm verme yetkisi varmıdır yokmudur? Lütfen cevabınız var ya da yok şeklinde olursa sevinirim....
Hepiniz Allaha emanet olasınız....
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt