Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yanliz Kuran Diyenler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
esek eti yiyen avrupada daha görmedim ama vardir inanirim yaygin olan esek eti degil at etidir esek eti cok cabuk bakteri ile insani zehirleyebilecek bir ettir yahu bunun aciklamasi kuranda ne güzel verilmisken benim cografyamda bu et pis bu cografyada bu et temiz diyip dünya islami kabul etsin diyoruz bir et ya temizdir yada degildir

O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157)

simdi Kuran ne diyor metin mete kardesim peygamber dedigin kisi bir hüküm veremezmi onu mu diyor



"Size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kılmıştır. Fakat istek göstermeksizin ve ölçüyü aşmaksızın başı darda kalan kimse üzerine günâh yoktur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve rahmet sahibidir" (el-Bakara 2/173); ve "...Bir de henüz canı üzerinde iken yetişip kesmediğiniz boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından boynuzlanmış veya canavar tarafından parçalanmış hayvanlar..." (el-Maide 5/3) ayet-i kerimelerinde geçen yenilmesi haram olan şeyler dört oruçtan ibarettir:

1) Ölü hayvan eti: Boğazlanmadan veya av aletlerinden biriyle avlanmadan ölen hayvanların eti yenilmez. Kendiliğinden ölmenin değişik yolları vardır. Hastalık nedeniyle, zehirlenme, boğulma, bir darbeyle vurulma, yuvarlanma, bir başka hayvan tarafından boynuzlanma veya parçalanma sonucu ölen hayvan kendiliğinden ölmüş olur. Bu tür ölen hayvanın eti haram olduğu halde, domuz hariç bunların deri, kemik, kıl ve boynuz gibi kısımlarını kullanmak helâldir.

2) Kan: Kan içmek veya kurumuş olanını yemek haramdır. Ancak insanın dişi kanayıp da tükrükle birlikte isteği ve kontrolü dışında yutulan kan nedeniyle bir sorumluluk yoktur. Diğer bir istisna da kesilmiş hayvanların etlerinin arasında kalan az miktarda kan kalıntısını etle birlikte yemenin de günâhı yoktur. Başka birinden alınarak hastayadamardan kan vermek de helâldir.

3) Domuz eti: Domuzun eti yenmediği gibi derisi, kılı gibi hiçbir uzvundan yararlanılamaz, haramdır.

4) Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar: Bir hayvanın etinin helâl olabilmesi için boğazlamadan veya ava ateş etmeden önce "Bismillâh" Eti yenmeyen hayvanlardan kertenkele veya "Bismillâhi Allahu Ekber" diye besmele çekmek gerekir. Ama Allah, unutarak işlenen hatalardan insanı sorumlu tutmayacağı için bile bile olmadığı sürece besmele çekme unutulursa da o hayvanın eti yenilir. Ama kasden çekilmezse o kesilen hayvanın etini yemek haramdır.

Bir kişinin, bir büyüğün şerefine veya bir şahsı karşılamak üzere onun önünde kesilen bir hayvanın (kurbanın) besmele çekilse dahi eti haramdır. Her ne kadar "Bismillah" denmişse de Allah'ın adının yanında kendi adına veya şerefine kesilen kişiye adandığı içip kesime şirk karıştırılmış olur. Çünkü hayvan Allah'a değil o kişiye kurban edilmiştir ve kesinlikle haramdır. "Üzerlerine Allah'ın adı anılmadan yemeyin; Çünkü bu muhakkak ki fısktır." (el- En'âm, 6/121).

"O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157) ayet-i kerimesi ile Hz. Peygamber (s.a.s.)e verilen "pis şeyleri haram kılma" yetkisi sonucunda Kur'an-ı Kerîm'de adı geçmeyen diğer eti yenmeyen hayvanlar da şunlardır:

I) Ayet-i kerimede geçen "pis" diye vasıflanabilecek tüm hayvanlar: Burada geçen "pis" olma vasfı insana zararlı olabilecek şekilde zararlı şeylerle beslenen hayvanları içine aldığı gibi tabiatı gereği insanın iğrendiği tüm hayvanları da içine alır. Yılan, fare, kaplumbağa, köstebek, kirpi, solucan, sinek gibi hayvanlar bu gruba girer.

2) Akar kanı olmayan böcekler: Çekirge dışındaki böcekler.

3) Pençesiyle avlanan yırtıcı hayvan ve yırtıcı kuşlar: Hanefi fıkhına göre "siba (yırtıcı hayvanlar)" kelimesi et yiyenler şeklinde kabul edilmiş ve bu gruba giren tüm etçil hayvanların eti haram sayılmıştır. (Aslan, kaplan, kurt, ayı, tilki, çakal, fil, gelincik, sansar, samur, sincap, maymun, köpek, kedi vs.) Şâfiîler ise bu kelimeye "insanlara saldıran ve parçalayan" anlamını verdikleri için tilki ve çakalı bunların dışında değerlendirip etlerini helâl kabul etmişlerdir. Mâlikilerde ise bu tür hayvanları yemek haram değil mekruhtur.

Yırtıcı kuşlar hakkındaki görüşler ise, Hanefilerde akbaba ve karga mekruh görülürken Malikilere göre tüm yırtıcı kuşlar mekruhtur. Şâfiîler ise zararı dokunup dokunmadığını ölçü almakta ve zararı dokunanlârı mekruh görmektedir.

Mezheplerin tümünün dayandığı delil ise şu hadis-i şeriftir: "Azı dişi olan her yırtıcı hayvanın ve pençesiyle avlanan her kuşun yenilmesi yasaktır" (Müslim, Sayd, 15, 16; Ebû Dâvûd, Atime, 32; Tirmizî, Sayd, 9, 11).

4) At, eşek ve katır: Eşek ve katırın yenmesi bütün mezheplerde haramdır. "Câbir'den şöyle rivâyet edilir. Resulullah (s.a.s.) Hayber gazasında eşek etini yasak etti, at etini yemeye izin verdi" (Buhâri, Zebâih, 28; Mey'azi, 38, Nikâh, 21; Müslim, Nikâh, 30; Sayd, 23, 25, 30, 37). Bu hadis-i şerifi ölçü alan Ebû Yûsuf, İmam Muhammed gibi Hanefi imamlar, Ahmed b. Hanbel ve İslâm hukukçularının çoğunluğu at etini helâl kabul ederken; Ebû Hanife, tenzihen mekruh (helâle yakın mekruh) hükmünü vermiştir. İmam Mâlik ise, "Resulullah at, katır, eşek etini ve azı dişi bulunan her yırtıcı hayvanın etini yasak etti " (Ahmed b. Hanbel, I, 147, 244, 289; IV, 89, 90, 127) hadisini esas alarak at etini haram saymıştır. Ebû Hanife ve İmam Mâlik'in at etini helâl kabul etmeyişlerine diğer bir delilleri de; "O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı" (en-Nahl, 16/8) ayet-i kerimesidir.

5) Suda yaşayan hayvanlar: Hanefilere göre suda yaşayan hayvanlardan yalnız balık helâl, kurbağa dahil diğer tüm deniz hayvanları haramdır. Mâlikîlere göre deniz domuzu hariç bütün deniz hayvanları helâldir. Şafiîlerde ise deniz hayvanlarından tabiatları gereği pis olanlar haram, temiz olanlar helâldir.

Hastalık sonucu kendiliğinden veya zehirlenerek ölen deniz hayvanları yenmez. Bunun dışında taş, sopa gibi maddelerle darbe sonucu veya havasız, susuz kalma neticesinde ölenler helâldir. Kara hayvanlarında kanın akıtılması şart olduğu halde su hayvanlarında boğazlama veya yaralama gibi bir kan akıtma şartı aranmaz.

"...Fakat, istek göstermeksizin ve ölçüyü aşmaksızın başı darda kalan kimse üzerine (yenmesi haram olan şeyleri yemesinde) günâh yoktur. şüphesiz Allah, çok bağışlayıcı ve rahmet sahibidir " (el-Bakara, 2/173).
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
İftira attı diyenler bir de utanmadan karşıdaki kişiye iftira atmaktan bir an dahi çekinmeseler...., ömrümde bugüne kadar siyasetle bir ilgim olmadığı halde beni siyasetle itham edenlerin ne kadar dürüst oldukları ortadadır, bunların samimiyetleri de ortadadır. Sanırım ülkücü olmak marifet değil diyince bozuldun, evet tekrar söylüyorum ülkücü olmak marifet değil, bir kaç siyasi partinin arkasında önünde koşmakla ülkücülük taslayanlar , neredeyse vatan millet sevgisini de parayla satacaklar....
Gerçeklerden ne kadar kopuk yaşanılırsa yazdıkların ve konuştukların da o kadar çok komik, bugüne kadar çeşitli platformlarda çinlilerle karşılaştım ve onlarla konuştum, hiç biri kedi köpek eti yediğini söylemedi bana, hatta bunu söyleyince beni terslediler,işte bu Çinde kedi köpek eti yiyenler , bizim buralarda eşek etini senin gibi gönül rahatlığıyla yenebilir diyenler kadar azdır vesselam.



Sunu unutmaki sen direk ugrasmasan bile efendilerin ugrasiyor istersen söyle bir bak...Esek etinin haram olduguna dair bir tek ayet yazarmisin?Yoksa senle daha ne konusayimki?Siyasette aktif degilim demistim yanilmiyorsam sadece ÜLKÜCÜYÜM bunada bir kulp tak belki gören bir sey sanir....Hehehehehe
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
Sunu unutmaki sen direk ugrasmasan bile efendilerin ugrasiyor istersen söyle bir bak...Esek etinin haram olduguna dair bir tek ayet yazarmisin?Yoksa senle daha ne konusayimki?Siyasette aktif degilim demistim yanilmiyorsam sadece ÜLKÜCÜYÜM bunada bir kulp tak belki gören bir sey sanir....Hehehehehe

"O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı" (en-Nahl, 16/8)


eger kabul etmezsen daha yazacagim yukarida yazdim iyice oku anlamak isteyen anlar zaten
 

Ferrar_

New member
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Sadece kuranı Mübin bize yeter.. elbette ve elbette.. bu çok doğrudur
Amma Kuranın Mübinin Öğretmeni yok muydu heeeee?
Hazreti Muhammed ne diye teşrif ettiler heeee....?
Hazreti Muhammed elinde kuranı kerimin sözlerinin tamamı ile gezip okuyarak talim etmedi dimi..
23 sene sürdü..
nee ?
23 sene 23 Yirmi üç anlatamıyoruz galiba
işaret ile kinaye ile taaaam 23 sene sürdü
dimi
sen şimdi eline kuranı alır okursan
bende elime alır okurum
sonra burada gelir Kuranın ayetlerini birbirleriyle çarpıştırırz çeliştiririz

anlatamıyoruz galibaaaaa

bir adam tıp kitabı elinde labarutarda önünde olduğu halde
yine bir hocaya öğretmene muhtaç oluyor
Kuranı kerim haşa bakkal defteri mi
anlatamıyoruz galibaaa


adam arapça bilmez
başkasının mealinden Kuranı okur ondan sonra gelir
işte ben oldum sevdaısyla gezer
kainat oldum dolu
herkes olmuş
İşte metin mete bunlaran biri
Açık açık konuşıım
Açık hesap : sen hiç bir şey bilmiyorsun çünkü daha arapça bilmiyorsun
ben senden daha iyi durumdayım
çünkü dini arapça bilen ve açıklayan bir merciden alıyorum
öyle senin gibi... bunun yerine buda gider diye verilen piyasa mealerini değil...


dipnot 1: metin ben senin yazılarını okumadım ama senin ne dediğini ne diyeceğini tahmin ediyorum
19 org de senin gibi düşünenler doluydu..
ama netice nee...

dipnot 2: burada Hadisi şerifleri savunanların sözleriyle ve itikadlarıylada benim
alakam yoktur
çünkü benim Hazreti Muhammedden anladığım bu değil ki..

bizim itikadımızda
Bütün mevcudat Allah ile kaim Onun aşkıyla daimdir
yani Aşk ile kaim.. O Aşkın sahibi ile de daimdir
Haksız hiç bir zerre yoktur...
mesela en uzun boylu kabul etmeyen inkarçı bir adamın gözünde
her hadise diğer bir hadisenin vücudyla kaimdir
mesela baban bir hadise
sen babanın vücuduyla kaimsin
senin babanda dedenin vucuduyla kaimdir
şimdi sen babanın vucuduyla kaimsin ama
baban 100 sene evvel yoktu
yok ne konur (0) sıfır dimi
babanda dedenin vucuduyla kaimdir
dedende 100 senen evvel yoktu
yoke ne konur sıfır
ee sen sıfırın vucudyla mı kaimsin
o onlar kaim o onla kaim
kainatı sıfıra mı çıkaracaksın

baban yoktu sıfır
deden yoktu sıfır
Ee..sen varsın nasıl oluyor O halde demek ki
her şey Allah ile kaim onun aşkıyla daimdir...
sen Allahın vucuduyla kaimsin
Allah ezzelidir
sende ezelisin
bilmem analtabildi mi ?


Allah bir şeyi eşi benzeri maddesi modeli cinsi bulunmadan var edendir
bu Allah bir şeyi yoktan yaratır demek değildir...

Allahınde eşi benzeri maddesi modeli cinsi mekanı yoktur
o halde şimdi Allah Yok mudur
vardır
eşi benzeri maddesi mekanı yoktur
mekanlardan münezzehtir ama mekanlar ondann münzzeh değildir
yani her yerdedir

hulasa işte herşey Onan yani.. eşi benzeri olamyan maddei mekanı modeli cinsi cismi olmayan Allahtan var olmuştur Yani haktan

kainat ve kanattaki herşey Haktan var olmuştur artık anladınız mı

hulasa : hakikatte ne vardan bi zerre var olur ne de yoktan bir zerre yok olur
varlığın artmasına eksilmesini imkan yoktur
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
esek eti yiyen avrupada daha görmedim ama vardir inanirim yaygin olan esek eti degil at etidir esek eti cok cabuk bakteri ile insani zehirleyebilecek bir ettir yahu bunun aciklamasi kuranda ne güzel verilmisken benim cografyamda bu et pis bu cografyada bu et temiz diyip dünya islami kabul etsin diyoruz bir et ya temizdir yada degildir

O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157)

simdi Kuran ne diyor metin mete kardesim peygamber dedigin kisi bir hüküm veremezmi onu mu diyor



"Size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kılmıştır. Fakat istek göstermeksizin ve ölçüyü aşmaksızın başı darda kalan kimse üzerine günâh yoktur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve rahmet sahibidir" (el-Bakara 2/173); ve "...Bir de henüz canı üzerinde iken yetişip kesmediğiniz boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından boynuzlanmış veya canavar tarafından parçalanmış hayvanlar..." (el-Maide 5/3) ayet-i kerimelerinde geçen yenilmesi haram olan şeyler dört oruçtan ibarettir:

1) Ölü hayvan eti: Boğazlanmadan veya av aletlerinden biriyle avlanmadan ölen hayvanların eti yenilmez. Kendiliğinden ölmenin değişik yolları vardır. Hastalık nedeniyle, zehirlenme, boğulma, bir darbeyle vurulma, yuvarlanma, bir başka hayvan tarafından boynuzlanma veya parçalanma sonucu ölen hayvan kendiliğinden ölmüş olur. Bu tür ölen hayvanın eti haram olduğu halde, domuz hariç bunların deri, kemik, kıl ve boynuz gibi kısımlarını kullanmak helâldir.

2) Kan: Kan içmek veya kurumuş olanını yemek haramdır. Ancak insanın dişi kanayıp da tükrükle birlikte isteği ve kontrolü dışında yutulan kan nedeniyle bir sorumluluk yoktur. Diğer bir istisna da kesilmiş hayvanların etlerinin arasında kalan az miktarda kan kalıntısını etle birlikte yemenin de günâhı yoktur. Başka birinden alınarak hastayadamardan kan vermek de helâldir.

3) Domuz eti: Domuzun eti yenmediği gibi derisi, kılı gibi hiçbir uzvundan yararlanılamaz, haramdır.

4) Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar: Bir hayvanın etinin helâl olabilmesi için boğazlamadan veya ava ateş etmeden önce "Bismillâh" Eti yenmeyen hayvanlardan kertenkele veya "Bismillâhi Allahu Ekber" diye besmele çekmek gerekir. Ama Allah, unutarak işlenen hatalardan insanı sorumlu tutmayacağı için bile bile olmadığı sürece besmele çekme unutulursa da o hayvanın eti yenilir. Ama kasden çekilmezse o kesilen hayvanın etini yemek haramdır.

Bir kişinin, bir büyüğün şerefine veya bir şahsı karşılamak üzere onun önünde kesilen bir hayvanın (kurbanın) besmele çekilse dahi eti haramdır. Her ne kadar "Bismillah" denmişse de Allah'ın adının yanında kendi adına veya şerefine kesilen kişiye adandığı içip kesime şirk karıştırılmış olur. Çünkü hayvan Allah'a değil o kişiye kurban edilmiştir ve kesinlikle haramdır. "Üzerlerine Allah'ın adı anılmadan yemeyin; Çünkü bu muhakkak ki fısktır." (el- En'âm, 6/121).

"O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157) ayet-i kerimesi ile Hz. Peygamber (s.a.s.)e verilen "pis şeyleri haram kılma" yetkisi sonucunda Kur'an-ı Kerîm'de adı geçmeyen diğer eti yenmeyen hayvanlar da şunlardır:

I) Ayet-i kerimede geçen "pis" diye vasıflanabilecek tüm hayvanlar: Burada geçen "pis" olma vasfı insana zararlı olabilecek şekilde zararlı şeylerle beslenen hayvanları içine aldığı gibi tabiatı gereği insanın iğrendiği tüm hayvanları da içine alır. Yılan, fare, kaplumbağa, köstebek, kirpi, solucan, sinek gibi hayvanlar bu gruba girer.

2) Akar kanı olmayan böcekler: Çekirge dışındaki böcekler.

3) Pençesiyle avlanan yırtıcı hayvan ve yırtıcı kuşlar: Hanefi fıkhına göre "siba (yırtıcı hayvanlar)" kelimesi et yiyenler şeklinde kabul edilmiş ve bu gruba giren tüm etçil hayvanların eti haram sayılmıştır. (Aslan, kaplan, kurt, ayı, tilki, çakal, fil, gelincik, sansar, samur, sincap, maymun, köpek, kedi vs.) Şâfiîler ise bu kelimeye "insanlara saldıran ve parçalayan" anlamını verdikleri için tilki ve çakalı bunların dışında değerlendirip etlerini helâl kabul etmişlerdir. Mâlikilerde ise bu tür hayvanları yemek haram değil mekruhtur.

Yırtıcı kuşlar hakkındaki görüşler ise, Hanefilerde akbaba ve karga mekruh görülürken Malikilere göre tüm yırtıcı kuşlar mekruhtur. Şâfiîler ise zararı dokunup dokunmadığını ölçü almakta ve zararı dokunanlârı mekruh görmektedir.

Mezheplerin tümünün dayandığı delil ise şu hadis-i şeriftir: "Azı dişi olan her yırtıcı hayvanın ve pençesiyle avlanan her kuşun yenilmesi yasaktır" (Müslim, Sayd, 15, 16; Ebû Dâvûd, Atime, 32; Tirmizî, Sayd, 9, 11).

4) At, eşek ve katır: Eşek ve katırın yenmesi bütün mezheplerde haramdır. "Câbir'den şöyle rivâyet edilir. Resulullah (s.a.s.) Hayber gazasında eşek etini yasak etti, at etini yemeye izin verdi" (Buhâri, Zebâih, 28; Mey'azi, 38, Nikâh, 21; Müslim, Nikâh, 30; Sayd, 23, 25, 30, 37). Bu hadis-i şerifi ölçü alan Ebû Yûsuf, İmam Muhammed gibi Hanefi imamlar, Ahmed b. Hanbel ve İslâm hukukçularının çoğunluğu at etini helâl kabul ederken; Ebû Hanife, tenzihen mekruh (helâle yakın mekruh) hükmünü vermiştir. İmam Mâlik ise, "Resulullah at, katır, eşek etini ve azı dişi bulunan her yırtıcı hayvanın etini yasak etti " (Ahmed b. Hanbel, I, 147, 244, 289; IV, 89, 90, 127) hadisini esas alarak at etini haram saymıştır. Ebû Hanife ve İmam Mâlik'in at etini helâl kabul etmeyişlerine diğer bir delilleri de; "O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı" (en-Nahl, 16/8) ayet-i kerimesidir.

5) Suda yaşayan hayvanlar: Hanefilere göre suda yaşayan hayvanlardan yalnız balık helâl, kurbağa dahil diğer tüm deniz hayvanları haramdır. Mâlikîlere göre deniz domuzu hariç bütün deniz hayvanları helâldir. Şafiîlerde ise deniz hayvanlarından tabiatları gereği pis olanlar haram, temiz olanlar helâldir.

Hastalık sonucu kendiliğinden veya zehirlenerek ölen deniz hayvanları yenmez. Bunun dışında taş, sopa gibi maddelerle darbe sonucu veya havasız, susuz kalma neticesinde ölenler helâldir. Kara hayvanlarında kanın akıtılması şart olduğu halde su hayvanlarında boğazlama veya yaralama gibi bir kan akıtma şartı aranmaz.

"...Fakat, istek göstermeksizin ve ölçüyü aşmaksızın başı darda kalan kimse üzerine (yenmesi haram olan şeyleri yemesinde) günâh yoktur. şüphesiz Allah, çok bağışlayıcı ve rahmet sahibidir " (el-Bakara, 2/173).


Öncelikle bende Almanyada yasiyorum ve Esek salami oldukca pahali bir salamdir yani belkide az olusu itibari ile az bulunuyordur veya bilirsin pahali olusu nedeni ile taleb azdir...

Haram ve helal koyma yetkisinin kime ait olduğu konusu dinde farkına varılması gereken en hayati konu.
Haramı ve helalli belirleyecek otoritenin kim olduğunu belirlemek zaten kişinin dinini belirler. Herşeyin bilgisine sahip yegane olan Allah'ı mı; yoksa O ve O'nun yaratığı kullar mı?
Allah ise bu sorunun cevabını Kur'an da haram ve helallerin tam listesini vererek kuşkuya ve ikileme düşmememizi için bizi bilgilendirmiş, sorunun cevabının sadece Allah olabileceğini ilahi mesajında açıklayarak bildirmiştir.


[10/59]De ki: "Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?" De ki: "Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?"




 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
[016.115] [DI] Allah size ancak leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram etmiştir. Darda kalan, aşırı gitmemek ve başkasının hakkına el uzatmamak şartiyle bunun dışındadır. Allah şüphesiz bağışlar, merhamet eder.

[006.145] [DI] De ki: «Bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti ki pistir ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan, başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir.» Doğrusu Rabbin bağışlar ve merhamet eder

[006.153] [DV] Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.


3/78 Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler.

(A'RAF suresi 33. ayet) De ki: "Rabbim yalnızca çirkin-hayasızlıkları -onlardan açıkta olanlarını ve gizli olanlarını,- günah işlemeyi, haklı nedeni olmayan 'isyan ve saldırıyı' kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil indirmediği şeyi Allah'a ŞİRK koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi HARAM kılmıştır."

Peygamberlerin hükmü de Allah'ın hükmünün yürürlüğe geçirilmesinden başka bir şey değildir. Kıstasları Allah belirler, peygamberleri onlara göre işleri yürütür, yeniden kıstas belirlemez.Söyleki;


6/145- De ki: "Bana vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir." Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

Yani hüküm koysa idi eklerdi degilmi?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
"O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı" (en-Nahl, 16/8)


eger kabul etmezsen daha yazacagim yukarida yazdim iyice oku anlamak isteyen anlar zaten



Yani deveyi sadece binin ama asla yemeyin diyemi yaratti Alptraum...Sunu unutmaki Mekke ve cevresindeki en cok binek olarak kullanilan hayvadi deve....
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
hem fikiriz bir yönde ama konu üzerine bir kac daha ayet yazilirsa aciklayici olur

O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157)
yani onun bulundugu yolda olursakda kuran yolunda olmus oluruzki zaten bunun aksi düsünülemez cünkü o nefsinden konusmaz degilmi

O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı"

bu ayette yemememiz icin yeterlidir galiba

bilmiyorum inanin artik nasil örnek vereyim bahsedilen konu apacik ortada cvplar ortada
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
Yani deveyi sadece binin ama asla yemeyin diyemi yaratti Alptraum...Sunu unutmaki Mekke ve cevresindeki en cok binek olarak kullanilan hayvadi deve....

ben öyle birseymi dedim deve üzerine böyle ayetmi gösterdim yok zaten böyle bir ayette yok

aslinda yazilan yaziyi tamamen okumus olsaydijn eminim buraya kadar gelmezdi bu konu

"O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157) ayet-i kerimesi ile Hz. Peygamber (s.a.s.)e verilen "pis şeyleri haram kılma" yetkisi sonucunda Kur'an-ı Kerîm'de adı geçmeyen diğer eti yenmeyen hayvanlar da şunlardır:

I) Ayet-i kerimede geçen "pis" diye vasıflanabilecek tüm hayvanlar: Burada geçen "pis" olma vasfı insana zararlı olabilecek şekilde zararlı şeylerle beslenen hayvanları içine aldığı gibi tabiatı gereği insanın iğrendiği tüm hayvanları da içine alır. Yılan, fare, kaplumbağa, köstebek, kirpi, solucan, sinek gibi hayvanlar bu gruba girer.

2) Akar kanı olmayan böcekler: Çekirge dışındaki böcekler.

3) Pençesiyle avlanan yırtıcı hayvan ve yırtıcı kuşlar: Hanefi fıkhına göre "siba (yırtıcı hayvanlar)" kelimesi et yiyenler şeklinde kabul edilmiş ve bu gruba giren tüm etçil hayvanların eti haram sayılmıştır. (Aslan, kaplan, kurt, ayı, tilki, çakal, fil, gelincik, sansar, samur, sincap, maymun, köpek, kedi vs.) Şâfiîler ise bu kelimeye "insanlara saldıran ve parçalayan" anlamını verdikleri için tilki ve çakalı bunların dışında değerlendirip etlerini helâl kabul etmişlerdir. Mâlikilerde ise bu tür hayvanları yemek haram değil mekruhtur.

Yırtıcı kuşlar hakkındaki görüşler ise, Hanefilerde akbaba ve karga mekruh görülürken Malikilere göre tüm yırtıcı kuşlar mekruhtur. Şâfiîler ise zararı dokunup dokunmadığını ölçü almakta ve zararı dokunanlârı mekruh görmektedir.

Mezheplerin tümünün dayandığı delil ise şu hadis-i şeriftir: "Azı dişi olan her yırtıcı hayvanın ve pençesiyle avlanan her kuşun yenilmesi yasaktır" (Müslim, Sayd, 15, 16; Ebû Dâvûd, Atime, 32; Tirmizî, Sayd, 9, 11).

4) At, eşek ve katır: Eşek ve katırın yenmesi bütün mezheplerde haramdır. "Câbir'den şöyle rivâyet edilir. Resulullah (s.a.s.) Hayber gazasında eşek etini yasak etti, at etini yemeye izin verdi" (Buhâri, Zebâih, 28; Mey'azi, 38, Nikâh, 21; Müslim, Nikâh, 30; Sayd, 23, 25, 30, 37). Bu hadis-i şerifi ölçü alan Ebû Yûsuf, İmam Muhammed gibi Hanefi imamlar, Ahmed b. Hanbel ve İslâm hukukçularının çoğunluğu at etini helâl kabul ederken; Ebû Hanife, tenzihen mekruh (helâle yakın mekruh) hükmünü vermiştir. İmam Mâlik ise, "Resulullah at, katır, eşek etini ve azı dişi bulunan her yırtıcı hayvanın etini yasak etti " (Ahmed b. Hanbel, I, 147, 244, 289; IV, 89, 90, 127) hadisini esas alarak at etini haram saymıştır. Ebû Hanife ve İmam Mâlik'in at etini helâl kabul etmeyişlerine diğer bir delilleri de; "O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı" (en-Nahl, 16/8) ayet-i kerimesidir.

5) Suda yaşayan hayvanlar: Hanefilere göre suda yaşayan hayvanlardan yalnız balık helâl, kurbağa dahil diğer tüm deniz hayvanları haramdır. Mâlikîlere göre deniz domuzu hariç bütün deniz hayvanları helâldir. Şafiîlerde ise deniz hayvanlarından tabiatları gereği pis olanlar haram, temiz olanlar helâldir.

Hastalık sonucu kendiliğinden veya zehirlenerek ölen deniz hayvanları yenmez. Bunun dışında taş, sopa gibi maddelerle darbe sonucu veya havasız, susuz kalma neticesinde ölenler helâldir. Kara hayvanlarında kanın akıtılması şart olduğu halde su hayvanlarında boğazlama veya yaralama gibi bir kan akıtma şartı aranmaz.

"...Fakat, istek göstermeksizin ve ölçüyü aşmaksızın başı darda kalan kimse üzerine (yenmesi haram olan şeyleri yemesinde) günâh yoktur. şüphesiz Allah, çok bağışlayıcı ve rahmet sahibidir " (el-Bakara, 2/173).
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
hem fikiriz bir yönde ama konu üzerine bir kac daha ayet yazilirsa aciklayici olur

O peygamber onlara temiz şeylerin helâl, pis şeyleri de haram kılar " (el-A'râf, 157)
yani onun bulundugu yolda olursakda kuran yolunda olmus oluruzki zaten bunun aksi düsünülemez cünkü o nefsinden konusmaz degilmi

O, atı, katırı ve eşeği bunlara binmeniz ve süs için yarattı"

bu ayette yemememiz icin yeterlidir galiba

bilmiyorum inanin artik nasil örnek vereyim bahsedilen konu apacik ortada cvplar ortada


Ayni fikirde birlikteligimiz yöreseldir ama evrensel olusta birlikteligimiz yoktur.Bu nedenle sadece binek olarak derseniz biz deveninde binek oldugunu hatta uzak doguda Camizin(Mandanin)da böyle oldugunu biliyoruz..
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Bakiniz simdi buraya sizden birinin bir yazisini tab edecegim Insallahu Teala aciklayici olacaktir;


13/06/2007 Mustafa İSLAMOĞLU ALINTI

Nebi'nin Helal ve Haram Koyma Yetkisi Var mı?
SORU : Değerli Hocam,
Adabına göre sual sormak gerçekten zor bir şey. Bende inşaallah bu edep çerçevesinde sorumu sormak istiyorum.
Mesele şudur: Tahrim Suresinin ilk ayetleri Allah Rasulünun kendisine bir şeyi haram koymasını konu edinen ayetlerdir. Kendi çevremizdeki arkadaşlarla bu konuyu işlerken, maalesef çok tatsız tartışmalar yaşandı. Maalesef Vasat Ümmet vurgusunu bir türlü gerçekleştiremiyor ifrat ve tefrit arası gidiyoruz.
Bir kısım arkadaşlar peygamberin hiç bir konuda hüküm veremeyeceğini helal ve haramların Kur´an´ da açıkça belirtildiğini bunun üzerine peygamberin ilave yapamayacağını, sonuç olarak her haram Kur´anda belirlenmiştir, dolayısı ile Leş, Domuz, kan dışındaki tüm hayvanların helal olduğunu iddia edenler olduğu gibi, Allah Resulünün elçilik görevi dâhilindeki dini hükümlerde helal ve haram koyma yetkisinin olduğunu, daha doğrusu ayetleri yorumlarken böyle bir şey yapabileceğini, örnek olarakta Araf 157. ayetinde gecen temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar ayetiyle izah ettiler.
İlk görüşü savunanlar "hüküm Allah´ındır ayetini delil getirerek peygamberin böyle bir şey yapamayacağını savundular. Karşı tarafta Allah Resulünün tebyin görevini izah etmeye çalışsada bir ittifak çıkmadı maalesef. Ve çıkmadığı gibi arkadaşlar küskün ayrıldılar.
Kur´an yolunda ilerlemeye çalışan Müslümanlar, bir taraftan mezhep ve tasavvuf ağırlıklı peygamber tasavvurunu eleştirirken, Allah Resulünün görevini basite indirme gibi bir hataya düşüyorlar sanki!
Tahrim suresini sizin tefsirinizden incelemeye çalıştım. Aile Eğitim setinde Tahrim Suresinin işlerken, "Allah Resulünün dini hükümlerde haram koyma yetkisi var biz onun için eşeği kurdu yemiyoruz" şeklinde açıklamanız var.
Geçen seneki Tahrim Suresi tefsirinde Allah Resulünün haram koyma yetkisinin olmadığını, sadece yasak koyabileceğini, yasakladığı ipek elbisesini bir sahabenin bitlenmesi sebebiyle giymesini müsaade ettiğini söylüyorsunuz.
3 Muhammed kitabından incelemeye çalıştım, ama yine kafamdaki sorulara cevap olmadı.
Meselenin aslı nedir hocam? Gerçekten arkadaşların savunduğu gibi her helal ve haram Kur´anda belirtilmiş midir?
Ayette yasaklanan Leş, domuz... Haricindeki hayvanlar helal midir? Yoksa Allah, elçisine bu gibi konularda haram koyma yetkisi vermiş midir?CEVAP: Aziz mümin,Bu konu burada çözülemez. esasen bu konuda sesler hiç tek sese indirgenemez.
Çünkü:
1. Daha sahabe zamanında bu tartışıldı. Abdullah b. ömer gibi ısrarla tersini savunan sahabiler varken Hz. Aişe ve İbn Mes'ud matumat ve mekulat konusunda Kur'an'ın son sözü söylediğini söylüyorlardı. İlginç değil mi?
2. Aile Eğitimi Serisi'ne medar olan konuşma 1993 yılında yaptığım bir ribat dersi. Tahrim suresi ise ondan 15 yıl sonra verdiğim bir ders. İkisi arasında geldiğim nokta isimlendirmede "haram" yerine "yasak" noktası. Bu fakiri sevindirdi, vesile de siz oldunuz.
3. Bu meseleyi bu düzlemde tartışmak çözümsüzlüktür. Bir tarafın küsmesi sadece cehaletten değil, cehaletin yanında had bilmezlikten. Şafii'nin sözünü tekrarlıyorum: Cahiller susarsa ihtilaf biter. Bu doğru.
4. Sahabe bu mevzuda hassas olmuş. İhtilafa rağmen hiç biri diğerine küsmemiş. O hassasiyeti rivayet geleneğinde görüyoruz. "Nehe'n-nebi an ekli luhumi'l-humuri'l-ehliyye, ve kullu zi nabin mine'l-vuhuş ve kullu zi atnebin mine'l-vuhuş" (Nebi ehli eşek etini, yırtıcılardan pençelileri, kuşlardan gagalıları yasakladı). Yine "Nehe'nr-Nebi an beyateyni fi beyatin vahidetin" (Nebi bir satış içinde iki satışı yasakladı) gibi hadislere baktığımızda -rivayetin lafız değil mana ile nakledildiğini unutmaksızın- sahabe HARRAME'N-NEBİ (NEBİ HARAM KILDI) değil NEBİ YASAKLADI diyor.
5. Zaten öyle olmasa Dabu'un (sırtlan) yenilmesinin cevazını anlayamazdık. Genel ilkeye aykırı. Sırtlan etçil, hatta leşçil. Ama yeniyor. İmam Şafii El-Umm'de gerekçesini "Arap geleneğinde bu hayvanın eti yendiği için" gibi bir gerekçe açıklıyor ki, gerçekten ilginçtir.
6. Nebi'nin ehli eşek etini yasaklaması, yabani eşeği yasaklamadığı anlamına geliyor. O da zebradır. Eğer Nebi'nin yasağı Kur'an gibi mutlak bir haram olsaydı bunu izah edemezdik. Bazı şarihlerin de isabetle belirttiği gibi Nebi ehli eşeği "insanların hacetini gördüğü için"yasaklıyor. Sonuç şu: Nebi'nin yaptığı "haram koyma" değil, "yasak koyma", illetsiz ve taabbüdi değil, hepsi de illetine mebni yasaklar. Bu durumda şu usul kuralı geçerli olur: İn zale'l-'illet fekad zalel humk, in 'ade'l-Ille fekad 'ade'l-hukm: illet ortadan kalkarsa hüküm de kalkar, illet ortaya çıkarsa hüküm de çıkar.
7. Nebi'nin koyduğu erkeklere altın ve ipek yasağı da asla Kur'an'ın koyduğu cinsten bir HARAM KILMA değildir. Öyle olsaydı Suheyb-i Rumi altın yüzük takar, kendisine itiraz edenlere parmağında altın yüzük ördüğü dört sahabiyi sayar mıydı (Ebu Davud). Yine ipek yasağı da öyle değil. Zira Abdurrahman b. Avf haşerata karşı alerjik olan vücudunu bahane kılarak Rasulullah'tan ipek giyme izni istiyor, o da veriyor. Hatta Halid gerekçesiz giyiyor.Kur'ani haramlarda Rasullullah'ın buna benzer durumlanda asla taviz vermediğini iyi biliyoruz.
8. Konulmuş haram ve yasaklara uyması ve sakınması gereken mübtedi ve mukallitlerin kalkıp Rasulullah'ın haram koyma yetkisi gibi çok çok üst perdeden bir mevzuu tartışmaları yanlış oğlu yanlış oğlu yanlıştır. Sahi bu tartışmanın kendilerine hangi hayrı getirmesini bekliyorlar? Takvalarını artırmış mıdır acaba?
9. Rasulullah'ın beyan etkisinin ne anlama geldiğini Üç Muhammed'de işlediğimiz için geçiyoruz.
Sonuç: Muhkematı bilmeden müteşabihatı tartışanlar, sadece müteşabihatta yanılmazlar, muhkematta da vartaya düşerler.



Bize asla güvenmezsiniz diye sizden birinin yazisini tab ettim artik lütfen insafa geliniz ve haramlarin üzerine haram helalin üzerine helal koymayin yani hüküm verici olmayiniz...
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
hüküm vermek demek helal ile haram mi koymak demektir böylese cok celiskiye düser insan neyse ben yazmam gerekeni yazdim bilgiler acikdir
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
sen nedne kacak dövüşüyorsun araf 157. ayeti inkar mı ediyorsun

bunu bir cevapla yoksa işine mi gelmedi yoksa kafandiki putun mu kırıldı ne oldu

alısmıssın bir kaç ayet yeryüzünde coğunluğa uyarsan seni sapıtırlar diye

iyide bu ayetlerin konuyla ilgisi ne yeryüzündeki çoğunluğa uy diye biz sana telkindemi bulunduk yahu itiraz ediyorsunuz bari tutarlı olsun



araf 157. ayeti inkar eden kafirdir sence nedir



senden delil istemiştim getiremiyorusn bakıyorum


hadislerin sonradan yazıldığına dair delilin nedir ayet varmı hadi bi getirin şu papagan gibi tekrarladığınız sonradan yazılmıstır delilinizide bi öğrenelim ne kadar sonra yazılmıstır ne zaman yazılmıstır


Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (araf suresi 157.ayet)



kimse ayeti inkar etmekle suçlama sen ayetlere inanmak istemiyorsunki bu ayet gerçek diğer ayetler uydurma gibi konuşuyorsun.

hadislerin sonradan yazıldığına dair delili sana vermiştim ama bir türlü cevap yazmadın fırsaf kardeş , istersen peygamberin putlaştırılması adlı konuyu tekrar okumanı isterim.
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Yani deveyi sadece binin ama asla yemeyin diyemi yaratti Alptraum...Sunu unutmaki Mekke ve cevresindeki en cok binek olarak kullanilan hayvadi deve....


BUNUNLA İLGİLİ Bİ AYET VARMI METİN METE nerden biliyorsun mekke ve cevresinde en cok binek hayvanın deve olduğunu yoksa sallıyormusun ayıp ediyorsun ama bak
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (araf suresi 157.ayet)



kimse ayeti inkar etmekle suçlama sen ayetlere inanmak istemiyorsunki bu ayet gerçek diğer ayetler uydurma gibi konuşuyorsun.

hadislerin sonradan yazıldığına dair delili sana vermiştim ama bir türlü cevap yazmadın fırsaf kardeş , istersen peygamberin putlaştırılması adlı konuyu tekrar okumanı isterim.


senin delilerine nasıl inanacam çünkü siz illede kuran diyorsunuz ayet varmı diye diretiyorsunuz senin öyle bi delilin varmı hadislerin sonra yazıldığıyla ilgili delilin varmı ayet varmı ayet varsa belirt yoksa hiç bir delilin geçerli değildir
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
senin delilerine nasıl inanacam çünkü siz illede kuran diyorsunuz ayet varmı diye diretiyorsunuz senin öyle bi delilin varmı hadislerin sonra yazıldığıyla ilgili delilin varmı ayet varmı ayet varsa belirt yoksa hiç bir delilin geçerli değildir

kuranda peki hadis kitapları geçiyormu? ayet varsa delilindir demişsin peki sen bana ayette, hadis kitaplarının doğruluğu ve ona inanmamız hakkında delilini getir.eğer bu konu hakkında ayet getiremiyorsan sana inanmamıda bekleme. ve diğer delillerinde geçersiz sayılır.
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
kuranda peki hadis kitapları geçiyormu? ayet varsa delilindir demişsin peki sen bana ayette, hadis kitaplarının doğruluğu ve ona inanmamız hakkında delilini getir.eğer bu konu hakkında ayet getiremiyorsan sana inanmamıda bekleme. ve diğer delillerinde geçersiz sayılır.


illede ayet diye direten sizsiniz madem ki illede ayet buyrun cevaplayın diyoruz bizde

hadislerin sonradan yazıldığını ispatlamanız gerekiyor bunu nasıl başaracaksınız bilemiyorum
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt